24 Haziran 2011 Cuma

Aston Martin Cygnet & colette


Toyota iQ temelli Aston Martin, Cygnet ilginç versiyonlarıyla dikkat çekmeye devam ediyor. Markanın özel seri modellerinden birisi de Fransız modaevi colette ile ortaklaşa geliştirilen Cygnet & colette oldu.

Sadece 14 örneği üretilecek olan otomobilin gövdesi metalik gri renge boyanırken yan aynalar, jantların iç kısımları, ön panjur çerçevesi ve ortadan geçen şerit mavi renkli. Standart modellerinde bulunandan daha kaslı bir görünüm sunan ön tampon ve jantlara sahip olan araç dört bir yanında bulunan Cygnet & colette logolarıyla tanınabiliyor.

İç mekanı oldukça lüks bir havaya sahip olan aracın koltukları, kapı içleri, ön konsolu ve standart olarak sunulan yastıkları deri ile kaplanırken tavan, güneşliklerle birlikte kadife ile döşenmiş.

Başlangıç fiyatı 48.995 Euro olarak açıklanan otomobil sadece colette'in Paris'te bulunan şubesinden sipariş edilebilmekte.

Lexus LS600h L Landaulet


Kraliyet düğünlerinin ardı arkası gelmiyor. İngiliz kraliyet ailesinin ardından şimdi de Monaco prensi 2. Albert ve Charlene Wittstock hayatlarını birleştirecek.

Olayın bizi ilgilendiren kısmıysa ikilinin, lüks içerisinde yüzen vergi cenneti ülkelerinde atacakları tur sırasında kullanılacak olan otomobil. Bu "Şerefli" görevi bir Lexus LS600h L'e veren aile tabii ki aracı standart haliyle kullanmayacak.

Teknik anlamda bir yenilik barındırmayan otomobilin ön görünümünde, ek uyarı ışıkları haricinde bir yenilik yokken arka kısımda durum farklı. B sütunundan itibaren tavanı kesilen araca şeffaf bir tavan eklenirken bu kısım, halkı selamlama sırasında çıkartılabiliyor.

Carat Duchatelet isimli, Belçika merkezli firma tarafından hazırlanan otomobilin turu sırasında çiftin daha rahat görülebilmesi için arka kapıların cam çerçeveleri de iptal edilmiş.

Mini John Cooper Works Coupé Endurance


Geçtiğimiz günlerde tanıtılan Mini Coupé'nin yarış versiyonlarından ilki de tanıtılmakta gecikmedi. Etkileyici verilere sahip olan araç ilk olarak 24 saatlik Nürburgring turunda piste çıkacak.

Yenilenen süspansiyon sisteminin alçalttığı otomobilin ön tamponu altına büyük bir splitter eklenirken arka tampon altına da büyük bir difüzör yerleştirilmiş. Bagaj kapağı üzerinde dev bir spoiler bulunan aracın fren sistemi de modifiye edilmiş.

İç mekanında gereksiz olan bütün donanımlar atılırken yarış koltuğu, yangın söndürücü ve takla kafesi gibi zorunlu aksesuarlar eklenmiş. 100 litre hacimli bir yakıt deposuna sahip olan otomobilin ağırlığı 965 kg'a düşürülmüş.

Turbo beslemeye sahip 1.6 litre hacimli motoru 250 beygir güç, 330 Nm tork üretebilen otomobilin maksimum süratinin 240 km/s'in üzerinde olduğu da belirtildi.

GM E-Rod


Bütün otomobil üreticileri gibi daha ekonomik modellere yönelen General Motors, yakıt tüketiminde düşüşü Hot Rod modellerine de yansıtmak istiyor.

GM Performance Parts tarafından hazırlanan 1955 model Chevrolet Bel Air replikası görünüm olarak 55 yıl önceki orijinal araçtan farksızken kaputu altında bulunan LS3 kodlu v8 motor yepyeni.

430 beygir güç üretebilen bu ünite otomatik veya manuel şanzımanla donatılabiliyor ve ortalama yakıt tüketimi 10.2 litre/100 km. Aracın zararlı gaz emisyon seviyeleri de bir Chevrolet Camaro SS ile yarışıyor.

