Mercedes'in kompakt hatchback modeli A Serisi premium sınıfa adım attığından beri markanın imajı çok daha gençleşti. Firmanın önden çekişli diğer araçları B ve CLA ile birlikte Türkiye'de başarılı satış rakamlarına ulaşan modellerin en büyük eksiğiyse 1.6 litre klasmanında sunulacak bir turbo Diesel motordu. Geçtiğimiz yıl Renault'dan alınan 1.5 litre hacimli üniteyi kullanmaya başlayan Alman marka bu yıl da aynı motoru 7 ileri vitesli, çift kavramalı yarı otomatik şanzımanıyla eşleştirdi.
Dış Mekan
Mercedes'i premium C segmentinde temsil eden A Serisi'nin görünümü alıştığımız sedan versiyonlardan farklı. 2012 yılında yaptığım A180 testinde sürdüğüm otomobille aynı donanıma sahip olan test aracımın görünümü de bu modelle aynı.
4.292 mm boy, 1.780 mm genişlik ve 1.433 mm yüksekliğe sahip olan otomobilin aks mesafesi 2.699 mm. Boyutlarıyla bulunduğu segmentin özelliklerini yansıtan A Serisi, kardeşi B gibi yuvarlak hatlara sahip gövdesiyle dikkat çekiyor. Yüksek burun kısmıyla güçlü bir duruşa sahip olan aracın yan yüzeyindeki dalgalanmalar yeni nesil Mercedes modellerinin özelliklerinden.
Önden bakıldığında B Serisi'ni andıran panjur ve farlarla bir Mercedes olduğunu belli eden otomobilin arka kısmındaysa durum farklı. Yuvarlak hatlı küçük stoplar, yan kısımlarında deflektörler bulunan spoiler ve çift egzoz çıkışıyla sportif bir görünüm sunan aracın 17 inç çaplı jantları da şık bir görünüm sunuyor. Diğer Mercedes modellerinde kullanılan parçalarsa sinyal entegre edilmiş yan aynalar ve kapı kollarından ibaret.
Bu arada Mercedes'i bir konuda kutlamam gerek. Hatırlarsanız A180 testimde otomobilin kaput önünde aşırı ısınma bulunduğu ve kaput kilidi açma parçasının görülemediğinden bahsetmiştim. İlk güncellemede bu olumsuzlukları gidereceğini umduğum Mercedes beni yüzüstü bırakmadı. Motor bölümü havalandırması geliştirilen otomobilin kilit klipsi de sarı bir plastik parçayla kaplanmış.
Kapılar açılıp iç mekana göz atıldığında da hem tanıdık, hem de farklı tasarım özellikleriyle karşılıyor bizi A Serisi. Büyük kardeş B Serisi ile olan organik bağı yeni nesil modellerde de koruyan otomobil iç mekanda bu araçla aynı tasarımı sunuyor. Yuvarlak havalandırma ızgaraları, 0 konumu aşağıda bulunan göstergeler ve çok şık bir tasarıma sahip olduğunu düşündüğüm direksiyon simidi sportif bir görünüm sunarken tamamı siyah renkli iç mekan yaşam alanını biraz boğmuş. Bu durumdan rahatsız olanlar önceki test aracında kullanılan beyaz renkli iç mekanla sorunu çözebilir.
Dört bir yanda kullanılan yumuşak malzemelerle iç mekan kalitesi artarken B Serisi'nden aynen aktarılan orta konsol, kapı içi kumandaları ve koltuk arası konsollarında sadelik ön planda. Mat renkli metali cömertçe kullanan Mercedes, havalandırma ızgaraları, ses sistemi kumanda bölümü çerçevesi, COMAND kumandası, direksiyon simidi ve klimanın dairesel kumandaları çevresinde yer verdiği bu kaplamaya kapı kolları ve tutamaklarında da kullanmış. Ön koltukların arasında bulunan konsolda iki adet bardaklık, bir adet kapaklı büyük göz ve bir de kapaklı küllük bulunurken ileri geri kaydırılabilen kol dayanağının altında yer alan depo alanına USB portları yerleştirilmiş.
Mercedes'in ezelden beri başarılı bulduğum özelliklerinden birisi olan koltuk konforu bu araçta tasarım olarak da kendisini göstermiş. Sabit kafalıklı koltuklarda baldır desteği ayarı da bulunurken özellikle üst kısımda sunulan yan desteklerin kavraması çok başarılı. İlginç şekilde arka kısımda da yan desteği yüksek ve sabit kafalıklı koltuklar sunan aracın bu kısmında orta kol dayanağının sunulmamasını bir eksiklik olarak not edebiliriz. Makul diz mesafesi sunan arka koltuklar için orta kısımda kapaksız bir depolama bölümü sunan Mercedes aynı bölümde küllük ve 12 Volt güç çıkışına da yer vermiş.
