Lincoln Nautilus

Lincoln, 3 yıl önce tanıttığı SUV modeli Nautilus'u makyajladı. Aslında mekanik olarak bir değişim geçirmeyen aracın dış mekanında da farklılık bulmak zor olsa da iç mekana geçildiğinde durum farklı.

Aracın dışarıda en çok dikkat çeken yeniliği, elden geçirilen ön tamponun altına LED sis farları eklenmesi olmuş. İç mekandaysa eski nesil Ford modellerinin izleri tamamen silinmiş. Bu bölümde büyük kardeş Aviator'ın izinden giden Nautilus, geniş bir dokunmatik ekran, altında daha çok hacim sunan yüzer orta konsol ve çevresi deri kaplı havalandırma ızgaralarına kavuşmuş.

Aracın elektronik yardımcılarında da zenginleşme var. Dur-kalk destekli adaptif hız sabitleme sistemi, kör nokta ve çapraz trafik uyarıları, ani manevra desteği, park yardımcısı, şeritte kalma desteği, 360 derece kamera ve uzun far asistanı standart veya opsiyonel olarak alınabiliyor.

Motor seçeneklerinde de bir yenilik yok. Turbo beslemeli benzinli ünitelerden 2 litre hacimli olanı 253 beygir güç, 380 Nm tork üretebilirken 2.7 litre hacimlisi 340 beygir güç, 515 Nm tork üretiyor. V6 motorda dört tekerlekten çekiş sistemi standart olarak sunulurken bütün araçlar 8 ileri vitesli otomatik şanzımanla donatıluıyor.

BYD D1

Çin'den bir elektrikli otomobil daha geliyor. Ama bu sefer aracın kullanım amacı farklı. Birçok diğer otomobilin aksine D1, ulaşım şebekesi şirketi Didi ile ortak olarak geliştirildi ve sadece firma için çalışacakların emrine sunulacak. En azından ilk etapta.

Tasarım konusunda Volkswagen ID.3'ten çokça etkilendiği görülebilen otomobilin en ilginç özelliği, sağ tarafında arkada kayar kapı kullanılıyorken solda kapının standart menteşeyle açılması. Sunulan geniş cam yüzeyler yolcuları daha ferah bir şekilde taşımayı sağlarken canlı gövde renkleri de duruşun monoton olmasının önüne geçmiş.

İç mekanda üç kollu direksiyon simidinin arkasında yer alan küçük dijital gösterge ve ortada yer alan büyük dokunmatik ekranın haricinde yüzen orta konsol ve üzerinde bulunan vites seçim düğmeleri görülebiliyor. Arka bölümdeyse yolcular için bir çift dokunmatik ekran, bardaklıklar ve USB girişleri sunuluyor. Ayrıca iç mekan, yerleştirilen kameralarla sürekli gözetleniyor.

136 beygir güç üretebilen elektrik motoruna sahip olan otomobil, sahip olduğu lityum iyon bataryalarla 420 km menzile sahip. Modelin boyuysa 4.390 mm olarak açıklandı.

Elation Freedom

Her geçen gün yeni bir marka doğuyor. Özellikle elektrikli otomobillerle birlikte önü açılan markalardan bu sefer karşımıza çıkanı A.B.D. merkezli. Tasarımı hazır olan ilk modelin ilginç özelliklerinden birisi de benzinli motorla da sunulacak olması.

Alçak ve geniş yapısıyla amacını belli eden otomobilin agresif görünen ön tamponunun altında bir splitter yer alıyor. İnce yapılı yan aynalar ve yanlarda görülen hava giriş ve çıkışlarının haricinde arkada seviye ve açı ayarlı bir spoiler, ince yapılı LED stoplar ve büyük bir difüzör bulunuyor. Burada karşımıza çıkan tasarım McLaren P1'ı andırıyor.

Karbon fiber şasi ve gövde panelleriyle donatılan otomobilin iç mekanı da sürüş odaklı tasarlanmış. Üst ve alt kısımları düzleştirilmiş direksiyon simidi, dijital gösterge paneli ve ince tutulan orta konsolun haricinde çok ince bir yapıya sahip havalandırma ızgaraları da bu bölümde öne çıkıyor.

