McLaren Solus GT

Gran Turismo konseptleri, nadiren de olsa gerçek hayatta da karşımıza çıkabiliyor. Daha önce konsept olarak fuarlarda tanıtılan otomobiller McLaren'e yetmemiş olacak ki bu sefer müşterilere satılacak bir model karşımıza çıkmış. Sadece pistlerde kullanılabilecek olan Solus GT, 25 örneğe sahip olacak. 

Ön bölümünde büyük bir splitter ve kanat yer alan otomobilde ince LED aydınlatmalar da kullanılmış. Çamurlukları da aerodinamik bir şekilde biçimlendirilen aracın ön süspansiyon sistemi açıkta bırakılmış. Tavana da bir hava girişi ekleyen McLaren bu parçanın arkasında dengeleyici bir kanat kullanmış.

Tek bijonlu jantlara da sahip olan otomobilin arka bölümünde dev spoiler ve çift katlı difüzör bulunuyor. Çiftli egzoz çıkışı ortaya yerleştirilirken önde olduğu gibi arkada da ince LED stoplara yer verilmiş. Sis ve uyarı farıysa F1 araçlarında olduğu gibi ortaya yerleştirilmiş.

İleriye doğru kayarak açılan tavanı sayesinde bir savaş uçağına biner gibi girilen iç mekanda havalandırma çıkışları ve dikiz ayna dışında bir şey bulmak güç. Kumanda düğmeleri ve gösterge paneli, sökülebilir direksiyon üzerine yerleştirilmiş. Vücuda göre şekillendirilen koltuk, tulum, kask ve sürüş dersleri de araçla birlikte verilen hediyeler arasında.

Kaputu altında, 10.000 d/d çevirebilen, 5.2 litre hacimli bir V10 motor bulunduran Solus GT, 828 beygir güç, 648 Nm tork üretebiliyor. 7 ileri vitesli, sıralı şanzımanla donatılan araç 1 tonun altında boş ağırlığa sahip. Performans verileri kesinleşmemiş olsa da McLaren, Solus GT'nin 0'dan 100 km/s sürate yaklaşık 2.5 saniyede ulaşacağını ve maksimum süratinin 322 km/s'in üzerinde olacağını belirtiyor.

Lamborghini Urus Performante

Lamborghini'nin SUV modeli Urus da daha yüksek performanslı versiyonuna kavuştu. Bir taraftan güçlenirken diğer taraftan hafifletilen model görsel olarak da farklılıklar içeriyor. Bakalım kardeş marka Porsche ile olan yarışta hangi SUV öne geçecek.

Birçok gövde parçası karbon fiberden üretilen Urus Performante'de hava çıkışlarına sahip kaput ve daha geniş hava girişleri sunan ön tampon kullanılmış. 22 veya 23 inç çaplı jantlar ve karbon fiber tavan da donanıma eklenmiş. Arka bölümde daha büyük spoiler ve makyajlanarak yine karbon fiberden üretilen tampon öne çıkıyor.

İç mekanında büyük bir yenilik sunulmayan Urus Performante'de daha bol Alcantara döşeme kullanılmış. Ön koltuklara eklenen "Performante" arması haricinde 20 mm alçaltılan süspansiyon sistemi ve 16 mm artan iz genişliği aracın diğer detayları. Bütün hafifletme çalışmaları ardından araçtan 47 kg atılabilmiş.

4 litre hacimli V8 motoru, çift turbo besleme yardımıyla 666 beygir güç, 850 Nm tork üretebilen Urus Performante 306 km/s maksimum sürate ulaşabiliyor. Dört tekerlekten çekişli aracın 0'dan 100 km/s sürate ulaşmasıysa 3.3 saniyede tamamlanıyor. Çelik yaylara sahip bir süspansiyona sahip olan modelde Akrapoviç egzoz sistemi ve Rally sürüş modu standart olarak sunuluyor.

