5 Nisan 2014 Cumartesi

Dodge Charger ve Challenger Scat Pack


Chrysler firmasının yan markalarından olan Dodge, R/T donanım seviyesinde yer alan v8 motorlu iki aracı için hazırladığı Scat Pack isimli performans paketlerini detaylandırdı.

Bu paketlerle birlikte araçların tepeden bakıldığında görülen kısımları siyaha boyanırken 20 inç çaplı jantlar da aynı renge boyanmış. Far ve stoplar da koyulaştırılırken ön panjur, yan aynalar ve arka spoiler de siyah renkli. Bu arada Challenger'ın kaputunda dışarıdan açılabilen pin tarzı kilitler de bulunuyor.


Üç etaplı olarak alınabilen Scat Pack'in 2.195 Dolar'a sunulan ilk versiyonuyla birlikte, standart haliyle 375 beygir güç, 555 Nm tork üretebilen 5.7 litre hacimli v8 motorun gücü 18 beygir, torkuysa 24 Nm artmış. İlk paketin üzerine eklenen 1.895 Dolar 30 beygir güç artışı sağlarken 4.995 Dolar karşılığında alınan üçüncü paket 58 beygir güç, 63 Nm tork artışı sağlıyor.

Datsun on-DO


Geçtiğimiz yıl Hindistan'a özel bir araçla hayata geri dönen Datsun şimdi de Rusya'ya özel küçük bir sedan modelle karşımızda. Markanın 100. yaşını kutladığı yılda tanıtılan bu otomobil de GO temelli.

4.337 mm boya, 1.700 mm genişliğe ve 1.500 mm yüksekliğe sahip olan aracın bagaj hacmi 530 litre olarak açıklandı. Köşeli ön tasarımı GO'yu andıran otomobilin geri kalanında da heyecan verici bir bölüm bulunmuyor.


İç mekanında Renault ailesinden alınan parçalar dikkat çeken otomobilin yaşam alanı sade bir görünüme sahip olsa da dış mekanın görünümünden daha ilginç özellikle sunduğu da bir gerçek. Metal görünümlü süslemeler kokpite renk katarken orta konsola entegre edilmiş ses sistemi kumandaları ve sürücü kapısında ergonomik şekilde yerleştirilmiş cam ve ayna düğmeleri gözlerden kaçmıyor.

Kaputu altında da mucizeler sunmayan on-DO'da kullanılan 1.6 litre hacimli benzinli motor 88 beygir güç üretiyor. Otomobilin başlangıç fiyatının 400.000 Ruble'nin altında (Yaklaşık 8.000 Euro) olacağı da açıklandı.

4 Nisan 2014 Cuma

Mercedes-Benz SL Serisi


Alman üretici Mercedes lüks roadster serisi SL'in model gamında değişikliğe gidiyor. En düşük güce sahip olan versiyon güç kazanırken aynı şeti AMG versiyonu için de söylemek mümkün.

SL350'nin yerine geçeceği açıklanan SL400'de kullanılan 3 litre hacimli v6 motor çift turbo besleme yardımıyla 333 beygir güç, 480 Nm tork üretebiliyor. 7 ileri vitesli otomatik şanzımanıyla 0'dan 100 km/s sürate 5.2 saniyede ulaşabilen aracın maksimum sürati 250 km/s'te sınırlandırılırken ortalama tüketim değeri 7.3 litre/100 km.

Bir diğer güncelleme de aracın AMG logolu modellerinden SL63 AMG üzerinde yapılmış. Sınırlı kaymalı diferansiyeli standart donanıma katan Mercedes bu otomobilde artık performans paketini sunmayacağını açıkladı.

Bu açıklamanın ardından yüksek performans seven müşterilerini düşündüğünü gösteren üretici çift turbo beslemeye sahip 5.5 litre hacimli v8 motorun artık 585 beygir güç, 900 Nm tork üreteceğini belirtti.

BMW M4 Convertible


BMW'nin iki kapılı şık serisi 4'ün en güçlü modeli artık cabriolet kasayla da alınabilecek. Bahar aylarına getirilen tanıtımı sayesinde daha da dikkat çekici hale gelen otomobile yaz aylarında sahip olunabilecek.