Üç veya dört elektrik motoruyla donatılabilecek Freedom dört tekerlekten çekiş sistemine sahip olacak ve gücü 1.435 ile 1.930 beygir arasında değişecek. Yüksek güçlü seçenek 0'dan 100 km/s sürate 1.8 saniyede ulaşabilecek ve maksimum sürati 420 km/s'te sınırlanacak. 100 ve 120 kWh kapasiteli bataryalar 485 ve 645 km menzil sunacak.

Şayet elektrik motorları sizlere yeterli gelmiyorsa aracın 5.2 litre hacimli V10 motorla donatılan bir seçeneğinin de sunulması planlanıyor. Audi ve Lamborghini modellerinde kullanılan ünite 760 beygir üzerinde güç, 660 Nm üzerinde tork üretebilecek. 7 ileri vitesli, çift kavramalı, yarı otomatik şanzımanla 0-100 deparı 2.5 saniyede tamamlanacak otomobilin maksimum sürati 386 km/s olacak.

Mercedes-Maybach S Serisi

Eylül ayında S Serisi'nin yeni neslini tanıtan Mercedes'in Maybach logolu araçları da ortaya çıkarması çok uzun sürmedi. Yeni nesil Mercedes-Maybach S Serisi, daha da gelişen konfor özellikleriyle Bentley ve Rolls-Royce gibi markalara kafa tutuyor.

Maybach arması, yeni modele bazı tasarım farklılıkları getirmiş olsa da genel olarak S Serisi görünümü korunmuş. Ön panjur, tamponlar, kapıların alt çizgisi ve cam çerçevelerinde ekstra krom kullanımı, C sütunlarına eklenen logolar ve çift renkli olarak alınabilen gövde öne çıkan yenilikler. Ayrıca araçta farklı tasarıma sahip 19, 20 ve 21 inç çaplı jantlar da kullanılıyor.

İç mekanda da S Serisi'nin bir kopyası olan model, uzun aks mesafeli S Serisi'nden bile 18 cm daha uzun aks mesafesine sahip olduğundan arka koltuk yolcuları daha da bol hacme sahip. Gösterge tablosu ve dokunmatik ekranların tamamında farklı grafikler kullanılırken pedal setinden koltuk sırtlıklarına, özel yastıklardan trim parçalarına kadar her noktada Maybach logoları görmek mümkün.

Adaptif süspansiyon sistemi yeniden ayarlanan otomobilde aktif ses iptali kullanılırken izolasyon malzemeleri de daha bol kullanılmış. Arka koltuklar arasında yer alan buzdolabının soğutma sıcaklığı ayarlanabilirken koltuklar arasında sunulan tablete Android uygulamaları indirilebiliyor.

Aracın sunduğu yeniliklerden birisi de kapıların üzerine, tavana eklenen kumanda. Bu düğmeler sayesinde arka kapılar elektrikli olarak açılıp kapanabiliyor. Aynı iş sürücü koltuğundan da yapılabiliyor. Arka yolcuları sürekli tarayan lazer ışınları, 253 LED üniteye sahip ışıklandırmayı, yolcunun baktığı yöne doğru ayarlayabiliyor.

Aynı ışınlar, emniyet kemerini yolculara sunan otomatik kolların ne zaman uzatılması gerektiğine de karar veriyor. 18 adet hava yastığı sunan otomobilin arka koltukları yatırılabildikleri gibi sırt, oturak ve baldır masajı fonksiyonlarına da sahip. Ayrıca ısıtma ve soğutma fonksiyonları da standart olarak sunuluyor.

İlk etapta 8 silindirli, 4 litre hacimli motorla ve dört tekerlekten çekiş sistemiyle sunulacak olan Mercedes-Maybach modelleri 500 beygirin üzerinde güç üretebiliyor. Hafif hibrit sistem sayesinde 21 beygir ek güç, gerekli durumlarda sağlanabiliyor. İlerleyen dönemde 3 litre hacimli benzinli motorla donatılan şarj edilebilir hibrit ve 6 litre hacimli V12 motorla donatılan versiyonların da satışına başlanacak. Bütün araçlarda 9 ileri vitesli otomatik şanzıman standart olarak sunuluyor.

