17 Mayıs 2013 Cuma

Mitsubishi MiEV Evolution II


Geçtiğimiz yıl Piles Peak tırmanma yarışına elektrik motorlu i-MiEV Evolution ile katılan Japon üretici Mitsubishi başarılı olamadığı organizasyonun ardından 2013 yılında da gücünü aynı şekilde üretebilen bir yarış aracına sahip olacağını açıkladı.

Açık kabine sahip olan yarış aracı 4.870 mm boya, 1.900 mm genişliğe ve 1.390 mm yüksekliğe sahip. 18 inç çaplı jantlarla donatılan otomobilin gövdesi karbon fiberden üretilmiş.

Her biri 136 beygir güç üretebilen dört elektrik motoruna sahip olan otomobil bu şekilde dört tekerlekten çekiş sistemine sahip olmuş. 50 kWh kapasiteli pillerle donatılmış olan otomobilin iki örneği bulunuyor. Araçların direksiyonunda Hiroshi Masuoka ve Greg Tracy bulunacak.

Porsche 918 Spyder


Konsept haliyle 2010 yılında tanıştığımız yüksek performanslı roadster Porsche modeli 918 Spyder'in seri üretime hazır versiyonları da tanıtıldı. Performansıyla göz kamaştıran araçlar tanıtılan ilk versiyona benzerliğiyle de potansiyel müşterileri mutlu edecek gibi.

Seri üretime geçiş sırasında birçok konseptin başına geldiği gibi jantlar ve yan aynalarını daha alışılmış örneklerle değiştiren aracın yanlarda bulunan egzoz çıkışları da iptal edilmiş. Arka kısımda seri üretime hazır aracın daha iddialı görünmesiyse sürpriz olmuş. Açısı ayarlanabilen spoiler yükseltilirken tamponun kenarlarına deflektörler eklenmiş. 4.643 mm boya, 1.940 mm genişliğe ve 1.167 mm yüksekliğe sahip olan otomobilin aks mesafesi 2.730 mm olarak açıklandı. Bu arada jant çapları önde 20, arkada 21 inç.


İç mekanında neredeyse hiçbir değişiklik yapılmamış olan otomobilde üç kollu direksiyon simidi, havada duruyormuş gibi görünen göstergeler, Carrera GT'yi hatırlatan bir orta konsol yapısı, karbon fiber kaplamalar, geniş yan desteklere sahip koltuklar ve deri kapı açma kolları sunulmakta.

Yarış pistlerinden kaput altına alınmış olan 4.6 litre hacimli v8 motoru 608 beygir güç, 530 Nm tork üretebilen otomobilin bu ünitesi 9.150 d/d'ya ulaşabiliyor. 156 ve 129 beygir güç üretebilen iki elektrik motoruyla birlikte karma güç değerleri yaklaşık 887 beygir ve şanzıman oranına göre 917 ile 1.280 Nm arasında değişen tork oluyor. Daha sportif özellikler sunan Weissach paketiyle 0'dan 100 km/s sürate 2.6 saniyede ulaşabilen aracın 200 ve 300 km/s sürate ulaşmasıysa sırasıyla 7.2 ve 19.9 saniye sürüyor. Maksimum süratse 345 km/s.
 
Adaptif aerodinamik parçaları için 3, motorların performans çıkış seviyeleri içinse 5 farklı modu bulunan araç sadece elektrik motorlarıyla 150 km/s sürat yapabiliyor. Yaklaşık 30 km menzil sunan motorlar 918 Spyder'ı 0'dan 100 km/s sürate 6.2 saniyede ulaştırabiliyor. Weissach paketiyle bu süre 6.1 saniyeye iniyor. Biten piller motorla olduğu gibi sunulan şarj aletleriyle de doldurulabiliyor. Standart üniteyle dolum 4 saat sürerken sunulan iki hızlı şarj cihazının doldurma süreleri 2 saat ve 25 dakika.

16 Mayıs 2013 Perşembe

Opel Astra


Opel'in yeni nesil motorları kendilerini yavaş yavaş göstermeye başladı. Türkiye'de özellikle Insignia modellerinde görmeye alışık olduğumuz 1.6 litre hacimli benzinli ünite güç kaybetmiş olsa da daha tutumlu bir şekilde karşımızda.

