17 Temmuz 2010 Cumartesi
Ford F-150
Ford'un büyük pick up modeli F-150, 2011 model yılına üç yeni motor seçeneğiyle merhaba diyecek. Motorların tamamı eski ünitelerden daha tutumluyken hacimleri de küçülmüş.
Kaputun altında yer bulan motorlardan ikisini Mustang modelinden tanıyoruz. 3.7 litre hacimli v6 ünite 305 beygir güç, 381 Nm tork üretebilirken 5 litre hacimli v8 motor 412 beygir güç, 529 Nm tork üretebiliyor.
F-150'de kullanılacak olan üçüncü yeni motoruysa Edge modelinden tanıyoruz. 3.5 litre hacimli v6 motor, turbo besleme yardımıyla bu araçta yaklaşık 400 beygir güç üretebilecek.
Motorlar hakkında kesin bir bilgi henüz verilmemiş olsa da yakında basın açıklamasının yapılması bekleniyor.
Cargraphic Audi RS6 Avant
Audi'nin sportif station wagon modeli RS6 Avant'ı modifiye eden firmalar arasına Cargraphic de katıldı.
Aracın dış görünüşünü fazla değiştirmeyen firma, 21 inç çaplı jantlar ve daha geniş çıkışlara sahip yeni bir egzoz sistemiyle görünüm modifikasyonunu tamamlamış.
Aracın çift turbo beslemeye sahip 5 litre hacimli v10 motorunun elektronik kontrol ünitesi modifiye edilirken alınan güç 665 beygire yükselmiş.
Wald Black Bison
Geçtiğimiz yıl SEMA Show'da Mercedes E Serisi için tanıtılan tasarım paketi Black Bison bu sene de S Serisi modellerine uygulandı.
Daha iddialı bir görünüme sahip ön tamponunun altına bir splitter eklenen aracın çamurlukları genişletilirken ön tampon yanları ve ön çamurluk arkalarına hava çıkışları eklenmiş. Yan etekleri de yenilenen aracın 22 inç çaplı jantları ve ülkemizde oldukça sevilen bir aksesuar olan yan cam deflektörleri bu kısımdaki tasarım değişikliklerini oluşturuyor.
Arka kısımda dikkatleri çeken en önemli donanımsa yeni tampon. Yanlarında hava çıkışları bulunan tamponun ortasına bir difüzör eklenirken bu parçanın kenarlarında ek sis farları bulunuyor. Lexus IS-F'ten alınmış gibi duran egzoz çıkışları haricinde bagaj üzerinde ve tavanın arka kısmında küçük birer spoiler bulunmakta.
16 Temmuz 2010 Cuma
G-POWER X6 TYPHOON RS ultimate V10
Alsa Engineering tarafından turbo üniteleri yenilenip 724 beygir güç üretebilecek hale getirilen BMW X6 M modeline G-POWER'dan cevap geldi. Abu Dabi merkezli firmadan daha değişik bir yöntem izleyen Alman firmasının TYPHOON serisini X5 Black Pearl ile X5 M ve X6 M TYPHOON modelleriyle tanımıştık.
Diğer araçlarında yaptığı gibi X6 TYPHOON RS ultimate V10'u da oldukça vahşi bir görünüme büründüren firma X6 M'in makyajlanmadık gövde panelini bırakmamış. Çok daha yırtıcı görünen, büyük hava giriş ve çıkışlarına sahip ön tampon, hava çıkışlı motor kaputu, genişletilen ve yine hava giriş-çıkışlarıyla donatılan çamurluk ve yan etekler, 23 inç çaplı jantlar, difüzör ve hava çıkışlarıyla donatılmış arka tampon, yeni egzoz sistemi, arka camın altında ve üstünde birer spoiler ve karbon fiber tavan aracın dış mekan değişikliklerini oluşturuyor.
İçerisinde, karbon fiberden üretilmiş dört adet tekli koltuk bulunan aracın hemen hemen her noktası karbon fiber, deri ve Alcantara ile kaplanırken üst seviye ses sistemi, sportif direksiyon simidi ve 400 km/s tavan değerli hız göstergesi donanıma eklenmiş.