Buick LaCrosse


Buick LaCrosse ailesine yeni bir motor katıldı. GM markasının diğer araçlarında da görev yapan bu ünite elektrik motoru desteğine sahip 2.4 litre hacimli motora sahip modelle aynı fiyata satılacak.

Dört silindirli motorla aynı tüketim değerine sahip olan 3.6 litre hacimli v6 motor 303 beygir güç, 358 Nm tork üretebilirken eski v6 üniteden 9 kg daha hafif olması bu ünitenin bir başka artısı.

Şimdilik sadece önden çekişli olarak alınabilen aracın ilerleyen aylarda dört tekerlekten çekişli modellerinin de üretileceği belirtilirken bütün versiyonlarda 6 ileri vitesli otomatik şanzıman standart olarak sunulacak.

SPI Porsche Panamera Turbo P680


İşte Switzer Performance Innovation tarafından modifiye edilmiş Porsche Panamera Turbo modeli. Otomobil için bir görüntü kiti sunmayan firma motor gücünüyse ciddi şekilde artırmış.

Aracın çift turbo beslemeye sahip 4.8 litre hacimli v8 motoru yeni turbolar, intercooler ve motor işletim sistemi sayesinde 680 beygir güç, 970 Nm tork üretebilir hale gelmiş.

22.000 Dolar fiyat biçilen bu kit sayesinde araç 0'dan 100 km/s sürate 3.6 saniyede ulaşabilirken maksimum süratinin 345 km/s'in üzerinde olduğu tahmin ediliyor.

BMW M3 CRT


BMW M3'ün sayısız özel seri modeline bir yenisi eklendi. Fakat bu sefer işler biraz farklı. Öncelikle bir sedan olan yeni model, diğer versiyonların çoğundan farklı olarak daha fazla güç sunuyor.

Tanıtımı geçtiğimiz yıl yapılan M3 GTS'in dört kapılı ve evcilleştirilmiş modeli olarak tanımlayabileceğimiz otomobil genel anlamda büyük bir tasarım değişikliği sunmasa da detaylarda farklılıklar mevcut. Ön tamponun altına yerleştirilen karbon fiber splitter kırmızı bir şeritle süslenirken aynı renk yan ve kaput üzerinde bulunan hava çıkışlarında da mevcut. Siyah renkli, 19 inç çaplı jantlara sahip olan aracın bagaj kapağının üzerinde de karbon fiberden üretilmiş bir spoiler bulunuyor.

İç mekana geçildiğinde kapı eşiklerinde yer alan kaplamaların kırmızıya boyandığı görülürken aynı renk deri döşeme ve paspasların kenarlarında da kullanılmış. Karbon fiber kasalı yarış koltukları önde oturanları sararken arka koltuklar da, omuz ve baldır kısımlarında şişkinlikler yaratılarak iki kişi için tasarlanmış.

Gelelim otomobilin güç ünitesine. M3 GTS'te de görev yapan 4.4 litre hacimli v8 motor 450 beygir güç, 440 Nm tork üretebiliyor. 7 ileri vitesli çift debriyajlı yarı otomatik şanzımanla eşleştirilen motor aracı 0'dan 100 km/s sürate 4.4 saniyede ulaştırırken standart bir M3 sedan modelinden 45 kg daha hafif olan M3 CRT'nin maksimum sürati 290 km/s.

Bu derece etkileyici motor performansına sahip olan aracın frenleri de elbette dikkat çekici. Önde 378, arkada 380 mm çaplı delikli disklerle donatılan otomobilin kaliperleriyse 6 pistonlu.

Almanya'da 130.000 Euro seviyesinden başlayan fiyatlarla alıcı bulacak olan bu aracın üretim rakamıysa 67.

23 Haziran 2011 Perşembe

Renault Koleos


Fransız üretici Renault, SUV modeli Koleos'u makyajladı. Aksesuar seviyelerinde de yenilikler yapılan aracın motorlarıysa artık daha temiz yanma sağlıyor.