Koenigsegg CC850

Koenigsegg, bu yıl ilk seri üretim modeli CC8S'in 20. yaşını kutluyor. Kutlamaları daha eğlenceli bir hale getirmek için yeni bir modelle karşımıza çıkan İsveçli marka, retro tasarımlı bu aracında da ilginç bir özellik sunmayı ihmal etmemiş.

CC8S'i günümüze çok başarılı bir şekilde uyarlayan Koenigsegg, LED farlar ve stoplarla donattığı aracın görünümünü mümkün olduğunca sade tutmuş. Önde küçük bir hava girişi ve splitter, yanda deflektör, hava girişi ve klasik tasarıma sahip, tek bijonlu jantlar ve arkada, difüzör, merkezi yerleşime sahip egzoz ve seviye ayarlı spoiler gibi detaylar şık bir şekilde sunulmuş.

İç mekanı da karbon fiber koltuklar ve analog göstergelerle sade bir yapı sunan aracın tavanı sökülebiliyor. Kapıların da markanın imzası haline gelen dışarı-yukarı açılma karakteristiği korunmuş. Orta konsolu dokunmatik bir ekrandan ve bol karbon fiberden oluşan aracın en ilginç özelliğiyse sunduğu manuel şanzıman.

Aslında Koenigsegg'in diğer araçlarında karşımıza çıkan 9 ileri vitesli Lightspeed şanzımanla aynı olan ünite 6 ileri orana sahip. En farklı özelliğiyse manuel şanzımanın D konumuna alınıp otomatik olarak kullanılabilmesi.

Motorunu da Jesko ile paylaşan aracın 5 litre hacimli V8 ünitesi, daha küçük turbo beslemeler nedeniyle biraz daha az güç üretebiliyor. E85 yakıtla ulaşılan değerler 1.350 beygir güç ve 1.350 Nm tork. Ağırlığı da 1.350 kg'da tutulan modelden sadece 50 adet üretilecek.

Bugatti W16 Mistral

Bugatti'de önemli bir devrin sonu geliyor. Veyron ile birlikte hayatımıza giren ve Chiron'un da kaputu altında yer bulan dört turbo beslemeli, W16 motor bu haliyle bizlere veda ediyor. Gelecekte hibrit bir motorla karşımıza çıkacak Bugatti, efsane motoru son kez Mistral'de kullanıyor.

Tamamı satılmış olan 99 adetlik sınırlı üretime sahip olacak roadster birçok Chiron temelli aracın izlerini taşıyor. Divo'yu andıran ön bölümde daha büyük bir panjur yer alırken dört LED şeridinden oluşan farlar hava geçişi olarak da görev yapıyor. Alçak tutulan tavan çizgisi sayesinde bir speedster görünümü kazanan otomobilin çift reknli jantları da kendisine özel.

Yan bölümde büyük hava girişlerine sahip olmayan Mistral'de, tepedeki hava girişleri karbon fiber güçlendiriciler olarak tasarlandığından takla barları olarak da görev yapabiliyor. X biçimli LED stoplar aracın genişliği boyunca devam ederken bu bölümün Lotus Evija'yı andırdığı söylenebilir. Bu kısımdaki hava çıkışları, difüzör, dev egzoz çıkışı ve seviye ayarlı spoiler de diğer dikkat çeken detaylar.

İç mekanı Chiron'dan alınan otomobil, kullanılan farklı renklere sağmen bu araçtan farklı bir tasarım sunmuyor. Diğer Bugatti modellerinde de olduğu gibi Mistral'de de sonsuz kişiselleştirme opsiyonu bulunacağından görünümü farklılaştırmak mümkün. Kapı camlarında kelebek camları bulunmayan aracın bir de bez tavanı bulunuyor.

Kaput altında tanıdığımız 8 litre hacimli, 4 turbo beslemeli, W16 motor bulunan Mistral, 1.600 beygir güç, 1.600 Nm tork üretebiliyor. Dört tekerlekten çekiş sistemine sahip olan araçta 7 ileri vitesli, çift kavramalı, yarı otomatik şanzıman kullanılmış. Maksimum sürat ve hızlanma verileryse henüz paylaşılmadı.