Standart modelin çift turbo beslemeli v8 motoru yerine çift kompresör beslemeli, 5.5 litre hacimli bir v10 motor kullanan araç tam 900 beygir güç, 870 Nm tork üretebiliyor. Gezegenin en hızlı SUV modeli olduğu iddia edilen X6 TYPHOON RS ultimate V10, 0'dan 100 km/s sürate 4.2 saniyede ulaşabilirken maksimum süratinin 330 km/'in üzerinde olduğu belirtiliyor.
Standart bir X6 M modeline oranla 150 kg hafifletilmiş olan aracın fren sistemi de modifiye edilmiş. Ön aksta 410 mm çaplı karbon seramik fren diskleri, 6 pistonlu kaliperlerle eşleşirken süspansiyon sistemi de yenilenmiş.
Araçtan sadece 5 adet üretileceğini belirten G-POWER, her X6 TYPHOON RS ultimate V10 modelinin 675.000 Euro seviyesinden başlayan bir fiyat etiketine sahip olacağını açıkladı.
JE Design Volkswagen Golf GTI R
JE Design, aracından Golf R performansı almak isteyen Golf GTI sahipleri için yeni bir modifikasyon kiti tanıttı.
Dışarıdan bakıldığında sadeliğinden çok şey kaybetmediği görülen aracın ön tamponunun alt kısmında ek hava girişleri açılırken buranın da altında karbon fiber bir splitter bulunuyor. Yan etekleri yenilenen otomobilde 19 inç çaplı jantlar kullanılırken yeni süspansiyon sistemi aracın yüksekliğini 35 mm azaltmış.
Arka kısmına geçildiğinde çift çıkışlı yeni bir egzoz sistemiyle donatıldığı görülen otomobilin tamponu altına bir de difüzör eklenmiş.
Turbo beslemeye sahip 2 litre hacimli motoru üzerinde yapılan çalışmalar sonucunda gücü 271 beygire, torkuysa 370 Nm'ye yükseltilen aracın 0'dan 100 km/s sürate ulaşması 6.4 saniye sürerken maksimum sürat 257 km/s'e ulaşmış.
Samsung SM3
Samsung, Güney Kore pazarında sattığı SM3 modelinin 59.410 örneğini geri çağırdı.
Operasyonun nedeni olarak hatalı yakıt tankı valflerini gösteren üretici bu parçaların yakıt sızıntısına neden olabileceğini açıkladı.
Samsung ayrıca, geri çağırmaya dahil olacak araçların 6 Mayıs 2009 ile 15 Haziran 2010 tarihleri arasında üretildiğini belirtti.
Nissan Murano dCi
Nissan Murano'nun, Pathfinder ve Navara modellerinde de kullanılmaya başlanan yeni turbo Diesel motorla donatıldığını Mart ayında duyurmuştum. Bu motor seçeneğine sahip araçların fiyatlarını da açıklayan Nissan, turbo Diesel motorun artan hava ihtiyacı nedeniyle Murano'nun ön tasarımını da makyajladı.
Artık daha geniş bir ön ızgara ve daha büyük hava girişlerine sahip olan aracın ön görünümü daha heybetli olmuş. Avrupa'da Acenta adlı donanım paketiyle başlangıç fiyatı 42.600 Euro olan aracın daha zengin donanımlı Tenka paketi içinse 2.300 Euro ekstra bedel talep ediliyor.
Acenta modelinin standart donanımında ABS, ESP, bi-xenon farlar, 18 inç çaplı jantlar, ısıtmalı ön koltuklar, çift bölgeli otomatik klima, 7 inç ekranlı navigasyon sistemi, deri döşeme ve alüminyum pedallar bulunurken Tenka paketinde bunlara ek olarak ısıtmalı arka koltuklar, uzaktan kapatılabilen bagaj kapağı, sunroof, Bose ses sistemi ve 20 inç çaplı jantlar sunuluyor.
2.5 litre hacimli dört silindirli turbo Diesel motoru 190 beygir güç, 450 Nm tork üretebilen otomobil sürüş stiline duyarlı ve tepe iniş kontrolü bulunan 6 ileri vitesli bir otomatik şanzımanla eşleştirilmiş. Dört tekerlekten çekiş sistemini standart donanımında sunan Murano dCi'nin ortalama yakıt tüketimi 8 litre/100 km olarak açıklandı.
BMW X3 M Sport
BMW, F25 kodlu X3 modelini tanıttığı günün akşamında aynı aracın M Sport Paketini de gözler önüne serdi. Bu paket daha önce 3 serisi coupé ve cabriolet, 5 serisi sedan ve Touring ile X5 modelleri için tanıtılmıştı.
