Land Rover Defender V8

Land Rover, bir taraftan şarj edilebilir hibrit modeller geliştirirken diğer taraftan benzin katili motorları farklı araçlarına uyguluyor. Büyük hacimli bir V8'e kavuşan en güncel modelse daha çok arazi performansıyla öne çıkan Defender oldu.

Dış görünümünde büyük bir değişiklik yaşanmayan aracın sunulduğu gövde rengi seçenekleriyse azaltılmış. Gövde üzerinde yer alan detaylar koyu renkli hale getirilirken 22 inç çaplı jantlar ve dörtlü egzoz çıkışı standart olarak sunuluyor. V8 armaları ve önde mavi renkli sunulan fren kaliperleri de aracı kardeşlerinden ayırıyor.

Kapı eşiklerinde de yolcuları karşılayan V8 arması dışında iç mekanın da dışarısı gibi koyulaştığı görülebiliyor. Koltuklar ve direksiyon simidinde Alcantara döşemeler kullanan Land Rover, metal pedal seti ve daha büyük dokunmatik ekranı da bu aracın standart donanımına eklemiş.

Süspansiyon sistemi de elden geçirilen aracın kaputu altında yatan kompresör beslemeli, 5 litre hacimli V8 motor 525 beygir güç, 625 Nm tork üretebiliyor. 8 ileri vitesli otomatik şanzıman ve dört tekerlekten çekiş sistemi standart olarak sunuluyor. 90 ve 110 gövde tipleriyle alınabilen otomobilin üç kapılı seçenekleri 0'dan 100 km/s sürate 5.2 saniyede ulaşabilirken maksimum süratleri 240 km/s.

Gunther Werks Porsche 993 Speedster

Gunter Werks, yine bir restomod Porsche modeliyle karşımızda. 993 kasa kodlu 911 temelleri üzerine geliştirilen bu Speedster, büyüyen motoru ve farklı görünümüyle 25 şanslı müşterinin hayallerini gerçeke döndürecek.

Ana hatlarına bakıldığında bir 993 olduğu anlaşılsa da genişletilmiş çamurluklar, LED aydınlatma grubu, farklı bir ön tampon ve Fuchs jantlarla farklılığını ortaya koyan otomobilde ince çerçeveli bir ön cam bulunuyor. 

Koltuklar arkasında takla barlarını gizleyen çift bombeli kapak, hava girişleri ve kaput üzerinde yer alan spoiler gözlerden kaçmıyor. Metalik gri renkli yan aynalar 70'li yıllardan çıkmış gibi görünürken egzoz sistemi merkezi yerleşimli çift çıkışa sahip.

İç mekanı, klasik 911 ile aynı olan otomobilin bu kısmı kişiselleştirilebiliyor. Kaputun altında görev yapan 4 litre hacimli, 6 silindirli, Boxer motorsa yaklaşık 450 beygir güç, 455 Nm tork üretebiliyor. Üretilen bugüç, arka tekerleklere 6 ileri vitesli manuel şanzımanla aktarılıyor.

Mercedes-Benz C Serisi

Bu yıl Mercedes'ten beklenen belki de en büyük haber geldi. C Serisi, W206 kodlu yeni nesline kavuştu. İlk etapta iki gövde seçeneğiyle karşımıza çıkan otomobil, büyük kardeşi S Serisi'nden aldığı teknolojilerle segmentinde fark yaratmak istiyor.

S Serisi dokunuşları daha dışarıdan bakıldığında belli oluyor. Yeni LED farlarda bu modelden alınan piksel teknolojisini kullanan Mercedes, stopların tasarımında da hem en büyük kardeş hem de E Serisi'nden esinlenmiş. İlk etapta en büyük jant çapı 19 inç olarak açıklanırken tamponlar, panjur ve yan eteklerin tasarımı, donanım paketine göre değişiyor. Panjurlara yakından bakıldığında görülen minik Mercedes yıldızlarıysa çok şık bir dokunuş.

4.751 mm boya, 1.820 mm genişliğe ve 1.438 mm yüksekliğe sahip olan otomobil eskisinden daha uzun, geniş ve alçak. 2.865 mm olarak açıklanan aks mesafesi 25 mm daha uzamış fakat sedan seçeneğin sunduğu 455 litre bagaj hacminde bir değişiklik yok. Station wagon modeldeyse 30 litre artan bagaj hacmi 490 ile 1.510 litre arasında değişebiliyor.