Boyu 4.670 mm, genişliği 1 870 mm, yüksekliğiyse 1.386 mm olarak açıklanan araç yerini aldığı M3 Cabriolet'den 56 mm daha uzun, 65 mm daha geniş ve 4 mm daha alçak. Aks mesafesi de 2.812 mm'ye uzayan aracın metal tavanı 20 saniyede açılıp kapatılabilirken bu işlem 18 km/s'e kadar olan süratlerde yapılabiliyor. Tavan kapalıyken 370 litre bagaj hacmi sunan otomobilin tavan açıkken ulaştığı hacim de 220 litre.


Dış tasarımı sabit tavanlı kardeşinden çok farklı olmayan araçta büyük hava girişlerine sahip ön tampon, ufak bir çıkıntıya sahip kaput, koyu renkli jantlar, sportif bir görünüm sunan yan aynalar, dinamik görünümlü arka tampon ve dört çıkışlı egzoz sistemi dikkat çekerken iç mekan da coupé'den aynen alınmış.

Turbo beslemeye sahip 3 litre hacimli motoru 425 beygir güç, 550 Nm tork üretebilen araç 6 ileri vitesli manuel veya 7 ileri vitesli, çift kavramalı yarı otomatik şanzımanla alınabiliyor. 1.750 kg'lık ağırlığa sahip olan manuel şanzımanlı versiyon 0'dan 100 km/s sürate 4.6 saniyede ulaşabilirken DCT'ye sahip araç aynı hızlanmayı 4.4 saniyede tamamlayabiliyor.

Maksimum sürati her iki şanzıman seçeneğiyle de 250 km/s'te sınırlandırılan aracın ortalama yakıt tüketim rakamları da manuel şanzımanla 9.1 litre/100 km, DCT ile 8.7 litre/100 km olarak açıklanıyor.

3 Nisan 2014 Perşembe

HPerformance Audi RS6 Avant


Audi'nin sportif station wagon modeli RS6 Avant üzerinde çalışma yapan firmalar arasına bir yenisi katıldı. Geçtiğimiz günlerde modifiye ettiği TT-RS modelini tanıtan HPerformance şimdi de elini bu araca atmış.

Görünümde yapılan tek değişikliği yan aynaların karbon fiber kaplanması olan aracın egzoz sistemi yenilenirken çift turbo beslemeye sahip 4 litre hacimli v8 motorun elden geçirilmesi sonrasında 700 beygir güç, 860 Nm torka ulaşılmış.

2 Nisan 2014 Çarşamba

Fiat Panda ve Punto Young


Fiat'ın kompakt modellerinden ikisi yeni bir donanımla karşımızda. Young isimli paket isminden de anlaşılacağı gibi genç müşterileri hedeflerken araçlara teknik bir yenilik getirmiyor.


Panda Young'ın dış mekanında sıyah şeritli kapı kolları, füme yan aynalar, orta kısmı sarıya boyanmış füme jant kapakları, kapı korumaları üzerine eklenen grafikler ve bagaj kapağı üzerinde görülebilen Young logosuyla dikkat çekerken Punto Young'da 15 inç çaplı jantlar, füme renkli aynalar ve daha sade bir görünüme sahip Young logoları bulunuyor.

Donanımlarına Clarion ses sistemi eklenen ikilinin koltuk kumaşlarında sarı renkli süs dikiş iplikleri dikkat çekerken Punto'da kafalıklar, Panda'daysa sırtlık üzerinde bulunan Young logoları bulunuyor.

1 Nisan 2014 Salı

MINI Cooper S Paceman ALL4


BMW kontrolüne geçmesinin ardından büyük bir geri dönüş yapan MINI özellikle kişiselleştirme konusunda sunduğu zengin seçeneklerle genç müşterilerin dikkatini çekiyor. Bunun farkında olan firma müşteri sayısını artırmak için belirli bir araç üzerinde farklı görünüm uygulamalarının ardından alışılmadık gövde seçenekleri sunmaya da başladı.