Tasarım olarak standart araçla arasında büyük bir fark bulunmayan otomobilin tamponlarının tamamı, çamurlukları ve yan etekleri gövde rengine boyanırken ön tampon üzerinde bulunan hava girişleri genişletilmiş. 18 inç çaplı jantlarla tamamlanan dış makyaj aynı zamanda sertleştirilip alçaltılan süspansiyon sistemini de beraberinde getiriyor. Bu arada aracın donanımında opsiyonel olarak sunulan jantlar 19 ve 20 inç çaplı.
İç mekanda kumaş ve deri kaplı koltuklar, değişik renk kombinasyonları, alüminyum pedal takımı, sportif yan ve baldır desteklerine sahip koltuklar ve mat alüminyum konsol kaplaması bulunan aracın manuel şanzımanlı versiyonlarında kısa yollu vites kolu, otomatik modellerdeyse direksiyon arkasında bulunan vites değiştirme kolları standart olarak sunuluyor.
Avrupa'da ilk etapta 2 litre hacimli turbo Diesel ve 3 litre hacimli turbo benzinli motorlarla sunulacak olan aracın A.B.D.'de hangi motor seçeneklerine sahip olacağı da açıklandı. Tahmin edildiği gibi turbo Diesel seçeneği Amerika kıtasında sunulmayan otomobilin xDrive35i modelinin yanında 258 beygir güç, 300 Nm tork üreten, atmosferik beslemeli 3 litre hacimli motora sahip xDrive28i modeli de satılacak.
Carlsson E Serisi Cabriolet
2009 yılının sonlarına doğru tanıtılan Mercedes E Serisi Cabriolet'nin BRABUS ile başlayan modifikasyon haberleri Carlsson ile devam ediyor. Güçlendirilecek ilk model olarak E 350 CDI BlueEFFICIENCY'yi seçen Carlsson bu aracı BRABUS modifikasyonlu halinden daha güçlü yapmayı başarmış.
Dış mekanında sade fakat sportif eklemeler dikkat çeken aracın ön tamponunun altına bir adet spoiler ve bir adet splitter eklenmiş. Yan etekleri de yenilenen aracın ön panjur ve bagaj kapağında bulunan Mercedes yıldızı Carlsson amblemiyle değiştirilmiş. Arka tamponun alt kısmı da hafifçe makyajlanan otomobil için çapları 20 inçe kadar büyüyen jant seçenekleri sunuluyor.
İç mekanda deri ve Alcantara döşemelerle alüminyum kaplamalar dikkat çekerken kadife paspas takımı ve alüminyum pedallar da donanımda bulunmakta.
E 350 CDI BlueEFFICIENCY'nin 3 litre hacimli v6 turbo Diesel motoru üzerinde yapılan yazılım çalışmalarının ardından 280 beygir güç, 648 Nm tork elde edebilen Carlsson bu modifikasyon için vergiler dahil 1.784 Euro istiyor.
Araçlarından daha sportif bir ses çıkmasını isteyen müşteriler susturucusuyla birlikte 2.317 Euro karşılığında satılan çift çıkışlı egzoz sistemini tercih edebilirken otomobili 30 mm alçaltan yeni yaylar için 355 Euro talep ediliyor.
15 Temmuz 2010 Perşembe
MTE Volkswagen Golf R32
İşte üretimi uzun süre önce durmuş bir otomobil üzerinde yapılan en kapsamlı modifikasyon çalışmalarından birisi. Alman modifikasyon firması MTE, ilk nesil Golf R32 üzerinde harikalar yaratmış.
Kamuflaj gövde boyasına sahip olan otomobilde 993 kasa kodlu Porsche 911 Turbo'da kullanılan 18 inç çaplı jantlar bulunuyor. Beyaza boyanan jantların iç kısımlarındaysa kırmızı kaliperleri ve 360 mm çaplı diskleriyle Brembo marka fren sistemi dikkatlerden kaçmıyor.
