16 Kasım 2012 Cuma

Peugeot 301


Peugeot'nun Mayıs ayında duyurduğu B segment sedanı 301'in prömiyeri İstanbul Auto Show'da yapıldı. İlk olarak Türkiye pazarında satışa sunulacak olan otomobil önümüzdeki haftalarda diğer ülkelerde de satılmaya başlayacak.

Markanın Türkiye Road show'u sırasında beni Denizli'de yakalaması sayesinde henüz satışa sunulmadan kullanma imkanı bulduğum 301, seneler önce 206 Sedan gibi bir otomobil üretmiş olan Peugeot'nun kendisini geliştirdiğinin bir kanıtı.

Test sürem kısıtlı olduğundan detaylı bir inceleme yapamamış olsam da genel bir fikir sahip olmak için otomobille yeterli zaman geçirdim.

Peugeot 301, ismi dolayısıyla C segmentindeymiş gibi algılansa da aslında B segmentinde bulunan bir sedan. Görünümü de önden 508 modeline benzediğinden olduğundan daha büyükmüş gibi algılanan aracın 206 Sedan gibi bir otomobilden çok daha orantılı olduğu görülebiliyor. Önden bakıldığında Peugeot'nun yeni ön panjuruna sahip olduğu görünen 301 arkadan bakıldığında da ikizi Citroën C-Elysée'yi andırıyor. 16 inç çaplı jantları şık duran aracın Meşe Kahve isimli gövde rengi de dikkat çekici.

İç mekan tasarımını Citroën C-Elysée ile paylaşan 301 bu bölümde de diğer Peugeot modellerinden farklılaşıyor. Testini yaptığım Allure donanımlı otomobilin donanımında bulunan piyano siyahı konsol kaplaması, direksiyondan kumandalı ses sistemi, USB girişi, Bluetooth bağlantısı, yol bilgisayarı, dijital ekranlı klima kumandası, elektrikli camlar, ön koltuklar arasında kol dayanağı ve deri kaplı direksiyon simidi gibi aksesuarlar B segmentinde bulunan sedan modellerin özelliklerini yukarıya taşıyacakmış gibi görünüyor.


İç mekanında şaşırtıcı derecede bol hacim sunan 301'in arka koltuklarında ortalama bir yetişkin bacak bacak üstüne bile atabiliyor. Aracın en çok öne çıkartılan özelliği gibi görünen bagajı da sunduğu 506 litre hacimle müşterileri mutlu edecek gibi. Bu arada şık tasarıma sahip olan kokpit ve kapıların iç kaplamalarında yumuşak plastik arayanlar hayal kırıklığına uğrayacaklar ama 301'in sahip olduğu ilginç desenli iç parçalar bulunduğu sınıf için gayet makul bir kalite sunuyor.

Test ettiğim aracın kaputunun altında görev yapan 1.6 litre hacimli turbo Diesel motoru PSA grubunun birçok modelinden tanıyoruz. 301'de görev yapan versiyonu 92 beygir güç, 230 Nm tork üretebilen ünite 5 ileri vitesli manuel şanzımanla satılıyor. Hafif kemikli geçişlere sahip olan şanzıman ve yolu çok uzun olmayan debriyaj pedalı sayesinde seri vites geçişleri kolayca yapılabilirken elde edilen performans da başarılı. 0'dan 100 km/s sürate 11.2 saniyede ulaşabilen otomobilin maksimum sürati 180 km/s olarak açıklanıyor.

Bu arada özellikle küçük otomobillerde eleştiri konusu olan içeriye rüzgar ve yol sesi alma durumu da makul seviyelere indirilmiş. Özellikle Pamukkale çevresinin bozuk asfaltının ister istemez yarattığı seslerin süzülmesi ve yüksek süratlerde bile içeride fırtınalar kopmaması başarı.

1.090 kg ağırlığa sahip olan aracın yakıt tüketimini görmek için yeterli çeşitlilikte yol şartıyla karşılaşmadıysam da road show sırasında elde edilen 7 litre/100 km'lik değer dikkatimi çekti. Normal şartlarda yüksek bir değer olsa da araçların sürekli tam dolu halde yüksek süratlerde kullanılması ve süresi 10 dakikayı bulan duraklamalarda motor ve klimanın sürekli çalışması bu ortalamayı bir mucize olarak değerlendirmeme yol açtı diyebilirim.


