Ram Dakota

Ağustos ayında Nightfall konseptiyle hayata geri dönüş sinyalleri veren Ram Dakota seri üretime hazır haliyle tanıtıldı. Bu sefer iç mekanı da sergilenen aracın kaputu altında yer alan motor da önceden yaptığımız tahminlerin tuttuğunu gösteriyor. Aracın sahip olduğu kardeşler de tanıdık.

Konseptin gövde kiti sadeleştirilmiş hali olan modelin ön bölümünde ince yapılı farlar, büyük panjur ve çift sis farı görülebiliyor. Kaputa Ram'e özel versiyon grafikleri eklenirken yan basamaklar, 6 kollu jantlar ve kalın çamurluk korumaları da dikkat çekiyor. Arka bölümdeyse LED stoplar mevcut.

Şık bir iç mekana sahip olan pick up üç kollu direksiyon simidi, dijital gösterge paneli ve altında fiziksel düğmeler bulunan dokunmatik ekrana sahip. İnce yapılı havalandırma ızgaraları ve vites selektörü arkasına alınan sürüş modu seçim düğmesi de diğer detaylar arasında.

Temellerini Fiat Titano ve Peugeot Landtrek ile paylaşan Dakota'da bu araçlarda da gördüğümüz 2.2 litre hacimli turbo Diesel motor görev yapıyor. 200 beygir güç, 450 Nm tork üretebilen motor 8 ileri vitesli şanzıman yardımıyla gücü dört tekerleğe aktarıyor. Arka aksında kilitli diferansiyel sunulan Dakota 1.020 kg yükleme ve 3.500 kg çekme kapasitesine sahip. Kasa hacmiyse 1.210 litre. 

Jeep Grand Wagoneer

Jeep modellerinin sayısı bu sefer azaldı. 2021 yılında tanıtılan yeni nesil Wagoneer ailesi küçük kardeşini kaybetti. Artık sadece Grand Wagoneer ile yola devam edilecek. Tasarımında da güncellemeler yapılan aracın kaput altında da büyük yenilikler bulunuyor.

Farları yenilenen otomobilin incelen ön panjuru aynı zamanda aydınlatılmış. Tamponda görülen hava girişi da artık daha büyük. Köşelerde görülen gündüz aydınlatmalarının da şekli yeni. Çapları 18 ile 22 inç arasında değişen jantlar da farklı tasarımlara sahip.

İç mekanında üç koltuk sırasını koruyan modelin döşeme seçenekleri yenilenirken head up display artık daha büyük alana sahip. Aynı şeyi orta konsolda yer alan dokunmatik ekran için de söylemek mümkün. Ön yolcunun haricinde orta sıradaki yolcular için de dokunmatik ekranlar mevcut.

Kaput altında 3 litre hacimli, sıralı 6 silindirli ve çift turbo beslemeli motoru kullanmaya devam eden araç sadece 426 beygir güç, 635 Nm tork üretebilen seçeneğe yer vermiş. 548 beygir gücündeki seçenekse artık yok. Asıl yenilikse 3.6 litre hacimli V6 motora ve 92 kWh kapasiteli bataryalara sahip menzil uzatıcılı seçenek. 656 beygir güç, 840 Nm tork üretebilen bu versiyonun 0'dan 100 km/s hıza ulaşması 5 saniyenin biraz üzerinde sürüyor. 

Alfa Romeo Tonale

Alfa Romeo'nun küçük SUV modeli Tonale makyajlandı. Ön bölümde yoğunlaşan işlem sonrasında biraz daha agresif bir duruşa kavuşan otomobilin iç mekanında yaşanan yenilikleri fark etmek için dikkatli bakmak gerekiyor. Model kaput altında da güncellemeler sunuyor.

