1 Temmuz 2016 Cuma
Renault Mégane 1.5 dCi EDC GT Line
Renault'nun blogda uzun zamandır süregelen sessizliği merakla beklenen bir araçla son buluyor. Fransız markayı C segmentinde temsil eden Mégane, dördüncü nesil örneğiyle testime konuk oldu. Kaputu altında, bir önceki Mégane testimden de hatırlayacağınız üniteyi barındıran otomobilin görünümüyse diğer Mégane nesillerinde olduğu gibi çok farklı.
İlk olarak 1995 yılında, Renault 19'un yerine piyasaya çıkan Mégane'ın bu nesli yenilikçi tasarımıyla dikkat çekerken Bursa'da üretiliyor olması Türkiye'de de popüler bir araç olmasını sağladı. 2002 yılında yerini, çok daha köşeli hatlara sahip olan ikinci nesil örneklere bırakan aracın üçüncü nesli 2008 yılında yollardaydı. 2012 ve 2014 yıllarında makyajlanan otomobilin Türkiye'de üretilmeyen dördüncü nesli de 2016 yılında piyasaya çıktı.
Dış Mekan
Ailenin sportif görünümlü üyelerini işaret eden GT Line paketi yeni Mégane'ın tasarımına çok iyi uyum sağlamış. Talisman'da da karşımıza çıkan LED far ve tampona doğru uzayarak parantez biçimini alan gündüz farları, büyük marka amblemine sahip ön panjurla şık bir bütünlük oluşturmuş. İnce uzun yapılarıyla dikkat çeken sinyaller tampona alınırken bu bölümde sert köşeler ve Audi'nin RS armalı modellerindekilere benzer dikey hava girişleri dikkat çekiyor.
Yine sert hatlara sahip olan 18 inç çaplı jantlarla sportif görünümü pekiştirilmiş aracın ön çamurluklarında GT Line logoları yer alıyor. Kromajlı kapı kolları ve mat gri renkli yan aynalar detaylara da önem verildiğini gösterirken kapı altları ve arka çamurluğun şişkin yapısı küçük kardeş Clio'yu hatırlatıyor.
Arka bölümde de sportif hatları süren Mégane'da yan bölümleri deflektörlerle kaplanan spoiler, bagaj kapağının ortasına doğru uzayan LED stoplar, tamponun alt köşelerine yerleştirilen sis farları, gri renkli difüzör ve geniş egzoz çıkışı kullanılmış.
4.359 mm boya, 1.814 mm genişliğe ve 1.447 mm yüksekliğe sahip olan Renault Mégane'ın aks mesafesi 2.669 mm olarak açıklanıyor.
İç Mekan
Mégane'ın Talisman'a benzeyen bir diğer bölümü de iç mekanı. Genel olarak yumuşak hatlara sahip olan bölümde bütün kapı içlerine cep eklendiği görülebiliyor. Cam ve yan ayna kumandaları sürücü kapısına yerleştirilirken mat metal yüzeyler ve mavi renkli süslemeler dikkat çeken diğer detaylar arasında.
Büyük sayılabilecek bir göbeğe sahip üç kollu direksiyon simidinin arkasında büyük bir dijital göstergeye yer veren Renault yakıt ve motor sıcaklığı göstergeleriniyse analog seçmiş. Bu bölümün üstünde katlanabilir head up diplay ekranı bulunurken orta konsolun büyük kısmının dokunmatik ekran tarafından kaplandığı görülebiliyor. Havalandırma sisteminin bazı fonksiyonları analog kumandalara sahipken ekranın yanında kısayol tuşları yer alıyor.
Orta konsolun alt kısmında yer alan cep içerisinde bir çift USB port, Aux ve SD kart girişlerinin yanında 12 Volt soketi de bulunuyor. Motor çalıştırma düğmesi direksiyon simidinin sağında, hız sabitleme ve sınırlandırma sisteminin kumandasıysa park freni ve sürüş karakteri seçim düğmeleriyle birlikte vites konsolunda bulunuyor. Şık vites topuzu ve kayar kapağa sahip, genişliği ayarlanabilir bardaklıklar da bu kısımda görülebiliyor. Derin bir torpido gözüne sahip olan Mégane'ın ileri geri ayarlanabilen ön kol dayanağının altında makul boyutlu bir göz de bulunuyor.
Arka bölümde, buradaki yolculara özel havalandırma kanalları ve 12 Volt soket bulunurken katlanabilir kol dayanağının ön kısmına bardaklıklar elkenmiş. 384 litre hacimli bagaj, arka koltuk sırtlıkları kademeli olarak katlanarak 1.247 litreye kadar büyütülebiliyor.
Konfor
Mégane'ın teste katılan seçeneği konfor konusunda iki farklı karaktere bölünebiliyor. 225/40-18 ölçülerine sahip lastiklere bakıldığında aracın bozuk yol konforu hakkında soru işaretleri oluşsa da Fransız üreticilerin süspansiyon konforuna verdikleri önem iç mekana çok olumlu bir şekilde yansımış. Tatlı sert ayara sahip süspansiyon sistemi sayesinde ani darbeler iç mekanda istenmeyen şiddette şoklara sebep olmazken geniş kasis geçişlerinde de amortisörler stroklarına kolay kolay ulaşmıyor.