301'i çok zorlamaya vaktim olmadıysa da 206 Sedan gibi sonradan sedanlaştırıldığını aşırı derecede belli eden otomobillerin yanında yüksek sürat dengesi ve yol tutuşun başarılı olduğunu söyleyebilirim. 16 inç çaplı jantlar ve 55 yanaklı lastiklerin de payı olan bu başarıyı ileri bir tarihte yapacağım daha detaylı incelemede biraz daha açabileceğimi umuyorum.

1.2 litre hacimli benzinli motoruyla (Bu motor Ocak ayında hazır olacak) 29.900 TL'den başlayan fiyatlara satılacak olan Peugeot 301'in Diesel seçeneğinin fiyatıysa 38.350 TL'den başlıyor. Test sırasında kullandığım en üst donanımlı ve metalik boya opsiyonlu aracın fiyatıysa 43.000 TL.

Test sürüşü sırasında çektiğim az sayıda fotoğrafa buradan ulaşabilirsiniz.

15 Kasım 2012 Perşembe

Volkswagen Beetle ve Beetle Cabriolet Exclusive


Volkswagen'in Exclusive donanımı iki yeni araçta daha sunuluyor. Beetle'ın Cabriolet ve sabit tavanlı modellerinde göreceğimiz donanım. Sport ve Design paketlerine ek olarak alınabiliyor.


Dışarıdan bakıldığında 18 veya 19 inç çaplı jantlarından tanınabilecek olan paket iç mekanda Exclusive armalı eşik kaplamaları, üç değişik renk kombinasyonuna sahip deri döşeme, baklava desenli ve sportif yan desteklere sahip koltuklar, piyano siyahı kaplamalar, özel paspaslar ile deri kaplama direksiyon simidi, el freni kolu ve vites topuzundan oluşuyor.

Sadece 1.2 ve 1.4 litre hacimli benzinli motorlarla birlikte alınabilecek olan Exclusive donanımına sahip Beetle modellerinin fiyatı Almanya'da 22.650 Euro seviyesinden başlayıp 30.500 Euro'ya kadar çıkıyor.

Abt AS4 Avant


Audi A4'ün makyajlı yüzü için hazırlanan modifikasyon kitlerine bir yenisi eklendi. Görünümde çok dikkat çekmeyen değişiklikler sunan Abt kaput altında çok başarılı işler çıkarmış.

An tamponun alt kısmına bir splitter uygulayan firma yan etekleri de genişletirken arka tamponun alt kısmında, dört çıkışlı egzoz sistemine uygun bir tasarım kullanmış. Arka kısımda bir de spoiler sunan Abt'ın yeni jant seçeneklerini 19 ve 20 inç çaplı.


Süspansiyon sistemini alçaltan firma iç mekanda metal pedal setiyle dikkat çekerken motor seçeneklerinin büyük çoğunluğu için güçlendirme yapılmış.

2 litre hacimli turbo Diesel motorun gücünü 205 beygire, torkunuysa 420 Nm'ye yükselten firma 3 litre hacimli TDI motoru da 300 beygir güç, 570 Nm tork üretebilecek şekilde modifiye etmiş.

Benzinli motorlar için de kit hazırlayan Abt 1.8 litre hacimli üniteyi 211, 2 litre hacimli olanı 270, 3 litre hacim sunanıysa 380 beygir güç üretebilecek şekilde hazırlamış. En büyük hacimli motor 500 Nm tork üretebilmekte.

Subaru Legacy 2.5i tS


2010 yılında Japonya pazarına özel bir STI versiyonu tanıtılan Subaru Legacy'nin makyajlı hali de aynı donanıma kavuştu. Görünümü bir önceki araçla neredeyse aynı olan aracın performansıysa çok daha düşük.

Ön tamponu altına bir splitter eklenen araçta 18 inç çaplı jantlar, daha geniş yan etekler, spoiler ve çift çıkışlı egzoz sistemi sunulurken STI logoları dört bir yana yayılmış.


İç mekanda STI logolu direksiyon simidi, gösterge ve koltuk sırtlıkları bulunan araçta kontrast renkli dikiş iplikleri, kırmızı renkli motor çalıştırma düğmesi, metal pedal seti, farklı bir vites topuzu ve gri renkli konsol kaplamaları dikkat çekiyor.

Yürüyen aksamında da güçlendirme çalışmaları yapılmış olan otomobilde yeni süspansiyon sistemi ve ön kule gergisi bulunuyor.