Makyajı ön kısmında yoğunlaşan araçta yepyeni bir ön panjur kullanılırken farlar da yenilenmiş. Tampon tasarımında da değişiklikler göze çarpan yeni Koleos'un yan aynalarında bulunan sinyaller LED teknolojisi kullanırken aileye Cayenne Turuncu isimli bir renk eklenmiş.

Güçlü görünen şişkin çamurluklar ve yeni jant seçenekleri aracı daha güçlü gösterirken arka kısımda bir değişiklik göze çarpmıyor. İç mekanında da büyük bir değişim bulunmayan aracın gösterge tablosu ve kumanda düğmelerinde ufak tefek değişiklikler yapılmış.

Motor seçenekleri, sunulan güç seviyelerinde büyük bir yenilik sunmazken tutumluluk konusunda ilerleme kaydedilmiş. 2 litre hacimli turbo Diesel motor 150 ve 175 beygir güç üretebilen iki versiyona sahipken yine türbo beslemeye sahip olan benzinli motor 170 beygir gücünde.

Hem iki hem de dört tekerlekten çekişli modelleri bulunan Koleos'un donanımında 6 ileri vitesli manuel ve otomatik şanzımanlar bulunuyor.

22 Haziran 2011 Çarşamba

Wetterauer Mini Countryman


Mini'ni ilk SUV modeli Countryman satış rakamlarını giderek artırırken bu aracı modifiye etmek isteyen firmalar da kitlerini birer birer tanıtıyor. Bu firmalardan birisi olan Wetterauer Engineering görünümün yanında sunduğu motor modifikasyonuyla da öne çıkıyor.

Aracın gövdesini mat kahverengi folyoyla kaplayan şirket 18 inç çaplı jantlarda da bu rengi kullanırken Mini logolarını kendi amblemiyle değiştirmeyi ihmal etmemiş. İç mekanında dört adet yarış koltuğu ve bir iPad 2 dikkat çeken aracın konsolunda karbon fiber kaplamalar kullanılmış.

Süspansiyon sistemi güçlendirilen otomobilde çıkışları seramikten üretilen bir egzoz sistemi görev yapıyor. 1.6 litre hacimli, turbo beslemeye sahip motoru da güçlendirilen araç artık 235 beygir güç, 355 Nm tork üretebiliyor.

21 Haziran 2011 Salı

e-Wolf Alpha-2


Alternatif yakıtlarla hareket eden spor araçların sayısı giderek artıyor. Bu konu üzerine yoğunlaşan firmalardan birisi olan e-Wolf dikkat çekici bir görünüme sahip elektrik motorlu aracını tanıttı.

Tasarımı, E2 modelinde olduğu gibi Ferrari Enzo ile Ford GT90 konseptinin bir karışımıymış gibi duran aracın köşeli hatları ve LED aydınlatma grubu dikkatleri üzerine çekerken aerodinamik yardımcılar arasında arka kısımda bulunan küçük spoiler ve dev difüzör sayılabilir.

Otomobile iki adet elektrik motoru yerleştiren e-Wolf toplam 380 beygir güç, 800 Nm tork gibi verilerle aracı 0'dan 100 km/s sürate 3.9 saniyede ulaştırabilirken maksimum sürat 230 km/s olarak açıklanıyor.

Menzili yaklaşık 300 km olması beklenen otomobilin fiyatıysa 245.000 Euro.

Mini Coupé


İki hafta önce neredeyse tamamen kalkmış olan kamuflajıyla ilk fotoğrafları basına dağıtılan Mini Coupé'nin resmi tanıtımı yapıldı.

Tasarımı Mini için bir yenilik olsa da yıllardır sergilenen konsept versiyonlardan farklı olmayan otomobil iki kişilik oturma kapasitesine ve standart Mini modellerininkinden 52 mm daha alçak konumlandırılmış kask şekilli tavana sahip. Arka camın üst kısmına bir spoiler eklenen otomobilin bagaj kapağı üzerine eklenen spoiler 80 km/s süratin üzerinde otomatik olarak yükselmekte.

İç mekan tasarımını diğer Mini modellerinden alan aracın boyu 3.73, eni 1.68, yüksekliği 1.38 ve aks mesafesi 2.47 metre.