Önceki nesil Mégane modelleriyle aynı seviyede olduğunu söyleyebileceğim yol ve rüzgar sesi izolasyonları segment ortalamalarını karşılarken asıl geliştirme motor sesi izolasyonunda yaşanmış. GT Line paketiyle birlikte sunulan sportif yan desteklere sahip koltuklar özellikle sırtlıkta ciddi çıkıntı yaptıklarından yolcuların, kollarını dayanaklara yerleştirememelerine neden olabiliyorlar.
Arka koltklarda sınıf standartlarında baş ve diz mesafesi sunabilen Mégane'ın GT Line paketi bu bölümde yolculuk edenlere biraz sıkıntı verebilir. Genel olarak siyah renkli olan iç mekanda ön koltukların geniş ve sabit kafalıklı yapısı ön bölümü büyük ölçüde perdeliyor. Bunun önüne geçmek içinse konfora daha çok önem veren diğer donanım paketleri tercih edilebilir.
Konfor donanımı başarılı olan test otomobilimde elektrikli cam ve aynalar, elektrokrom iç ayna, anahtarsız giriş ve çalıştırma, ön ve arka park sensörleri, geri görüş kamerası, otomatik park yardımcısı, 360 derece park destek sistemi, otomatik uzun farlar, yokuş kalkış desteği, adaptif hız sınırlandırma ve limitleme sistemi, çift bölgeli tam otomatik klima, arka koltuklar için hava kanalları, far ve yağmur sensörleri, önde ileri geri ayarlanabilen, arkada katlanabilen kol dayanakları, değişken direksiyon sertliği ayarı, yol bilgisayarı, programlanabilir gösterge tablosu, 8.7 inç büyüklüğünde dokunmatik ekran, Bluetooth bağlantısı, USB, Aux ve SD kart girişleri, navigasyon sistemi ve ayarlanabilir sürüş modu gibi özellikler bulunuyordu.
Özellikle şehir sürüşlerinde büyük fark yaratan otomatik şanzıman Renault'nun tanıdık çift kavramalı, yarı otomatik ünitesi. 3. nesil Mégane'da da görev yapan ünite 6 ileri vitesli. Konfor ve ekonomi modlarında biraz yavaş kalan şanzıman sportif sürüş modunda kendisine gelse de bu sefer de motorun üst devir çevirmesine önayak olduğundan tüketimi artırabiliyor.
Sürüş
GT Line paketinin hakkını, en azından görünüm ve şaşi olarak verebildiği bölüme geldik. İnce yanaklı lastikleri ve 18 inç çaplı jantları sayesinde yanal salınımları minimuma indirebilen Mégane'ın süspansiyon sertliği de sportif sürüşlerde aracın dengesinde sorun yaratmayacak şekilde ayarlanmış.
Kişisel ayarla birlikte toplam beş farklı seçeneğe sahip olan sürüş stili selektöründe tercih edilecek mod Sport olduğunda kalkışlarda sorun yaşanmasa da diğer seçeneklerde şanzıman ağır kalabiliyor. Sunulan kişiselleştirme seçeneği sayesinde içeriye verilen sentetik motor sesinden direksiyon sisteminin sertliğine kadar birçok parametre kontrol edilebiliyor.
Kalın bir simide sahip olan direksiyon sistemi ele çok iyi otururken sürücü hareketlerine cevapları da hızlı. Bunun yanında elektro hidrolik ünitelerin genel hissizliği bu sistemde de mevcut. Fren pedalı kolayca dozlanabilen otomobilin sert virajlarda çok işe yarayan donanımlarından biri de sabit kafalık ve çok yüksek yan desteklere sahip ön koltukları. Cepleriniz doluyken içlerine girmekte zorlanabileceğiniz bu koltukların sunduğu yan destek bu segmentte zor bulunur seviyede.
Başarılı yürüyen aksamını güçlü bir motorla taçlandırmamış olan test aracında Renault'nun efsaneleşmiş turbo Diesel motoru görev yapıyor. Bir önceki nesil Mégane'da da aynı şekilde kullanılan ünite 1.5 litre hacimli. 110 beygir güç, 250 Nm tork üretebilen motor 6 ileri vitesli, çift kavramalı, yarı otomatik şanzımanla eşleştirilmiş.
Verilerden de anlaşılacağı gibi performans kategorisinde harikalar yaratamayan motor-şanzıman ikilisi, manuel şanzımanla donatılan araca oranla 10 Nm daha düşük tork üretiminin yanında 1.386 kg ile 106 kg daha ağır. Bu nedenle maksimum sürati 187 km/s olsa da aracın 0'dan 100 km/s sürate ulaşması 12.3 saniye sürüyor.