Farları aynı kalan Tonale'nin ön panjuru biraz genişlerken yanlarında hava girişleri açılmış. Daha sportif duran tampon da sahip olduğu siyah renkli bölümü yanlara doğru genişletse de hava girişlerinin alanı azalmış. Yeni jant seçeneklerine de kavuşan otomobilin kapı korumaları ve arka tamponuna gri trim parçaları eklenmiş.

İç mekana geçildiğindeyse ilk etapta değişiklik görmek zor. Eskiden havalandırma kumandaları altında şık bir kapakla sunulan 12 Volt soketi artık burada yer almıyor. Yeni döşeme renklerine de kavuşan Tonale vites koluna da veda etmiş. Bu parça yerine yuvarlak bir selektör kullanılıyor.

Kaput altında tanıdık üniteler barındıran modelin 1.6 litre hacimli, turbo Diesel ünitesi korunmuş ve 130 beygir güç üretmeye devam ediyor. 6 ileri vitesli, çift kavramalı şanzımana sahip motorun haricinde 48 Volt hibrit sistemle birleştirilen 1.5 litre hacimli, benzinli motor da korunmuş. Artık 175 beygir güç üreten ünite 7 ileri vitesli, çift kavramalı şanzımanla sunuluyor.

6 ileri vitesli, tam otomatik şanzımanla sunulmaya devam eden şarj edilebilir hibrit motorsa yine 1.3 litre hacimli, benzinli motora sahip olsa da gücü 270 beygire inmiş. Aynı motorun 190 beygir gücünde bir seçeneği daha var. Amerika tarafındaysa Tonale 2 litre hacimli, turbo beslemeli benzinli motor, 9 ileri vitesli otomatik şanzıman ve dört tekerlekten çekişle satılıyor olacak. Bu araç 272 beygir güç 400 Nm tork üretebiliyor.

Mercedes-Benz Vision Iconic

Mercedes'ten ilginç bir konsept daha geldi. Alman marka, geçmiş modellerinin izlerini taşıyan ve üreticiyi geleceğe taşıyacak bir araçla karşımızda. Vision Iconic'in teknik verileri paylaşılmamış olsa da elektrik gücüyle hareket ettiği ve seviye 4 otonom sürüş sunabildiği açıklandı.

 Çok uzun bir kaputa sahip olan otomobil bizleri 30'lu yıllara götürürken aydınlatmalı ön panjurun şekli 60'lı ve 70'li yılların Mercedes modellerini hatırlatıyor. Dev jantları aynı zamanda aerodinamik kapakçıklara sahip olan konseptin farlarıysa markanın güncel modellerinde kullanılan yıldız imzasına sahip.

Alçak yapılı tavan ve hemzemin kapı kollarına sahip olan aracın ön çamurluklarının gerisinde hava çıkışları kullanılmış. Yuvarlatılmış bagaj bölümünün görüntüsü de 300 SL'i andıran otomobilde ince yapılı LED stoplar kullanılmış. Özellikler arasında yönlendirilebilir arka aks da bulunuyor. Bu arada aracın oranları, 2016 yılında tanıtılan Maybach Vision 6 konseptini andırıyor.

İç mekanı bir art deco sanat galerisini andıran otomobilin kokpiti şeffaf bir zeplin şeklinde tasarlanırken içerisinde yer alan birçok gösterge ve kumanda analog. Mavi renkli kadife döşemeler ve altın renkli detaylar iç mekana renk katmış. Zemini tamamen düz olan aracın direksiyon simidi de dört kollu.

ECD Porsche 911

Porsche 911, restomod çevrelerinde o kadar popüler ki ECD Automotive Design gibi Land Rover modifikasyonu yapan firmalar bile bu araç üzerinde çalışmaya başladı. 993 kasa kodlu bir 911 Turbo ile haşır neşir olan firma otomobilin gücünü de artırmış.