İlk olarak makyajlı Astra'nın kaputu altında göreceğimiz yeni nesil motor direkt enjeksiyon teknolojisiyle donatılmış. Turbo beslemeye sahip 1.6 litre hacimli ünitenin güçü 10 beygirlik düşüşle 170 beygire gerilemiş olsa da maksimum tork değeri 50 Nm gibi ciddi bir artışla 280 Nm'yi bulmuş.


Maksimum torkun alınmaya başladığı devir de 1.650 gibi düşük bir seviyeye çekilirken sabit bandın genişliği 4.250 d/d'ya kadar uzanıyor. 6 ileri vitesli manuel ve otomatik şanzımanlarla sunulacak olan ünitenin ortalama yakıt tüketim değeri de hatchback ve sedan versiyonlar için 5.9 litre/100 km'ye kadar inmiş.

Dört ve 5 kapılı modeller 0'dan 100 km/s sürate 8.7 saniyede ulaşabilirken Sports Tourer seçeneğin aynı sürate ulaşması 8.8 saniye sürüyor. 5 kapılı modeller 220 km/s maksimum sürat sunarken sedan seçenek 222 km/s'e ulaşabiliyor.

ABT R8


ABT tarafından modifiye edilmiş Audi R8 modellerine makyajlı versiyonlar da katıldı. Tanıtımı yapılan otomobilde v10 motor için sunulan modifikasyon kiti de bulunuyor.

Geniş hava girişleri ve bir splitter ile dikkat çeken ön tampon haricinde 19 inç çaplı jantlar, yeni yan etekler, sabit arka spoiler, yeni hava çıkışlarına ve bir difüzöre sahip arka tampon ve dört çıkışlı egzoz sistemine sahip olan aracın süspansiyon sistemi de alçaltılmış.

5.2 litre hacimli v10 motoru artık 600 beygir güç, 550 Nm tork üreten araç 0'dan 100 km/s sürate 3.5 saniyede ulaşabilirken maksimum sürati 320 km/s'i buluyor.

Holden Caprice



Geçtiğimiz aylarda Commodore ailesini baştan aşağı yenileyen Holden, Caprice modelineyse dokunmamıştı. Sessiz geçen ayların artından bu araç için de bazı yenilikler tanıtıldı.

Dış görünümünde neredeyse hiç değişiklik olmayan otomobilde yeni tasarıma sahip 18 ve 19 inç çaplı jantlar sunulurken kromajlı parçaların da sayısı artmış.


İç mekana geçildiğinde büyük bir sürpriz sunan Caprice bu bölümü tamamen yenilemiş. Ön konolun tamamı yeni nesil Commodore'dan alınırken donanım da zenginleştirilmiş.

Kaputu altında bir yenilik sunmayan Caprice'in giriş motoru 3.6 litre hacimli bir v6 olsa da daha yüksek performans isteyen müşteriler için 6 litre hacimli bir v8 de sunuluyor.

15 Mayıs 2013 Çarşamba

Heico Volvo V40 Pirelli


Volvo modelleri üzerinde yaptığı modifikasyon çalışmalarıyla tanınan Alman firma Heico Sportiv, geçtiğimiz yıl tanıttığı V40 kitine Pirelli ismini ekledi.

Ön tampon için hazırlanan deflektörler, 19 inç çaplı jantlar, alçaltılmış süspansiyon sistemi ve dört çıkışlı egzoz sistemi bir önceki modelde de bulunurken Pirelli P Zero lastikler, gövdenin alt kısmına eklenen kırmızı renkli şeritler ve Pirelli logoları yeni.


İç mekanında da küçük yenilikler bulunan araçta yeni deri ve Alcantara döşemeler, farklı el freni kolu, P Zero desenli paspaslar, Pirelli logoları ve metal pedal setinin yanında piyano siyahı orta konsol ve gösterge paneli de sunulmakta.

Heico'nun T3 motor seçeneği için sunduğu modifikasyon kitiyle birlikte turbo beslemeye sahip 1.6 litre hacimli benzinli ünite 200 beygir güç, 300 Nm tork üretebiliyor. 6 ileri vitesli manuel şanzımanla birlikte otomobil 0'dan 100 km/s sürate 7.9 saniyede ulaşırken maksimum sürati 230 km/s'i buluyor.

Heico Sportiv'in açıklamasına göre Pirelli paketi Volvo V40'ın diğer motor seçenekleri için de sunulacak.