Süspansiyon sistemi alçaltılıp sertleştirilen otomobilin motorunda neredeyse ellenmedik yer kalmamış. İki büyük turbo ve intercooler uygulaması yapılan otomobilin üst kapağı, pistonları ve kam milleri yenilenmiş. Elektronik kontrol ünitesi de yenilenen motor 2.2 bar basınç ve sadece 7.8:1 sıkıştırma oranıyla 801 beygir güç, 1.200 Nm tork üretebiliyor. Aynı aracın 1.6 bar turbo basıncıyla ulaştığı seviyeyse 740 beygir güç ve 800 Nm tork.
BMW X3
Alman üretici BMW, haftalardır parça parça tanıttığı SUV modeli X3'ün üzerindeki sır perdesini sonunda kaldırdı. Tasarımında büyük bir sürpriz olmayan araç ilk etapta sadece iki motor seçeneğine sahip olacak.
Ön görünümü diğer X serisi modellerinden daha köşeli olan X3'ün bu kısmı eskisinden çok daha orantılı görünse de geriye kalan yüzeylerle arasında bir uyumsuzluk göze çarpıyor. Yan ve arka kısımda X1'e benzerlik dikkat çekerken aracın büyüyen boyutları da gözlerden kaçmıyor. 4.65 metre boya, 1.88 metre genişliğe ve 1.71 metre genişliğe sahip olan aracın aks mesafesi de 2.810 mm olarak açıklandı.
İç mekan tasarımında da büyük bir sürpriz olmayan X3'ün içerisinde otururken kendinizi, diğer X serisi modellerinin yanında 3 veya 5 serisinde de hissedebilirsiniz. Oturma alanıyla birlikte bagajı da büyüyen aracın opsiyonel olarak sunulan 40/20/40 oranında katlanabilen arka koltukları sayesinde bagaj hacmi 1.600 litreye genişletilebiliyor.
Donanımında, X serilerinde ilk defa kullanılan elektro-hidrolik direksiyon sistemi bulunan aracın süspansiyon sistemi de ayarlanabilir bir ünite. Direksiyon sistemi de sertliğini sportif kullanıma göre ayarlayabilirken Start-Stop otomatiği BMW'de ilk defa 6 silindirli bir turbo benzinli motorla birlikte kullanılmış.
İlk etapta iki motor seçeneği sunacak olan X3'ün xDrive20d modelinde görev yapan 2 litre hacimli turbo Diesel motor 184 beygir güç, 380 Nm tork üretebilirken ortalama yakıt tüketimi, aynı motorla donatılan bir önceki X3 modeline oranla %14'lük düşüşle 5.6 litre/100 km'ye inmiş. Bu üniteyle donatılan X3, 0'dan 100 km/s sürate 8.5 saniyede ulaşırken maksimum sürati 210 km/s'i buluyor.
İkinci seçenek olan xDrive35i'de kullanılan 3 litre hacimli benzinli motor, turbo besleme yardımıyla 306 beygir güç, 400 Nm tork üretebiliyor. Bu motorla birlikte X3'ün 0'dan 100 km/s sürate ulaşma süresi 5.7 saniyeye gerilerken maksimum sürat 245 km/s olarak açıklandı. Ayrıca bu aracın ortalama yakıt tüketim değeri de 100 km mesafede ortalama 8.8 litre.
2 litre hacimli turbo Diesel motor standart olarak 6 ileri vitesli manuel şanzımanla sunulurken bu modelin opsiyonel donanımında bulunan 8 ileri vitesli otomatik şanzıman xDrive35i'nin tek şanzıman seçeneği.
Geri görüş kamerası, Head up display (HUD) ve kablosuz internet bağlantısı gibi opsiyonlara sahip olan araçta 8.8 inç büyüklüğünde bir navigasyon ekranı kullanılmış.
Ferrari 458 Italia Challenge
İtalyan üretici Ferrari, geçtiğimiz sene tanıtılan ve Türkiye lansmanı Mayıs ayı sonunda yapılan otomobili 458 Italia'nın pistlere özel versiyonu 458 Italia Challenge'i tanıttı.
Hafifletilmiş 19 inç çaplı yarış jantları ve Pirelli'nin slick lastikleriyle donatılan otomobilin ağırlığı açıklanmasa da hafifletme çalışmaları sonrasında ciddi bir hafifleme kaydedildiği belirtildi. Karbon fiber ve leksan gibi sentetik malzemelerin kullanıldığı gövdesinde bulunan paneller standart modeldekinden daha ince olan aracın görünümündeyse büyük bir değişiklik bulunmuyor.
