23 Mayıs 2016 Pazartesi
Fiat Egea Hatchback Türkiye Basın Lansmanı
Bir önemli model lansmanıyla daha birlikteyiz. Geçtiğimiz yıl sedan modelinin lansmanında beraber olduğumuz Egea şimdi de hatchback gövde seçeneğine kavuşuyor. Cenevre otomobil fuarında tanıtılan otomobille birlikte Tofaş'ın bu yıl, 400.000 adetlik üretim kapasitesini sonuna kadar kullanması bekleniyor.
İlk bakışta bazı detaylarında farklılıklar görülen hatchback kasanın farlarında LED gündüz aydınlatmalarına yer verilirken sis farları yuvarlatılmış. Ayrıca bu bölümde kullanılan kromajlı çıtalar da sedan seçeneklerde bulunmuyor. 17 inç çaplı jantlarıyla şık bir görünüm sunan otomobilde kısa tutulmuş bir radyo anteni kullanılmış.
Asıl fark yaratan bölüm olan arkada kalın bir C sütunuyla bizleri karşılayan otomobilde çift parçalı stoplar yatık olarak yerleştirilmiş. Bagaj kapağı camının üst bölümünde yer alan spoiler, yandaki deflektörlerle birleşirken hem sağ hem de solda sunulan geri vites lambası ve sis farları, simetri meraklılarını sevindirecek.
Farklı kasa seçeneklerinin iç mekanları genelde farklı olmasa da Egea'da durum biraz daha farklı. Sürüş izlenimlerini aktardığım en üst donanımlı araçta kullanılan ön panel, aracı çok daha seçkin gösteriyor. Ayrıca dikkatli gözlerden kaçmayan deri koltuk opsiyonu da beklemediğim hoş bir sürpriz oldu.
Genel anlamda büyük bir farklılık içermeyen kokpitte gösterge panelinin hemen solunda, gölgeliğin aşağıya doğru açı alması ve daha alçak bir üst bölüme sahip orta konsolun tepesine eklenen büyük dokunmatik ekran en büyük farklılıklar. Bu arada deri döşemeyle birlikte gelen ön koltuk ısıtmasının, vites konsolu önüne eklenen kumandalarını da unutmamak gerek. Sedan gövdede olduğu gibi bütün kapı içlerinde gözler yer alırken özellikle vites konsolu üzerinde sunulan depolama bölümleri kullanışlı. Daha şık olmasının yanında daha kolay kumanda edilebilen bir navigasyon sistemine sahip olan dokunmatik ekranda Apple CarPlay ve Android Auto da ek ücret karşılığında kullanıma sunuluyor.
Başarılı bir sürüş pozisyonuna sahip olan otomobilde hem geniş oturma alanı hem de yüksek yan destek sunan koltuklar kullanılıyor. Elektrikli olarak ayarlanabilen bel desteğine sahip olan sürücü koltuğu, deri döşemeler ve ileri geri hareket ettirilebilen kol dayanağı sürüş konforuna olumlu etki eden özellikler. Arka bölümde sunulan diz mesafesi sınıf standartlarındayken arkaya doğru alçalmayan tavan sayesinde bu kısımda sunulan baş mesafesi öne çıkıyor. Arkada oturan yolcular için ek havalandırma kanalı sunulmuyor olsa da bardaklık entegre edilmiş kol dayanağı ve üç kafalık donanıma eklenmiş.
380 litre hacimli bagajında bir de 12 Volt soket yer alan Egea Hatchback bu konuda da rekabetin gerisinde kalmamış. Girinti çıkıntısı bulunmayan bagaj, asimetrik olarak yatırılabilen arka koltuklar sayesinde genişletilebilirken zemini kaldırıldığında şapkalık altında yer alan tırnağa asılabilmesi kullanışlı bir çözüm olmuş. Ayrıca stepne yerine lastik tamir kiti sipariş edilirse hacim 440 litreye ulaşıyor.
Süspansiyon sistemi ortalama sertlikte seçilen otomobilde kullanılan 17 inç çaplı jantlar ve geniş olmayan yanaklı lastikler de yeterli konfor seviyesinin yakalanmasını sağlamış. Zorlandığında kontrollü bir şekilde önden kayan otomobili çizgisine döndürmek zor olmasa da kalın ve ele iyi oturan direksiyon simidinin daha hisli olması daha çok sürüş zevki verebilirdi. Bununla birlikte sistemin sertliği iyi ayarlanmış ve sunulan City mode ile birlikte manevralarda büyük rahatlık sağlıyor.
Rüzgar sesi izolasyonu konusunda dört kapılı kardeşi gibi biraz daha çalışması daha iyi olacak aracın içerisinde geçilen ilk kilometrelerde bile yol ve motor sesi izolasyonunun iyileştirildiği anlaşılıyor. Hafif kemikli yapıya sahip olan şanzımanın kullanımı da, vites yollarının belirgin olması sayesinde sorunsuz.
Konu sürüşe gelmişken motorlardan da bahsetmek yerinde olur. Lansman sırasında kullandığım turbo beslemeye sahip, 120 beygir gücündeki motorlardan benzinli olanı 215, Diesel olanıysa 320 Nm tork üretiyordu. Genelde benzinli ünitelerden hoşlansam da bu ikili arasında mazotla çalışan kesinlikle daha canlı.
Aynı şanzımanla donatılmış olsalar da, Bravo'da da görev yapmış olan benzinli motorun debriyaj pedalı daha yukarıda kavrama yapıp 6.000 d/d'da kırmızı çizgiye ulaşması özellikle ilk hızlanmalarda olduğundan güçsüz bir araç kullanıyormuşsunuz gibi hissedilmesine neden oluyor. Yüksek tork sayesinde düşük devirlerde bile canlı olan Diesel motor yine bu sayede daha düşük tüketim değerlerine de zorlanmadan ulaşabiliyor.
Fiyatlara gelince; Sınırlı sayıda araç için uygulanacağı açıklanan lansman fiyatları, atmosferik emişli, 1.4 litre hacimli benzinli motor için 52.900 ile 62.900 TL arasında değişirken turbo beslemeye sahip benzinli ünite, en üst donanım paketi olan Lounge Plus ile 69.900 TL fiyata sahip. 1.25 litre hacimli turbo Diesel motorla donatılan araçlar 62.900 - 67.900 TL aralığında satılırken 1.6 litre hacimli turbo Diesel üniteyle fiyatlar 69.900 - 74.900 TL aralığında seyrediyor.
Test aracında yer alan deri koltuk ve ön koltuk ısıtma paketi yüz güldüren bir gelişme olsa da asıl ilginç aksesuar, en zengin donanımı sunan Lounge Plus paketinde de standart olarak bulunan mesafe takip radarlı hız sabitleme sistemi oldu.
Lansman sırasında çektiğim fotoğraflara buradan ulaşabilirsiniz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Yeni Pulsarı andırmıyor mu?
YanıtlaSilKonumlandırma açısından önemli rakibi. Arka arkaya tanıtılmaları da enteresan oldu.
SilSedandan daha kaliteli gibi zaten sedan daha çok B+ gibi duruyir bu C
YanıtlaSilAaa Onur Koray bir imza lütfen:)
YanıtlaSilbu kaliteli incelemelerinizi video şeklinde sunmayı düşündünüz mü?
Referans olursunuz cidden.
İstiyorum aslında ama editleyecek insan lazım. Tek başıma zor.
Sil