12 Şubat 2011 Cumartesi
MANSORY Lotus Evora
MANSORY, Lotus modifikasyonuna da el atıyor. Evora modelinin geliştirilmesiyle başlayacak olan çalışma ilk olarak 2011 Cenevre otomobil fuarı sırasında sergilenecek.
Aracın motoru üzerinde çalışma yapıp yapmadığı şimdilik bilinmeyen MANSORY gövdeyi karbon fiber parçalarla donatmış. Ön tamponda bulunan hava girişleri, splitter, tavan, yan ayna muhafazaları, yan etekler, kaputun büyük bir bölümü, dev arka difüzör ve arka spoiler karbon fiberden üretilirken arka tampon ve egzoz çıkışlarının şekli değiştirilmiş.
İç mekan çizimleri henüz paylaşılmayan otomobilin motor ve iç kısımlarını görmek için fuarı beklemek gerekecek.
Kia Rio
Kia'da yenilenme bütün hızıyla devam ediyor. Geçtiğimiz haftalarda yeni Picanto ve ikizi Morning'i tanıtan firma şimdi de bir büyük model Rio'yu yeniledi. İlk fotoğrafları basına dağıtılan aracın sınırlı da olsa teknik verisi de paylaşıldı.
Oldukça agresif bir tasarıma sahip olan otomobilin köşeli tasarımı sportif bir etki bırakıyor. Son zamanların modası olan LED gündüz farlarıyla donatılan aracın ön panjuru yeni Kia modellerinde görmeye alıştığımız şekilde. Kapılar üzerinde bulunan 3 boyutlu girinti ve çıkıntılar da yine son yılların modası. Otomobilin arka kısmında daha tutucu bir tasarım anlayışı takınan Kia bu alanı Golf'ten ilk nesil Seat Leon'a kadar birçok araca benzetmeyi başarabilmiş.
Aks mesafesi 70 mm'lik artışla 2.570 mm'ye çıkan otomobilin boyu 55 mm uzarken yüksekliği 15 mm azalmış. 25 mm artan genişlikle birlikte hatchback model 292, sedan seçenekse 390 litre bagaj hacmine kavuşmuş.
İlk etapta iki motor seçeneğiyle piyasaya çıkacak olan Rio'nın Diesel seçeneği 1.1 litre hacimden 70 beygir güç alabilirken benzinli seçenek turbo beslemeye sahip 1.2 litre hacimli bir ünite olacak.
MANSORY Porsche Cayenne Turbo
İkinci nesil Porsche Cayenne modellerini modifiye eden firmalar arasına İsviçre merkezli MANSORY de katıldı. Hazırladığı gövde kitini bir Cayenne Turbo üzerinde tanıtan firma bu model için ciddi performans artışı da sunuyor.
Önden 60, arkadan 80 mm genişleyen aracın süspansiyon sistemi 45 mm alçaltılabilirken jant seçenekleri 21, 22 ve 23 inç çaplı. Yenilenen ön tamponunda daha büyük hava girişleri ve LED gündüz farları sunan otomobilin karbon fiber kaputunda da ek hava çıkışları açılmış. Kapılarının alt kısımları ve yan aynaları da karbon fiberle kaplanan aracın yan etekleri de genişletilmiş.
Arka kısımda da detaylı bir çalışma yapan MANSORY bu bölümdeki tamponu da yenilerken makyaj sırasında bu parçaya büyük bir difüzör eklemiş. Bagaj kapağının üst kısmına yerleştirilen çift ve arka camın altındaki tek spoiler de stopların çerçeveleri gibi karbon fiberden üretilmiş.
İç mekan için değişik desen ve renklerde karbon fiber kaplamalar, deri ve Alcantara döşemeler sunan MANSORY, Cayenne'e daha sportif bir direksiyon simidiyle alüminyum pedal seti de eklemiş.
Motor kaputunun altına geçildiğinde üst kapağı karbon fiberle kaplanmış 4.8 litre hacimli v8 ünite dikkat çekiyor. Çift turbo beslemeye sahip olan bu motor 690 beygir güç, 800 Nm tork üretebiliyor. Dörtgen şekilli dört çıkışa sahip egzoz sistemi araca yeni adapte edilirken maksimum sürat 300 km/s'i bulmuş. Büyük SUV modelinin 0'dan 100 km/s sürate ulaşması içinse 4.4 saniye yeterli oluyor.
Renault Latitude 2.0 dCi BVA Executive
Heyecanla beklediğim bir araç daha ülkemize ithal ediliyor. Renault'nun daha önce Safrane ile girdiği segmentte şimdi de Latitude modeliyle tutunmaya çalışacağını zaten biliyorduk. İlk olarak Güney Kore'de Samsung SM5 ismiyle tanıtılan araç logo ve ön panjuru değiştirilerek Avrupa pazarlarına da getirilmişti. 2011 yılı başlarında ülkemizde de görülmeye başlanan araçların lansmanının Şubat ayı sonunda yapılması planlanırken satışlar da bu organizasyonla birlikte başlayacak.
Dış Mekan
Fluence modelinde olduğu gibi Samsung ile birlikte geliştirildiğinden diğer Renault modellerine benzemeyen bir tasarıma sahip olan otomobilin boyutları etkileyici bir seviyede. 4.888 mm boyunda olan Latitude 1.832 mm genişliğe ve 1.495 mm yüksekliğe sahip. Aks mesafesi 2.762 mm olan aracın bagaj hacmi stepnesiz 511 litreyken tam boy stepneyle birlikte bu hacim 477 litreye geriliyor. Çok dikkat çekmeyen oturaklı bir tasarıma sahip olan Latitude genel olarak köşeli bir tasarıma sahip olsa da yer yer görülen yuvarlak hatlar akıcı bir görünüm yaratıyor. Aracın Privilège ve Executive donanım versiyonlarında standart olarak sunulan 17 inç çaplı jantlar hoş bir görünüm sunarken opsiyonel olarak sunulan cam tavan da genel görünüme olumlu olarak etki ediyor.