Seri üretim 458 modelinden alınan bir teknolojiyse Ferrari'nin kapalı pist otomobillerinde ilk defa kullanılan elektronik diferansiyel kilidi. Yarış için ayarlanmış ABS ve çekiş kontrol sistemine de sahip olan otomobilin bütün bu donanımları direksiyon üzerinde bulunan Manettino'dan kumanda edilebiliyor.
Standart modellerinde kullanılan 4.5 litre hacimli v8 motorunda bir değişiklik yapılmayan otomobil 9.000 d/d'da 570 beygir güç, 540 Nm tork üretebiliyor. Düşük devirlerde daha yüksek tork alınabilmesi için aracın vites oranları ve şanzımanında yenilikler yapılmış.
Ferrari'nin deney aracı 599XX'ten alınan ikinci nesil Brembo karbon seramik fren diskleri, 30 mm alçaltılan ve pist kullanımına özel olarak ayarlanabilen süspansiyon sistemiyle birlikte aracın yarış donanımını tamamlıyor.
Ferrari'nin Fiorano test pistini, F430 Challenge modelinden 2 saniye daha çabuk dönen otomobil bu tur sırasında 1.6 G'ye kadar yanal ivme yaratabiliyor.
14 Temmuz 2010 Çarşamba
MANSORY White Ghost Limited
Rolls-Royce'un "Küçük" modeli Ghost temelleri üzerine geliştirlen ilk MANSORY modeli Şubat ayında tanıtılmıştı. Bu modelin ardından daha sade bir görünüm sunan daha güçsüz bir modelin üzerindeki sır perdesini de kaldıran firma araçtan sadece 3 adet bulunacağını da bildirdi.
Standart modelde kullanılandan daha köşeli tamponlara sahip olan otomobilin ön tamponunda ek hava yarıkları açılırken arka tamponun alt kısmındaki egzoz çıkışlarının şekli değiştirilmiş. 22 inç çaplı jantlarla donatılan otomobilin yan etekleri makyajlanırken bagaj kapağı üzerine bir spoiler eklenmiş. Ön çamurlukları arkasına hava çıkışları açılan aracın aynalarına da LED sinyaller yerleştirilmiş.
İç mekanı çift renkli deri ve açık sarı renkli bambuyla kaplanan otomobilin paspas ve koltuk sırtlıklarında MANSORY logoları bulunuyor. Aydınlatılmış kapı eşikleriyle birlikte LED ambiyans ışıklarına sahip olan aracın mat metal kaplamaları ve Alcantara döşemeleri de dikkat çeken diğer ayrıntılar.
Turbo beslemeye sahip, 6.6 litre hacimli v12 motoru 638 beygir güç, 860 Nm tork üretebilen otomobil 2.360 kg'lık ağırlığına rağmen 0'dan 100 km/s sürate 4.5 saniyede ulaşabiliyor. Maksimum sürati 290 km/s'e yükselen aracın White Ghost Limited paketi 119.800 Euro bedelle sunuluyor.
Ford Focus RSW
Süspansiyon sistemleri geliştiren tanınmış Alman markası Weitec, HICON serisi ürünlerini Ford Focus RS'e uyguladı.
İlk olarak SPORT F adlı yaylarla donatılan otomobilin yüksekliği 30 mm azalırken HICON GT adlı kitle donatılan aracın yüksekliği 10 ile 40 mm arasında azaltılabiliyor. Sırasıyla 174 ve 849 Euro karşılığında sunulan bu modifikasyonların yanında sürücünün istediği an yüksekliği değiştirebilmesine olanak tanıyan HICON TX adlı sistemi sunan Weitec, bu donanım içinse 1.099 Euro ücret talep ediyor.
ArmorTech X6 Coupé
Japonya pazarına özel bir model olan BMW X6 Performance Unlimited'i kıskananların artık yönelebilecekleri başka bir yer var. Rus modifikasyon firması ArmorTech, X6'yı bir coupé SUV modeline çeviren kitini tanıttı.
B sütunu 25 cm geriye taşınan aracın kapıları da aynı oranda büyümüş. İstenirse 20 cm daha uzun kapılarla da sunulan aracın B sütunu dışarısında kalan kapı kısımları gövde rengine boyanabiliyor. İstenildiğinde araç için bir gövde kiti de sunan ArmorTech makyajlı ön ve arka tamponlar, genişletilen çamurluklar ve yan kısımda yeni hava yarıkları açabiliyor.
