Ora Lightning Cat

Çinli markaların Avrupa istilası devam ediyor. Great Wall Motors'un alt markalarından olan Ora, bu pazara girecek ilk aracının ilginç tasarımlı Lightning Cat olacağını duyurdu. Aracın birçok noktasında Porsche'nin eski modellerinin izlerini görmek mümkün.

Yuvarlak hatlarını yine yuvarlak aydınlatma grubuyla süsleyen otomobilin kapılarında derin karakter cizgisi dikkat çekiyor. Jantları çok büyük olmayan modelin kapı kollarıysa hemzemin yapılarıyla aerodinamik yapıyı iyileştiriyor. Araç bir sedan olsa da arka kısmının aldığı açı ilginç.

Modern ve sade bir iç mekana sahip olan iç mekanında kapı kollarından orta konsola, direksiyon simidinden gösterge paneline kadar birçok noktada Porsche izleri görülebilen otomobilde geniş dokunmatik ekran ve şık bir şekilde gizlenmiş havalandırma ızgaraları kullanılmış.

İki veya dört tekerlekten çekişli olarak alınabilen otomobilin çift motorlu seçenekleri 402 beygir güç, 680 Nm tork üretebiliyor. Dört tekerlekten çekiş sayesinde aracın 0'dan 100 km/s sürate ulaşma süresiyse 4.3 saniye seviyesine iniyor. Batarya kapasitesiyse 83.5 kWh olarak açıklanıyor.

MG Comet EV

MG'den ilginç bir şehir otomobili tanıtımı geldi. Aslında farklı pazarlarda satılmak üzere hazırlanan ve MG logosuna sahip bir Wuling Air olan otomobil tasarımıyla kalpleri kazanamayacak olsa da sunduğu özellikler dikkat çekici.

Köşeli hatlara sahip olan otomobil 2.97 metre boya ve 12 inç çaplı jantlara sahip. Hem ön hem de arkada çift katlı aydınlatma grubu sunan modelin kapıları arkasında yer alan cam alanlarının genişlemesi ilginç bir tasarım unsuru. Yan aynalar ve tavansa kontrast renkte tercih edilebililyor.

Kısa boyuna rağmen dört kişilik oturma kapasitesi sunan otomobilin iç mekanıysa daha oldun bir tasarım sunuyor. Dijital gösterge paneli ve dokunmatik ekran aynı camın altına alınırken şık havalandırma ızgaraları ve iki kollu direksiyon simidi dikkat çekiyor. Açık renkli döşemeler de iç mekanı geniş göstermiş.

42 beygir güç üretebilen motoru çok güçlü olmasa da şehir içinde yapılacak yolculuklarda yeterli olduğu söylenebilecek otomobilin bataryalarıysa 17.3 kWh kapasiteli. 230 km menzil sunan bataryalar sadece AC şarj uyumuna sahip.

McLaren 750S

McLaren güzel haberlerle karşımızda. 2017 yılında tanıtılan 720S'in yerine geçecek olan aracı tanıtan İngiliz üretici, büyük değişimlerden çok aynı temeller üzerine daha performanslı bir araç geliştirmeye odaklanmış.

Genel tasarıma bakıldığında ana hatlarında bir değişim olmadığı görülebilen otomobilin aerodinamik yapısında ufak tefek yenilikler var. Tamponlar ve yan hava girişleri makyajlanan otomobilin jantları da yeni tasarımlarına kavuşmuş. Arkadaysa egzoz çıkışlarının ortada gruplanması ve motor kapağının arka bölümünün farklı hava çıkışlarına kavuşması haricinde büyük bir yenilik yok.

İç mekan için de değişimin sınırlı olduğu söylenebilir. Otomobilin genel hafiflemesine katkıda bulunan karbon fiber koltuklar sabit kafalık ve sırtlıklara sahip. Daha geniş bir dijital gösterge paneli kullanan aracın dokunmatik ekranıysa daralmış. Bu ekran çevresinde sunulan kumandalar da yeniden tasarlanmış.