İç Mekan
İç mekanın genel hatları da diğer Renault modellerinden farklı olsa da direksiyon simidi, gösterge tablosu, radyo ve havalandırma kumandaları ile vites topuzu gibi bazı parçalar aracın Renault ailesinin bir üyesi olduğunu belli ediyor. Ahşap ve alüminyum görünümlü kaplamaların kullanıldığı orta konsol ve ön yolcu konsolları açık renkli deri döşemelerle hoş bir uyum gösterirken bu açık renkler genişlik hissini de artırıyor. Performanstan çok rahatlığa yönelik bir araç olduğu ön koltuklarından anlaşılabilen Latitude'ün sürücü ve ön yolcu için sunduğu oturma alanları oldukça geniş olsa da yan destekler sportif kullanımda içeridekileri memnun etmeyebilir. En zengin donanımlı versiyonun bütün opsiyonları seçilmiş bir modeli olan test aracımda elektrikli ve ısıtmalı ön koltukların yanında masaj fonksiyonlu sürücü koltuğu da bulunuyordu. Üst sınıf araçlarda görmeye alıştığımız bu donanımın daha aşağı segmentlerde bulunan araçlarda da kullanılmaya başlanması olumlu. Gösterge tablosu okunaklı olan aracın hız ve devir göstergelerinin arasında yol bilgisayarı ve bilgi ekranının verileri görülebiliyor. Orta konsolun üst kısmına yerleştirilen Tomtom marka entegre navigasyon sistemi başarılı çalışsa da ekranı biraz küçük kalıyor. Kontrol düğmeleri vites kolunun arkasında bulunan navigasyon sisteminin ekranı, araç geri vitese alındığında geri görüş kamerasının görüntüsünü yansıtıyor. Vites konsolunun üzerinde bulunan diğer kumandalarsa hız sabitleme sistemi ve elektronik park frenine ait. Çift kompartmanlı ön kol dayanağının içerisinde bozuk para gözü ve 12 Volt çıkışıyla birlikte USB ve Aux girişleri de yer alırken dayanağın arka kısmında bulunan arka koltuk havalandırma ızgaralarının altında, klimayı arka yolcular için ayarlamaya yarayan kumanda düğmeleri bulunuyor. Söz arka koltuklardan açılmışken söylenmesi gereken şeylere değinmeliyim; Öncelikle aracın boyu sayesinde bu kısımda diz mesafesi etkileyici seviyede. Aynı şekilde genişlikte de sorun bulunmuyor. Hatta koltukların, alışılmışın dışında yüksek yerleşimleri sayesinde cam alanların bittiği çizgi omuz seviyesinin üzerinde kalmıyor. Yalnız bu yerleşim, alçak tavan çizgisiyle birleşince kısıtlı baş mesafesi olarak geri dönüyor. Bu kısımda rahatlık ve ferahlığı artıran donanımlar arasında sabit bardak tutacaklı kol dayanağı ve cam tavan sayılabilir. Arka kapılarda da, ön kapılarda olduğu gibi eşya gözleri ve uyarı lambaları bulunurken burada kullanılan güneş perdelerinin camın neredeyse yarısını kaplamaması ilginç. Aynı şey manuel olarak kumanda edilmesi gereken arka cam güneşliği için de geçerli. Otomobilin övgüyü hak eden yönlerinden bir tanesiyse ses sistemi. Bose tarafından üretilen sistem 4 hoparlör, 4 tweeter, 1 merkezi hopalör ve subwoofer sunarken bu özelliklere Bluetooth bağlantısı, MP3 çalabilme ve 6'lı CD değiştirici de ücretsiz olarak ekleniyor.
Konfor
Latitude'ün en güçlü özelliği konforu. Geniş ön koltukları elektikli olarak ayarlanabilen otomobilin bu koltuklarında ısıtma özelliği bulunurken sürücü koltuğuna ek olarak masaj fonksiyonu da eklenmiş. Yolcuların ruhunu rahatlatan detaylar arasına araç parfümü de ekleyen Renault, orta konsolda bulunan havalandırma ızgaralarının altına yerleştirdiği küçük göze istenilen esans yerleştirilebiliyor. İstendiği hallerde bir düğme yardımıyla devreye alınabilen parfüm haznesinin yaydığı kokunun şiddeti de ayarlanabiliyor. "Tatlı sert" olarak adlandırılabilecek süspansiyon sistemiyle kasis ve çukur geçişlerinde de yolcuların rahatını bozmayan otomobilde sunulan cam tavan sayesinde ferahlık hissi üst seviyeye çıkıyor. Sürüş konforunu üst seviyeye çıkaran en önemli donanımsa şüphesiz otomatik şanzıman. 6 ileri vitesli ünite sarsıntısız vites geçişleriyle beğenimi kazanırken manuel kullanıma izin vermesi de olumlu. Konfor ve yakıt tüketimini öncelikleri arasına almış olan Renault, şanzıman oranlarını uzun ayarlasa da gaz pedalına sonuna kadar basıldığında devir bandının kırmızı bölgesine ulaşmak mümkün. 225/50-17 ölçülerindeki lastikleri de çok dar olmayan yanaklarıyla konfora katkı sağlarken yol tutuşundan da ödün vermiyorlar. Otomobilin gece kullanımında dikkat çeken bi-xenon farları otomatik seviye ayarı ve güçlü ışıklarıyla örnek alınması gereken bir aydınlatma sağlarken viraj alırken yolun iç kısmını aydınlatmak için sağa veya sola doğru açı alabiliyor.