Arka koltuklar katlandığında 1.157 litre hacim sunabilen 341 litre hacimli bagajın ağız kısmı, günümüzde üretilen hatchback modellerinin çoğunda olduğu gibi çok geniş olmasa da hem yan duvarlar hem de tabanının altında sunulan ek gözlerle işlevsel.
Test aracımın belirtmeden geçemeyeceğim bir diğer hoş özelliği de iç mekan aydınlatması. Kapı içleri ve orta konsolu loş biçimde aydınlatan ambiyans ışıklandırmasının koltuklarda bulunan sabit kafalıkların da altına yerleştirilmesi çok şık bir görünüm yaratırken kapılar açıldığında iç mekanın gündüz gibi aydınlatılması dikkatlerin üzerinize çekilmesini sağlıyor. Ön kapılar açıldığında ortaya çıkan, ışıklandırmalı Mercedes-Benz yazılarına sahip eşiklerse bence her Mercedes modelinde alınması gereken bir donanım.
Konfor
A Serisi'nin Urban donanım paketiyle daha önce yaptığım testte sürüşün konfordan çok dinamik sürücüleri mutlu edeceğini yazmıştım. A180 CDI'da da durum farklı değil. Sertçe ayarlanmış süspansiyon sistemi ve 17 inç çaplı jantları çevreleyen 45 yanaklı lastikler yolcuların yolun yapısını hissetmesini sağlıyor. Motor sesi çok iyi izole edilen otomobilin lastik ve rüzgar sesi izolasyonuysa benzinli modelin aksine ortalamalarda.
Konfor donanımı konusunda cömert olan test aracında çok fonksiyonlu direksiyon simidi, yarı otomatik havalandırma sistemi, elektrikli cam ve yan aynalar, yol bilgisayarı, başarılı bir ses sistemi, Bluetooth bağlantısı, hız sınırlandırma ve sabitleme sistemi, otomatik park yardımcısı, ön ve arka park sensörleri, geri görüş kamerası, otomatik kararan iç ve sol dikiz aynası, yağmur ve far sensörleri bulunurken panoramik sunroof sayesinde iç mekan çok daha ferah bir yapıya bürünüyor.
Mercedes'in 7G-DCT ismini verdiği 7 ileri vitesli, çift kavramalı yarı otomatik şanzımanını daha önce birçok modelde test etme imkanım oldu. Çift kavramalı yarı otomatik ünitelerin en başarılılarından olan şanzıman hissedilmeyen geçişleri, yokuş kalkış desteği ve fren pedalı brakıldığında hareket etme fonksiyonlarını geri görüş kamerası ve otomatik park yardımcısıyla birleştirdiğimizde çok kolay park edilen bir araç çıkıyor karşımıza. Görüntüsünü orta konsol üzerinde bulunan ekrana yansıtan geri görüş kamerasının gece sunduğu görüntülerin kalitesi özellikle dikkatimi çekti.
İç mekan genişliği sınıfı standartlarında olan otomobilin şık ön koltukları arkada oturanların görüşünü biraz kısıtlıyor. Omuz ve diz mesafeleri de makul sınırlar dahilindeyken tavan yüksekliği ilginç farklılıklar gösteriyor. Arka koltukta ortada oturan yolcu için bol bol baş mesafesi sunan A Serisi yanlara doğru alçalan tavanıyla uzun boylu yolcular için sorun yaratabilir.
Ses sisteminin altında bulunan düğmelerden birisi aracı ECO, Manuel ve Spor modlarına geçirmek için kullanılıyor. ECO modunda vitesleri düşük devirlerde değiştiren A180 CDI aynı zamanda Start/Stop sistemini de devreye alıyor. Tekrar bu tuşa basıldığında devreden çıkan sistemi aktive etmemek için bir yol daha var ki bu yol sayesinde çok yavaş akan trafikte motor ve alternatör gereksiz yere zorlanmıyor. Aracın fren pedalına bir sensör yerleştiren Mercedes bu pedal belli bir açının üzerinde dururken sistemi devreye almıyor. Ani yavaşlamalarda pedala uzun stroklu bastıktan sonra durmadan hemen önce otomobili yerinde tutacak kadar basınç uygulandığında motor çalışmaya devam ediyor. Duraklamanın uzun süreceğini anlarsanız motorun durması için yapmanız gereken tek şey pedala biraz daha sert basmak.
Sürüş
A Serisi'nin Urban donanım paketinde sunulan ince yanaklı lastikler ve sertçe ayarlanmış süspansiyon sistemi sürüş karakteristiklerini olumlu etkiliyor. Dengeli bir altyapı sunan A180 CDI'ın yan rüzgardan neredeyse hiç etkilenmemesi de etkileyici. Çok hisli bir direksiyon sistemine sahip olmayan otomobil yine de tepkilere direkt olarak cevap veriyor. Bu sistemin uzun yol performansıysa harika.
Ani yön değişimlerine çok başarılı tepkiler veren araç standart süratlerle yaptığım testlerde ESP'sini devreye sokma gereği bile hissetmedi. Aşırı zorlandığında da sürpriz yaşatmayan A180 CDI hafifçe önden kaydıktan hemen sonra devreye giren ESP sayesinde güvenli çizgiye kolayca dönüyor.