Lamborghini Huracán STO

Lamborghini Huracán gelişmeye devam ediyor. İtalyan firmanın bizlere bu sefer sunduğu araç, modelin pistlere en uygun seçeneği. Aerodinamik geliştirmeleri dikkat çekici olan otomobilin ağırlığı da aşağıya çekilmiş.

Zaten iddialı olan görünümü daha da dikkat çekici hale gelen STO'nun ön tamponunda çok daha geniş hava girişleri ve uzun bir splitter görülebiliyor. Ön camın ön kısmına ve ön çamurluklar üzerine hava çıkışları ekleyen Lamborghini, aracı 20 inç çaplı jantlarla donatmış.

Bu arada otomobilin ön kısmında, diğer Huracán modellerinde olduğu gibi bagaj için bir açıklık görülmemesinin nedeni, bagaj kapağının bütün burun kısmını içerisine alacak şekilde açılması. Hatta aracın farları da bu parça üzerinde açılan deliklerden yola bakıyor.

Aktif aerodinamik paketi bulunan otomobilin yan etekleri de yeniden şekillendirilmiş ve tavana, motor için hava girişi entegre edilmiş. Açısı ayarlanabilen büyük spoiler ve difüzörün haricinde arka kısımda yer alan hava kanalları ve yönlendirilebilir arka aks yol tutuşu iyileştimiş.

Bagajında kask için özel bir bölüm oluşturulan otomobilin iç mekanında, koltuklar dahil birçok yerde karbon fiber kullanılmış. Telemetrinin daha kolay takibine olanak sağlayan sistem ve araca özel grafiklere sahip dijital gösterge paneline sahip STO'da dokunmatik ekran bulunmuyor. Ayrıca kapı açma kolları da yerlerini kayışlara bırakmış.

Lamborghini'nin pistlerden yollara geçirdiği teknolojilerden biri Brembo armalı CCM-R frenler. Önde 390, arkada 360 mm çaplı karbon seramik diskler, Huracán GT3 ve Huracán Super Trofeo gibi araçların yarışlarda kullandıkları teknolojiye sahip.

Aracın sahip olduğu teknik özellikler, tahmin edileceği gibi muazzam. 5.2 litre hacimli V10 motoru 640 beygir güç, 565 Nm tork üretebilen otomobil 7 ileri vitesli, çift kavramalı, yarı otomatik şanzıman ve arkadan itiş sistemiyle donatılmış.

1.339 kg kuru ağırlığa sahip Huracán STO'nun 0'dan 100 km/s sürate ulaşması 3 saniye sürerken bu süratten durağan hale geçmesi sadece 30 metre içerisinde gerçekleşiyor. 0-200 km/s deparı 9 saniye süren modelin maksimum süratiyse 310 km/s.

Subaru BRZ

Subaru'nun arkadan itişli küçük coupé modeli BRZ yeni nesline kavuştu. Büyüyen motoruyla Türkiye için daha da büyük bir hayal haline gelen aracın tasarımına baktığımızda birçok markanın detayını görmek mümkün.

Eskisinden çok daha yuvarlak hatlara sahip olan BRZ aslında genel biçim olarak çok değişmemiş. Yuvarlatılmış burnunda LED farlar ve agresif tampon dikkat çekerken yandan bakıldığında hem gövde çizgileri, hem de jant tasarımları Mazda MX-5'i andırıyor.

Şişkin çamurluklarıyla dinamik görünen otomobilin önünde bir Suzuki Swift görmek mümkünken LED stopların görünümü de Honda NSX'e göz kırpmış. Büyük sayılabilecek arka tampon, çift egzoz çıkışı ve ucu spoiler biçimli bagaj kapağı da bu kısımda öne çıkan detaylar.