Sürüş
Daha önce de belirttiğim gibi konfor ağırlıklı bir süspansiyon sistemine sahip olan Latitude'ün düz gidişte yüksek süratlerde bile bir sorunu bulunmuyor. 1.700 kg'a yaklaşan boş ağırlığı nedeniyle virajlarda dikkat gerektiren aracın elektronik yardımcıları, yolcuları ciddi tehlike yaratabilecek durumlardan koruma konusunda başarılı. Yol sesini içeriye almayan Latitude'ün bu başarısı rüzgar sesi için geçerli değil. Test aracına mahsus bir durum olabilecek rüzgar sesi 130 km/s'ten itibaren hissedilir bir seviyeye ulaşıyor. Sürücünün ihtiyaçlarına rahatlıkla cevap verebilen direksiyon sistemi, dozlaması çok rahat yapılabilen frenler sayesinde güvenlik kolonuna bir puan daha ekliyor. Otomobilin yüksek sürat performansı da 1.700 kg'a dayanan ağırlığına ve konfor odaklı şanzımanına rağmen kötü değil. Sahip olduğu 2 litre hacimli turbo Diesel motor 175 beygir güç, 360 Nm tork üretebilen aracın maksimum sürati (205 km/s) ve 0-100 km/s hızlanması (9.9 saniye) dudak uçuklatmasa da ara hızlanmalarda alınan keyif etkileyici. Özellikle otoyol süratlerinde araç, hızlandığını belli etmese de hız göstergesinde görülen hareketlenme dikkat çekiyor. Fabrika verisi ortalama yakıt tüketim değeri 6.5 litre/100 km olan Latitude 2.0 dCi BVA'nın gerçek hayatta bu ortalamaya ulaşması zor görünse de harcanan mazot miktarının 100 km'de 8 litrenin üzerine çıkması az görülen bir durum. Elde ettiğim ortalamaları sadece sayılar olarak değil gidilen yollar olarak da vermek isterim: Latitude'ü aldığım gün İstinye'den Kadıköy'e kadar köprü trafiğinde gitmeme rağmen ortalama 7.9 litre/100 km verisine ulaştım ki aracı teslim ederken elde ettiğim ortalama da aynıydı. Otoyolda zorlandığında tüketim ortalaması 10 litre/100 km seviyesine yaklaşan otomobil 130 km/s civarındaki sabit hızlara inildiğinde ortalamasını da hızla aşağıya çekiyor.
Donanım/Fiyat
Aracı test ettiğim günlerde fiyatı henüz belli olmasa da artık fiyatlar elimizde. Latitude'ün en ucuz versiyonu olan 1.5 dCi Expression'un başlangıç fiyatı 54.100 TL. 110 beygir güç, 240 Nm tork üretebilen turbo Diesel motorla donatılan bu aracın standart donanımında 16 inç çaplı jantlar, far yükseklik ayarı, yağmur ve far sensörü, yol bilgisayarı, hız sabitleyici ve sınırlandırıcı, deri direksiyon simidi, elektrikli katlanabilen yan aynalar, çift bölgeli otomatik klima, arka park sensörleri, anahtarsız giriş sistemi, arka yan camlarda güneşlik, ESP, CSV, ASR, ABS ve EBV, otomatik kilitlenen kapılar ve dört bir yanda hava yastıkları bulunurken elektrikli park freni ve navigasyon 2.000 TL değerinde paket opsiyon olarak sunulmakta. Aynı aracın 57.600 TL fiyata sunulan Privilège donanım seviyesinde ek olarak 17 inç çaplı jantlar, direksiyonel bi-xenon farlar, far yıkama sistemi ve bej döşeme bulunurken 64.600 TL'den başlayan fiyata sahip Executive paketi hafızalı aynalar, deri döşeme, navigasyon sistemi, elektrikli ve ısıtmalı ön koltuklar, üç bölgeli klima, ön park sensörleri ve Bose ses sistemi gibi donanımları standart olarak sunuyor. Privilège'de 2.000 TL farkla navigasyon sistemi ve elektrikli park freni alınabilirken Executive'de 2.500 TL farkla masaj fonksiyonlu sürücü koltuğu ve geri görüş kamerası sunuluyor. Donanımında bir farklılık bulunmayan 2.0 dCi Privilège modeli 78.650 TL, Executive donanım seviyesiyse 85.650 TL'den başlayan fiyatlarla satışta. Her iki donanım seviyesinde de 2.920 TL farkla açılabilir cam tavan alınabilirken Executive'de aynı fiyata masaj fonksiyonlu sürücü koltuğu ve geri görüş kamerası sunulmakta.
Sonuç
Renault'nun bu dev otomobili gerçekten ilginç bir araç. Daha önce hiçbir Renault'da sunulmayan büyüklükte bir iç mekana sahip olan otomobilin fiyat seviyesi de lansman için makul. 1.5 litre hacimli motoru büyük ihtimalle performans konusunda insanın canını sıkabilecekken 2 litre hacimli ünite yakıt tüketimi ve performansı iyi bir şekilde harmanlıyor. 163 beygir güç üretebilen bir Citroën C5'in bile 95.500 TL'ye satıldığı günümüzde seçilen fiyat aralığının makullüğü daha da belli oluyor. Ufak tefek eksiklikleri olsa da donanımı genel olarak oldukça zengin olan Latitude'ün satış başarısı hemşehrisi Peugeot 508'in fiyatlandırılmasına da bağlı olacak gibi dursa da sedan sever bir ülke olan Türkiye'de satışların Laguna'dan daha iyi bir trend izleyeceğini öngörmek yanlış olmayacaktır.