Görünümünde beklenen değişiklikler olan otomobilde LED farlar ve daha modern görünen LED stoplar görev yapıyor. RS tasarım jantlar 18 inç çaplı. Arka çamurluklardaysa küçük hava girişleri yer alıyor. Arka bölümdeyse dev spoiler iki katlı olarak karşımıza çıkıyor.

İç mekanı da klasik görünümünü koruyan modelde beyaz zeminli analog göstergeler, Recaro Cross Sportster CS koltuklar, metal pedal seti ve vites topuzu kullanılıyor. Kapı kolları da metalden üretilen aracın modern ses sisteminde de Focal hoparlörler görev yapıyor.

Kaputu altında çift turbo beslemeli, 3.6 litre hacimli Boxer motor barındıran araç 500 beygir güç üretebiliyor. 6 ileri vitesli manuel şanzıman ve dört tekerlekten çekiş sistemi haricinde araçta büyük çıkışlara sahip yeni bir egzoz sistemi, Brembo armalı frenler ve Bilstein amortisörler kullanılıyor. 

Mahindra Bolero ve Bolero Neo

Sayısız SUV modeli üretiliyormuş gibi görünen Mahindra'nın bu araçlarından ikisi makyajlandı. 2000 yılından beri güncellenerek üretilen Bolero ve 2015 yılından bu yana bizlerle olan Bolero Neo'yu operasyona dahil eden Hindistan merkezli üretici araçların ana hatlarını değiştirmemiş.

Köşeli çizgilerini koruyan Bolero yeni bir panjur ve ön tamponla yoluna devam ederken 15 inç çaplı jantlar yenilenmiş. Mercedes G Serisi benzeri çamurluklar, dik ön cam, açıkta bulunan kapı menteşeleri ve yan basamaklar da korunan detaylar arasında. Modelin boyuysa 3.995 mm.

İç mekanı 80'li yıllardan kalmış gibi duran otomobilin direksiyon simidine düğmeler eklenirken dijital gösterge paneli eski saatler hatırlatıyor. Dokunmatik ekranın yanına eklenen USB girişleri ve açık renkli plastikler diğer dikkat çekici detaylar arasında. Üç koltuk sırasıysa standart

Bolero Neo'da da aynı yenilikleri sunan Mahindra bu otomobilde de yeni in panjur tasarımı sunarken 16 inç çaplı jantlar ve yeni gövde renkleri de seçenekler arasına eklenmiş. Siyah tavanla alınabilen modelin profilinde yer alan camların tamamı açılabiliyor. Basamaklar da iç mekana erişimi kolaylaştırıyor.

İç mekanı biraz daha modern duran Bolero Neo'nun bu bölümünde çift renkli plastikler ve analog gösterge paneli kullanılmış. Çok daha büyük bir dokunmatik ekran sunan aracın cam açma düğmeleri vites konsolunun arkasında. Trim parçalarıysa kromajlılar ve piyano siyahı olanlar şeklinde ikiye ayrılıyor.

Her iki modelin de kaputu altında kullanılan 1.5 litre hacimli Diesel motor Bolero'da atmosferik emişli. 75 beygir güç, 210 Nm tork üretebilen ünite Bolero Neo'da turbo beslemeye kavuşuyor ve 100 beygir güç, 260 Nm tork üretebiliyor. 5 ileri vitesli manuel şanzıman gücü arka aksa aktarıyor.

Suzuki Vision e-Sky

Şimdiye kadar küçük benzinli motorlarla karşımıza çıkan kei car modelleri arasına elektrikliler de katılmaya başlıyor. Suzuki'nin bu yıl Tokyo'da sergilediği konsept bu araçlardan birine dönüşecek. Teknik verileri henüz açıklanmayan modelin menziliyse 270 km olarak belirtildi.

3.395 mm boya, 1.475 mm ene ve 1.625 mm yüksekliğe sahip olan otomobilin köşeli tasarımı hafifçe yumuşatılmış. Parantez biçimli LED farları piksel LED aydınlatmalı bir çubukla birbirine bağlanırken tamponların alt bölümü siyah renkli. Jant kapaklarıysa çift renkli olarak sunulmuş.