Lucid Air Sapphire

Lucid Air daha da hızlanıyor. Amerikalı elektrikli sedan Air, yeni Sapphire versiyonuyla seri üretimdeki en güçlü sedan model olma şerefine erişirken markanın gelecekte üretmeyi planladığı farklı performans modellerinin de kapısını açıyor.

Görünümünde büyük değişiklikler olmayan otomobilin gövdesinde daha az kromaj kullanılmış. Önde 20, arkada 21 inç çaplı jantlar tek bijonlu ve istenirse karbon fiber kapaklarla daha aerodinamik bir hale getirilebiliyorlar. Genişletilen çamurluklar ve karbon fiber spoiler haricinde difüzör de daha belirgin hale getirilmiş.

Safir mavi gövde rengini de bu araca özel sunan Lucid, iç mekanda da bu renkte dikiş iplikleri kullanmış. Gösterge paneli ve dokunmatik ekran grafikleri yenilenirken koltuklar daha yüksek yan desteklere kavuşmuş. Direksiyon simidi ve tavandaysa Alcantara döşemeler var.

Daha büyük karbon seramik disklere sahip fren sistemine sahip olması haricinde otomobilin direksiyon, süspansiyon ve elektronik yardımcıları yeniden ayarlanmış. 3. elektrik motorunun eklenmesiyle gücün 1.200 beygir üzerine çıktığı belirtilse de henüz elimizde kesin bir veri yok. 0-100 km/s deparı yaklaşık 2 saniyede tamamlanan aracın 160 km/s'i görmesi de 4 saniyeden kısa sürüyor.

Kia EV6 GT

Kia'nın farklı tasarıma sahip elektrikli modellerinden EV6 en güçlü versiyonuna kavuştu. Göz kamaştırıcı performansın yanında drift modu da sunan araç bu haliyle birden kendisini yüksek performanslı elektriklilerle karşı karşıya buldu.

Tasarımı, GT-Line paketli kardeşlerinden çok farklı olmayan otomobilde 21 inç çaplı jantlar, daha büyük fren diskleri ve neon yeşili kaliperler bulunuyor. Önde farlar arasında ve tamponda yer alan desenler yatay yerine dikey hale gelirken aynı şey arka tamponda yer alan reflektörler için söylenebilir.

İç mekanında sabit kafalıklı ön koltuklar ve yine neon yeşili dikiş iplikleri gibi farklılıklar bulunan araca ek sürüş modları eklenmiş. Ayrıca sertliği ayarlanabilir süspansiyon sistemi de elden geçirilip sahte motor seslerine yenileri eklenmiş. Son olarak lastikler de Goodyear Eagle F1'lerle değiştirilmiş.

Her iki aksa da yerleştirilen elektrik motorları toplamda 585 beygir güç, 740 Nm tork üretebiliyor ve aracı 260 km/s sürate ulaştırabiliyor. 0'dan 100 km/s sürate 3.5 saniyede ulaşabilen aracın 77.4 kWh kapasiteli bataryaları 332 km menzil sunabiliyor.

Maruti Suzuki Alto K10

Maruti Suzuki, Hindistan pazarına özel Alto K10'u yeniledi. Suzuki'nin birçok modelinin de temellerini oluşturan yeni platforma geçiş yapan otomobil bu sayede çok daha moder hale geldi. Üstelik fiyatı da günümüzde yaklaşık 90.000 TL seviyesinden başlıyor.

Genel olarak yuvarlak hatlara sahip basit bir tasarımla karşımıza çıkan yeni otomobilin ön tamponunda büyük bir hava girişi bulunuyor. Halojen farlar ve kapaklı jantlar da donanıma dahil. Arkadaysa bagaj kapağına taşmayan küçük stoplar yer alıyor. 3.530 mm boya ve 1.490 mm genişliğe sahip olan otomobilin yüksekliği 1.520, aks mesafesiyse 2.380 mm.