Fotoğraflar
Test sırasında çektiğim fotoğraflara buradan ulaşabilirsiniz.
11 Şubat 2011 Cuma
Renault Captur
Renault, 2011 Cenevre otomobil fuarı sırasında sergileyeceği sportif crossover aracını tanıttı. Markanın yeni tasarım anlayışını yansıtan araç motoruyla da kendisinden söz ettirmeyi başarıyor.
Ön kısmındaki yuvarlak çizgilerle geçtiğimiz yıl tanıtılan DeZir konseptine göndermeler yapan aracın kapıları da önceki konsept gibi yukarıya doğru açılmakta. Aydınlatma grubunda LED teknolojisi kullanan Renault, otomobilin 22 inç çaplı jantlarına uygun desenli lastikler sayesinde bu bölümü daha da büyük göstermeyi başarmış. Arka camı oldukça küçük olan Captur'ün bu kısmında abartılı denebilecek kadar kaslı bir görünüm dikkat çekiyor.
İç mekanda LED aydınlatmalar, LCD göstergeler ve telden üretilmiş oturak kısmına sahip koltuklar sayesinde oldukça dikkat çekici bir görünüm sunan aracın alüminyum pedal seti ve direksiyon simidi, ön panel ve kapı içlerinde kullanılan şeffaf plastikle birlikte sportif ve canlı bir hava yaratmış. Yan cam alanları çok geniş olmayan konseptin iç mekan ferahlığına olumlu etki eden bir donanım da örümcek ağı şeklinde tasarlanmış cam tavan.
4.223 mm boya, 1.950 mm genişliğe, 1.585 mm yüksekliğe ve 2.624 mm'lik aks aralığına sahip olan Captur 0.31 Cx hava sürtünme katsayısı ve 1.300 kg'lık boş ağırlık sunuyor.
Görünümü bu derece dikkat çeken aracın en önemli özelliğiyse motor kaputunun altında yatıyor. Uzun süredir dedikodusu yapılan ve daha önce 130 beygir güç üretebilen versiyonu tanıtılan 1.6 litre hacimli turbo Diesel motor bu otomobilde çift turbo besleme yardımıyla 160 beygir güç, 380 Nm tork üretebiliyor.
Düşük sayılabilecek ağırlığı sayesinde 0'dan 100 km/s sürate 8 saniyede ulaşabilen aracın maksimum sürati 211 km/s olarak açıklanırken km başına yapılan CO2 salınımı 99 gram seviyesinde kalmış. Bu arada Captur'ün EDC isimli çift kavramalı yarı otomatik şanzımanını ülkemizde de satılan Mégane ve Fluence modellerinden tanıyoruz.
10 Şubat 2011 Perşembe
BMW Vision ConnectedDrive
İşte BMW'nin 2011 Cenevre otomobil fuarı ziyaretçilerine sergileyeceği roadster konsepti. Teknik verileri veya motoru hakkında bir bilgi henüz açıklanmamış olan otomobil, 2009 yılında tanıtılan Vision EfficientDynamics konseptini andıran bir tasarım anlayışına sahip.
Abartılı hava girişleri ve büyük bir BMW böbreğine sahip olan ön kısım oldukça vahşi bir görünüm sergilerken 20 inç çaplı jantlar ve ince aynalar sportifliği çağrıştıran detayların başında geliyor. Çerçevesiz ön camının sürücü ilerisinde kalan bölümü kaputa doğru uzayan otomobilin küçük kapıları aşağıya doğru açılıyor. Bu özellikle Z1 modeline göndermeler yapan BMW aracın aydınlatma sisteminde LED teknolojisi kullanmış.
LED kullanılan yerler sadece dış aydınlatma değil. Aracın iki koltuğu arasında, yolcu koltuğunun önünde ve kokpitin çevresinde de kullanılan LED buralarda süs amaçlı. Arka kısmı önünden biraz daha sade bir tasarıma sahip olan aracın güçlü duruşu burada da bozulmuyor.
Bir konsepte yakışan bir iç mekanla yolcularını karşılayan otomobilin bu alanda sunduğu minimalist yaklaşım düğmelerin de yerlerini dokunmatik zeminlere bırakmasını sağlamış. Altı düzleştirilmiş direksiyon simidi ve sürücüyü çevreleyen oturma alanı sportifliği destekliyor.
Dijital gösterge tablosundan birçok veriyi görebilen sürücü araca bindiğinde yanındaki elektronik aletler araç tarafından tanınıp anında bağlantı sağlanabiliyor. Bu donanım çok ilginçmiş gibi durmasa da aracın kendi kendisini sürebildiğini belirtmek sanırım durumu değiştirecektir. Örneğin bir yemeğe gittiğinizde kapıda bıraktığınız otomobil Google Maps'ten en yakın park yerini bulup kendi kendine buraya park edebiliyor.
Hyundai Genesis
Hyundai'nin büyük sedan modellerinden Genesis makyajlandı. Yeni bir motor seçeneği de eklenen serinin artık daha tutumlu olduğu da belirtildi.
Genel hatlarında bir değişiklik olmayan aracın farlarına son yılların modası LED'ler eklenirken ön panjur ve tamponda ufak tefek değişiklikler yapılmış. Stoplarında da LED kullanılan aracın 17 inç çaplı jantları yeniden tasarlanırken yan etekler biraz daha agresif hale getirilmiş. Dörtgen egzoz çıkışlarına sahip olan Genesis'in arka tamponu da yeniden şekillendirilmiş.