Hemzemin kapı kollarına sahip olan konseptin çamurluk ve kapı korumaları gövde renginde sunuluyor. A ve B sütunlarıyla birlikte yan aynalar siyah renge boyanırken tavan da beyaz renkli. Sade tasarımlı arka bölümde de spoiler ve yine parantez biçimli LED stoplar görülebiliyor.

Dört kişilik iç mekanda dijital gösterge paneli ve dokunmatik ekran haricinde üç kollu direksiyon simidi ve orta konsola entegre vites kolu gibi detaylar da sunan modelin şık tasarımlı ve çift renkli döşemelere sahip ön koltuları arasında kol dayanağı ve kablosuz şarj istasyonu bulunuyor.

Theon 911

Klasik Porsche 911 modellerini temel alan Restomod modellere bir yenisi eklendi. İngiliz üretici Theon Design tarafından hazırlanan otomobil, klasik görünümü altında modern bir performans sunuyor. Özellikle altyapısı üzerinde çok çalışılan modelin iç mekanı da nostalji kokuyor.

Klasik hatlarını koruyan otomobilde daha modern tamponlar görev yaparken kullanılan karbon fiber gövde panelleri, ağırlığın 1.150 kg seviyesine inmesini sağlamış. 18 inç çaplı Fuchs jantlar, genişletilmiş çamurluklar, LED farlar, küçük spoiler ve dörtlü egzoz çıkışı modern dokunuşları olurşturuyor.

İç mekanda da klasik çizgiler modern dokunuşlarla birleşmiş. Sabit kafalıklı Recaro koltuklar, metal pedal seti ve üç kollu direksiyon simidi güncel araçlardan da tanınırken analog gösterge paneli ve fiziksel kumandalar geçmişi hatırlatıyor. Deri ve Alcantara döşemelerle Alpine ses sisteminin sahip olduğu 6 Focal hoparlör de donanımda.

Kaputu altında  3.8 litre hacimli, 6 silindirli, atmosferik emişli bir Boxer motor barındıran model 7.600 d/d'da 412 beygir güç ve 400 Nm tork üretebiliyor. 5 ileri vitesli manuel şanzımanla gücünü arka aksa ileten otomobilde ayarlanabilir süspansiyon sistemi ve yükseltilebilir ön aks da kullanılıyor. Bu arada vites kolunun da tamamen alüminyumdan üretildiğini belirtelim.

Capricorn 01 Zagato

Her geçen gün bir yenisi tanıtılan elektrikli otomobillere 180 derece ters konumlanan bazı modeller de yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Son zamanların trendi elektronikleşmeye de uzak olan Capricorn 01 Zagato, Amerikan motorunu Alman mühendisliği ve İtalyan tasarımıyla birleştirmiş.

Çift bombeli tavanı ve badem biçimli LED farlarıyla bir Zagato olduğunu belli eden otomobil, alçak ve sivri burun yapısında splitter, hava girişleri ve bol hava çıkışı sunuyor. 21 inç çaplı jantlar tek bijonlu ve kapılar da martı kanat konseptiyle yukarıya doğru açılıyor. Ön çamurlukların üzerinde de basınç düşürücü hava çıkışlarına yer verilmiş.

Cam altına alınan motorun egzoz çıkışları ünitenin üzerinde yer alıyor. Sabit bir spoiler ve büyük bir difüzör çıkışına sahip olan otomobilin arkasında ince yapılı LED stopların tek parça olarak uzandığı görülebiliyor. Sadece 19 örneği üretilecek otomobilin arka tampon köşelerine de hava çıkışları eklenmiş. Önde yer alan bagajsa 110 litre hacim sunuyor.

