16 Temmuz 2013 Salı

Mercedes-Benz E250 Elite


Alman üretici Mercedes'in ismi duyulduğunda insanın aklına ilk olarak lüks araçlar geliyor. Bu otomobillerin tepesinde S ve CLS gibi modeller olsa da Avrupa ülkelerinde taksi olarak bile kullanılan E Serisi'nin marka için önemi çok daha büyük. C ile S Serileri arasında bulunan büyük boşluğu dolduran bu aile boyutlar ve motor seçenekleri olarak da oldukça geniş bir müşteri kitlesine hitap ediyor.

Makyajlı modelleri geçtiğimiz yıl tanıtılan otomobilin görünümünde yapılan değişiklikler dikkat çekici olsa da asıl yenilik E250 modellerinin kaputu altında yapılmış. Eskisinden daha büyük hacimli bir motorla karşımıza çıkan aracın geçirdiği değişimin getirdiklerini ilerleyen paragraflarda göreceğiz.


Dış Mekan


Makyaj öncesi kasanın köşeli hatlarını daha organik olanlarla değiştiren Mercedes, aracın genel şeklinde büyük bir yenilik sunmasa da ön görünüş oldukça farklı. Artık dört ayrı far grubu yerine daha alışıldık ikili düzene geçen otomobilde kullanılan LED gündüz farları etkileyici bir görünüme sahip. Test aracında yer alan tamamı LED farlarla sollama prestiji tavan yapan aracın yeni desene sahip stoplarında da aynı teknoloji kullanılmış.

Ön ve arka tampon tasarımları da artık daha yuvarlak olan E Serisi modellerinde yeni jant seçenekleri de sunuluyor. Yumuşayan hatlarla birlikte şekli değişen bir diğer unsur da egzoz çıkışları olmuş. Arka tamponun iki yanında yer alan çıkışlar ince yapılı ve yuvarlak hatlara sahip.

Boyutlarında önemli değişiklikler olmayan aracın boyu 4.879, eni 1.854, yüksekliği 1.474 mm olarak açıklanırken aks mesafesi 2.874 mm uzunluğunda.


İç Mekan


Makyaj operasyonu iç mekanda da dışarıda olduğu gibi çok dikkat çekici değil. Büyük saklama gözlerine sahip olan kapı içlerinde cam açma düğmeleri ergonomik bir şekilde yerleştirilirken ön kapılarda merkezi kilit düğmeleri de yer alıyor. Araçta sunulan şık ve cilasız ahşap kaplama mat metalik kaplamalarla birleştirilirken sportif görünümlü direksiyon simidinin kahverengi deri kaplaması koltukların açık rengiyle kontrast oluşturmuş.

Metalik kaplamalara sahip havalandırma ızgaralarının daha yumuşak hatlara sahip olduğu görülürken orta konsola kare biçimli, analog saat eklenmiş. Üç adet dairesel göstergeden oluşan gösterge paneli beyaz zemine sahipken orta konsolun üzerinde yer alan ekranın köşeleri de yuvarlatılmış.

Makyaj öncesi modellerin yanında diğer Mercedes modellerinden de hatırlayabileceğimiz kumanda elemanlarına sahip olan orta konsolda ses sistemi ünitesinin altında  koltuk ısıtma, ECO modu devreye alma, arka kafalıkları katlama ve park sensörünü devreye alma düğmeleri yer alıyor. Bu alanın altındaysa dijital klima kumandası görülebiliyor.

Direksiyon simidi arkasına alındığından vites koluna sahip olmayan vites konsolunda birisi küllük, diğeri de bardaklık olarak kullanılabilen iki kapaklı göz, COMAND kumandası ve sürüş modu seçme butonları yer alırken bu bölümün arkasında, içerisinde USB portu bulunan çift kapaklı kol dayanağı dikkat çekiyor.


Dar olmayan camlar ve açılabilir panoramik cam tavan gibi özellikleriyle iç mekanını ferahlaştıran otomobilin arka koltuklarında sunulan iki havalandırma ızgarası, ön bölümden alçaltılabilen üç kafalık, kapaklı göz ve bardaklıklara ev sahipliği yapan kol dayanağı hayatı kolaylaştıran donanımlar olarak sayılabilir.

Saklama gözleri konusunda da başarılı olan E250'nin büyük torpido gözü, kapı içi gözleri ve kol dayanakları içerisinde kalan bölümler haricinde ön yolcu koltuğu altında sunulan kapaklı göz, yine ön yolcunun bacak bölümünde sunulan file ve ön koltukların arkasında yer alan esnek cepler kullanışlılığı artırıyor.

