Kuzey Amerika'da değişim rüzgarları esiyor. Bu yıl A.B.D.'ye yaptığım ziyaret sırasında oldukça şaşırtıcı araçlar görme şansım oldu. Büyük pick up ve SUV modelleri gibi Amerika denildiğinde akıllara gelen araçların yanında turbo Diesel motora sahip otomobiller, B segmenti sedanlar, küçük hacimli motorlar ve manuel şanzımanlar son yıllarda tökezleyen Amerikan otomotiv endüstrisini ayağa kaldıracak gibi görünüyor.
Değişimden en çok etkilenen firmalardan birisi olan GM batmasının ardından adeta yeniden doğdu. Sahip olduğu Pontiac ve Saturn gibi markaların üretimlerine son veren firma yaşı ilerlemiş sürücülerle bağdaşlaştırılan Buick markasını da gençleştirme kararı aldı.
Bu kararla birlikte Avrupa'da Opel logosuyla satılan bazı modelleri okyanus ötesine taşıyan üretici küçük hacimli motorları turbo beslemeyle daha da zorlamayı ihmal etmemiş. Bu sefer test konuğum
en güçlü Buick Regal versiyonu olan GS.
Dış Mekan
Opel Insignia OPC ile çok az farklılığa sahip olan dış mekanda sportif hava girişlerine sahip ön tampon, 19 inç çaplı jantlar ve tamponun alt kısmına gizlenmiş şık görünümlü çift egzoz çıkışı gibi detaylar Avrupa'da satılan sportif modele göz kırpıyor. Bunlar dışında Buick logoları, kaputun üst köşelerinde bulunan havalandırma ızgarası biçimli süslemeler ve farklı ön panjur Amerikan markasının farklılıkları olarak gösterilebilir.
Yuvarlak burun kısmı, bombeli tavan yapısı, üst kısmına spoiler eklenmiş olan bagaj kapağı ve damla şekilli stopları
Insignia ile aynı olan aracın hoşuma giden özelliklerinden birisi arkada yer alan her iki stop içerisine de eklenen geri vites ışığı oldu. Avrupa'da tek stop içerisinde bulunan bu aydınlatma daha simetrik bir duruş sağladığı gibi karanlıkta aydınlatmayı daha başarılı kılıyor.
4.831 mm boya, 1.857 mm genişliğe ve 1.484 mm yüksekliğe sahip olan aracın aks mesafesiyse 2.738 mm olarak açıklanıyor. Otomatik seviye ayarlı bi-xenon farları standart donanımında sunan aracın yan aynalarına da sinyaller entegre edilmiş. Dikkatli bakıldığında görülebilen arka ve ön park sensörleri Amerika pazarı için oldukça alışılmadık.
İç Mekan
Avrupalı kardeşinden birebir alınan ön konsolda tipik Opel çizgileri görülebilen otomobilin sportif yapılı direksiyon simidinin alt kısmı düzleştirilirken kumanda düğmeleri, deri döşeme ve alüminyum kaplamalar gibi detaylar sade yapısına biraz renk katmış. Şık tasarımlı kapı içlerinde çok büyük olmayan gözler bulunan otomobilin bu bölümünde de gümüş renkli kaplamalar kullanılsa da piyano siyahı kaplamalar ve siyah renkli deri döşeme boğuk bir görünüme neden olmuş.
Aynı yorum orta konsol için de kullanılabilir. Bol bol düğmeye sahip olan konsolun üst kısmında renkli navigasyon ekranı, merkezi kilit kumandası, dörtlü flaşör düğmesi ve hava yastığı uyarısı bulunurken buranın altındaki sırada motor çalıştırma/durdurma düğmesi, ESP ve park pilot kapatma kumandası, Sport ve GS sürüş kumandaları yer alıyor.
Daha aşağıda radyo, koltuk ısıtıcıları ve havalandırma sistemlerinin kumanda elemanları bulunurken vites konsolunda navigasyon kumandası, elektronik park freni düğmesi, kapaklı bardaklık ve büyük bir kol dayanağı bulunuyor. Bu kol dayanağının altına iki ayrı göz yerleştiren Buick küçük olan bölmede Aux ve USB portlarıyla SD kart yuvası sunuyor.
Özellikle vücudun alt kısmını çok başarılı kavrayan deri döşemeli ön koltukları elektrik kumandalı olan
Regal GS'in gösterge tablosunda kromaja yer verilirken metal pedallar da sportif bir araçta olması gerektiği gibi.
Arka koltuklarda da iki kişi için sportif yan destekler sunan Buick kol dayanağına iki bardaklık ve bir kapaklı göz eklemiş. Bu bölüme havalandırma ızgaraları ve 120 Volt priz de yerleştirilmiş.
Hazır konu koltuklardan açılmışken şunu belirtmemde yarar var. Regal ve ikizi
Insignia, Vectra C ailesinden çok daha büyük otomobiller olsalar da özellikle arka koltuklarda sunulan oturma alanı sanki bu aracın gerisinde kalıyormuş gibi bir havaya sahip. Tavanın arkaya gittikçe alçalmasının da etkili olduğu bu duruma daralan yan camlar da yardım etmiyor. 500 litre hacimli bir bagaja sahip olan otomobilde sunulan bu hacim, arka koltuklar katlanarak büyütülebiliyor.
Konfor
19 inç çaplı jantlar ve 40 yanaklı lastiklerle donatılmış bir araçtan çok yüksek bir konfor seviyesi beklenemeyecek olsa da aşırı rahata alışmamış yolcuların Regal GS içerisinde çok rahatsız olmaları pek olası değil. Süspansiyon sistemi orta sertlikte ayarlanan otomobil bu sayede ince yanaklı lastiklerin ememediği darbeleri iç mekana aktarırken süzebiliyor.