İç mekansa S Serisi'ne en çok benzeyen bölüm. Bunun nedeniyse C'nin, S'in ardından tamamen yenilenen ilk model olması. Dijital gösterge paneli, renkli head up display ve orta konsolu oluşturan büyük dokunmatik ekran öne çıkan özellikler. Dokunmatik kumandalara sahip direksiyon simidi, ilginç tasarımlı havalandırma kanalları ve kapı içlerine eklenen piyano siyahı yüzeylerse dikkatlerden kaçmayan ayrıntılar.

Bol bol otonom sürüş yardımcısı ve elektronik güvenlik sistemine sahip olan C Serisi'nde adaptif süspansiyon sistemi ve yönlendirilebilir arka aks gibi kalemler de alınabiliyor. Bu arada Mercedes, otomobile ilerleyen zamanlarda All-Terrarin seçeneğinin de ekleneceğini belirtti.

Motor seçeneklerinin tamamı dört silindirli ve turbo beslemeli olan C Serisi'nin en küçük ünitesi 1.5 litre hacimli. 170 ve 204 beygir güç üreten iki seçeneğe sahip olan motorun ürettiği tork değeriyse sırasıyla 250 ve 300 Nm. Yüksek güçlü seçenek dört tekerlekten çekiş sistemiyle de alınabiliyor.

2 litre hacimli motorlardan benzinli olanı çift turbo besleme yardımıyla 258 beygir güç, 400 Nm tork üretebiliyor. Diesel olanınsa 163, 200 ve 265 beygir güç, 380, 440 ve 550 Nm tork üretebilen üç versiyonu bulunuyor. 258 ve 265 beygir gücündeki seçenekler dört tekerlekten çekişli olarak alınabiliyor.

Bu motorların tamamında, gerektiğinde 20 beygir güç, 200 Nm katkı sağlayabilen elektrik motoruna sahip hafif hibrit sistem görev yapıyor. Ayrıca 9 ileri vitesli otomatik şanzıman da standart olarak sunuluyor.

Yeni neslin ilk şarj edilebilir hibrit seçeneğinde 2 litre hacimli, benzinli motor kullanan Mercedes, bu araçtan 313 beygir güç, 550 Nm tork alabilmiş. 25.4 kWh kapasiteli bataryalarıyla yaklaşık 100 km'lik elektrikli menzile sahip olan araç sadece elektrik enerjisiyle 140 km/s hız yapabiliyor. Ayrıca sedan seçeneğin bagaj hacmi, önceki nesil araca göre 45 litrelik artışla 360 litreye ulaşmış.

Hyundai Ioniq 5

Hyundai'nin 2019 yılında tanıttığı 45 konsepti seri üretime alınıyor. Markanın yeni elektrikli araç alt markası olan Ioniq ismiyle piyasaya çıkacak modelde 800 Volt mimarisi kullanıldığından şarj süresi dikkat çekici derecede aşağıya çekilmiş.

4.635 mm boya, 1.890 mm genişliğe ve 1.605 mm yüksekliğe sahip olan otomobil C segmentinde yer alsa da 3 metre olarak açıklanan aks mesafesi geniş iç mekan hacmi sunuyor. Aracın arka bagajının hacmi 531 litre olarak açıklanırken bu hacim, arka koltuklar yatırılarak 1.591 litreye yükseltilebiliyor. Ayrıca modelin önünde de motor sayısına göre 24 veya 57 litre hacimli ikinci bir bagaj mevcut.

Tasarımını Hyundai 45 konseptiyle paylaşan aracın köşeli hatları bu nedenle tanıdık. Çift renkli jantlar ve gövdenin alt bölümlerinin açık renkli korumaları farklı bir görünüm sunan araçta LED aydınlatma grubu, hemzemin kapı kolları, güneş panelli tavan, spoiler ve yüzgeç anten gibi özellikler sunuyor.

Sade görünümlü iç mekanda dijital gösterge paneli, dokunmatik ekran ve artırılmış gerçeklik sunan head up display bulunduran Ioniq 5'in fiziksel düğmelerden vaz geçmediği görülebiliyor. İki kollu direksiyon simidi ve kalın kumanda kolları haricinde otomobilin birçok noktasında depolama bölümü sunulduğunu belirtelim.