Mercedes-Benz S Serisi


Mercedes markası düşünüldüğünde insanın aklına gelen özelliklerden ilki kalite oluyor. Bu olgunun gelişmesine önayak olan modelse amiral gemisi S Serisi. Her yeni nesli merakla beklenen otomobilin W222 kodlu modelleri sonunda resmen tanıtıldı.

Aracın dış görünüşünde büyük bir sürpriz yaşatmayan Mercedes yeni nesil modellerinde kullandığı LED far tasarımını büyük sedana da uygularken kapılarda görülen dalgalanmalar daha sofistike bir görünüm sunmuş. Aşağıya doğru açı alan bagaj kapağı ve dik yerleştirilen ince LED stoplarıyla arka kısmı Bentley ve Rolls-Royce modellerini andıran otomobilin şık bir şekilde gizlenen egzoz çıkışları da hoş detayları arasında yer alıyor.


5.116 mm boya sahip olan otomobilin genişliği 1.899 mm. Yüksekliği 1.496 mm olarak açıklanan S Serisi'nin aks mesafesi 3.035 mm. Genişlik ve yüksekliği değişmeyen uzun aks mesafeli versiyonun boyu 5.246 mm'ye çıkarken aks mesafesi 3.165 mm. Yeni S Serisi'nin hava sürtünme katsayısıysa 0.24 gibi etkileyici bir değer.

İç mekanına geçildiğinde dışarıda olduğundan daha cesur bir tasarım anlayışının izlendiği görülebiliyor. İki kollu direksiyon simidi ve yine süper lüks İngiliz markalarını andıran yuvarlak metal havalandırma ızgaraları dikkati üzerlerine çekerken opsiyonel olarak sunulan baklava desenli deri döşemeler de bu üreticileri hatırlatıyor.


Farklı renklerde ısmarlanabilen ahşap kaplamayla birlikte kullanılan metal süslemeler kabini daha da zengin gösterirken ambiyans ışıklandırması geceleri de hoş bir görünüm sunmayı başarıyor. Bir önceki nesilde olduğu gibi kokpitte kullanılan düğme sayısını aşağıya çeken Mercedes orta konsolda yer alan havalandırma ızgaralarının altına dizdiği düğmeler haricinde bu alan civarında buton kullanmamış. Orta konsolun üst kısmına dev bir ekran yerleştiren üretici gösterge tablosunun da tamamını dijital hale getirmiş.


Standart olarak 10 hoparlörlü bir ses sistemiyle sunulacak olan otomobilin orta konsolu üzerinde bulunan dev ekran, gösterge paneli gibi 12.3 inç büyüklüğünde ve 1.440x540 piksel çözünürlük sunuyor. Uzun bir opsiyon listesine de sahip olan araçta hava temizleme ve kokudan arındırma sistemi, iki adet tekli arka koltuk, ısıtmalı direksiyon simidi ve kol dayanakları, ısıtma ve soğutmalı bardaklıklar, arka koltuklar için katlanabilir tepsiler ve yolu gözetleyip sertliğini buna göre ayarlayan süspansiyon sistemi gibi farklı aksesuarlar alınabiliyor.


İlk etapta dört farklı motor seçeneğine sahip olacak aracın S350 BlueTEC modelinde kullanılan 3 litre hacimli turbo Diesel ünite 258 beygir güç, 620 Nm tork üretebiliyor. S500'de görev yapan çift turbo beslemeli, 4.7 litre hacimli v8 motor 455 beygir güç, 700 Nm tork üretebiliyor. S400 Hybrid'de kullanılan 3.5 litre hacimli benzinli ünite 306 beygir güç, 370 Nm tork sağlarken S300 BlueTEC Hybrid'de kullanılan 2.1 litre hacimli turbo diesel motor 204 beygir güç, 500 Nm tork üretebilmekte.


Tamamında 7 ileri vitesli otomatik şanzıman kullanılan otomobillerden 6 silindirli olanları 0'dan 100 km/s sürate 6.8 saniyede ulaşabilirken S500, aynı hızlanmayı 4.8 saniyede tamamlıyor. Bu araçların maksimum sürati 250 km/s'te sınırlandırılmış. Dört silindirli tek model olan S300 BlueTEC Hybrid 0'dan 100 km/s sürate 7.6 saniyede ulaşırken maksimum sürati 238 km/s olarak açıklanıyor.