İç mekanı da sade bir görünüm sunan aracın 3 kollu direksiyon simidi ve dijital gösterge panelinin yanında dokunmatik ekranı da bulunuyor. Havalandırma kumandalarıysa analok ve hatta sürdülü. Sadece 2 hava yastığı bulunan Alto K10'un orta konsolunda 12 Volt, USB ve Aux girişleri de mevcut.

Kaputu altında 1 litre hacimli, atmosferik emişli, benzinli bir motor barındıran otomobil 67 beygir güç, 89 Nm tork üretebiliyor. Bu güç, ön aksa 5 ileri vitesli manuel veya otomatikleştirilmiş manuel şanzımanla aktarılabiliyor.

Lincoln Model L100

Lincoln, 100. yaşını kutlamak amacıyla Pebble Beach Concours d’Elegance sırasında yeni bir konsept tanıttı. 1922 yılının Lincoln L modeline göndermeler yapan aracın teknik verileri açıklanmamış olsa da elektrikli bir otomobil olduğu biliniyor.

Basık ve geniş yapısıyla dikkat çeken konseptin önünde logo ve model ismi ışıklandırmalı olarak bizleri selamlıyor. Farlar tek parça ve kaputun çevresini dolaşan bir LED şeklinde. Bu arada şeffaf kaputun altında bir tazı figürü görülebiliyor.

Dev jantlara sahip olan otomobilin yan tasarımı çok sade. Aynı veya kapı kolu bulunmayan konseptin uzun yapılı arka bölümünde bir difüzör ve yine marka ile modelin isimlerinin ışıklandırmalı yansıması görülebiliyor.

Hem iki kapısı hem de tavanı, arkadan menteşeli olarak açılan otomobilin düz bir tabana sahip iç bölümü vegan malzemelerden üretilmiş. Bol cam alanıyla ferah bir kabin sunan konsept otonom özellik de sunduğundan direksiyon simidi gizlenip ön koltuklar düzleştirilebiliyor.

Acura Precision

Acura, bir kere daha geleceğine ışık tutuan bir konseptle bizlerle. Bu sefer elektrikli bir SUV ile karşımıza çıkan üretici büyük ihtimalle aracı seri üretime alacak olsa da önceki konseptlerin değişiminden yola çıkarak yollarda göreceğimiz modelin çok daha sade duracağını söyleyebiliriz.

Neredeyse bir ok gibi öne uzanan burun kısmında aydınlatmalı, sahte bir panjur sunan aracın LED farları da 3 boyutlu görünümleriyle dikkat çekiyor. 23 inç çaplı jantların arkasında sarı kaliperleri görülebilen araçta kaputun önünden başlayıp stoplara kadar uzayan bir karakter çizgisi var.

Gizlenmiş kapı kolları ve yan aynaların yerini alan kameralarla daha aerodinamik hale gelen konseptin kapı camlarında çerçeve bulunmuyor. Siyah renkli tavanın arka bölümünde ince uzun bir stop lambasıyla ikiye bölünen spoiler dikkat çekiyor. LED stoplar ve köşeli tasarıma sahip hemzemin tampon da arka bölümün detayları arasında.

Teknik verileri açıklanmayan konseptin iç mekanıysa dışından da fütüristik. Oval direksiyon simidi arkasında holografik gösterge paneline yer veren otomobilin orta konsolunda yer alan ekran da aynı teknolojiyi kullanıyor. Deri ve ahşap kaplama kullanılan yaşam alanında fiziksel düğme bulunmuyor.

MG7

MG'nin yeni model atağı devam ediyor. Son zamanlarda elektrikli modeller üzerinde duran üreticinin MG7'de ilk etapta iki adet benzinli motor seçeneği sunmasıysa bir değişiklik oldu. Söylentilere bakılırsa sırada şarj edilebilir hibrit model de var.