Elektrikli ön koltuklarında baldır destekleri de bulunan aracın arka koltukları da ileri-geri kaydırılabiliyor ve sırtlık açıları değiştirilebiliyor. Ön koltuklar arasında yer alan konsol 140 mm kaydırılabilirken arkada oturanlar için havalandırma ızgaraları B sütununa yerleştirilmiş. Ayrıca opsiyonlar arasında cam tavan da yer alıyor.

Markanın yeni modüler E-GMP platformunu temel alan otomobil iki farklı batarysa setiyle alınabilecek. 58 kWh kapasiteli üniteyi arkadan itişli almak isteyenlere 170 beygir güç, 350 Nm tork veren Hyundai, bu aracın 0'dan 100 km/s sürate ulaşma süresini 8.5 saniye olarak açıklıyor. Dört tekerlekten çekişli seçenekteyse 72 ve 163 beygir güç, 255 ve 350 Nm tork üretebilen iki motor kullanılıyor ve 0-100 km/s depar süresi 6.1 saniye olarak açıklanıyor.

72.6 kWh kapasiteli bataryalarsa arkadan itişli seçenekte 218 beygir güç, 350 Nm tork üretebiliyor. Otomobilin 0-100 km/s hızlanması 7.4 saniyede tamamlanıyor. Ailenin en performanslı üyesi olan dört tekerlekten çekişli seçenekteyse 95 ve 211 beygir güç, 255 ve 350 Nm tork üretebilen iki motor, 5.2 saniyelik 0-100 hızlanması sağlıyor.

Hem 400 hem de 800 Volt altyapısını destekleyen araçlar 350 kW hızlı şarjla %10-%80 şarj süresini 18 dakikaya indirebiliyor. Ayrıca 100 km'lik menzil 5 dakikada eklenebiliyor. Toplam menzili 480 km'yi bulan araçların tamamı 185 km/s sürat yapabiliyor.

GMA T.50s Niki Lauda

Gordon Murray, yollarda en saf sürüş zevkini yaşatmayı hedefleyen otomobili T.50'nin ardından bu aracın pistlere özel versiyonunu da tanıttı. Daha da hafifletilen otomobil bir taraftan güçlenirken bir taraftan da 2019 yılında kaybettiğimiz efsane pilot Niki Lauda'nın ismini almış.

Tanıdık hatlara sahip olsa da T.50 ile hiçbir gövde panelini paylaşmayan T.50s'te kapsamlı bir aerodinamik paket kullanılmış. Ön bölüme ek hava girişleri açılırken çamurluklarda hava çıkışları görülebiliyor. Ön tamponda dev splitter ve deflektörler yer alıyor ve bu parçalar kapıların alt kısmına kadar devam ediyor.

Aracın tepesinde yer alan hava girişi öne alınırken yan aynalar da A sütununa alınmış. Dev spoiler ortasına kadar uzanan yüzgeç, kaputa eklenen hava girişleri, çok daha kısa bir görünüme kavuşan arka tampon ve dev difüzör bu paketi tamamlamış. 

Egzoz çıkışları aşağıya alınan otomobilin jantları da hafifletilmiş. Süspansiyon sistemi alçaltılan otomobilin üretebildiği yere basma kuvvetinin 1.5 tonu bulduğu açıklanıyor. Modelin sadece 852 kg olan ağırlığı düşünüldüğünde bu değer etkileyici.

İç mekanında da değişiklikler bulunan otomobil çok daha küçük bir direksiyon simidi ve tamamı dijital gösterge paneline kavuşmuş. Sağda yer alan yolcu koltuğu yerine yangın söndürücü yerleştirilirken bu bölümün önünde kumanda paneli yer alıyor.

12.000 d/dak'nın üzerinde devir çevirebilen 3.9 litre hacimli, Cosworth üretimi V12 motoru artık 735 beygir güç üretebilen otomobil 6 ileri vitesli, yarı otomatik şanzımana da kavulmuş. Sadece 25 örneği üretilecek olan T.50s'in fiyatıysa 3.1 milyon Sterlin seviyesinden başlıyor.

Lexus IS 500

Lexus çok ilginç bir marka. Dünya çapında hemen hemen bütün üreticiler, şu ya da bu nedenle turbo beslemeli motorlar kullanırken Japon üretici atmosferik emişte ısrarcı. Geçen yıl makyajlanan en küçük sedan modeli IS'in giriş seçeneklerinde turbo kullanan Lexus, en güçlü seçenekte seçimini hacimden yana kullanmış.