İç mekan gece aydınlatması konusunda başarılı olan Alman otomobillerinin arasında yer alan E Serisi'nin yaşam alanı, gerek ambiyans aydınlatmaları gerekse diğer ışıklandırmalar sayesinde karanlıkta bile gündüz gibi oluyor.

540 litre hacimli bir bagaj sunan test otomobilinde stepne ve bagaj yan duvarlarında fileli gözler bulunsa da arka koltukların yatırılamaması bir eksiklik olarak görülebilir. Bir diğer ilginç donanım eksikliği de neredeyse bütün fonksiyonları elektrikli olarak kumanda edilebilen koltukların iler-geri kaydırılmasının manuel olarak yapılması.


Konfor


E Serisi gibi bir aracın başarılı olması gereken başlıklardan birisi olan konfor test otomobilinde bolca bulunuyordu. Deri döşeme ve ahşap kaplamaların lüks bir hava kattığı iç mekanda kullanılan malzemeler de sınıf standartlarına yakışıyor. Rahatsız edici tıkırtılardan uzak olan iç mekanda rüzgar ve motor sesinin de duyulması için çaba sarf edilmesi gerekiyor.

Konfor donanımı konusunda da başarılı olan araçta cruise control, direksiyondan kumanda edilebilen bilgisayar ve ses sistemi, çift bölgeli, tam otomatik klima, ön koltuk ısıtıcıları, ön ve arka park sensörleri, elektrikli ön koltuklar, bagaj için vale kilidi, otomatik uzun far yardımcısı, kadife paspaslar ve çarpışma önleme sistemi bulunuyor.

17 inç çaplı jantlara sahip olan test aracında kullanılan 245/45 ölçülü lastiklerin geniş yanakları ve orta sertlikte ayarlanmış süspansiyon sistemi sayesinde oldukça başarılı olan süspansiyon konforu Mercedes'in başarılı otomatik şanzımanıyla daha da pekişiyor. 7 ileri vitesli ünitenin kumandası direksiyon kolonuna alınırken vitesler simidin arkasında yer alan kulakçıklardan değiştirilebiliyor. Tam otomatik şanzımanın değişim hızı çok başarılıyken bu değişimlerin neredeyse hiç hissedilmemesi konfora büyük katkı sağlıyor.

Geniş sayılabilecek cam yüzeyler, geniş minderli rahat koltuklar, açık renkli tavan döşemesi ve açılabilir panoramik cam tavan gibi donanımlarla yolcularını şımartan otomobilin göz yormayan ambiyans ışıklandırması da hava karardığında gözlere şölen yaşatıyor.


Sürüş


Sürüş performansı konusunda tokluk kelimesini kullanabileceğimiz daha uygun bir araç bulmak zordur sanırsam. Makyaj ile birlikte hacmi 2 litreye çıkan turbo beslemeli motoru 211 beygir güç, 350 Nm tork üretebilen otomobil 1.700 kg'ı zorlayan ağırlığına rağmen 0'dan 100 km/s sürate 7.4 saniyede ulaşıp 243 km/s maksimum sürate sahip olabiliyor.

Performans verileri yüz güldüren aracın hızlanma ve yüksek süratleri iç mekandakilere hissettirmemesiyse sanki çok daha sakin sürüşler yapılıyormuş gibi bir hava yaratıyor. Sarsıntısız geçişlere sahip olan 7 ileri vitesli otomatik şanzıman direksiyon arkasında bulunan kulakçıklara da çabuk tepki verirken Sportif kullanım modunda vites yükseltmeden önce motorun daha yüksek devir çevirmesine izin veriyor.

Geniş ön koltukları özellikle sırtlıklarda başarılı bir yan destek sunan aracın Avantgarde paketinde standart olarak sunulan DIRECT CONTROL süspansiyon sistemi adaptif sertlik ayarına sahip. Fark yaratan bir donanım olan bu ayar mekanizması konfor ağırlıklı bir sürüş sırasında ihtiyaç duyulduğunda sistemin sertleşip birden dinamik sürüşe ayak uydurabilmesini sağlıyor. Süspansiyon sistemini hakkını vererek kullanmak için 18 veya 19 inç çaplı jantların seçilmesinde yarar var. 17 inç çaplı modeller geniş yanaklarıyla daha çok konfora hitap ediyor.