Üçgen LED far ve tamponun büyük kısmını kaplayan dev ön panjuruyla Hyundai Elantra'yı andıran bir yüze sahip olan otomobilin kapı camlarında çerçeve bulunmuyor. Şişkin arka çamurluklar ve yatık bagaj kapağı sportif bir görünüm sağlasa da arka tampon-tekerlek mesafesi biraz fazla tutulmuş gibi. İnce bir spoiler ve dörtlü egzoz çıkışlarıyla dikkat çeken arka bölümde bagaj kapağını boydan boya geçen LED stoplar şık bir şekilde bizleri selamlıyor.

Modern görünen bir iç mekana sahip olan MG7'nin bu bölümünde seçilen renklerse biraz tartışmalı olabiliyor. Önde iddialı yan desteklere ve sabit kafalıklara sahip koltuklar, dijital gösterge paneli, dokunmatik ekran bulunurken 3 kollu direksiyon simidinin hem üst hem de altı düzleştirilmiş. Açılabilir panoramik cam tavan da donanıma eklenmiş.

Kaput altında 1.5 ve 2 litre hacimli, benzinli motor seçenekleri bulunan otomobilde üniteler sırasıyla 185 beygir güç, 300 Nm tork ve 257 beygir güç, 405 Nm tork üretebiliyor. Her iki otomobil de önden çekişli olsa da ilk araçta 7 ileri vitesli, çift kavramalı, yarı otomatik, ikincideyse 9 ileri vitesli tam otomatik şanzıman görev yapıyor.

Dodge Charger Daytona SRT

Dodge Speed Week kapsamında tanıtılan araçlar arasına bir de elektrikli spor otomobil konsepti eklendi. Sedan kasalı güncel Charger'ın aksine klasik modelin iki kapılı yapısıyla karşımıza çıkan otomobil genel olarak da bu araca benziyor. 

Markanın 60 ve 70'li yıllarda kullandığı Fratzog logosuna sahip ön bölümde farlar panjura gömülmüş ve ince bir LED çubukla birbirine bağlanmış. Kaputun önünde büyük bir hava girişi, tampon altındaysa splitter yer alıyor. 21 inç çaplı, tek bijonlu jantlar, hemzemin kapı kolları ve ince yapılı yan aynalar da aerodinamik dokunuşlar arasında.

Yan bölümde derin bir karakter çizgisine sahip olan konsept direksiz tasarımıyla da sade bir duruşa sahip. Ayrıca B sütununun kalınlığı da klasit Charger'ı hatırlatıyor. O aracın aksine bir liftback olan Daytona SRT'nin arkası da boydan boya LED stoplar ve difüzörle dikkat çekiyor.

İç mekanında dört adet tekli koltuğa sahip olan araç, her yolcu için ısıtma ve soğutma fonksiyonları sunuyor. Organik görünümlü ambiyans ışıklandırması, dijital gösterge paneli ve geniş dokunmatik ekran haricinde direksiyon ve kapı içlerinde yer alan kumandalar da dokunmatik. Panoramik cam tavan da iki kapılı bir araçta çok karşılaşmadığımız bir donanım.

Elektrik motorlu aracın gücü hakkında bilgi vermeyen Dodge, konseptin SRT Hellcat'ten yüksek performansa sahip olduğunu belirtti. Dört tekerlekten çekişli konseptte 800 Volt mimarisi ve 126 dB seviyesinde sahte motor sesi çıkarabilen sistem kullanılmış. Çok vitesli şanzıman da sürüş zevkini artırmak için araca eklenmiş.

Porsche 911 GT3 RS

Porsche, geleneği bozmuyor ve 911'in yeni seçeneklerini tanıtmaya devam ediyor. Genelde zaman geçtikçe sportif seçenekleri tanıtılan ailenin GT3 versiyonu, pistlere daha uygun seçeneği RS'e kavuştu. Aracı, daha ilk görüşte tanımak mümkün.