Aracın motor seçenekleri ve teknik verileriyse şu şekilde:

Mini Cooper Coupé: 1.6 litre hacimli benzinli motor. 122 beygir güç, 160 Nm tork. 0-100 km/s: 9 Saniye. Maksimum sürat: 204 km/s. Ortalama yakıt tüketimi: 5.4 litre/100 km.

Mini Cooper S Coupé: 1.6 litre hacimli, turbo beslemeli benzinli motor. 184 beygir güç, 260 Nm tork. 0-100 km/s: 6.9 Saniye. Maksimum sürat: 230 km/s. Ortalama yakıt tüketimi: 5.8 litre/100 km.

Mini John Cooper Works Coupé: 1.6 litre hacimli, turbo beslemeli benzinli motor. 211 beygir güç, 280 Nm tork. 0-100 km/s: 6.4 Saniye. Maksimum sürat: 240 km/s. Ortalama yakıt tüketimi: 7.1 litre/100 km.

Mini Cooper SD Coupé: 2 litre hacimli, turbo beslemeli Diesel motor. 143 beygir güç, 305 Nm tork. 0-100 km/s: 7.9 Saniye. Maksimum sürat: 216 km/s. Ortalama yakıt tüketimi: 4.3 litre/100 km.

Standart olarak 6 ileri vitesli manuel şanzımanla sunulacak olan araçlardan John Cooper Works haricinde kalanları 6 ileri vitesli otomatik şanzımanla da alınabilecek.

20 Haziran 2011 Pazartesi

Hofele Royal GT 470


Volkswagen'in popüler SUV modeli Touareg'in üzerinde yapılan çalışmalara bir yenisi eklendi. Araç için kapsamlı bir görünüm kiti hazırlayan Hofele motor üzerinde de çalışmalar yapmış.

Süspansiyon sisteminde yapılan 40 mm'lik alçaltma ve çamurlukların genişletilmesi sonucunda yola daha iyi oturan bir görünüme kavuşan Touareg'in jant çapları 20, 21 ve 22 inç olarak seçilebiliyor. Yeni bir ön tampon ve kaput için aerodinamik aksesuarlar da sunan firma arka tamponun da tasarımını daha sportif bir hale getirirken egzoz çıkışlarını dörtlü tasarlamış.

İç mekanda çift renkli deri döşeme ve kontrast oluşturan dikiş iplikleri kullanan Hofele alüminyum pedal setiyle birlikte aynı malzemeden üretilen kaplamalar da sunuyor.

3 litre hacimli turbo Diesel motoru üzerinde de çalışma yapılan araç artık 275 beygir güç, 580 Nm tork üretebiliyor. 0'dan 100 km/s sürate 6.9 saniyede ulaşabilen aracın maksimum sürati 229 km/s'e ulaşmış.

Ford Focus RS


Spor otomobillere düşkün olduğumu bilmeyeniniz kalmamıştır. Aslında favorim olan şey gücünü belli etmeyen spor otomobiller olsa da bunun tam tersini yapan, hatta adeta "Ben buradayım" diye bağıran araçlar için de özel bir yer var hayatımda. İşte bu tür otomobillerden birisi Focus RS. Temelinde önden çekişli bir Focus olsa da hatlarından rengine kadar her özelliği "Bana bakın" der gibi duruyor. Kullanmak için çok uğraştığım bu otomobilin direksiyonuna ilk geçtiğimde ilkokula başlayan çocuklar kadar heyecanlı olduğumu belirtmeme sanırım gerek yok. Asıl güzel olansa bir hafta sonra bile aynı heyecanın yüzümden okunabilmesiydi ki bir otomobilin insanda bırakması gereken intiba da tam bu şekilde olmalı.