Geçtiğimiz yıl test ettiğim Countryman modeliyle küçük SUV pazarına giriş yapan MINI bu segmentte de farklılığını konuştururken daha da ilginç bir araç isteyenlere bir de üç kapılı versiyon sunarak ulaşılan müşteri sayısını daha da yukarılara çekti. Bu sefer testime konuk olan otomobil Paceman ailesinin Cooper S donanım ve motor seçeneğine sahip versiyonu oldu.


Dış Mekan


MINI markasının öne çıkan özelliklerinden birisi olan dikkat çekici tasarım dış mekanda kendisini gösteriyor. Dik ve yüksek yapılı olan ön kısımda kromajlı panjur, alt kısımda küçük bir splitter ve ek hava girişlerine sahip ön tampon ve yine kromajlı çerçevelere sahip farlar Countryman modelinden aynen alınmış. Ön çamurlukların üzerinde S logolu kromajlı şeritler dikkat çekerken 17 inç çaplı jantlarla kontrast renge boyanmış tavan ve yan aynalar da gözden kaçmıyor.

Aracın dört tekerlekten çekişli olduğunu belirten ALL4 logosı kapıların alt kısmına yerleştirilirken şişkin arka çamurluklar otomobile güçlü bir görünüm vermiş.

Buraya kadar Countryman'den çok da farklı olmayan Paceman arka kısımdaysa oldukça değişik bşr görünüm sunmakta. Diğer MINI modellerinin aksine yatay olarak yerleştirilmiş stoplar kromajlı çerçevelere sahipken şık spoiler, çift egzoz çıkışı ve dar yapılı bagaj kapağı camı oldukça dinamik bir görünüm yaratmış.

4.115 mm boya, 1.786 mm genişliğe ve 1.522 mm yüksekliğe sahip olan otomobilin 2.596 mm olarak açıklanan aks mesafesi Countryman'inkinden 1 mm daha uzun.


İç Mekan


Markanın ilgi çekici tasarım anlayışı içeride de devam ediyor. Diğer MINI modellerinden tanıdığımız detaylar arasında oval bölümlere sahip kapı içi tasarımı görülebiliyor. Yarım ay görünümlü kapı açma kolu ve cam açma düğmeleri kromajlı görünümleriyle dikkat çekerken kapı içi cepleri çok derin olmasalar da yeterli hacmi sunabiliyor. Kapı eşikleri şık "MINI Cooper S" amblemleriyle kaplanan otomobilde metal pedal seti de sunulmakta.

Yuvarlak havalandırma ızgaraları, çok fonksiyonlu ve üç kollu direksiyon simidi, direksiyon kolonu üzerine yerleştirilen beyaz zeminli devir göstergesi, orta konsolun üzerinde bulunan beyaz zeminli dev hız göstergesi, bu parçanın alt yarısına entegre edilmiş ses sistemi kumandaları, daha aşağıda yer alan CD girişi ve dijital göstergeye sahip otomatik klima kumandaları MINI müşterilerine tanıdık gelen diğer detaylar. Daha aşağıda, DSC, merkezi kilit, sis farları ve aracın spor modunu kumanda eden şık tasarımlı düğmeler bulunurken kapaksız gözler ve iki bardaklık biraz daha altta kullanıma sunulmuş.

Şık bir topuza sahip olan vites kolunun arkasında Aux girişi görülebilirken şaft tünelinin her iki tarafında da küçük filelere yer verilmiş. Ön koltuklar arasından başlayan ray arka koltukların arkasına kadar uzanırken üzerinde bulunan iki bardaklık, telefon sabitleme aparatı ve şık gözlük kabı ileri geri kaydırılabiliyor. Kapıların içinde olduğu gibi bu parçanın kenarlarında da rengi değiştirilebilen ambiyans ışıklandırması kullanan MINI ilginç tasarımlı el freni kolunu da vites kolunun arkasına eklemiş.