Aracın iç mekanındaysa gerileme yaşandığı bile söylenebilir. Köşeli hatlarını koruyan bölümde eskiden göze çarpan metalik trim parçalarını görmek mümkün değil. Üç kollu direksiyon simidi aynı kalırken dokunmatik ekran güncellenmiş. Dijital gösterge paneline kavuşan BRZ, vites konsolunda çift kapaklı bir göze de sahip.

Kaputu altında 2.4 litre hacimli, 4 silindirli bir Boxer motor barındıran otomobil 230 beygir güç, 250 Nm tork üretebiliyor. 6 ileri vitese sahip manuel veya otomatik şanzımanlarla alınabilen BRZ arkadan itişli olmaya devam ediyor. 1.3 ton civarında olması beklenen ağırlıkla 0-100 km/s deparının 5.7 saniyede tamamlanacağı belirtiliyor.

Renault Kiger

Asya pazarlarına özel üretilecek modellere bir yenisi ekleniyor. Hindistan öncelikli bir otomobil olacak Renault Kiger, konsept haliyle karşımızda. Aracın Hint pazarı dışında da satılacağı açıklansa da detaylar açıklanmadı.

Konseptin ana hatları seri üretime taşınacak olsa da birçok detayın yollarda görülecek modelde olmayacağı açık. Logoya doğru uzayan LED farlar ve derin oyuklara sahip tampona eklenen sportlarla dikkat çeken aracın kaputu da güçlü görünüme etki ediyor.

Şişkin çamurluklar ve ince yapılı yan aynaların yanında siyah tavan rengi, ilginç şekillendirilmiş kapı kolları, geniş plastik gövde korumaları, lastiklerle tek parçaymış gibi duran büyük jantlar ve ilginç şekillendirilmiş bir port bagaj da yandan bakıldığında gözden kaçmıyor.

İç mekan tasarımı ve motoru henüz tanıtılmayan otomobilin arkasında şık bir spoiler, parantez biçimli LED stoplar, kalın ve siyah renkli tampon ve merkezi egzoz çıkışı görülebiliyor. Bu arada modelin boyunun 4 metre altında tutulduğu da açıklandı.

Infiniti QX55

Infiniti QX ailesi genişliyor. 3 yıl önce tanıtılan QX50'nin daha sportif görünümlü kardeşi olarak üretilecek QX55, temellerini paylaştığı modelin motor ve şanzımanını, hatta iç mekanını kullanıyor.

Büyük ön panjur ve agresif tamponuyla QX50'den biraz daha sportif duran SUV, 20 inç çaplı jantlar ve ince tutulmuş, siyah renkli çamurluk korumalarına sahip. Arka kısımda tavanı alçalan otomobil, şık spoiler, yatık bagaj kapağı camı ve çok daha hoş duran LED stoplarla öne çıkıyor. Genel hatların, 2016 yılında tanıtılan QX Sport Inspiration konseptine benzerliğiyse gözlerden kaçmıyor.

İç mekanı, 3 yıl önce tanıtılan kardeşiyle aynı olan araçta analog gösterge paneli, üç kollu direksiyon simidi ve çift dokunmatik ekran kullanılmış. Orta konsoldan başlayıp arka havalandırma ızgaralarına kadar uzanan deri döşeme de modelin ilginç detaylarından bir tanesi.

Kaput altında da tanıdık bir ünite barındıran QX55, değişken sıkıştırma oranına sahip benzinli motoru kullanıyor. Infiniti, 2 litre hacimli ve turbo beslemeli bu üniteden 272 beygir güç, 380 Nm tork alabiliyor. Sıkıştırma oranını 8:1 ile 14:1 arasında değiştirebilen motor, dört tekerlekten çekiş sistemi ve sürekli değişken oranlı otomatik şanzımanla (CVT) eşleştirilmiş.

Honda Civic Prototype

Honda'dan beklediğimiz büyük haber geldi. Civic'in 11. nesil örnekleri, prototip olarak karşımıza çıktı. Seri üretimine 2021 yılında başlanacak olan otomobil, İngiltere ve Türkiye'de kapanan fabrikaların sonrasında Japonya'da üretilecek.