HSV Gen-F


GM'in Avustralya kolu Holden geçtiğimiz aylarda F nesil Commodore'u tanıtmıştı. Bu otomobillerin ardından markanın sportif kolu HSV de kendi üzerine düşeni yaptı ve daha yüksek performanslı hale getirdiği araçları sergiledi.

Giriş modellerinin yanında Clubsport, Senator, Clubsport R8 ve GTS gibi daha sportif versiyonlara da sahip olan araçlar sedan, station wagon veya Ute denen alçak pick up kasa seçenekleriyle alınabiliyor. Şekillerinde farklılık olsa da araçların tamamını 20 inç çaplı jantlarla donatan HSV geniş hava girişine sahip ön tampon, LED gündüz farları, yeni yan etekler, Ferrari F12berlinetta'yı hatırlatan arka tampon tasarımı ve dört egzoz çıkışını bütün araçlarda standart olarak sunuyor.


Lüks donanımıyla dikkat çeken Commodore'da içi boş bir ön panjur kullanan firma kromajlı yan ayna ve ön çamurluk süslemeleri ve ek spoiler sunmayan bagaj kapağını sadece bu araçta kullanmış. Lüksün getirdiği bir diğer farklılık da gri renkli fren kaliperleri.

Standart Gen-F, Clubsport ve Clubsport R8 modellerinin sedan kasaya sahip seçeneklerinde bagaj üstü spoiler ve daha geniş çıkışlara sahip egzoz sistemine yer veren HSV bu otomobillerin fren kaliperlerini de kırmızıya boyamış.


Serinin en sportif aracı olan GTS'in logo ve kaliperlerini sarıya boyayan üretici frenlerde delikli diskler kullanırken bagaj kapağı üzerinde yer alan spoileri de büyütmüş. Daha agresif görünüme sahip bir tamponla donatılan bu otomobilin egzoz çıkışları da füme renkli.

İç mekanı sade bir görünüme sahip olan araçların yüksek yan desteklere sahip koltukları deri ve Alcantara döşemelere sahip. Alt kısmı düzleştirilmiş bir direksiyon simidine sahip olan otomobillerin vites kolu önünde versiyon plakası ve iki analog gösterge yer alıyor.


Tüm araçların kaputları altında Chevrolet Corvette'ten de tanıdığımız 6.2 litre hacimli v8 motor bulunsa da modele göre alınan güç seviyesinde farklılıklar var. Standart Gen-F ve Clubsport versiyonlarında 431 beygir güç, 550 Nm tork üretebilen ünite R8 ve Clubsport R8'de aynı torku 462 ve 442 beygir güçle sunuyor.


Senator donanımında 462 beygir güç ve 570 Nm tork üretebilen motor GTS'te bir kompresör beslemeye kavuşarak 585 beygir güç, 740 Nm tork üretebiliyor. Araçların tamamı 6 ileri vitesli manuel veya otomatik şanzımanla donatılabiliyor.

Chevrolet City Express


Ford'un yeni nesil Custom modellerini gören Chevrolet boş durmuyor. Markanın özellikle A.B.D. pazarında tutulan ticari aracı Express'in bir boy küçüğünü üretmek isteyen Chevrolet, Japon firma Nissan ile bu konuda anlaştı.


Görünümü Nissan logolu kardeşiyle hemen hemen aynı olan aracın ön panjuru ve jantları farklılaşırken iç mekanda da ses sistemi haricinde değişiklik bulunmuyor. Teknik verileri henüz açıklanmayan City Express'in yaklaşık 3.500 litre hacimli bir yükleme bölümüne sahip olacağıysa kesinlik kazandı.


Aracın donanımında yatırılabilen yolcu koltuğu, 90 ve 180 derece açıyla açılan arka kapılar ve Bluetooth bağlantısı bulunurken navigasyon sistemi ek ücret karşılığında alınabilecek.

14 Mayıs 2013 Salı

Hyundai Elantra 1.6 CVVT Tune


Güney Kore merkezli otomobil üreticisi Hyundai'nin son yıllarda gelişimi şaşkınlık içerisinde izleniyor. Uzun süre eski GM platformları kullanarak ürettiği otomobillerin ardından atağa kalkan firma günümüzde farklı pazarlar için farklı otomobiller üretme politikası güdüyor.

Bu politikanın sonucunda ortaya çıkan ve Avrupa pazarına yönelik bir model olan i30 CW'yu geçtiğimiz aylarda test etmiştim. Daha sonra kullanma fırsatı bulduğum ve daha global bir model olan Veloster markanın sportif yanını yansıtırken Elantra ile C segmentine bir sedan daha katılmış oldu.