İç mekan aydınlatmaları, ambiyans ışıklandırmasının renk değişimi ve cam tavan kumandası iç dikiz aynasının üzerine konumlandırılırken arka kısımda iki adet tekli koltuk sunulduğu dikkatlerden kaçmıyor. 50:50 yatan sırtlıklar sayesinde Paceman'in 350 litrelik bagaj hacmi 1.080 litreye ulaştırılabiliyor.


Konfor


Otoyolda go kart dinamikliği sağlayan modelleriyle ünlenen MINI'nin sürüşünde konforu aramak öncelikli olmasa da Paceman'in üyesi olduğu segmentin gerekliliklerinden birisi de bu. Cooper S Coupé'de karşılaştığım sert süspansiyon sisteminin ardından John Cooper Works Countryman'in daha konforlu ünitesi gözüme girmişti. Cooper S Paceman'de de beş kapılı kardeşinkine benzer bir düzenek kullanılmış. Orta sertlikteki süspansiyon sistemi 205/55-17 ölçüsündeki lastiklerle birleşince aracın rahatsız edici sertlikte bir sürüşe sahip olmasını engelleyebilmiş.

Donanım açısından da başarılı olan test aracında elektrikli cam ve aynalar, açılabilir panoramik cam tavan, yol bilgisayarı, otomatik klima, hız sabitleme sistemi, Aux girişli, direksiyondan kumanda edilebilen, CD ve MP3 çalabilen ses sistemi, far yükseklik ayarı, elektrokrom iç ayna, soğutmalı torpido gözü ve arka park sensörleri bulunuyordu.

Yüksekliği ayarlanabilen ön koltuklar ve hem yüksekliği hem de derinliği ayarlanabilen direksiyon simidi sayesinde sürüş pozisyonunu bulmak kolayken ön  koltukların arkaya geçiş sonrasında önceden ayalanmış pozisyonlarına dönmeleri de olumlu. Koltuklar arasında bulunan raylar sayesinde bu bölümde bulunan aksesuarların yerleri değiştirilebilirken ruh halimize göre rengini değiştirebildiğimiz ambiyans ışıklandırması da hoş bir dokunuş.

Dik A sütunu nedeniyle rüzgar sesini içeriye beklenenden fazla alan Paceman yol gürültüsünüyse başarılı şekilde bastırmış. Yüksek devirli sürüşlerde içeriye alınan hoş egzoz sesiyse bu ikilinin önüne rahatlıkla geçebiliyor.

Sertliği başarılı şekilde ayarlanmış olan koltuklar yüksek yan destekleriyle dikkat çekiyor. Ön kısımda hacim sorunu bulunmayan otomobilin iki adet arka koltuğunda omuz mesafesi yapısı gereği başarılı olsa da tavanın arkaya doğru alçalması nedeniyle baş mesafesi sınırlı. Countryman modelinde olduğu gibi ileri geri ayarlanamayan arka koltukların diz mesafesi de uzun yolculuklar için yeterli değil.

Özellikle şehir sürüşlerinde konfor seviyesini en çok artıran donanımsa 6 ileri vitesli otomatik şanzıman. Test ettiğim diğer MINI modellerinde de aynı şekilde kullanılan ünite hem kol hem de direksiyon simidinden kumanda edilebilme özelliğiyle sportif sürüşlerde de sürücünün yanında.


Sürüş


Cooper S logolu modellerinin tamamında başarılı sürüş özellikleri sunan MINI Paceman'de de bu geleneği bozmuyor. Hafif yüksek olan yapıya rağmen orta-sert ayarlı süspansiyon ve dört tekerlekten çekiş sisteminin birleşimi başarılı yol tutuşu da beraberinde getirmiş. Direksiyon sisteminin de tepkilere erken cevap verebilmesi sayesinde yüksek süratlerde yapılan ani manevralarda bile tedirginlik hissedilmiyor. Sadece ön değil arka koltuklarda da sunulan yüksek yan destekler sayesinde yanal kuvvetleri yaşama zevkini herkes yaşayabiliyor.