Civic'in ön bölümüne baktığımızda küçültülmüş bir Accord görebiliyoruz. Özellikle öne çıkan ince panjur ve yine ince uzun LED farlar bu aracı hatırlatıyor. Büyük hava girişine sahip ön tampon da dinamik bir görünüm sağlamış.

Yan bölümde bizleri şık jantlarla karşılayan Civic'in aynalarının da cam altlarına sabitlendiği görülebiliyor. C sütunu öncesinde cam çizgisi değişen otomobilin kısa tutulmuş bagaj bölümü de kardeş firma Acura'nın ILX modelini andırmış. LED stoplar ve çift egzoz çıkışına sahip bölümde bagaj kapağının bir spoiler şeklini alması da sportif durmuş.

Henüz motor seçenekleri açıklanmayan Civic'in iç mekanı da bir çizim olarak tanıtıldı. Dijital gösterge paneli ve 9 inç büyüklüğünde dokunmatik ekranla dikkat çeken kısımda ince yapılı havalandırma uzgaraları, 3 kollu direksiyon simidi ve büyük kısmı boş bırakılan vites konsolu dikkat çekiyor.

Jeep Wrangler Rubicon 392

Jeep, markayı Ford'a karşı hazırlıyor. Mavi ovalin hayata döndürdüğü Bronco karşısında biraz sönük kalacağı düşünülen Wrangler, yaz aylarında sergilenen Rubicon 392 konseptinin seri üretim haliyle şans arayacak.

Aslında dışarıdan bakıldığında sahip olduğu gücü belli eden çok detayı bulunmadığı söylenebilecek modelde hava girişine sahip kaput, dörtlü egzoz çıkışı, 17 inç çaplı jantlar ve 33 inç çaplı arazi lastikleri kullanılırken iç mekanda da bronz renkli dikiş iplikleri ve araca özel grafiklere sahip dokunmatik ekran dışında yenilik yok.

Fox amortisörler, yeni akslar, kilitli diferansiyeller ve yeni bir arazi vitesine kavuşan bu Wrangler'ın altyapısında daha çok güçlendirici çekil kullanılmış. Süspansiyon sistemi 50 mm yükseltilen araç 260 mm yerden yüksekliğe ve 825 mm su geçiş derinliğine sahip.

Kaputu altında 6.4 litre hacimli bir V8 motor bulunan Wrangler Rubicon 392, 477 beygir güç, 637 Nm tork üretebiliyor. 8 ileri vitesli otomatik şanzıman ve dört tekerlekten çekiş sistemini standart olarak sunan modelin 0'dan 96 km/s sürate ulaşması 4.5 saniye sürüyor.

MINI Vision Urbanaut

Son zamanlarda ortaya konsept çıkaran üreticilere Mini de katıldı.İngiliz markanın bu sefer karşımıza çıkan aracı, daha önce üreticide eşini görmediğimiz bir MPV. Üstelik otomobilde otonom sürüş özelliği de var.

Yusyuvarlak hatlarıyla öne çıkan konseptin bir Mini olduğu, kapalı ön panjurun hatlarından ve organik LED aydınlatmaların köşelerde oluşturduğu far şeklinden anlaşılabiliyor. Aynı görselleri jantlara da taşıyan üretici, bagaj kapağını dik açıyla aşağıya indirmiş. Kapağın büyük bir bölümü, marka ve model isimleriyle kaplanmış.

İlginç bir biçimde ön camı dışarıya doğru açılabilen konseptin kayar kapasından geçilen iç mekanda bol cam yüzey ferah bir hacim oluşturmuş. Bir otomobilden çok salonu andıran bölümde canlı renkler ve geri dönüştürülmüş malzemeler kullanılmış. Hologramlarla süslenen kısımda direksiyon simidi ve pedallar görünmese de otonom sürüş kapatıldığında bu donanımlar ön panelden çıkıyor.

Elektrikli bir otomobil olan Vision Urbanaut hakkında bir performans verisi paylaşmayan Mini, aracın dotonom olması üzerinde daha çok duruyor.