Volvo S60 ve V60

İsveçli üretici Volvo, S60 ve V60 modellerinin güvenlik özelliklerini sergilemek amacıyla 4 Haziran 2011 tarihinde santralistanbul'da bir organizasyon düzenledi. Bu arada araçlarını da tanıtan markanın bu iki modelde aldığı yolu görmek sevindiriciydi.

Yaya ve araç algılama sistemlerinin test edildiği parkurda araçların frenlerini ısıtma şansım oldu. 35 km/s'e kadar süratlerde kazayı tamamen önleyebilen yaya algılama sistemi yolu sürekli gözleyen kızılötesi alıcı ve vericilere sahip. Tehlikenin farkına vardığında dürücüyü görsel ve sesli olarak uyaran sistem kaza kaçınılmaz hale gelirse otomatik olarak maksimum fren basıncı uygulayarak aracın süratini düşürüyor.

Daha sessiz sedasız çalışan araç algılama sistemi de yaya algılama kadar başarılı. Üstelik bu sistemin bir de ilginç yan özelliği bulunuyor. Sıkışık trafikte dur kalk yapmaya üşenenler bu sistemin araç takip modülünü devreye sokarak otomobilin öndeki aracı takip etmesini sağlayabilmekte. Siz yola bakmasanız bile öndeki otomobilin ilerlemesiyle ilerlemeye başlayan Volvo, trafiğin durmasıyla tekrar duruyor.

Güvenlik sistemleri testi sırasında nasıl durmuşum görmek isteyenleri buraya tıklamaya davet ediyorum.

Bu arada güzenlik testlerinden arta kalan zamanda kısa da olsa bir yol testi yapma şansım oldu. R-Design donanım paketli, T4 motorlu bir V60 ile yaptığım test sırasında Volvo'nun yeni otomobilinde çıtayı ne kadar ileriye taşıdığını görme şansım oldu.

İlk olarak, çok dikkat ettiğim kalite konusunda markanın gerçekten de başarılı olduğunu kendi gözlerimle gördüm. Göz önünde olan kokpit ve orta konsol gibi yüzeylerin haricinde arka kapıların alt kısmının bile yumuşak malzemelerle kaplanmış olması yüzümü güldürdü. Oldukça tok bir yapıya sahip olan V60'ın bu özelliği bir Volvo için sürpriz olmadığı gibi sahip olduğu sürüyle elektronik güvenlik donanımı da İsveç merkezli markanın özelliklerinden birisi.

Sürüş kalitesi de çok başarılı olan aracın 1.6 litre hacimli benzinli motoru, turbo besleme yardımıyla 180 beygir güç, 240 Nm tork üretebiliyor. Gaz pedalına verilen tepkileri çok başarılı olan motorun yanında Powershift şanzıman da övgüyü hak ediyor. Otomobil teknolojisinin yöneldiği nokta olarak görebileceğimiz çift debriyajlı, yarı otomatik şanzıman 6 ileri vites ve manuel değişim olanağı sunuyor. Oldukça seri ve sarsıntısız geçişlere sahip olan şanzımanın başarılı özelliklerinden birisi de tork konvertörlü şanzımanlarda olduğu gibi durağan halde fren bırakıldığında aracın hafifçe kaymasına izin vermesi.

Volvo'nun bu iki modelinin daha da detaylı bir testini yapmak istemem sanırsam kimseyi şaşırtmayacaktır. Özellikle de ilk intiba bu derece başarılıyken.