Zorlandığında hafifçe önden kaymaya başlayan Cooper S Paceman ALL4'da bu noktadan sonra ESP devreye girerek aracın rayına oturmasına yardım etse de yardımcı kapatılıp sınırlar daha da sorlandığında arkadan da kayma başlıyor. Direksiyon simidinden kumanda edilebilen şanzıman sayesinde yüksek tutulan motor devriyle birlikte bu durumdan da kurtulmak mümkün.

Sakin kullanımda bile aracı çabucak hızlandırabilmek için vites küçültmeye yeltenen şanzıman benim gibi sert sürüş sevenler için çok başarılı ayarlanmış. O kadar ki standart olarak sunulan Sport moduna gerek bile kalmıyor. Geçişleri sarsıntısız olan şanzıman ister koldan ister direksiyon simidinden kumanda edilebiliyor.

Boş ağırlığı 1.470 kg olarak açıklanan test aracında kullanılan turbo beslemeye sahip 1.6 litre hacimli motor 184 beygir güç, 260 Nm tork üretebiliyor. 0'dan 100 km/s sürate 8.2 saniyede ulaşabilen otomobilin maksimum sürati 207 km/s.

Sakin otoyol sürüşlerinde ortalama yakıt tüketimi 7 litre/100 km seviyesinin altına çekilebilen aracın seri kullanımlarda az yakmasını sağlamaksa oldukça zor. Sürekli devirlenmeyi seven motorla birleşen hızlı sürüş isteğiyle test ortalaması da 10.3 litre/100 km olarak gerçekleşti.


Fiyat/Performans


Vergilerin giderek daha da acımasız olmasını izlemek gerçekten acı verici. Henüz üzerinden bir sene geçmeyen John Cooper Works Countryman testimde standart donanımlı aracın 43.000 Euro olan fiyatını belirttiğimde kulağıma yüksekmiş gibi geldiyse de aradan geçen süre içerisinde hem Euro'nun inanılmaz değer kazanması hem de otomobillere gelen vergi zamları Cooper S Paceman ALL4'un fiyatını aynı seviyeye yükseltti.

Standart donanımlı model vergiler hariç 21.000 Euro giriş fiyatına sahipken metalik gövde rengi ve yarı deri koltuklar için vergiler hariç 403 ve 563 Euro bedel isteniyor. "Şeker" isimli donanım paketinde DSC, 17 inç çaplı jantlar, ısıtmalı dış aynalar, ön sis farları, iç aydınlatma paketi, yol bilgisayarı, otomatik klima, elektrokrom iç ayna ve yağmur sensörü bulunurken "Köpük" paketinde 6 ileri vitesli otomatik şanzıman ve arka park sensörleri bulunuyor.

Tek parçalı merkezi ray sistemi, dış mekan krom paketi, beyaz tavan ve dış aynalar, ek eşya saklama bölmeleri, piyano siyahı iç kaplamalar, bagaj aksesuar paketi ve açılabilir panoramik cam tavan gibi opsiyonlarla birlikte bile vergisiz fiyatı 25.290 Euro olan otomobilin üzerine vergiler binince fiyat bir anda 43.757 Euro'ya ulaşıyor.


Sonuç


MINI modellerinin kendine özgü çizgileri insanları kendisine bağlayan türden. Bu nedenle tasarım beğenildiğinde müşterinin önünde çok şey duramıyor. Sürekli artışta olan vergi miktarları ve döviz yüzünden fiyatı yüksek kalmaya başlayan markanın orijinalliğiniyse başka yerde bulmak zor. Sportif sürüşlerden hoşlanan müşterileri özellikle mutlu eden markanın Cooper S Paceman ALL4 modelinde de işlerin değişmediğini görmek güzel.

Aklında araca veya yaktığı yakıta verilecek para gibi şeylerin önceliği bulunmayan kişiler için şık görünümlü ve zevk veren bir otomobil olan Cooper S Paceman ALL4 mantığıyla araç alacakları düşündürürken kalbini kullananları kendisine çekiyor.


Fotoğraflar


Test sırasında çektiğim fotoğraflara buradan ulaşabilirsiniz.