Coupé seçeneğinin çıplak ağırlığını 1.281 kg olarak açıklayan McLaren DIN verisi olaraksa 1.389 kg veriyor. Spider seçenekteyse aynı noktada ağırlıklar 1.326 ve 1.438 kg olarak sabitlenmiş. Bu ağırlıkların, aracın en hafif opsiyonları tercih edildiğinde geçerli olduklarını hatırlatalım. Ayrıca karbon seramik fren disklerinin de standart olarak sunulduğunu atlamayalım.

Kaputu altında yine 4 litre hacimli, çift turbo besleyeme sahip bir V8 barındıran model 750 beygir güç, 800 Nm tork üretebiliyor. 7 ileri vitesli, çift kavramalı şanzımanla coupé seçenek 0'dan 100 km/s sürate 2.8 saniyede, 200 km/s'eyse 7.2 saniyede ulaşıyor. Spider seçenek için her iki değere de 0.1 saniye ekleyen McLaren araçların maksimum süratini 332 km/s olarak açıkladı.

Mercedes-Benz E Serisi

Mercedes'in belki de en önemli modeli olan E Serisi, W214 kodlu yeni nesline kavuştu. Otomobil ilk olarak sedan kasayla tanıtılmış olsa da station wagon da yakında ortaya çıkacak. İki kapılı seçeneklerse CLE adıyla satılacak.

Boyu 4.949 mm, aks mesafesiyse 2.961 mm olan sedan sanki modern özelliklere kavuşmuş makyajlı bir model gibi duruyor. Ön bölümde hem üst hem de alt kısmında gündüz aydınlatmaları olan LED farları standart olarak sunan otomobilde dinamik LED ünitelerse opsiyonel olarak alınabiliyor. Çapları 21 inçe kadar çıkan jantlar gibi ön panjur ve tamponları da donanım seviyesine göre farklı görünüm sunan E Serisi'nin önden bakınca EQ armalı kardeşlerine benzemeye başladığı söylenebilir.

Çerçevesi aydınlatılabilen ön panjurunun da yardımıyla hava sürtünme katsayısı 0.23'e kadar indirilebilen otomobilde kapı kolları da gövdeye hemzemin duruyor. Ucu küçük bir spoiler şeklinde biten bagaj kapağı, iç desenleri marka amblemi şeklinde olan LED stoplar ve bu parçaların üzerine çekilen kromajlı çıta bölümün dikkat çeken unsurları arasında.

Asıl değişimi iç mekanda yaşayan E Serisi'nin bu yeniliği de bir sürpriz değil. Fiziksel düğmelerden arındırılan orta konsolda yer alan büyük dokunmatik ekran ve ön yolcu konsolunda görülen dokunmatik ünite yine Mercedes-EQ modellerine göndermeler yapıyor. Dokunmatik tuşlara sahip direksiyon simitlerinin arkasında yer alan ve diğer birçok Mercedes modelinde kullanılıyormuş gibi görünen gösterge paneliyse 3 boyutlu olarak izlenebiliyor. 

Kokpitin üst çizgisine uygun olarak tasarlanan havalandırma ızgaraları ve çok kapsamlı bir ambiyans ışıklandırması paketine kavuşan E Serisi'nin donanımına 21 hoparlörlü Burmester ses sistemi de eklenebiliyor. İlginç donanımlardan bir diğeri de selfie kamerası. Bu kamera konferans aramaları için de kullanılabiliyor.

Az da olsa büyüyen boyutlar ve uzayan aks mesafesi sayesinde arka diz, ön ve arka baş ve omuz mesafelerinde artış yaşanan E Serisi'nin bagaj hacmi de 540 litre olarak açıklanıyor. Adaptif süspansiyon sistemiyle donatılabilen otomobilin 4.5 dereceye kadar yönlendirilebilir arka aksı, dönüş çapını 90 cm'ye kadar azaltarak arkadan itişli modellerde 10.8, dört tekerlekten çekişli modellerde 11.1 metreye indiriyor. Bu arada güncellenen aktif park yardımcısı da modeli daha hızlı bir şekilde park edebiliyor.