İç mekanında tasarım değişikliğinden çok donanım zenginliğine önem veren Hyundai, orta konsolda bulunan düğme sayısını daha da azaltmış. Deri kaplanan konsolla birlikte daha elit bir görünüm elde edebilmek için konsol ve kapı içlerinde krom şeritler kullanılmış.
Süspansiyon sistemi daha sportif ve dayanıklı olacak şekilde elden geçirilen Genesis'in bütün modellerinde bulunan ön fren disklerinin çapı artırılmış.
4.6 litre hacimli v8 motorunda büyük bir yenilik bulunmayan aracın yeni tasarlanan 8 ileri vitesli otomatik şanzımanı, 385 beygir gücündeki ünitenin ortalama yakıt tüketimini %6 aşağıya çekmiş. Asıl yenilikse ülkemize de ithal edilen 3.8 litre hacimli motorda yapılmış. %15'lik artışla 333 beygire yükselen maksimum güç ve 396 Nm'ye ulaşan torkla çok daha performanslı bir araç haline gelen v6 Genesis 8 ileri vitesli otomatik şanzıman sayesinde aynı zamanda daha ekonomik.
Aileye yeni eklenen R-Spec isimli modelse Hyundai'nin en güçlü motoruna sahip. 19 inç çaplı jantları sayesinde kolayca tanınabilen aracın 5 litre hacimli v8 motoru 429 beygir güç, 511 Nm tork üretebiliyor.
9 Şubat 2011 Çarşamba
Dodge Charger SRT8
R/T ile yetinemeyenlere müjde! 2011 Chicago otomobil fuarında beş modelinin sportif R/T versiyonlarını tanıtan Dodge şimdi de Charger'ın en güçlü versiyonu SRT8'i otomobilseverlerin beğenisine sundu.
Daha sert bir süspansiyon sistemiyle donatılan Charger SRT8, yenilenen ön tampon ve panjur, 20 inç çaplı jantlar, yan etekler, daha kaslı bir kaput, arka spoiler ve yeniden şekillendirilmiş arka tampon gibi detaylardan tanınabiliyor.
İç mekanında SRT logolu, alt kısmı düzleştirilmiş direksiyon simidi, süet eklemelere sahip deri koltuklar, ön ve arka için sunulan koltuk ısıtması, karbon fiber desenli alüminyum kaplama, havalandırmalı ön koltuklar, 19 hoparlörlü ve 900 Watt kapasiteli ses sistemi gibi donanımları standart olarak sunan araçta büyük ekranlı navigasyon sistemi de bulunuyor.
Kaputunun altında 6.4 litre hacimli bir v8 motor bulunan aracın 465 beygir güç, 630 Nm tork üretebildiği açıklanırken bir silindir sırasını iptal edebilen motor bu sayede ortalama yakıt tüketimini aşağıya çekebiliyor. 5 ileri vitesli otomatik şanzımanla donatılan Charger SRT8'in vitesleri, direksiyon simidinin arkasında bulunan kulakçıklar yardımıyla değiştirilebiliyor.
0'dan 100 km/s sürate ulaşma süresinin 5 saniye altında kalacağı tahmin edilen aracın maksimum süratiyse 282 km/s. Brembo tarafından üretilen bir fren sistemiyle donatılan otomobilin ön diskleri 360 arkadakilerse 350 mm çaplı.
Nissan ESFLOW
Nissan, 2011 Cenevre otomobil fuarında tanıtacağı elektrik motorlu otomobil konseptinin ilk fotoğraflarını paylaştı. Bu segmente yeni bir soluk getireceği söylenen konseptin seri üretime geçip geçmeyeceğini söylemek için henüz erken.
Juke ile 370Z'nin karışımından elde edilmiş gibi duran ESFLOW'un yuvarlatılmış çizgileri keskin köşelerle tezat oluştururken oldukça uzun tutulmul LED aydınlatma grubu dikkat çeken ayrıntılar arasında.
Her biri bir arka tekerleğe güç sağlayan iki elektrik motoruyla donatılmış olan otomobil iki kişilik oturma kapasitesi sunuyor. 0'dan 100 km/s sürate 5 saniyenin altında bir sürede ulaşacağı söylenen aracın menziliyse 240 km.
Chevrolet Camaro ZL1
2011 Chicago otomobil fuarının ilk bombası olan R/T paketli Dodge modellerinin ardından ikinci bomba Chevrolet'den geldi. Şimdiye kadar üretilen en hızlı seri üretim Camaro modelini tanıtan Chevrolet, geliştirme çalışmaları devam eden aracı beklendiği gibi Z28 değil ZL1 olarak isimlendirdi.
20 inç çaplı jantlar, ek hava çıkışlarıyla donatılmış kaput, yeniden şekillendirilmiş ön tampon, ek sis farları, büyük bir splitter, siyah renkli yan etekler, arka spoiler ve dört çıkışlı egzoz sistemi sayesinde hemen tanınabilen aracın süspansiyon sistemi de standart modellere oranla çok daha sert ayarlanmış.
İç mekanında deri kaplı konsol ve kapı içleriyle birlikte elektrikli ve ısıtmalı ön koltuklar dikkat çekerken birçok yerde ZL1 logoları göze çarpıyor. Kapı eşiklerinde de bulunan bu logolar alüminyum pedal seti ve Alcantara kaplı direksiyon simidi ile şık bir birliktelik oluşturmuş. Gösterge paneli de yenilenen aracın direksiyon simidinin Cruze'dan alınmasıysa büyük bir olumsuzluk oluşturmamış.