Bu arada E250 kullanacaklara bir uyarım da olacak. ESP'yi ayarlarken sportif sürücüleri de düşünmüş olan Mercedes, arkadan itişli otomobilin arkadan kaymasına izin vermiş. Kayma kontrolden çıkmadan devreye giren sisteme rağmen aracı ilk defa süreceklerin sokak çıkışlarında dikkatli olmalarını öneririm. Maksimum tork değerini 1.200 d/d'da verebilen motor gaz pedalına fazla basılmasını affetmiyor. Neyse ki yere sabitlenen pedalın dozlaması kolay.

Tüketim konusunda sürpriz yaşatmayan E250 şehir kullanımında ECO Start/Stop sayesinde 10 litre/100 km ortalamasının altında kalabilirken performanslı kullanımlarda 12 litre/100 km'nin üzeri muhtemel. Aracı sabit süratle kullanabileceğiniz bir yol bulabilirseniz bu değerler 6 litre/100 km'ye kadar düşürülebiliyor.


Fiyat/Donanım


Mercedes modellerinde araç büyüdükçe donanım seçeneklerinin arttığı bir gerçek. Durum böyle olunca E250'de de seçilebilecek birçok paket ve opsiyon bulunuyor.

Standart donanımında bej tavan döşemesi, çift bölgeli otomatik klima, elektrikli cam ve aynalar, start/stop fonksiyonu, 7 ileri vitesli otomatik şanzıman ve direksiyon simidine yerleştirilmiş vites değiştirme kulakçıkları bulunan otomobilin paket donanımıyla birlikte ön ve arka park sensörleri, çarpışma önleme yardımcısı, otomatik kararan sol dış ve iç dikiz aynaları, dinamik LED farlar, otomatik uzun far yardımcısı, ısıtmalı ön koltuklar, motor alt koruması, panoramik sunroof, küllük, 17 inç çaplı jantlar ve adaptif süspansiyon sistemine sahip olunuyor.

Bu haliyle fiyatı 170.500 TL olan aracın ekstra donanımları arasında bej deri döşeme (2.326 TL), kahverengi dişbudak ağacı kaplamalar (1.386 TL), kadife paspaslar (470 TL), önde ikili bardaklık (322 TL), 6'lı CD değiştiriciye sahip ses sistemi (1.485 TL), 80 litre yakıt tankı (495 TL) ve kapılarda ses izolasyonlu camlar (1.485 TL) bulunuyor.


Sonuç


Mercedes markasının sahip olduğu imajı günümüzdeki haline getiren modellerin başında E Serisi geliyor. Görünüm olarak hiçbir zaman sınıfının en dinamik modeli olmayan otomobilin sahip olduğu tokluksa daha üst sınıfta yer alan araçları kıskandıracak nitelikte.

Şu anda Türkiye'nin insafsız vergi sistemine en uygun model olan E250'nin motor hacmi makyajla birlikte büyümüş olsa da hala 2.000 cc altında kalıyor olması ÖTV seviyesinin değişmemesini sağlıyor. Performans konusunda eksiği olmayan otomobilin opsiyon listesinin uzun olması sayesinde gerçekten istenen aracın yaratılması hiç sorun olmuyor. Donanıma ve daha sonrasında benzin istasyonuna yapılan ödemeler sorun olmayacaksa makyajlı yüzüyle E250 kesinlikle düşünülmesi gereken bir otomobil.


Fotoğraflar


Test sırasında çektiğim fotoğraflara buradan ulaşabilirsiniz.

14 yorum:

  1. e-klasse'ye makyaj çok iyi gitmedi. çift ön farlar ve arka çamurluktaki ponton esinli kıvrım gibi karakteristik bazı detaylar silindi.
    1200 devirde max. tork sağlammış.
    fiyat bilgisi var mı? muhtemelen korkunç bir rakam olacak, avrupa'da olsa teranesi de sıktı artık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fiyat bilgisi Fiyat/Donanım başlığında.

      Sil
    2. görmemişim ya da sonradan eklemişsin, sağol.

      Sil
  2. avrupa'da olsa yari fiyati, al taksiye tak yani :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Avrupa'da E220 CDI'ın fiyatı yarısından da az olduğundan taksi olma şansı daha fazla. Hatta 3 litre hacimli turbo Diesel motor daha da popüler.