Yakıt tüketimi konusunda yine başarılı olan Renault Mégane test boyunca 6.9 litre/100 litre gibi bir ortalamaya ulaştı. Bu değer hem önceki nesil aracınkinden iyi hem de sabit süratle yapılan sakin otoyol kullanımlarında rahatlıkla 5 litre/100 km'nin altına düşürülebiliyor.
Fiyat/Donanım
1.2 litre hacimli benzinli ve 1.5 ile 1.6 litre hacimli Diesel motorlarla ithal edilen Mégane'ın teste konuk olan ünitesi 90 ve 110 beygir gücünde iki farklı seçeneğe sahip. 90 beygir güç ve Joy donanım paketiyle 72.400 TL'den başlayan fiyatlar testime konuk olan EDC şanzımanlı ve GT Line paketli araçta 93.900 TL'ye ulaşıyor.
Standart donanımında elektrikli cam ve aynalar, elektrokrom iç ayna, anahtarsız giriş ve çalıştırma, ön, yan ve perde hava yastıkları, arka park sensörleri, geri görüş kamerası, yokuş kalkış desteği, hız sınırlandırma ve limitleme sistemi, LED farlar, çift bölgeli tam otomatik klima, arka koltuklar için hava kanalları, far ve yağmur sensörleri, önde ileri geri ayarlanabilen, arkada katlanabilen kol dayanakları, değişken direksiyon sertliği ayarı, yol bilgisayarı, programlanabilir gösterge tablosu, elektrikli park freni, 7 inç büyüklüğünde dokunmatik ekran, 17 inç çaplı jantlar, yüksek yan desteklere sahip, sabit kafalıklı ön koltuklar, GT Line logoları, mavi renkli dikiş iplikleri, renk değiştirebilen ambiyans aydınlatması, Bluetooth bağlantısı, USB, Aux ve SD kart girişleri, navigasyon sistemi ve ayarlanabilir sürüş modu bulunan test aracımın opsiyonle donanımı da zengindi.
Otomatik park yardımcısı, 360 derece park destek sistemi ve kör nokta uyarısını kapsayan Kontrol Peketi için 3.000 TL isteyen Renault, adaptif cruise control, şerit takip sistemi, güvenli mesafe uyarı sistemi, aktif acil fren destek sistemi ve otomatik uzun farlar için de aynı ücreti talep ediyor. 8.7 inç büyüklüğünde dokunmatik ekran 1.000, head up display 1.500, 18 inç çaplı jantlar için 2.000 TL istenirken yedek lastik, 350, metalik renkse 1.000 TL farkla alınabiliyor.
Sonuç
Renault Mégane, önceki nesillerde olduğu gibi şimdi de öncülerinden çok daha modern bir görünüm sunuyor. İç mekan tasarımı da yenilikçi olan otomobilin altyapısının güçlü olması ileride göreceğimiz yüksek performanslı seçeneklerin iddiasını da ortaya koyuyor. Donanım konusunda da tatmin edici olan aracın değişkenliği de segmentinin beklentilerini karşılıyor.
Motoru yüksek performanslı olmasa da tüketim konusunda da kullanıcısını üzmezken şanzımanın konfor öncelikli yapısı şehir sürüşlerinde rahatlık sağlıyor. Bunun yanında aracı rahatlığı için alacak olanların, konfora daha çok önem veren Icon donanım paketini tercih etmeleri yerinde olacaktır.
Performans beklentileri olanlarınsa GT Line haricinde sunulan GT modellerine yönelmelerini öneririm. Siparişle ithal edilen benzinli versiyon, 1.600 cc'yi az da olsa aşan motor hacmi nedeniyle aşırı vergilendirliyor olsa da 1.6 litre hacimli turbo Diesel motorun 165 beygir güç üretebilen versiyonuna sahip olacak aracı sürmek büyük zevk verecektir.
Fotoğraflar
Test sırasında çektiğim fotoğraflara buradan ulaşabilirsiniz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Peugeot 308 eat6 dizel mi bu mu onur bey?
YanıtlaSilPeugeot hem fiyat hem de performansta avantajlı. Bir de tam otomatik şanzıman artısı var. Daha ağır basıyor bence.
SilTeşekkür ederim
SilRica ederim.
SilRenault tasarım anlamında harika işler çıkarıyor orası kesin.Yalnız fyatları iyice uçuşa geçti bu fiyat politikasıyla rekabet etmesi zor gözüküyor.
YanıtlaSilRenault icon 1.5 edc dci mı Opel 1.6 dynamic oto. dizel mi hocam ikisinden birini alacağım bu ay ama karar veremiyorum
YanıtlaSilBu tip karşılaştırmalarda benim oyum güçlü araçtan yana oluyor genelde. Bunda da durum değişmez. Hem motor hem de tam otomatik şanzıman konforu avantajı var Opel'in.
Silfikriniz için teşekkür ederim. benim fikrim de opele doğru kaymaya başladı. saygılar.
Sil