Dış Mekan

Üçüncü nesil Focus'un temellerini atan tasarımı Focus RS'in vahşi yanını aynen dışarıya vuruyor. Özellikle büyük intercooler'ı soğutmak için geniş tasarlanan ve siyaha boyanmış hava girişlerinin şekli yeni nesil Focus'ta hemen hemen hiç değiştirilmeden kullanılmış. Gücü belli eden unsurlardan diğerleri genişleyen çamurluklar, yeniden şekillendirilmiş yan etekler, daha geniş ve alt kısmında bir difüzör bulunan arka tampon, dev gibi genişliğe sahip çift egzoz çıkışı, 19 inç çaplı jantlar, bagaj kapağı üzerinde bulunan çift katlı spoiler, kaput üzerinde açılmış ek hava çıkışları ve tabii ki dört bir yanda karşımıza çıkan RS logoları olarak sayılabilir. Daha önce de belirttiğim gibi aracın sedefli yeşil rengi bile dikkatleri üzerine çekmek için adeta bağırıyorken diğer detayların standart Focus ile aynı kalmış olması zaten beklenemezdi.

İç Mekan

Konu iç mekan olduğunda adeta dışarının tersi bir durum söz kunusu oluyor. Standart Focus modellerininkiyle hemen hemen aynı olan kokpit ST modelinin kokpitiyleyse tamamen aynı. Daha kapıyı açtığınız ilk anda dikkatleri üzerine çeken koltuklar oluyor. Oldukça yüksek yan desteklere sahip ön koltukların orta kısımları gri renkli suetle kaplıyken gövde renkli kumaşla kaplı yan desteklerin dış kısmında siyah deri ve mavi dikiş iplikleri dikkat çekiyor. Sabit kafalıklara sahip Recaro marka koltukların sırtlıklarında RS logoları dikkat çekiyor.

Kokpiti standart Focus modellerinden alınan otomobilin orta konsolu karbon fiber benzeri plastikle kaplanırken pedal seti, direksiyon simidi kolları, el freni ve vites kolu, kapı tutamakları, Power tuşu, gösterge tablosu ve kapı kolları gibi parçalarından bazıları gerçek alüminyumdan bazılarıysa alüminyum benzeri plastiklen üretilmiş. Orta konsolun üst kısmında yağ ve turbo basıncı göstergelerinin yanında yağ sıcaklığı göstergesi de bulunurken bu üçlünün altında üfleçler ve Sony marka müzik sisteminin kontrolleri bulunuyor. Sadece araç durağan haldeyken dinlediğim ses sistemi oldukça kaliteli ses verirken ünitenin MP3 de çalabilmesi olumlu. Bu kumandaların altında dijital klima kontrolleri bulunurken onların da altında ESP ve arka cam rezistans kumandaları bulunuyor. Daha aşağıya inildiğinde küllük ve çakmağın bulunduğu bölümle karşılaşılırken vites kolunun arkasında aracı çalıştırıp durdurmaya yarayan Ford Power butonu ve bardaklıklar dikkat çekiyor. Oldukça geniş bir hacim sunan orta kol dayanağının içerisinde 12V soket bulunurken kol dayanağının ileri-geri hareket etmesi olumlu bir özellik.

Arka koltuklara geçiş, diğer 3 kapılı Focus modellerinde olduğu gibi oldukça rahatken bu kısımda sunulan diz mesafesi de 3 kapılı bir araç için çok başarılı. Öndeki gibi Recaro amblemlerine sahip arka koltukları aynı öndekiler gibi şekillendirilip renklendirilirken sırtlıklarında iki kafalık olması ve sunulan iki emniyet kemeri aracı 2+2 oturma düzenli yapıyor. Aslında bu durum ilginç zira sunulan genişlik bu kısımda üç kişinin oturabilmesi için uygun. Tavanı siyah kumaşla kaplı olan araç bu özelliğiyle bile farklılığını belli ediyor. RS'in normal Focus özelliği sunan yerlerinden birisi de bagaj bölümü. 385 litre hacimli bagaj, sırtlıkları katlanabilen arka koltuklar sayesinde daha da genişletilebiliyor ki bu özellikler, aracı sınıfında zirveye taşıyor.

Konfor

300 beygirin üzerinde güce sahip olan 19 inç çaplı jantlarla donatılmış kompakt bir otomobilin yumuşak bir süspansiyon sistemine sahip olması beklenemez. Oldukça sert ayarlı sistem yoldaki bozuklukları iç mekandakilere hissettirse de aracın tok yapısı ve başarılı ayarlar sayesinde yoldan alınan bilgiler rahatsız edici olmuyor.