A.B.D.'de bu büyüklükte bir otomobilde bulunması ilginç olan manuel şanzıman zaten aracın opsiyonel donanımları arasında bulunuyor. Hafif kemikli geçişlere sahip olan şanzıman daha çok sportif sürüş seven sürücüleri hedefliyor. Debriyaj pedalı yumuşak olan otomobilin metal pedal seti de sportif görünümlü.
Konfor donanımı oldukça zengin olan Regal GS'te elektrikli ve ısıtmalı ön koltuklar, deri koltuk döşemesi, elektronik ayarlı havalandırma sistemi ve garaj kapısı uzaktan kumandası gibi rahatlığa yönelik aksesuarlar standart olarak sunulurken elektrikli sunroof opsiyon listesinde yer alıyor.
Sürüş
Regal GS'in asıl başarılı olduğu bölüm işte burası. 245/40-19 ölçülü ince yanaklı lastikler ve 19 inç çaplı jantlarıyla daha ilk bakışta dinamik bir görünüm ortaya koyan otomobilin Brembo imzalı fren sistemi de önde kullanılan 355 mm çaplı disk ve dört pistonlu kaliperlerle dengeli yavaşlama performansı sağlıyor. 1.686 kg ağırlığa sahip olan otomobil ani direksiyon hareketlerinde önden kayma eğiliminde olsa da ESP'nin devreye girmesi tehlikeli durumların önüne geçebiliyor.
Orta konsolda bulunan Sport düğmesiyle direksiyon, gaz pedalı ve süspansiyon sertliğini kademeli olarak değiştirebilen sürücü GS düğmesiyle aracı yarış moduna alabiliyor. Bu düğmeye basıldığında sertleşmesi açık sekilde hissedilebilen süspansiyon ve daha direkt hale gelen direksiyon sistemi tempolu sürüşleri beraberinde getiriyor. Manuel şanzımanın başarılı oranları ve sportif egzoz sesi de yolculara eşlik ediyor.
Kaputunun altında görev yapan turbo beslemeye sahip 2 litre hacimli motorun Avrupa piyasasında şimdilik sadece 220 beygir güç, 350 Nm tork üretebilen versiyonu bulunsa da GS'te bu değerler 270 beygir ve 400 Nm olarak karşımıza çıkıyor. 6 ileri vitesli manuel şanzımanıyla 0'dan 96 km/s sürate 6.7 saniyede ulaşabilen otomobilin maksimum süratiyse 261 km/s.
1.7 ton ağırlığında bir otomobili sportif bir şekilde kullanıp az yakmasını beklemek saflık olurdu. Buna rağmen Regal GS'in ortalama yakıt tüketimi 8.8 litre/100 km şeklinde gerçekleşti ki sürüş modu konfordayken yapılan sabit süratli seyahatlerde bu değer 7 litre/100 km'nin altına inebiliyor.
Fiyat/Donanım
A.B.D.'de Buick Regal GS'in fiyatı 34.980 Dolar seviyesinden başlıyor. Türkiye için komik denebilecek kadar düşük olsa da Amerika için düşündürücü olan fiyat seviyesinde aracın zengin donanımının etkisi görülebiliyor.
Türkiye'de opsiyon olara sunulan ve toplam değeri yaklaşık 20.000 TL olan FlexRide şasi, 19 inç çaplı jantlar, dokunmatik ekranlı navigasyon sistemi, deri döşemeye sahip sportif koltuklar ve üst seviye (Türkiye'de Infınıty, A.B.D.'de Harman Kardon) ses sisteminin bu araçta standart olarak sunulduğunu hatırlatmalıyım.
Diğer standart donanımlar arasında elektrikli ve ısıtmalı ön koltuklar, deri döşeme, bi-xenon farlar ve 6 ileri vitesli otomatik şanzıman bulunurken opsiyonlar elektrikli sunroof, ek motor ısıtıcısı, 20 inç çaplı jantlar ve manuel şanzıman(!) olarak sıralanabilir. Bu arada manuel şanzıman opsiyonu seçildiğinde aracın uzaktan motor çalıştırabilme özelliğinin iptal olduğunu belirteyim.
Sonuç
İnsan değişimi kendi gözleriyle görünce bir farklı oluyor. Daha düne kadar GM'in en "Yaşlı" markalarından olan Buick,
Opel Insignia'nın Avrupa'da bile bulunmayan aşırı beslemeli bir motoruyla ve opsiyonel de olsa manuel şanzımanla donatılmış olarak karşımıza çıkıyor. Dinamik sürüş özellikleri ve çok zengin tutulmuş donanımıyla sportif bir aile aracı isteyenlere göz kırpan otomobilin standart olarak otomatik şanzımanla sunulması da konfor arayanlar için iyi haber.
Türkiye'nin astronomik vergileri nedeniyle 220 beygir güç üretebilen motorla bile fiyatı 110.000 TL'nin üzerinde olan
Insignia'yı 270 beygir güce sahip bir şekilde görüp kendisine 35.000 Dolar'a sahip olabilmek insanı düşüncelere sevk ediyor. 2.8 litre hacimli motorla 260 beygir güç üretebilen modelleri Türkiye'de yaklaşık 185.000 TL'ye alıcı bulan bu otomobil bizdeki fiyatlarla olmasa da okyanus ötesi fiyatlarıyla oldukça çekici bir araç.
Fotoğraflar
Test sırasında çektiğim fotoğraflara
buradan ulaşabilirsiniz.
.JPG)
.JPG)
.JPG)