İki yıl önce tanıtılan modelde kullanılan turbo beslemeye sahip motorun atmosferik emişli versiyonunu kullanan yeni otomobilin 2.5 litre hacimli ünitesi 173 beygir güç üretiyor. 300 örneği bulunacak olan araçta dört tekerlekten çekiş sistemi ve sürekli değişken oranlı otomatik şanzıman (CVT) standart olarak sunuluyor.

JMS Audi A5 Cabriolet


İki yıl önce Audi A5 Cabriolet için hazırladığı gövde kitiyle hatırladığımız JMS Racelook aynı aracın makyajlı kasası için ürettiği paketi de tanıttı.

S Line donanımına sahip olmayan A5 modelleri için geliştirilen ön splitter ve arka difüzör dört çıkışa sahip egzoz sistemiyle birlikte alınabilirken yeni jantların çapları 20 inçe yükselmiş. Süspansiyon sistemi de modifiye edilen araç önde 45, arkadaysa 40 mm alçaltılmış.

14 Kasım 2012 Çarşamba

Wald Infiniti M Black Bison


Japon modifikasyon firması Wald International Infiniti M Serisi için hazırladığı gövde kitini tanıttı. Bu kit, aracın kardeşleri Nissan Fuga, Mitsubishi Proudia ve Dignity için de uygun.

Daha sportif bir ön tamponla donatılan otomobilin LED sis farları dik şekilde yerleştirilmiş. Daha büyük jantlara sahip olan aracın yan etekleri de yenilenirken arka kısımda, ilki bagaj kapağının üzerinde, ikincisiyse tavanda olmak üzere iki spoiler bulunuyor.

Yeniden şekillendirilen arka tamponunda hava çıkışları bulunan aracın modifiye edilen egzoz çıkışlarının çevresinde bulunan kısımda difüzör görünümlü bir parça kullanılmış. Otomobilin daha da sportif görünmesi için süspansiyon da alçaltılmış.

İstanbul Auto Show 2012


Bu yıl 2-11 Kasım tarihleri arasında Tüyap'ta düzenlenen İstanbul Auto Show sonunda tamamlandı. 14. Auto Show daha önce CNR'da düzenlenenlerden genel olarak daha başarılı bulunsa da eksikler yok değildi.

Göze ilk çarpan şey ziyaretçi sayısının çokluğuydu. Fuarların mümkün olduğu kadar çok insana ulaşması amaçlansa da özellikle hedef kitle dışına çıkılması gereksiz kalabalığa sebep oldu. Kadın ve çocuklar için ücretsiz olan giriş yüzünden insanlar fuarı bir karnaval olarak gördü ve bu da gereksiz bir kalabalığın oluşmasına neden oldu.


Hem kalabalığın otomobilseverlerin dışında kalan üyeleri hem de yetersiz basılan broşürler nedeniyle yine doküman eksikliği çekilen fuarda bazı otomobillerin yine kilitli bırakılması bana Türkiye'deki fuar kültürünün, hem organizatör hem de katılımcı taraflarında malesef henüz oturmadığını gösterdi. Basın ve VIP günü olarak adlandırılan 1 Kasım tarihinde bile içeride bir sürü alakasız insanın dolanıyor olması davetiyelerin bol keseden dağıtıldığı izlenimini verdi.


Tanıtılan otomobiller arasındaysa Renault Symbol ve Fluence dışında daha önce burada okuma şansı bulamadığınız bir araç yoktu. Adeta "Bu iş böyle olmayacak" diyerek fuara iyi hazırlanan Fransız üreticilerin hepsinde birer konsept görmek mümkünken hem stand büyüklüğü hem de zenginliği açısından bu markalar oldukça başarılıydı.

Aşağıda listelediğim araçlara linklerden ulaşabilirsiniz. Fuar sırasında çektiğim fotoğraflarsa burada.


12. holü kapatan Volkswagen grubu Bentley'de makyajlı Continental ailesi ve yeni v8 motorlarıyla dikkat çekerken Bugatti'nin bir Veyron Grand Sport'u bile küçük standı fuarın en pahalısı yapmaya yetti. Lamborghini, Aventador'u sergilese de Gallardo'nun makyajlı modelini göremedik.

Audi'de de makyaj öncesi kasaya sahip bir R8 bulunuyor olsa da yeni A3 ve A1 e-tron dikkatleri üzerine çekti. Münih'te kısa da olsa kullanma şansı bulduğum A1 e-tron'un bir platform üzerinde sergilenmesiyse ilginin başka araçlara kaymasına neden oldu. Bu araçların arasında S8, RS5 ve S5 Sportback sayılabilir.