Dış Mekan


Elantra'ya dışarıdan bakıldığında i30 ailesinin bazı detaylarını görmek mümkün olsa da bu aileden farklılaşan bölümler de bol. Şişkin çamurluklar, yan aynalar ve farlar i30'dan aynen alınmış gibi dururken ön panjur ve sis farlarında farklılaşmalar görülüyor. Kalın bir arka tampona sahip olan otomobilin stopları da farları gibi yanlara doğru uzatilmiş.

4.530 mm boya, 1.775 mm genişliğe ve 1.445 mm yüksekliğe sahip olan otomobilin aks mesafesi 2.700 mm olarak açıklanıyor. 16 inç çaplı jantları bir boy küçükmüş gibi görünen Elantra'nın bagaj hacmiyse 485 litre. Özellikle ön çapraz açıdan görünümü Honda Civic'i andıran otomobilin kromajlı kapı kolları Amerikan tüketicisinin hoşuna gidecek detaylardan. Bu arada Kuzey Amerika pazarında zorunlu olan çift arka sis farının simetrik görünüme olumlu katkı sağlaması sevindirici.


İç Mekan


Hyundai'nin tipik dalgalı çizgilerinin kullanıldığı iç mekanda açık renkli döşemeler kullanılması hem ferahlık hem de şıklık açısından olumlu. Metalik görünümlü plastik kaplamalarla da zenginleştirilen kokpit mavi ışıklandırmayla aydınlatılıyor. Aracın iç mekanında Avrupalı tüketicilere ilginç gelecek bazı donanım ve tasarım detayları mevcut. Bütün kapı içi ceplerine bardaklık ekleyen Hyundai yakıt deposu ve bagaj kapağı açma düğmelerini sürücü koltuğunun altına yerleştirmiş.

Bu sınıfta bulunan bir araçta standart olarak sunulması sevindirici olan üç boyutlu navigasyon sistemi büyük bir dokunmatik ekrana sahip. Beyaz aydınlatmalara sahip yol bilgisayarı i30'da olduğu gibi üç boyutlu ekrana sahip olmasa da verdiği bilgiler aynı. Başarılı bir ses sistemine sahip olan Elantra'nın ilginç özelliklerinden bir diğeri de arka koltuk yolcularına farklı müzik dinleme olanağı sunması.

Çift bölgeli otomatik klima ve ses sisteminin büyük düğmeleri şık bir tasarıma sahipken Amerika pazarını mutlu edecek diğer bir özellik de saklama gözleri olarak sayılabilir. Orta konsolun iki yanında kapaksız birer göz bulunurken zigzaglı yola sahip vites topuzunun önünde bulunan kapaklı göz oldukça büyük. İçerisinde çakmak ile USB, iPod ve Aux portları bulunan bu bölmenin ardından vites topuzu arkasında yer alan iki bardaklık ve bir kapaksız göze geçiliyor. Ön kol dayanağının altında saklı hacimse şimdiye kadar gördüklerimin en büyüğü.

Koltukları oldukça geniş zeminli olan otomobilin önde sunulan hacmi C segmenti seviyesinde olsa da arkada sunulan diz ve omuz mesafeleri etkileyici. Arka koltuklarda üç adet kafalık ve üzerinde çift bardaklık bulunan ortada kol dayanağı sunuluyor. 485 litre hacimli bagaj hacmini genişletmek için arka koltuk sırtlıklarını, bagaj içerisinde bulunan kumandaları kullanarak açmak ilginç bir özellik olarak dikkat çekerken bagaj kapağı üzerinde bu bölümü açmaya yarayan bir düğme olmamasında da Amerika etkisi seziliyor.


Konfor


Elantra, gerek donanım gerekse süspansiyon performansı olarak konforlu sayılabilecek bir otomobil. Süspansiyon sistemi orta sertlikte olan aracın geniş yanaklı lastikleri yoldaki bozuklukları iç mekana süzerek verirken özellikle rüzgar sesinin içeriye alınmaması olumlu.

Açık renkli iç mekan döşemelerinin yanında standart olarak sunulan elektrikli sunroof da ferahlığa olumlu etki ederken navigasyon sistemi, rahat koltuklar, çift bölgeli klima ve çok fonksiyonlu direksiyon simidi konforu artıran donanımlar arasında sayılabilir. Bu arada ilginç olacak ama Elantra'nın sahip olduğu otomatik silecekler de şimdiye kadar gördüklerim arasında en başarılı çalışma performansına sahip olanları.