ZR1 amblemli kaliperlere sahip olan fren sisteminde önde 370, arkadaysa 365 mm çaplı diskler görev yaparken kaputun altında kompresör beslemeye sahip 6.2 litre hacimli bir motor bulunuyor. 550 beygir güç, 677 Nm tork üretebilen bu ünite sadece 6 ileri vitesli manuel şanzımanla sunuluyor.
Mazda MX-5 Miata Special Edition
Japon üretici Mazda, 2011 yılının başında ürettiği 900.000. MX-5 modelinin anısına 2011 Chicago otomobil fuarında, sadece 750 örneği üretilecek özel bir Miata tanıttı.
Sadece seriye özel siyah veya gri renklerde alınabilen araçlarda açılır metal tavan, 17 inç çaplı jantlar, yeni bir süspansiyon sistemi ve limitli kaydırmalı diferansiyel standart olarak sunuluyor. İç mekanına geçildiğinde gri renkli deri döşeme ve uydu radyosuyla yolcuları karşılayan araçta ısıtmalı koltuklar, krom aksam, alüminyum pedal seti ve motoru düğmeyle çalıştırma fonksiyonu bulunuyor.
2 litre hacimli motoru 167 beygir güç, 190 Nm tork üretebilen otomobil 6 ileri vitesli manuel şanzıman yerine otomatik şanzımanla alınırsa güç 158 beygire düşüyor. Aracın fiyatı manuel şanzımanlı versiyon için 30.925 Dolar olarak açıklanırken otomatik şanzımanla bu fiyat 31.525 Dolar seviyesine yükseliyor.
Dodge R/T
2011 Chicago otomobil fuarının ilk bombasını Dodge patlattı. A.B.D. merkezli firma organizasyonda 5 modelinin R/T versiyonlarını tanıttı. Dodge ailesinde bulunan sportif paketlerden birisi olan R/T ile araçlara hem görüntü hem de performans modifikasyonu yapılmış.
Charger'ın R/T paketli versiyonunda ön panjur, kaput ve tamponu hafifçe makyajlayan Dodge süspansiyon sistemini de yeniden ayarlarken iç mekanda yeni renk kombinasyonları ve daha sportif bir direksiyon simidine yer vermiş. Müşterinin amacına uygun olarak Plus, Road & Track, Super Track ve Max isimli ek paketlerle de alınabilen aracın 5.7 litre hacimli v8 motoru 370 beygir güç, 535 Nm tork üretebiliyor.
Geçtiğimiz yıl tanıtılan SUV Durango'nun R/T armalı modelinde 20 inç çaplı jantlar, yeni bir ön tasarım, alçaltılmış süspansiyon ve yeni bir egzoz sistemi görev yaparken iç mekanda daha güçlü bir ses sistemi ve yeni döşeme renkleri dikkat çekiyor. Charger R/T'de de kullanılan 5.7 litre hacimli v8 motorla donatılan araç 360 beygir güç, 520 Nm tork üretiyor.
Serinin MPV modeli Grand Caravan R/T'nin ön panjuru gövde rengine boyanırken 17 inç çaplı jantlar, sportif süspansiyon sistemi, gövde rengi koruma çıtaları ve güçlü bir ses sistemi standart donanıma eklenmiş. 3.6 litre hacimli v6 motoru 283 beygir güç, 352 Nm tork üretebilen araç sadece 6 ileri vitesli otomatik şanzımanla sunuluyor.
Yakında Fiat markası altında da satılacak olan Journey'nin R/T versiyonu da gövde rengine boyanmış ön panjur ve kapı kolları, 19 inç çaplı jantlar, sportif süspansiyon sistemi, dokunmatik ekranlı navigasyon sistemi, yeni bir vites topuzu, yeni döşeme renkleri ve yenilenen egzoz sistemiyle standart modellerden farklılaşıyor. 3.6 litre hacimli v6 motorunu MPV kardeşiyle paylaşan aracın güç ve tork değerleri de büyük kardeşiyle aynı.
Challenger modelinde yeni bir ön panjur ve ön tampon altı splitter kullanan Dodge gövde grafikleri ve yeni kaputuyla da dikkatleri üzerine çekiyor. İç mekanda sportif direksiyon simidi ve koltukların yanında yeni bir gösterge paneli de bulunan otomobilin 5.7 litre hacimli v8 motoru 376 beygir güç, 572 Nm tork üretebiliyor.
Araçların fiyatlarını da açıklayan Dodge, R/T paketli Charger'ı 30.170, Durango'yu 35.465, Grand Caravan'ı 30.595, Journey'i 28.995 ve Challenger'ı 29.670 Dolar seviyesinden başlayan fiyatlarla satışa sunacağını belirtti.
Toyota Matrix
Amerika kıtasında satılan Toyota modellerinden olan Matrix yenilendi. Teknik anlamda büyük yenilikler sunmayan otomobilin görünümü diğer Toyota modellerine yaklaştırılmış.
Genel duruşu itibariyle eski modelinden farklılığı olmayan otomobilin tasarımı daha yuvarlak hatlı. Uzun bir burun yapısı ve ince yapılı farlara sahip olan aracın ön ve arka tamponlarının alt kısımlarına etekler eklenirken jant seçenekleri de yenilenmiş. Şişkin çamurluklarıyla da dikkat çeken aracın sportif tasarımlı arka tamponu ve küçük stopları arka kısmın Auris modelini andırmasına neden oluyor.