Škoda standında basın gününde sadece Fabia S2000, Rapid ve Citigo modelleri görülürken diğer modellerin sonraki günlerde eklenmesi ilginçti.

Seat, oldukça canlı renklere sahip otomobillerle katıldığı organizasyonda model çeşitliliğiyle dikkat çekerken yeni León ve Ibiza'nın yanında Altea XL Eco'nun da standa yerleştirilmiş olması güzeldi.


eT! konsepti ve yeni Golf ile dikkat çeken Volkswagen standına VIP günü saat 15:00 civarı kalabalığın içinden sürülerek getirilen Jetta Hybrid'in yanında Polo R WRC, Scirocco GTS ve yeni nesil Beetle da ziyaretçilerle buluştu.

Porsche standında klasik 911'in yanında yeni nesil 911 Carrera 4S ve Cabriolet'nin bulunması zaten beklenirken Boxster'ı da görmek beni daha da mutlu etti.


Fiat standında 500L, Freemont ve yeni nesil Panda'yı inceleme şansı bulan ziyaretçiler Lancia'da bulunan beş otomobilden dördünün Chrysler modelleri olduğunu gördü. Alfa Romeo'da dikkatler 4C konsepti üzerinde yoğunlaşırken GranTurismo modelleriyle donatılan Maserati standında artık "Eski kasa" durumuna düşen bir de Quattroporte bulunuyordu. Fiat grubunun tepesinde bulunan Ferrari'de FF ve F12berlinetta modelleri dikkat çekerken yeni ortak Chrysler'ın alt markalarından olan Jeep'in en dikkat çekici aracı Grand Cherokee SRT oldu.

GM markaları Opel ve Chevrolet yeni kompakt SUV kardeşler Trax ve Mokka'yı sergilerken Alman markanın yeni miniği Adam da Astra Sedan ve Ampera'nın yanındaki yerini almıştı. Bu standın köşesindeyse RAD-e konseptini görmek mümkündü.


8. holde makyajlı DB9 ve Vanquish ile dikkat çeken Aston Martin'in hemen karşısında oldukça kalabalık bir Mercedes standı bulunuyordu. Smart ile paylaşılan alanda ForTwo ED'nin yanında Alman markanınyeni ticari aracı Citan da görülebiliyordu. Makyajlı G Serisi ve çok konuşulan A Serisi'nin haricinde CLS Shooting Brake'i ziyaretçilerle buluşturan Mercedes'in bir de küçük sürprizi vardı: SLS AMG Roadster.

BMW standında yeni 3 Serisi ve 6 Serisi Gran Coupé gibi yeniliklerin arasında 5 Serisi'nin uzun aks mesafeli versiyonu ve Touring modeli de dikkat çekiyordu. Standın asıl öne çıkan aracı i8 konseptiyken M5 ve M6 da ziyaretçilerin gözünden kaçmadı.


Mini standında Paceman ve Clubvan modelleri öne çıkarken F-Type bulunmayan Jaguar standında ilgi XKR-S üzerindeydi.

Yenilenen Range Rover ve makyajlı Freelander ile öne çıkan Land Rover'in karşısında bulunan Volvo standındaysa V40, V40 Cross Country ve S60 TTA ile dikkat çekiyordu.

Infiniti standında G Convertible, Subaru'daysa BRZ öne çıkarken Mazda, yeni 6 ve CX-5 modelleriyle hazır bulundu.

Fuara bütün DS ailesiyle katılan Citroën'de DS3 WRC ralli aracı ve ilk olarak 2008 Paris otomobil fuarında sergilenen GTbyCitroën konseptlerinin yanında C-Elysée de prömiyerini yaptı.


Suzuki standında Swift Sport'un kendisi var, teknik verileri yokken Kia'da Sorento'da Rio'ya Soul'dan Pro_Cee'd'e bütün yenilikler bulunuyordu.

İki adet Fiesta ralli aracıyla dikkat çeken Ford yeni Kuga, B-Max, Tourneo Custom ve Focus 1.0 EcoBoost gibi yenilikler sunarken makyajlı Fiesta'nın da hazır bulunması olumluydu. Ford için eksi puanlarsa iç mekanına rahatça göz atılamayan Mondeo ve ar-ge'si Türkiye'de yapılsa da fuara getirilmeyen Transit Connect oldu.