Gövdesi tam bir aerodinamik çalışma tahtasına dönen aracın önünde splitter ve tampon köşelerindeki deflektörler haricinde hava çıkışları eklenen bagaj kapağında yer alan yeni parçalar dikkat çekiyor. Ön çamurlukların üzerinde basınç düşürücü delikler yer alırken her iki çamurluğun arkası da gövdeye doğru açı almış ve önlerine deflektörler eklenmiş.

Tavana da yüzgeçler ekleyen Porsche, logo ve model yazıları için çıkartmalar kullanmış. Önde 20, arkadaysa 21 inç çaplı magnezyum jantlar tek bijonlu yapıya sahip. Yan etekleri de genişleyen otomobilde diğer 911 modellerinin aksine kapıdan çıkıntı yapan kollar kullanılmış. Arka tamponda büyük hava geçişleri, difüzör ve merkezi yerleşime sahip çiftli egzoz çıkışı dikkat çekiyor. 

Kaputun uç kısmı küçük bir spoiler biçimli olan otomobilde bir de dev spoiler görev yapıyor. Çift katlı parça üstten sabitlenmiş ve DRS fonksiyonu da bulunuyor. Opsiyonel olarak sunulan karbon seramik fren diskleri önde 410, arkada 390 mm çaplı. 200 km/s süratte 409 kg yere basma kuvveti üretebilen otomobil bu kuvveti 285 km/s'te 860 kg'a yükseltiyor. İz açıklığı artırılan modelin arka çamurlukları, Turbo ailesinde olduğu gibi hava girişlerine sahip.

İç mekanda Clubsport ve Weissach paketleriyle birlikte sabit sırtlıklara sahip yarış koltukları, takla kafesi, Alcantara kaplı direksiyon simidi ve paneller, kapı kolları yerine geçen kayışlar ve direksiyon simidi üzerinde dört buton bulunuyor. Bu düğmeler, sürüş modu, DRS, arka diferansiyel ve süspansiyon sisteminin sertlik ayarlarına kumanda ediyor.

Kaputu altında kam profili yenilenmiş bir GT3 motoru yatan GT3 RS'in 4 litre hacimli, 6 silindirli, Boxer motoru 525 beygir güç üretebiliyor. 7 ileri vitesli, çift kavramalı, yarı otomatik şanzımanla 0'dan 100 km/s sürate 3.2 saniyede ulaşabilen aracın birçok yerinde kullanılan hafif malzemeler sayesinde ağırlık 1.450 kg'da tutulabilmiş. Maksimum süratse 296 km/s.

Dodge Hornet

Alfa Romeo Tonale bir kardeşe kavuştu. FCA grubunun üyelerinden Dodge, kompakt SUV modeli Hornet'i tanıttı. İki motor seçeneğiyle sunulacak olan araç İtalyan tasarım anlayışını Amerika'ya taşımış oldu.

Önden bakıldığında bir taraftan Dodge, diğer taraftan Fiat modellerini andırdığı söylenebilecek aracın bazı paketlerinde geniş ön hava girişleri ve kapu ahava çıkışları dikkatlerden kaçmıyor. LED farlar ve çapları 17 ile 20 inç arasında değişen jantlar da donanımda. Arkadaysa spoiler, yüzgeç anten ve ince uzun LED stoplar görülebiliyor.

İç mekanı da Alfa Romeo armalı kardeşinden alınan Hornet'te dijital gösterge paneli ve geniş dokunmatik ekran aynen korunurken direksiyon simidi üzerinde yer alan yuvarlak motor çalıştırma butonu yerini dörtgen biçimli spor modu butonuna bırakmış. Yan havalandırma ızgaraları da yuvarlaktan köşeliye geçiş yapmış. Vites değiştirme kulakçıklarına veda eden modelin sürüş modu selektörü yerine de motor çalıştırma düğmesi gelmiş.