Zigzaglı yolları biraz eski görünümlü olsa da geçişleri çok başarılı olan otomatik şanzıman 6 ileri vitesli. Manuel vites değiştirmeye de izin veren şanzıman çok aceleci olmasa da sarsıntısız geçişlerle özellikle şehir içi trafiğinde görevini başarılı şekilde yapıyor.

Park manevralarını da kolaylaştıran donanımlara sahip Elantra, i30'da sunulan ön park sensörlerini barındırmasa da arka sensörler ve geri görüş kamerası başarılı bir şekilde görev yapıyor.


Sürüş


Hyundai Elantra sportif bir otomobil değil. Zaten bu şekilde bir iddiası da bulunmuyor. Amerika'da 1.8 litre hacimli motorla da satılan aracın Türkiye'de, aşırı yüksek vergi oranları nedeniyle sadece 1.6 litre hacimli motoruyla görebiliyoruz.

Yere sabitlenen gaz pedalı, derine yerleştirilen hız ve devir göstergesi ile manuel kullanıma izin veren otomatik şanzımanı sportif dokunuşlar olsa da yan destekleri yüksek olmayan koltuklar, orta sertlikte direksiyon sistemi, ince yapılı ve plastik kaplı direksiyon simidi, 205/55-16 ölçüsündeki lastik ve jantlar ve orta sertlikteki süspansiyon sistemi daha çok konfor ağırlıklı sürüşe yönelik donanımlar.

17 inç çaplı jantlar ve i30'da sunulan seçilebilir sürüş modlarıyla daha eğlenceli hale getirilebilir olan Elantra'nın kaputunun altında görev yapan ünite 132 beygir güç, 158 Nm tork üretebiliyor. 6 ileri vitesli tam otomatik şanzımanıyla 0'dan 100 km/s sürate 11.6 saniyede ulaşabilen otomobil 195 km/s maksimum sürate ulaşıyor.

Direksiyon sistemi yol bozukluklarını sürücüye başarıyla aktarırken yol tutuşta ilginç davranışlar görülüyor. Ani kırılan direksiyonla birlikte önden kayma eğiliminde olan Elantra geniş virajlarda zorlandığında arkadan kayıyor. Standart olarak sunulan ESP'nin çabuk devreye girmesiyse tehlikeli durumların önüne geçebiliyor.

Otoyol kullanımında çok sakin kalabilen sürücüler 6 litre/100 km ortalamasını görebilseler de performanslı kullanım ve şehir trafiğine girildiğinde test ortalaması 9.4 litre/100 km'yi buldu.


Fiyat/Donanım


Hyundai'nin en sevdiğim özelliklerinden birisi araçlarında opsiyon sunmaması. Üst donanımlı araçlarda her şey standart olarak bulunuyor. Manuel şanzımanla 49.400 TL fiyatla satılan Tune donanımı otomatik şanzımanla 52.400 TL'ye sizin olabiliyor.

Tune donanım paketinde elektrikli sunroof, arka park sensörleri, dokunmatik ekrana sahip navigasyon ve DVD oynatıcı, SD kart yuvası, AUX, USB ve iPod bağlantılarına sahip ses sistemi, Bluetooth bağlantısı, çift bölgeli otomatik klima, ekonomik sürüş göstergesi, yağmur sensörü, elektrikli katlanabilir yan aynalar, ön, yan ve perde hava yastıkları, kromajlı dış kapı kolları ile ön ve arka sis farları standart olarak sunuluyor.


Sonuç


Amerika ve Rusya gibi sedan araçların başarılı olduğu büyük pazarlar için üretilen Hyundai Elantra bu sayede Avrupalı tüketicinin alışık olmadığı donanımları barındırıyor. A.B.D.'de i30'un Elantra GT adıyla satıldığını düşünürsek model adının aslında ne kadar önemli olduğunu da görebiliriz. Şehir sürüşü için birebir konfor donanımlarına sahip olan aracın i30'dan daha az "Avrupalı" olduğuysa şüphe götürmez bir gerçek.