      Sil
  3. Hacı bu ne yahu bu ne afet bu ne kadar ciddi ağır başlı be ne kadar otoomobil bir şey

    YanıtlaSil
  4. Makyajsız kasasının ön tarafı çok daha mercedes çok daha e-class tı.çift far e-klasse gelenegını bozdular.su son 2-3 yıldır çıkan mercedeslerın ön farları berbat(slk,sl son olarak yeni s-klasse)makyajlı c güzel ,o hariç.mercedes müşteri yaş ortalamasını düşürücem diye saçma far tasarımlarına gidiyo.cls yi bozmasalar bari.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. mükemmel tespit. bence cls de iyi değil, 2003 modele göre. mercedes eski zarafetini kaybetti. bari s-klasse'ye dokunmasalardı, neyse yenisi de güzel ama.

      Sil
  5. bir BMW 5 serisi kullanıcısı ama esasen bir Mercedes Benz (özellikler eski nesil e serileri) hayranı olarak tam manasıyla bir hayal kırıklığı!!!

    YanıtlaSil
  6. çok arada kalmış bir tasarımı var. tezatlıklarla dolu kısaca. ön taraf gayet sportifken (ki kesinlikle tok bir sportiflik değil, e-serisi'ne gitmemiş maalesef.) yan ve arka taraf çok ağır görünüyor.

    aslında mercedes'in bu makyajı yıllardır savunduğu lüks ve ağır (bir bakıma road-yacht vari) tasarım anlayışının bmw'nin sportif tasarımlı executive anlayışına yenildiğini kabul etmesini gösteriyor. özellikle e39 ve w124 arasında iyice belirginleşen bu anlayış farkını mercedes yıllardır bilmesine rağmen satışlarının üstünlüğüne dayanarak önemsemedi. bmw'nin f-10 kasasının satışlarının da öne geçmesiyle yaptığı hatayı anladı fakat bence biraz geç kaldı.

    burada s-serisinin yeni sportif tasarımı çok önemli. eğer son s-serisi satışlarda bir önceki kasa s serisini geçebilirse yeni e serisinin de çok daha oturmuş ve olmuş bir spor tasarımla geleceği aşikar. aksi takdirde mercedes'in tekrar konfor ve lüks odaklı bir tasarıma geçeceğini düşünüyorum.

    bu arada ilk cümlede bahsettiğim tok sportifliğe örnek: 560sec.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yeni s-klasse güzel, tamam. ama bence selefi ile kıyaslarsak road-yatch tanımına daha fazla uyuyor. bence tersine, mercedes 2008-2010 c-klasse ve e-klasse modelleriyle hem marka kimliğini koruyan hem de sportif bir tarz yakalayan hoş çizgiye sahipti ama bugünlerde bunu bozmaya başladı. selef (w221) s-klasse çok daha sportifti bence.

      Sil
  7. Araçta ledli xenon farlar var. Fakat resimlerde far yıkama ünitesi gözükmüyor. Avrupa'da ve Türkiye'de xenon farlı araçlarda far yıkama ünitesinin bulunması zorunlu. Resimler mi bizi yanıltıyor, yoksa bu araçlar 3 yıl sonraki muayenelerinin ardından trafikten çekilecekler mi Onur bey:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Far yıkama yok fakat bu farlar xenon değil, full LED. Ben de bulunmayan yıkama sistemi hakkında soru sorduğumda far korumasının lekeyi daha az tutacak şekilde tasarlandığı cevabını almıştım.

      Sil
  8. Bir önceki kasanın görünüşüne hayran olmasamda genel olarak beğendiğim bir arabaydı, arabanın dış tasarımında tek beğenmediğim şey arka farlarının haliydi, gerçekten çok çirkin gözüküyorlardı. 2013 model E serilerinde bu sorunu mükemmel bir şekilde aşmışlar ve arkası eskiye göre şahane olmuş bu konuda söylenecek söz yok.

    Ama arabanın önünü ne yapmışlar böyle? O güzelim 2'ye ayrılan kesik farlar dururken gidipte böyle sıradan bir far tasarımını hangi ileri zekalı tasarımcı akıl etmiş.

    Eski ön far tasarımı inanılmaz güzeldi ve arabayı farklılaştırıyordu, şuanki ise çok sıradan ve eskisine nazaran geri adım olmuş arabanın ön dizaynında. E serisi o havasını kaybetmiş bence ön farlarının değişimiyle.

    Keşke ön farları sadece iç yapısını yenileyip (Artık Ledmidir nedir bu tarz detayları pek bilmiyorum) şekillerine dokunmasalardı. Eski kasanın önü bu kasanında arkası birleşse emin olun çok daha fazla beğenilirdi.

    Tabi bu işler zevk renk meselesi ama göz var nizam var, şuanki kasanın ön farları ne böyle Allah aşkına...

    YanıtlaSil