Kaput altında iki motor seçeneği bulunacak olan Hornet'in hibrit versiyonunda 1.3 litre hacimli, benzinli bir ünite yer alıyor. Arka aksta yer alan elektrik motoruyla birlikte 290 beygir güç, 520 Nm tork üretebilen araçta 6 ileri vitesli otomatik şanzıman kullanılıyor ve 0-100 km/s hızlanması 6.3 saniyede tamamlanıyor. 15.5 kWh kapasiteli bataryalar 48 km elektrikli menzil sunabiliyor.

İlk motor gibi Jeep modellerinde de kullanılan 2 litre hacimli, turbo beslemeli, benzinli motorsa 272 beygir güç, 400 Nm tork üretebiliyor. 9 ileri vitesli otomatik şanzımana sahip olan otomobilin 0-100 km/s hızlanması 6.7 saniyede tamamlanıyor.

Aston Martin DBR22

Aston Martin'in konsept çalışmaları devam ediyor. Tasarımıyla 50'li yıllara göndermeler yapan DBR22, klasik dış görünümünü 3 boyutlu baskıyla şekil verilen parçalarıyla modern teknolojiyle birleştirmiş. V12 motorun dunduğu performans da göz kamaştırıcı.

Speedster gövdesinin hakkını veren otomobil, DB3S ve DBR1 gibi klasiklere gönderme yapıyor. Köşelere çekilmiş oval LED farlar ve dev ön panjuruyla dikkat çekici duran otomobilde büyük splitter ve kaputta geniş hava çıkışları görülebiliyor. 21 inç çaplı jantlarsa tek bijona sahip.

Deflektörlü yan etekler, ön çamurluk hava çıkışları, alçak camlar ve ince yapılı sabitleyicilere sahip aynalarla farklı bir görünüm sunan konsepte arkadan bakıldığında çift bombeli yapı, geniş difüzör, ince LED stoplar ve merkezi yerleşime sahip çift egzoz çıkışı gözlerden kaçmıyor.

Modern bir iç mekana sahip olan otomobilde diğer Aston Martin modellerinden tanıdığımız direksiyon simidi ve dijital gösterge paneli kullanılıyor. Orta konsolundaysa yeni nesil bir dokunmatik ekrana yer verilen DBR22'de deri döşeme ve karbon fiber trim parçaları yaşam alanına şıklık katmış.

Kaputu altında 5.2 litre hacimli, çft turbo beslemeye sahip V12 motor bulunan otomobil 715 beygir güç, 753 nm tork üretebiliyor. 8 ileri vitesli otomatik şanzımanla gücü arka aksa aktaran araç 0'dan 100 km/s sürate 3.4 saniyede ulaşabilirken maksimum sürati 319 km/s.

Mahindra Scorpio Classic

Mahindra, Haziran ayında tanıttığı yeni Scorpio-N'in ardından eski nesil Scorpio'yu da makyajladı. 2002 yılından beri üretilen model, 2006, 2009 ve 2014 yıllarında hafifçe makyajlanmasının ardından 2022'de yeni motoruna kavuşuyor.

Temel olarak aynı araç olsa da eskisine oranla daha dar olan ön panjur ve yeni ön tamponuyla farklılık sunan Scorprio Classic'te LED gündüz aydınlatması ve daha geniş tampon koruma plakası yer alıyor. Daha modern görünen 17 inç çaplı jantlar haricinde arkada da stopların D sütunu boyunca uzanmaya başladıkları gözlerden kaçmıyor.

İç mekanda açık renkli plastik ve döşemeler kullanan makyajlı aracın bu bölümde sunduğu asıl yenilikse 9 inç büyüklüğe sahip dokunmatik ekran. Akıllı telefon bağlantısını mümkün kılan ünite haricinde orta ve vites konsollarında ahşap benzeri kaplama kullanıldığı da görülebiliyor.

Merdiven şasi ve dört tekerlekten çekiş sistemini de aynen koruyan aracın 2.2 litre hacimli yeni motoru 132 beygir güç, 300 Nm tork üretebiliyor. 6 ileri vitesli manuel şanzımanla sunulan motor eskisinden %14 daha az yakıt tüketirken 55 kg da daha hafif.