Honda'da CR-Z ve Civic'in Mugen donanımlı versiyonları dışında bir yenilik bulunmazken SsangYong ve Tata'nın bütün modellerinden birer ikişer getirmesi markaya ısınmaya çalışan müşteriler için iyi bir fırsat oldu.


Dikkatlerin yoğunlaştığı bir başka stant olan Peugeot'da 301'in dünya lansmanı yapılırken 208'in yanında 208 GTI konsepti ve makyajlı RCZ de sergilendi. Peugeot'nun beni şaşırtan hamlesiyse henüz dünya tanıtımı yeni yapılan Onyx konseptini fuara yetiştirebilmiş olmasıydı.

Ferah standında GT 86, Auris, Verso, Yaris ve Yaris Hybrid gibi yenilikleri sergileyen Toyota'da bir de TS030 HYBRID'in hazır bulunması yüzümü güldürdü.

Mitsubishi standında i-MiEV dışında büyük bir yenilik yokken Hyundai'de yeni Santa Fe ve ix35 Fuel Cell konseptleri dikkat çekti. Bu standın bir diğer yıldızı da i-oniq konsepti oldu.


Dacia, Dokker, Lodgy ve Sandero'nun yanında Dokker ve Sandero Stepway modellerini de sergileyerek standının tamamını yeni araçlarla doldururken ana firma Renault, Fluence ve Symbol'ün dünya prömiyerlerini yaptı. Yeni nesil Clio, Fluence Z.E., Twizy ve Mégane RS Red Bull Racing RB7'yi de sergileyen Fransız üreticinin sürpriz konseptiyse DeZir oldu.

Renault-Nissan ortaklığının Japon partnerindeyse sosyal medya Juke'u ve Juke NISMO haricinde bir yenilik sunmadı.

Fuarda çektiğim fotoğraflara buradan ulaşabilirsiniz.

Wheelsandmore Aventador Bianco


Lamborghini'nin geçtiğimiz yıl tanıttığı süperspor otomobili Aventador için geliştirilen modifikasyon kitlerine bir yenisi eklendi. Aracın görünümünde hemen hemen hiç değişiklik yapmayan firma motor gücünüyse hatırı sayılır oranda artırmış.

Firmanın ismine yakışır şekilde aracın jantları yenilenirken önde 20, arkada 21 inç çaplı olan bu parçalar gövde renginde çerçeveler sunuyor. Otomobilin görünümüne etki eden bir başka değişiklik de gövdeyi baştan sona geçen siyah renkli şerit.

Hava emiş, egzoz ve elektronik kontrol ünitesi gibi sistemlerinde değişiklik yapılan aracın 6.5 litre hacimli v12 motoru 777 beygir güç, 750 Nm tork üretebilir hale gelmiş.

Ford Figo


Önceki nesil Fiesta yaşıyor. Güney Afrika'da Figo ismiyle satılan eski Fiesta makyajlandı. Teknik anlamda bir yenilik getirmeyen operasyon sonrasında görsel olarak da çok şey değişmemiş.


Hafifçe makyajlanan ön tamponunda farklı sis farı yuvaları ve hava girişi sunulurken ön panjur da rötuşlanmış. Farlar ve stopların şekilleri aynı kalırken desenleri yenilenmiş ve araç yeni tasarım jantlara kavuşmuş.

İç mekanında yenilik olmayan otomobilin 1.4 litre hacimli iki motor seçeneği bulunuyor. 83 beygir güç üretebilen benzinli ve 68 beygir güce sahip turbo Diesel üniteleri Türkiye pazarı da yakından tanımakta.

Suzuki Jimny


Japon üretici Suzuki'nin minik arazi aracı Jimny makyajlandı. Tasarımında büyük bir değişim gerçekleşmeyen otomobil teknik olarak da aynı kalmış.

Yeni sis farı yerleşimine sahip makyajlı tampon nedeniyle 30 mm uzayan Jimny'nin ön panjur ve kaputu da yeniden şekillendirilmiş. Jant seçenekleri de yenilenen aracın gövde rengi seçeneklerine yeni bir lacivert tonu eklenmiş.


İç mekan tasarımında bir yenilik bulunmayan Jimny'nin bazı modellerinde daha kaliteli kumaşla kaplanmış koltuklar ve yeni koltuk kafalıkları bulunuyor.