E Serisi'nin 23 beygir güç, 205 Nm tork üretebilen bir elektrik motoruyla desteklenen motorlarıysa tanıdık. 2 ve 3 litre hacimli, benzinli ve Diesel motorlara Türkiye gibi motor hacminden vergi alan ülkelerde 1.5 litre hacimli, benzinli ünite de eşlik edecek. Önceden olduğu gibi şarj edilebilir hibrit versiyonları da bulunacak olan E Serisi'nin elektrikli seçeneği olma şerefiyse zaten EQE'ye verilmişti.

Ickx K2

İtalya'da Çin üretimi araçlar satan DS Automobiles, işi iyice ciddileştirdi. Çinli markaların otomobilleri bu ülkede ihracatçı firmaya çok para kazandırmış olacak ki ortak bir girişimle yeni bir marka olan Ickx'in ortaya çıkması mümkün oldu.

BAIC BJ40 temelleri üzerine geliştirilen SUV, Jeep Wrangler'a olan benzerliğiyle dikkat çekiyor. 4.645 mm boya sahip olan otomobilin köşeli hatlarıysa tanıdık. LED far grubu da ön panjur ve kaputu gibi keskin hatlara sahip olan K2'nin yan aynaları ve çamurlukları bile Jeep havası estiriyor.

Dışarıdan menteşeli kapılar ve parçalı olarak sökülebilen tavanı da tanıdık detaylar olan otomobilde yan basamaklar, 20 inç çaplı jantlar, Yana doğru açılabilen bagaj kapağı ve kapaktan ayrı olarak yukarıya açılan cam bulunuyor. LED stoplar ve her iki tamponda da açık renkleriyle öne çıkan çeki demirleri aracın arazi marifetine göndermeler yapıyor.

Arazi demişken; 22 cm'lik yerden yüksekliğe sahip olan K2'de yaklaşma açısı 37 derece olarak açıklanıyor. Uzaklaşma açısı 31, askı açısı da 23 derece olan modelin ağırlığıysa 2.180 kg.

İç mekanı oldukça lüks duran otomobilde deri döşeme, metal pedal seti ve kromajlı trim parçaları yer alırken dijital gösterge paneli, üç kollu direksiyon simidi, dokunmatik ekran ve küçük bir vites kolu yer alıyor. Kapı üstleriyle birlikte direklerde ve ön yolcu konsolunda da tutacaklar yer alıyor.

Kaput altındaysa Jeep'in sunduğu yüksek güçlü motorlardan iz yok. 2 litre hacimli turbo Diesel ünite 162 beygir güç, 380 Nm tork üretebiliyor. 8 ileri vitesli otomatik şanzımanla donatılan model dört tekerlekten çekiş sistemine ve 160 km/s maksimum sürate sahip.

GAC Van Life

Çin'den gelen çılgın konseptlere bir yenisi eklendi. Bu sefer karşımıza çıkan otomobilin seri üretime geçme şansı olmasa da markanın yollarda görebileceğimiz modellerinde kullanılması beklenen teknolojileri sergilemesi bakımından önemli bir araç.

Yükseltilmiş elektrikli ve otonom bir van olan Van Life'ın ön bölümü oldukça ilginç görünüyor. Küçük parçalara bölünmüş LED aydınlatmanın hemen üzerinde başlayan cam ve tampon altına eklenen spoiler farklı duruşu sağlayan detaylar arasında. Tavan dahil bütün yüzeylerde karşımıza çıkan LiDar sensörleri de gözlerden kaçmıyor.

Dev lastikleri havasız yapıda olan konseptin arka bölümünde yan camlar bulunmasa da tekerlekler arasına depolama bölümü eklenmiş. Arka yüzeyi ön tarafın bir kopyası olan Van Life'ta birçok farklı yöne açılan kapı ve kapak yer alıyor.

Bu sayede iç mekanına geçilen aracın farklı havuzlara sahip kasası modüler tasarıma sahip. Ön bölümse sade görünümüyle dikkat çekiyor. Oval direksiyon simidi ve iki koltuk arasına yerleştirilen vites selektörü bu bölümde en çok dikkat çeken ikili. Kapılarsa beyaz renkli kayışlar çekilerek açılıyor.