İç mekanı eskiden olduğu gibi oldukça sade bir tasarıma sahip olan aracın derine yerleştirilmiş göstergeleri ve alt kısmı düzleştirilmiş direksiyon simidi sportif etkiler yaratırken parlak griye boyanmış plastik orta konsolun üzerinde bulunan kontrol düğmeleri oldukça standart bir görünüşe sahip.
Donanıma eklenen Smart Stop isimli Start&Stop sistemi haricinde büyük bir teknik yenilik sunmayan aracın 1.8 litre hacimli motoru 132 beygir güç, 174 Nm tork üretebilmekte. Standart olarak 5 ileri vitesli manuel şanzımanla sunulan bu motor istenildiğinde 4 ileri vitesli otomatik şanzımanla da eşleştirilebiliyor.
Daha yüksek performans isteyen müşteriler için sunulan 2.4 litre hacimli motorsa 158 beygir güç, 220 Nm tork üretebiliyor. Manuel şanzımanın yanında 5 ileri vitesli otomatik şanzıman opsiyonu da sunan bu motor dört tekerlekten çekişli Matrix modellerindeyse yine 4 ileri vitesli otomatik şanzımanla donatılıyor.
8 Şubat 2011 Salı
Hispania Racing HRT F111
İspanyol Formula 1 takımı Hispania Racing 2011 sezonunda Formula 1'de kendisini temsil edecek olan aracı tanıttı. Diğer takımların aksine geçtiğimiz yıl yarışan otomobillere benzeyen bir aerodinamik paketle tanıtılan ilginç isimli otomobilin detaylı teknik verileriyse henüz açıklanmadı.
Marussia Virgin MVR-02'de olduğu gibi düşük bir burun yapısına sahip olan F111'in orta kısmında da geçtiğimiz yılın favori parçalarından olan yüzgeç biçimli spoiler dikkat çekiyor. Ana sponsoru Tata olan takımın diğer sponsorlar için araç üzerinde hazırladığı alanlar tanıtılan otomobilde açıkça belli edelirken damalı bayrak deseninin sezonda da kullanılacağı sanılıyor.
Hyundai i10
Yeni modelinin ilk fotoğrafı geçtiğimiz yıl basına dağıtılan Hyundai i10'un teknik verileri de yavaş yavaş açıklanıyor. Yeni motorunun geleceği de daha önceden duyurulmuş olan otomobilin eski motoru da geliştirilerek daha ekonomik olması sağlanmış.
Tipik bir Hyundai ön panjuruna sahip olan aracın minik tekerlekleri tamponlara mümkün olduğunca yakın yerleştirilerek iç mekanın genişlemesi sağlanmış. İçeriye geçildiğinde sade fakat modern bir orta konsolla yolcularını karşılayan i10'un vites kolu da tabana değil konsola yerleştirilmiş.
1.1 litre hacimli eski motorunun yerine geçen 1 litre hacimli, 3 silindirli ünite 69 beygir güç üretebilirken aracı 0'dan 100 km/s sürate 14.8 saniyede ulaştırabiliyor. Maksimum sürati 150 km/s olarak açıklanan bu modelin ortalama yakıt tüketim değerinin 4.2 litre/100 km olduğu belirtildi.
Daha performanslı bir model isteyenlerin tercih edebilecekleri 1.25 litre hacimli motorsa 86 beygir gücünde. Bu motorla i10 0'dan 100 km/s sürate 12.2 saniyede ulaşabilirken maksimum sürati 169 km/s'i buluyor. Ortalama tüketim değeri 4.6 litre/100 km olan bu aracı otomatik şanzımanla almanız halinde bu değer 5.5 litreye fırlarken maksimum sürat 159 km/s'e geriliyor. Bu kombinasyona sahip olan i10'un 0'dan 100 km/s'e ulaşma süresiyse 13.8 saniye.
Buick Regal Hybrid
Benzin fiyatlarının düşük seyrettiği yerlerden de olsa hibrit araçların oldukça popüler olduğu A.B.D. yeni bir hibrite kavuşuyor. Ülkemizde Opel Insignia ismiyle satılan Buick Regal en küçük benzinli motoruna bir de elektrik motoru ekleyerek tüketimini daha da aşağıya çekiyor.
Dış görünüşünde standart modellerle arasındaki tek fark daha hafif tutulan 17 inç çaplı jantlar ve yuvarlanma direnci düşük lastikler olan aracın alt kısmı da aerodinamik panellerle donatılmış. İç mekanında da minimum derecede değişiklik olan Regal Hybrid'in kliması daha verimli bir çalışma rejimine sahip.
2.4 litre hacimli motoru 185 beygir güç, 233 Nm tork üretebilen otomobilin elektrik motoru da 15 beygir güç ve 107 Nm'lik bir katkı yaparak ortalama tüketim değerinde %25'lik bir düşüş gerçekleştiriyor. Fren enerjisi geri kazanım sistemiyle donatılan aracın standart donanımında Start/Stop sistemi de bulunuyor.
Ford Territory
Ford Avustralya, crossover modellerinden Territory'yi yenilediğini açıkladı. Kapılar ve yan aynalar gibi bazı parçaları eski modelle aynı olsa da Territory tamamen yenilenmiş bir araç.
Yeni yüzü Ford'un global tasarım anlayışına daha uygun bir hal alan otomobilin farları daha ince ve uzun tasarlanırken LED teknolojisi kullanan gündüz farları donanıma eklenmiş. Yeni jant seçenekleri 17 ve 18 inç çaplı olan Territory'nin gövdesi için birçok yeni renk seçeneği sunulmakta.
Arka kısımda, Avustralya kıtasında oldukça popüler bir araç olan Subaru Forester'ın izlerine rastlanırken iki parça halinde açılabilen bagaj kapağı, ayrı açılabilen arka cam sayesinde bagaj bölümünü daha da ulaşılabilir kılmış.