1.425 kg ağırlığa sahip olan A180 CDI 7G-DCT Renault modellerinden tanıdığımız 1.5 litre hacimli turbo Diesel motorla donatılmış. Mercedes tarafından elden geçirilen ünite 109 beygir güç ve 260 Nm tork üretebilir hale getirilip zaten düşük olan tüketim değerleri daha da aşağıya çekilmiş. 0'dan 100 km/s sürate 11.6 saniyede ulaşabilen otomobil 190 km/s maksimum sürate ulaşabiliyor. Otoyolda 110-120 km/s sabit süratte yapılan yolculuklarda ortalama tüketim değeri 4.5 litre/100 km altına düşebilen aracın 5.5 litre/100 km'lik test ortalaması da başarılı.
A180 testinde çok net olmayan bir bölümse bu araçta anlam kazanmış. Orta konsolda yer alan ve aracı sportif kullanım moduna geçiren düğme benzinli motorda neredeyse gereksiz kılınmış olsa da Diesel motorla birlikte anlam kazanmış. Eco modunda, kick down yapmadan vites küçültmeyen otomobil sportif moda alındığında canlanıyor. Yakıt ekonomisi önceliğiniz değilse aracı sürekli bu durumda bulundurmanızı öneririm.
Fiyat/Donanım
Kıran kırana mücadelelere sahne olan lüks C segmentinde fiyatlandırma da oldukça önemli bir hale geldi. Urban donanım paketiyle anahtar teslim satış fiyatı 108.300 TL olan A180 CDI 7G-DCT'nin test ettiğim versiyonunda sunulan metalik boya 1.878, panoramik sunroof 4.312, kadife paspaslarsa 383 TL ek ücret karşılığında alınıyor.
Standart donanımında yükseklik ayarlı halojen farlar, ECO Start/Stop, çarpışma uyarısı, hız sabitleme ve sınırlandırma, çok fonksiyonlu direksiyon simidi, beyaz zeminli göstergeler, yol bilgisayarı, elektrikli camlar, ön, yan, perde ve sürücü diz hava yastığı, konsantrasyon kaybı yardımcısı ve yarı otomatik klima sistemi bulunan A180'in Urban paket kapsamında geri görüş kamerası, aktif park yardımcısı, 7G-DCT şanzıman, MP3 çalabilen, USB portuna ve Bluetooth bağlantısına sahip ses sistemi, yarı deri döşemeli sportif koltuklar, yangın söndürücü, elektrikli katlanabilen yan aynalar, 17 inç çaplı jantlar, run flat lastikler, yağmur sensörü ve aydınlatmalı kapı eşikleri bulunuyor.
Sonuç
Mercedes'in satışlarında önemli bir yüzdeye sahip olan A Serisi'nin Türkiye gibi bir Diesel pazarında küçük bir turbo Diesel motordan sonra sahip olması gereken son şey de otomatik şanzımandı. Bu eksiğini de 2014 yılında gideren firma premium C segmentinde avantajlı bir konuma geçerken çift kavramalı yarı otomatik şanzıman konforu ve geliştirilmiş Renault motorunun cimriliğini birlikte sunmayı başarıyor.
En küçük motorlu araçlar için bile %70'in üzerine çıkan vergiler yüzünden bu otomobillerin de fiyatı 100.000 TL barajını aşsa da premium olmayan markaların bile aynı direnç noktasına dayandığı düşünüldüğünde fiyatlar göreceli olarak çok pahalı durmuyor.
Fotoğraflar
Test sırasında çektiğim fotoğraflara buradan ulaşabilirsiniz.
mercedes compact hb/1.5 dizel (1.6 ve altı)/otomatik vites kombinasyonunu bi 8 yıl önce falan sunsaydı bmw ve audi'den nasıl daha çok satarım (toplam araç satışında) diye düşünmezdi.
YanıtlaSilpazar gereği yapmalarını normal karşılıyorum lakin bence Premium araç üreticilerine (Mercedes,bmw.audi) bu tip araçlar hiç yakışmıyor
YanıtlaSilRenault 1.6 çift turbolu ünitelerin gelmesi gibi bir durum var mı önümüzdeki yıl için?
YanıtlaSilRenault'nun tek turbo beslemeli 1.6 dCi motoru yakında C Serisi'nde sadece manuel şanzımanlı olarak kullanılacak. Daha sonra da A,B ve CLA'da olduğu gibi otomatik şanzımanlı versiyonları gelecek. Bu arada büyük ihtimalle önden çekişli modeller de alacak aynı üniteyi. Bu arada C'de 116 ve 136 beygir güç üretebilen iki versiyonu olacak ve vergiler nedeniyle ikincisi gelecek Türkiye'ye.
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilMesaj silinmeseydi güzel ayar geliyordu ama yetişemedim bu sefer. Bir dahakine...
Sil