1.3 litre hacimli motoru 85 beygir güç, 110 Nm tork üretebilen araçta dört tekerlekten çekiş sistemi ve manuel şanzıman standart olarak sunulurken otomatik şanzıman opsiyonel olarak alınabiliyor.

13 Kasım 2012 Salı

Rolls Royce Ghost


Rolls Royce'un özel versiyonları tanıtılmaya devam ediyor. Markanın en önemli pazarlarının bulunduğu Ortadoğu için hazırlanan üç değişik Ghost versiyonunun ilki tanıtıldı.

Binbir gece masalları temalı araçlardan ilkinde kromajlı jantlar ve çift tonlu mat gövde rengi kullanan Rolls Royce gövde üzerinde bu seriye özel işlemeler de sunuyor.


İç mekanında beyaz renkli deri döşeme ve bol bol kromajlı parça sunan otomobilin konsolunda piyano siyahı kaplamalar, arka koltuklarında eğlence sistemi, tabanında da ekstra kalın paspaslar dikkat çekiyor.

Ford Transit Connect Wagon


Resmi tanıtımı geçtiğimiz aylarda yapılan Ford Transit Connect, Kuzey Amerika pazarında MPV segmentine göz dikti. Ford, ticari temelli aracının 7 kişilik versiyonlarını da tanıttı.

Uzatılmış aks mesafesine sahip olan 7 kişilik Transit Connect'in ana hatlarında bir değişiklik yapılmazken iç mekanda ikinci koltuk sırasının üzerine kapaklı gözler eklenmiş. Bu donanım istenmediği durumlarda panoramik cam tavanla da donatılabilen otomobilin ön paneli Focus'tan kopyalanmış.


2. ve 3. koltuk sıraları katlandığında tamamen düz bir zemin oluşturan aracın yükleme kapasitesi 544 kg olarak açıklanırken çekme kapasitesi 907 kg. Donanımına ön cam ısıtıcısı, dokunmatik navigasyon ekranı ve geri görüş kamerası gibi aksesuarlar eklenen Transit Connect Wagon'da SYNC ve MyFord Touch sistemleri de sunulmakta.


Kuzey Amerika pazarında iki adet benzinli motor seçeneğiyle satılacak olan aracın giriş modelinde 2.5 litre hacimli bir ünite görev yaparken 1.6 litre hacimli EcoBoost motoru Avrupa pazarında da göreceğiz. Bizim için komik olsa da Amerika'da 7.8 litre/100 km otoyol tüketim ortalamasının altına inebilen ilk 7 kişilik MPV olması beklenen araçlarda 6 ileri vitesli otomatik şanzıman standart olarak sunuluyor.

Nissan Titan


Nissan'ın büyük pick up modeli Titan 2013 yılına küçük yeniliklerle girecek. Teknik olarak bir farklılık sunmyacak olan aracın farklılıkları görsel.

Kasa kapağına küçük bir spoiler eklenen yeni Titan SV ve SL donanımlarında kapılar altında basamaklar sunarken PRO-4X paketinde saten krom ön panjur, mat renkli karter koruma ve farklı logolar bulunuyor. 7 yeni gövde rengine sahip olan pick up farklı tasarıma sahip jantları da kullanıma sunmuş.


İç mekanında sadece yeni tasarım dört kollu direksiyon simidi ve bazı donanım paketlerinde standart olarak sunulan 12 Volt soketle farklılaşan yeni Titan'ın 5.6 litre hacimli v8 motoru 321 beygir güç, 521 Nm tork üretebiliyor.

5 ileri vitesli otomatik şanzımanla satılan Titan modelleri iki veya dört tekerlekten çekişli olarak alınabiliyor. Araçların başlangıç fiyatıysa A.B.D. pazarında 28.820 Dolar.

Jeep Patriot Freedom Edition


Her yıl olduğu gibi Jeep'in vatanseverliği tuttu. 2012 yılında Patriot modelini Amerikan ordusunun yıldızlarına boğan üretici aracında teknik bir yenilik sunmuyor.


Sadece kırmızı, beyaz veya mavi gövde renkleriyle satılacak olan Freedom Edition'da füme renkli, 17 inç çaplı jantlar ve Amerikan ordusunun yıldız logoları dikkat çekerken iç mekanda döşeme rengine kontrast dikiş iplikleri, kalın paspaslar ve yıldız logoları bulunuyor.

Fiyatı 21.445 Dolar seviyesinden başlayan aracı alanlar Amerikan ordusunun yardım derneklerinden birisine 250 Dolar yardımda bulunmuş olacak.