Büyük pazarları öncelikli olarak ele alan Hyundai bu ülkelerde benzin fiyatları oldukça düşük olduğundan Elantra'nın Diesel versiyonunu sunmuyor. Bu nedenden ötürü sedan pazarı olan Türkiye'de uygun fiyatına rağmen i30'dan az satılan aracın kaderini başarılı otomatik şanzımanı ve zengin donanımı da değiştiremiyor.


Fotoğraflar ve Video


Test sırasında çektiğim fotoğraflara buradan ulaşabilirsiniz. İlk test videosu da yakında burada olacak.

Piecha CLA Serisi

Mercedes'in küçük dört kapılı coupé ailesi CLA için sunulan görünüm kitlerine bir yenisi eklendi. Geçtiğimiz hafta tanıtılan BRABUS kitinin aksine Piecha Design'ın paketi dikkat çekici.

Daha sportif bir görünüme sahip olan ön tamponun alt kısmına bir splitter eklenirken yan etekler genişlemiş. 19 inç çaplı jantlara sahip olan otomobilin arka kısmında difüzör ve dört çıkışlı egzoz sisteminin yanında ilki bagaj kapağına, ikincisi arka camın üst kısmına eklenen spoiler de dikkat çekiyor.

13 Mayıs 2013 Pazartesi

Peugeot 308


Fransız üretici Peugeot'da değişim rüzgarları dur durak bilmiyor. Markanın yeni yüzünü hızla bütün segmentlere yayan firma şimdi de C segmentinde bulunan temsilcisi 308'i yeniledi.

Tamamen yenilenmesine rağmen ismi değişmeyen 308'in genel olarak çok daha ağır bir görünüme sahip olduğu söylenebilir. Geniş hava girişine sahip ön tamponda sis ve gündüz farları bulunurken Seat León'da olduğu gibi tamamı LED far seçeneği ön kısımda Opel Astra havaları estirmiş.


Volkswagen Golf'ü andıran temiz yan çizgi ve geniş C sütunu büyük jantlarla birleşince biraz daha sportif bir görünüm sunarken arka kısımda spoiler, kalın bir tampon ve LED stoplar dikkat çekiyor. Boyu 4.25, yüksekliğiyse 1.46 metre olarak açıklanan araç 208'de olduğu gibi yenilenirken küçülmüş. Boyutların küçülmesi bagaj hacminin 470 litre gibi etkileyici bir değere ulaşmasınıysa engellememiş.

İç mekana geçildiğinde 208'de olduğu gibi çapı küçültülmüş direksiyon simidi ve yüksek konumlu gösterge paneli dikkat çekiyor. Ortasına büyük bir ekran eklenen gösterge panelinin simetrik tasarımı devir göstergesinin ters işlemesi anlamına geliyor.

Orta konsolunda neredeyse hiç düğme bulunmayan otomobilde bu bölümün üzerinde 9 inç büyüklüğünde geniş ekran ve şık tasarımlı havalandırma ızgaraları dikkat çekiyor.

Henüz teknik verileri açıklanmamış olan yeni nesil 308'in eşdeğer donanımlı güncel modellerden 140 kg'a kadar daha hafif olacağı belirtildi.

12 Mayıs 2013 Pazar

Lamborghini Egoista


Lamborghini'nin 50. yıl kutlamaları devam ediyor. Veneno ve özel üretim Aventador'un ardından tanıtılan Egoista, Walter de Silva tarafından tasarlanmış. Otomobil tek örnek bir araç olarak kalacak.


Köşeli hatlarıyla dikkat çeken araçta büyük jantlar ve LED aydınlatma grubu kullanılmış. İsmini tek kişilik oturma kapasitesine borçlu olan Egoista'nın gövdesi karbon fiberden üretilmiş. Dış tasarımında Apache helikopterlerden esinlenilmiş otomobilin iç mekanına girmek için kubbe biçimli tavanın açılması gerekiyor.


İç mekan tasarımı da savaş uçaklarını hatırlatan otomobilin yüksek yan destekli koltuğuna 5 noktadan bağlantılı emniyet kemeri eklenmiş. Ağırlığın azaltılması için iç mekanda kullanılan paneller yerlerinden sökülebilir şekilde tasarlanan Egoista'nın gösterge tablosu ve direksiyon simidi de savaş uçaklarından fırlamış gibi görünüyor.

Performans verileri henüz açıklanmayan otomobilin 5.2 litre hacimli v10 motoru Gallardo'dan alınmış ve 600 beygir güç üretebilecek şekilde modifiye edilmiş.