Bol bol karbon fiber ve deri döşemeye sahip iç mekanda üç kollu direksiyon simidi, analog gösterge paneli, sabit koltuklar, metal pedal seti ve analog kumandalar görülebiliyor. Yolları açık vites koluna sahip olan otomobilin koltuk destekleri farklı sertlikte ayarlanabiliyor. Direksiyon, pedallar ve vites kolunun yeri de sürücüye göre ayarlanabiliyor.

Kaputu altında Ford raflarından alınan 5.2 litre hacimli bir V8 bulunduran araç kompresör besleme yardımıyla 900 beygir güç, 1.000 Nm tork üretebiliyor. 5 ileri vitesli dog leg (Köpek bacağı) manuel şanzımanla arka aksa iletilen güç, 1.200 kg ağırlığındaki otomobili 360 km/s maksimum sürate ulaştırabiliyor. 0-100 km/s deparsa 3 saniyenin altında tamamlanabiliyor. Vergiler hariç 2.95 Milyon Euro fiyatıyla gözleri yaşartan araçta karbon seramik fren diskleri ve sertliği ayarlanabilir süspansiyon sistemi dikkat çekiyor.

Dacia Hipster Concept

Son günlerde modellerini güncellemeye başlayan Dacia bir de konseptle karşımızda. Teknik verileri henüz kesinleşmemiş olsa da yaklaşık 100 km menzile sahip elektrikli bir otomobil olan Hipster, giderek pahalılaşan otomobillerin arasına ulaşılabilir bir seçenek olarak katılacak.

Jantlarından tavanına kadar her noktasında sert köşeler bulunan otomobil, 3 metre boyu, 1.55 metre eni ve 1.54 metre yüksekliğiyle birçok kei car modelinden bile küçük. Yüksek ve kısa burun yapısının içerisinde piksel LED farlar ve şeffaf bir kapak altına gizlenmiş marka logosu bulunuyor. Genişletilen çamurluklar altında üçgen desenli jantlar ve araziye uygun lastikler var.

Tavan rayları, cam altlarına sabitlenen yan aynalar, gövdeden çıkıntı yapan kapı altı korumaları ve gizli sütunlar yan bölümün öne çıkan detayları. Bagaj kapağı çift parçalı olarak açılan otomobilin LED stopları cam arkasına gizlenmiş ve kapakla birlikte açılmıyor. Tamponlarsa gövdeden çıkıntı yapmamaları sayesinde boyutlar bu derece küçülebilmiş.

Dört kişilik iç mekana sahip olan otomobilin mora çalan döşeme rengi dikkat çekici. Arka kafalıkları C sütununa sabitlenen konseptin bagaj hacmi 70 litre olsa da arka koltuklar katlanarak bu değer 500 litreye ulaştırılabiliyor. Alt bagaj kapağında da kapaklı gözler sunan Hipster'ın ön bölümünde iki kollu direksiyon simidi ve her yanında depolama yeri bulunan konsol görülebiliyor. Dik yerleşimji dijital gösterge paneli, orta konsolu oluştran telefon büyüklüğünde. Cam tavan da iç mekanı ferahlaştırmış.

Chevrolet Bolt

Chevrolet'nin küçük elektriklisi Bolt geri dönüyor. Dışarıdan bakıldığında hafifçe makyajlandığı söylenebilecek modelin iç mekanında değişim biraz daha büyük. Sunduğu performansla insanın başını döndürmeyecek otomobilin gelişen yerlerinden biri de bataryaları.

Yeni ön tampon tasarımıyla önden bakıldığında az da olsa farklılaşan araçta 17 inç çaplı jantlar kullanılıyor. RS donanımında bu jantlar siyaha boyanırken aynı renkyan aynalarda da görülebiliyor. Stopları biraz daha köşeli hale gelen Bolt'un arka tampon tasarımı da daha derli toplu duruyor. Kapı korumalarında yer alan kromajlı süslemeler de yeni modelde bulunmuyor.