İyi ayarlanan bir başka sistem olan turbo beslemenin karakteristikleri o kadar başarılı ki gaza basıldığında hızlanmanın neredeyse kesintisiz olması sağlanabiliyor. Üstelik bu durum her viteste devam ediyor. Motorun büyük hacimli olmasının da avantajını kullanan Ford şanzımanın oranlarını da kısa tutunca dik yokuşları 20 km/s süratle 3. viteste tırmanabilen bir araç ortaya çıkmış ki şehir içinde kullanım açısından bu çok önemli bir özellik. Debriyaj pedalı zemine yakınken kavrayan Focus RS bu konuda da benim beğenimi kazandı ki özellikle sıkışık trafikte ayağa ve bacağa çok daha az baskı yapması nedeniyle bu tip kavramayı bütün manuel şanzımanlı otomobillerde görmek güzel olurdu. Ayrıca bu tip araçlarda sıklıkla karşılaşılan ağır debriyaj pedalından eser olmaması da RS'i sıkışık trafik için de uygun bir araç haline getiriyor.

Sürüş

İşte Focus RS'in en başarılı olduğu başlık. Aracın sürüşü gerçekten de etkileyici. Yumuşak debriyaj pedalı ve kemikli fakat yolları belli vitesleriyle kullanımı çok kolay ve zevkli olan otomobil, turbo beslemeye sahip 2.5 litre hacimli motorunun ürettiği 305 beygir güç, 440 Nm torkla gerçek bir canavar. İlk üç viteste, hangi devirde olursanız olun ön tekerlekler aracın altından kaçıp gitmek istiyormuş gibi tepki verirken bu üç viteste yaşanan torque steer dikkatsiz olursanız kendinizi sağ şeritte bulmanıza neden olabilir. Direksiyonu sert olan Focus RS bu sayede daha kolay kontrol edilebilirken yüksek süratlerde gösterdiği kararlılık ve yönlendirme kolaylığı gerçekten diğer araçlara ders verir nitelikte.

Ford'un RevoKnuckle ismini verdiği özel tasarım ön aksta kilitli diferansiyel ve 336 mm çaplı fren diskleri görev yapmakta. Çok sert olmayan ve oldukça kolay dozlanabilen fren sistemi yüksek süratlerde bile harika bir performans gösterirken 235/35-19 ölçülere sahip Pirelli P Zero Rosso lastiklerin yol tutuşa yaptıkları katkı gerçekten takdir edilesi.

Bu otomobil hakkında bahsetmek istediğim bir diğer olaysa motor sesi. Düşük devirlerde geniş çaplı çift egzoz çıkışından yayılan tok homurtular 2.500 d/d'dan sonra yerini turbo ve emiş sesinin ıslıklarına bırakırken yüksek devirde ayak gaz pedalından çekildiğinde duyulan back fire sesleri kendinizi bir ralli aracındaymış gibi hissetmenize neden oluyor ki bütün bunlar radyonun neden sürekli kapalı tutulduğunu açıklamaya yetiyor.

Yakıt tüketiminden bahsetmek aslında komik. 2.5 litre hacim ve turbo besleme birleşimiyle 6. viteste 120 -130 km/s aralığında seyrettiğinizde ortalama yakıt tüketimi 7-8 litre/100 km aralığında kalsa da performanslı kullanımda 15 litre/100 km'nin üzeri gayet olası. RS'in 1.450 kg'ın biraz üzerindeki ağırlığı, 5.9 saniyelik 0-100 km/s depar zamanı ve 263 km/s'lik maksimum sürati harika yol tutuş, fren ve ses performansıyla birleşince de performanslı kullanımdan uzak durmak imkansıza yakın.