Diğer kardeşlerinden çok da farklı görünmeyen araçta Enkei arması taşıyan 19 inç çaplı jantlar kullanılırken krom çıtalar ve mat siyah bölümlerin piyano siyahı sunulması en büyük farklılıklar arasında. Daha bombeli kaputla arka bölümde dikkat çeken difüzör ve dörtlü egzoz çıkışları da yenilikler arasında.

İç mekanda diğer kardeşlerinden farklı tasarım detayları sunmayan otomobilde ek sürüş modları ve IS 500'e özel başlama ekranı bulunuyor. Fren diskleriyse önde 355, arkadaysa 322 mm çaplı.

Kaputu altında 5 litre hacimli bir V8 barındıran IS 500, 8 ileri vitesli otomatik şanzıman ve arkadan itiş sistemine de sahip. 7.100 d/dak'da 479 beygir güç, 4.800 d/dak'da 536 Nm tork üretebilen üniteyle aracın 0'dan 100 km/s sürate ulaşması 4.5 saniyenin biraz üzerinde zaman alıyor.

Cupra Formentor VZ5

Geçtiğimiz yıl resmen tanıtılan Cupra Formentor, 310 beygire kadar güç üretebilen seçenekleriyle yavaş bir otomobil olmasa da aileye en güçlü seçenek VZ5 katıldı. 7.000 adetlik sınırlı üretime sahip olacak modelde tanıdık bir motor görev yapıyor.

Dış tasarımında genel olarak kardeşlerini örnek alan VZ5'te kullanılan karbon fiber splitter, farklı görünümüyle ön tamponun alt kısmını güncellemiş. 20 inç çaplı jantlar da bu versiyona özel tasarlanmış. Arka bölümdeyse, karbon fiber difüzörle dörtlü egzoz çıkışının çapraz yerleşimi ve bakır rengi yeni.

10 mm alçaltılan süspansiyon sistemi ve önde 6 pistonlu kaliperlere sahip, Akebono imzalı frenleri dikkat çeken otomobilin iç mekanındaysa tasarım farklılığı bulunmuyor. Opsiyonel olarak sunulan sabit kafalıklı ve inceltilmiş koltuklarsa gözlerden kaçmıyor.

Kaputu altında, yüksek performanslı Audi modellerinden tanıdığımız turbo beslemeye sahip, 2.5 litre hacimli, 5 silindirli motor kullanılan otomobil 390 beygir güç, 480 Nm tork üretebiliyor. Dört tekerlekten çekiş sistemi ve 7 ileri vitesli, çift kavramalı, yarı otomatik şanzımanı standart donanımda sunan model 0'dan 100 km/s sürate 4.2 saniyede ulaşabilirken maksimum sürati 250 km/s'te sınırlı.

Karma GS-6

Bu yıl üretimdeki 10. yaşını kutlayan Karma, aynı tasarım ve farklı bir isimle yeniden karşımızda. Fisker zamanından kalma görünümünü değiştirmeyen araç aynı zamanda 2019 yılında ortaya çıkan Revero GT'nin daha uygun fiyatlı bir seçeneği olarak görülebilir.

Aracın ismi değişmiş olsa da ilginç tasarımda bir yenilik yok. Uzun, geniş ve alçak yapısını koruyan otomobilde kullanılan 21 ve 22 inç çaplı jantlar da organik hatlarla uyum içerisinde. İç mekanda da dijital gösterge paneli ve dokunmatik ekrana sahip sade konsolda bir yenilik görünmezken dokunmatik kumandalara kavuşan direksiyon simidi ve metal pedal seti dikkat çekiyor.

Menzil uzatıcılı bir elektrikli otomobil olan GS-6'da kullanılan iki elektrik motoru arkada konumlandırılmış ve 544 beygir güç, 748 Nm tork üretebiliyor. 28 kWh kapasiteli bataryalar 130 km menzil sunsa da 1.5 litre hacimli, turbo beslemeli motorun yardımıyla bu menzil 580 km'ye uzuyor. Bu arada piller, dışarıdan da şarj kabul ediyor.

0'dan 100 km/s sürate yaklaşık 4 saniyede ulaşabilen otomobilin GSe-6 isimli, daha büyük bataryalara sahip ve menzil uzatıcısı olmayan elektrikli seçeneğiyse yakında piyasada olacak. Bu modelin 480 km menzil sunması bekleniyor.