İç mekanı oldukça sade bir tasarıma sahip olan aracın direksiyon simidi, Territory'nin boyutlarına göre küçük ve sportif dururken orta konsol üzerinde bulunan dev ekrandan navigasyon, havalandırma ve ses sistemi bilgileri takip edilebiliyor.
Motorları hakkında henüz bir bilgi verilmeyen aracın piyasaya çıkış tarihiyse 2011 yılının Nisan ayı olarak belirtildi.
7 Şubat 2011 Pazartesi
Peugeot 308
Fransız üretici Peugeot, popüler model ailesi 308'i makyajladı. Ön kısımda yoğunlaşan makyaj operasyonu sonrasında aracın bu kısmının görünümü 508 modeline yaklaşmış.
Sivri burun yapısıyla kolayca fark edilebilir hale gelmiş olan makyaj işlemi sonrasında ön panjur küçülürken sis farlarının iç kısımlarına LED teknolojisi kullanan gündüz farları eklenmiş. Daha ince yapılı ve köşeli bir tasarıma sahip olan farları koyu zemine sahip olan 308'e yeni jant seçenekleriyle birlikte 3 yeni gövde rengi de eklenmiş.
İç mekan tasarımında neredeyse hiç değişiklik yapılmamış olan otomobilde daha kaliteli bir müzik sistemi opsiyonu sunulmaya başlanırken bu alanda beğeniye sunulmuş renk seçenekleri de değişmiş.
İlk etapta dördü benzin, dördü de mazotla çalışan toplam sekiz motor seçeneği bulunacak olan otomobilin benzinli modelleri 98 beygir güç üretebilen 1.4 litre hacimli üniteyle başlıyor. 5 ileri vitesli manuel şanzımanla sunulan bu motoru hem manuel hem de otomatik şanzıman seçeneği bulunan 120 beygir gücündeki 1.6 litre hacimli motor izliyor.
1.6 litre hacimli motorun turbo beslemeye sahip versiyonları 156 ve 200 beygir güç üretebilmekte. Bu ünitelerden ilki manuel ve otomatik şanzıman seçenekleri sunsa da ikincisi sadece manuel şanzımanla sunuluyor.
1.6 litre hacimli turbo Diesel motorlarından ilki 92 beygir güç üretebilen otomobilin e-HDI motoru 112 beygir güç üretebilmekte. İlk motor sadece manuel şanzımanla alınabilirken 508'de de görev yapan ikinci motor sadece yarı otomatik şanzımanla alınabiliyor.
2 litre hacimli turbo Diesel seçeneklerden güçsüz olanı 150, diğeriyse 163 beygir gücünde. İlki sadece manuel şanzımanla alınabilen bu ünitelerden ikinsiyse hem manuel hem de otomatik şanzıman opsiyonu sunmakta.
Motorların optimizasyonu haricinde yakıt tüketimini azaltan unsurlar arasında 0.28 Cx seviyesine çekilen hava sürtünme katsayısı, Start & Stop otomatiğinin kullanılması, çok az yuvarlanma direncine sahip olan lastikler ve ağırlıklardaki ortalama 25 kg'lık azalma sayılabilir.
Marussia Virgin MVR-02
2011 Formula 1 sezonunda pistlerde göreceğimiz araçların tanıtımı devam ediyor. Bu tanıtımların sıradaki ismiyse MVR-02 isimli aracıyla Marussia Virgin takımı.
Diğer takımların araçlarından çok daha düşük profilli bir burun tasarımıyla dikkatleri üzerine çeken otomobilin motoru Cosworth tarafından üretilen CA2011 kodlu ünite. Rus Marussia ile birliktelik kendisini aracın gövdesinde bulunan beyaz kısımlarla belli ederken takımın yönetiminde de değişiklikler yapılmış.
Bu yıl pilotları Timo Glock ve Jerome D'Ambrosio olan takımın bu araçları da geçen seneki VR-01 gibi sadece bilgisayar ortamında tasarlanmış.
6 Şubat 2011 Pazar
Renault Mégane XV de France
Geçtiğimiz günlerde Mégane ailesine Monaco GP donanım paketini ekleyen Renault şimdi de aynı aile için XV de France isimli paketi sunmaya başladı. Aslında iki yıldır belirli zamanlarda Fransız rugby takımı anısına piyasaya sunulan otomobil artık normal bir donanım seviyesi oldu.
Bu pakete özel kahverengi gövde boyası, 17 inç çaplı jantlar ve ön çamurlukların hemen gerisinde bulunan horoz logolarıyla standart modellerden ayrılan otomobil coupé, hatchback ve Sport Tourer gövde seçenekleriyle sunulacak.
İç mekanına geçildiğinde orta kısımları ekose, kenarlarıysa kahverengi deri kaplı koltuklarıyla dikkat çeken araç, Monaco GP gibi Dynamique donanım seviyesi temelli. Tomtom navigasyon sistemini standart donanımında sunan aracın vites konsolu, ön kol dayanağı, kapı içleri ve ön panelinde de kahverengi kaplama ve döşemeler bulunuyor.
Teknik bir yenilik sunmayan araçlarda sunulan tek benzinli motor seçeneği 130 beygir güç üretebilen turbo beslemeli 1.4 litre hacimli üniteyken turbo Diesel motorların sayısı üç. Bu motorlardan en küçüğü yakından tanıdığımız 110 beygir gücündeki 1.5 litre hacimli üniteyken 130 ve 150 beygir gücündeki motorlar 1.9 ve 2 litre hacimli.