Donanım/Fiyat

İşte Focus RS'in ülkemizde sık görülmemesinin asıl nedeni olan kısım. Aracın 5 silindirli motoru 2522 cc hacimle gerek ÖTV, gerekse MTV oranlarında çok şanssız bir kategoride bulunduğundan ülkemizdeki fiyatı 70.000 Euro seviyesinde bulunuyor. Donanımında bulunan Recaro marka koltuklar, seviye ayarlı xenon farlar, elektronik klima, direksiyon kolonundan kumanda edilebilen Sony müzik sistemi, far yıkaması, sis farları, anahtarsız motor çalıştırma, elektrikli katlanabilen yan aynalar ve otomatik kararabilen iç dikiz ayna gibi aksesuarlar da malesef bu fiyatın yüksekliğini potansiyel müşterilere kabul ettirmekte zorlanıyor.

Sonuç

Ford Focus RS, performans seven insanların hayatlarında en az bir kere kullanmaları gereken otomobillerden. Ülkemizdeki resmi ithalatçı satış adetlerinde Lamborghini Murciélago'nun bile gerisinde kalan bu aracı yollarda görmek bile çok küçük bir ihtimalken kullanabilmek imkansıza yakın. Etrafta daha mantıklı seçenekler olsa da dünya üzerindeki en güçlü seri üretim önden çekişli otomobillerden birisini kullanabilme ayrıcalığı, en azından parası olanları biraz düşündürmeli. Hele bu otomobil, yedek parçası bol bulunan ve özel parçalarının da arkasında Ford Otosan gibi bir dev barındıran Focus RS gibi bir araçsa ibre bu markadan yana biraz olsun dönebilmeli.

Fotoğraflar

Test sırasında çektiğim fotoğraflara buradan ulaşabilirsiniz. Bu arada fotoğraflardan bazılarının altında imzası olan Ömer Orhon'a da teşekkürler.

19 Haziran 2011 Pazar

Kahn Audi A5 Cabriolet


Audi'nin şık coupé modeli A5 için geliştirdiği gövde kitini bahar aylarında tanıtan Project Kahn aynı kiti A5 Cabriolet için de tanıttı. Aracın görünümünü R8 modeline benzeten bu kitte motor modifikasyonu bulunmuyor.

Makyajlanan ön tamponda farlar ve hava girişleri arasında kalan bölüm siyaha boyanırken alt kısımda bir splitter bulunnuyor. Arka tamponunda da benzer bir makyaj bulunan aracın stoplarının altında kalan alanda soğutma çıkışı gibi görünen ızgaralar bulunurken yan aynalar alüminyumla kaplanmış.

Arka tamponunun altına karbon fiberden üretilen bir difüzör eklenen otomobilin kapı kolları da jantları gibi siyaha boyanmış. İç mekanda alüminyum pedallar, özel deri döşemeler ve yeni bir gösterge paneli dikkat çekerken opsiyonel donanımda çok çıkışlı egzoz sistemleri bulunuyor.

Carlsson SLK Serisi


2011 yılının başında yeni nesil modelleri tanıtılan Mercedes SLK Serisi'nin aerodinamik ve performans kitleri de yavaş yavaş kendilerini göstermeye başladı.

Araç için oldukça dikkat çekici bir görünüm kiti hazırlayan Carlsson, geniş hava girişleri, LED gündüz farları, ek hava çıkışları ve bir splitter sunan ön tamponla bilr yeterince dikkat çekerken hava girişlerine sahip yeni yan etekler, arka tamponda bir difüzör ve bagaj kapağı üzerine eklenen spoiler ile görünümü tamamlıyor. Araç için sunulan jantlarsa 18, 19 ve 20 inç çaplı.

İç mekan için istenilen renkte deri döşemeler sunan Carlsson, alüminyum pedal seti, karbon fiber veya ahşap kaplamalar ve sportif vites kolu gibi donanımları da opsiyon olarak vermekte. Süsüpansiyon sistemini 30 mm alçaltan Carlsson yenilediği egzoz sistemiyle aracın sesini de daha sportif hale getirmiş.

SLK Serisi'nin 1.8 litre hacimli benzinli motorları için hazırlanan performans kitleriyle SLK 200 CGI modelinin gücü 211 veya 224 beygire yükseltilebilirken SLK 250 CGI modelinde bu seviyeler 231 ve 239 olarak gerçekleşiyor.