Neredeyse tamamı yenilenen iç mekanda kapı içlerinde daha büyük cepler sunulurken torpido gözünün üzerinde de iki adet kapaksız göz açılmış. Büyüyen dijital gösterge paneli ve yeni dokunmatik ekran haricinde orta konsola fiziksel düğmelerin eklenmesi güzel. Vites konsolunu kaybeden Bolt bu bölümde de kablosuz şarj istasyonu ve bol depolama alanı sunuyor. Vites koluysa direksiyon kolonunda.

213 beygir güç üretebilen bir elektrik motoruyla donatılan otomobil bu nedenle çok yüksek performans sunmasa da yavaş olduğu da söylenemez. Ayrıca sahip olduğu 65 kWh kapasiteli bataryalar da menzili 410 km'ye ulaştırmış. Şarj hızı da 50 kW'tan 150 kW'a çıkmış. CCS şarj girişiyse artık NACS standardına uygun hale gelmiş.

Cupra Formentor VZ5

Cupra Formentor VZ5 geri döndü. Formentor ailesinin makyajlanması sonrasında ortalardan kaybolan otomobil yeniden bizlerle. Bu sefer sadece 4.000 adet üretileceği açıklanan model ilk defa sağdan direksiyonlu olarak da sunulacak. Kaput altındaysa tanıdık bir ünite var.

Görsel olarak az da olsa daha agresif duran modelin ön tamponu altında çift parçalı splitter yer alırken 20 inç çaplı jantlar farklı tasarıma sahip. Arka tamponun da alt kısmı difüzör çıkışı şeklinde tasarlanırken dörtlü egzoz çıkışları çapraz konumlanmış.

İç mekanda sabit kafalıklı koltuklar ve araca özel trim parçaları kullanılırken kaput altında da 2.5 litre hacimli, 5 silindirli, turbo beslemeli motor bulunuyor. Eskiden olduğu gibi 390 beygir güç, 480 Nm tork üretebilen ünite 7 ileri vitesli DSG ve dört tekerlekten çekiş sistemiyle eşleştirilmiş. 

Aston Martin DB12 S

Aston Martin DB12'nin daha sportif seçeneği de tanıtıldı. Güçlenen model aynı zamanda birçok teknolojik farklılık sunarken ilk etapta sabit tavanlı seçenek tanıtılmış olsa da üzeri açılabilen kardeş de aynı anda satışta olacak. Modelin en önemli farklılıklarıysa yürüyen aksamda gizli.

Kaputunda yer alan hava çıkışlarına paller eklenen otomobilin splitter kenarları da çift katlı tasarlanmış. 21 inç çaplı jantlar farklı bir tasarım sunarken yan etekler genişlemiş. Arkada küçük bir spoiler ve dörtlü egzoz çıkışlarıyla dikkat çeken modelin tamponu da daha agresif bir görünüm sunuyor.

Bolca kişiselleştirme opsiyonuna sahip olduğundan standart kardeşiyle arasında iç mekan tasarımı anlamında bir fark olmayan modelin vites konsolunda yer alan seçim düğmesi kırmızı renkli. Bilstein DTX amortisörleri yeni ayarlara kavuşan DB12 S'in kamber ve kaster açıları da değiştirilmiş. Ayrıca direksiyon sistemi ve gaz pedalı komutları da artık daha sportif.

Kaputu altında yer alan çift turbo beslemeli, 4 litre hacmli V8 üntite 700 beygir güç, 800 Nm tork üretebilen model, vites değişim süreleri yarıyarıya azaltılan 8 ileri vitesli şanzıman ve elden geçirilen kalkış kontrol sistemi sayesinde 0'dan 100 km/s sürate 3.5 saniyede ulaşabiliyor. Maksimum süratse yine 325 km/s. Titianyum egzoz sistemi opsiyonel olarak sunulurken önde 410, arkada 360 mm çaplı disklere sahip fren sistemi standart.