Aracının performansını artırmak isteyen müşteriler için motor modifikasyon kitleri, yeni süspansiyon, fren ve egzoz sistemleri sunan firmanın değişik tasarımlı jantları da bulunuyor.
BMW X6'nın bu halini fazla sade bulanlar için Merdad adlı modifikasyon firması benzer bir çalışmayı Porsche Cayenne temelleri üzerinde sunmakta.
Mini Savile Row
Life Ball 2010 için üç adet özel araç tanıtan Mini şimdi de Japonya pazarı için üreteceği özel donanımlı Cooper versiyonunu tüketicinin beğenisine sundu. İsmini, Londra'da bulunan ve üzerinde özel dikim erkek kıyafetleri satan dükkanların yer aldığı terziler sokağından alan otomobilin görünümü, adının hakkını verir nitelikte.
Gövde ve tavanı için sadece siyah renk seçeneği sunulan aracın camları koyulaştırılırken dış mekanda kapsamlı bir krom paketi kullanılmış. 17 inç çaplı jantlarla birlikte yan aynalar, depo kapağı, camların alt kısımları ve sis farları çevresi kromajlı olan otomobilin iç mekanında da krom paketinin izleri görülebiliyor.
Bi-xenon farlar, beyaz sinyal lambaları ve Savile Row logolarını standart donanımında sunan otomobilin 1.6 litre hacimli motorunda bir değişiklik bulunmazken şanzıman olarak sadece 6 ileri vitesli otomatik ünite sunuluyor.
100 örneği bulunacak olan otomobilin fiyatıysa 3.100.000 Yen (Yaklaşık 35.000 Dolar) olarak açıklandı.
Ford Mustang SR-71
Mustang severlerin hayalleri gerçek oluyor. A.B.D. merkezli üretici Ford, efsanevi modeli Mustang'in hem Carroll Shelby hem de Jack Roush tarafından modifiye edilmiş bir modelini tanıtıyor. Sadece tek örneği bulunacak olan bu otomobil açık artırma usulüyle satılacak.
Rekortmen uçak SR-71 Blackbird'ün ismini taşıyan otomobil aynı zamanda Shelby ve Roush'un da baş harflerini taşıyor. Mat siyah gövde rengine sahip olan aracın üzerinde füme renkli grafikler ve kırmızı şeritler dikkat çekiyor. Tamponları yeniden tasarlanan otomobilin önde 19, arkadaysa 20 inç çaplı olan jantları da siyaha boyanırken bagaj kapağına büyük bir spoiler eklenmiş.
Temel olarak cam tavanlı bir Mustang GT modelini kullanan aracın iç mekanında Recaro marka ön koltuklar, takla kafesi, yeni direksiyon simidi ve gösterge paneli, özel kapı eşikleri ve paspaslar, koltuklar üzerinde Carroll Shelby ve Jack Roush imzaları ve araca özgü sınırlı üretim plakası bulunurken arka koltuklar donanımdan çıkartılmış.
5 litre hacimli v8 motoru kompresör beslemeyle donatılan aracın egzoz ve süspansiyon sistemleri yenilenirken frenleri de güçlendirilmiş.
13 Temmuz 2010 Salı
Audi A8 L
Alman üretici Audi, amiral gemisi A8'in uzun aks mesafeli versiyonyu A8 L'i Nisan ayında tanıtmıştı. Yeni geliştirilen 6.3 litre hacimli w12 motorla tanıtılan aracın diğer motor seçenekleri ve fiyatlarıysa Temmuz ayında açıklandı.
Daha önce, kısa aks mesafeli A8'in kaputu altında tanıtılan iki adet 4.2 litre haciml v8 ünitenin A8 L'de de kullanılacağı açıklandı. Turbo Diesel modeli 350 beygir güç üretebilen motorların benzinli versiyonu 372 beygir gücünde. Avrupa pazarında başlangıç fiyatı 94.300 Euro olarak açıklanan benzinli üniteye karşılık TDI model 95.800 Euro seviyesinden başlayan fiyatlarla satılacak.
A8'in tanıtımı sırasında 2010 yılı içerisinde piyasada olacakları belirtilen v6 motorlar da A8 L'in kaputu altında yer buldu. Her ikisi de 3 litre hacimli ve turbo beslemeli olan motorlardan Diesel olanı 250, benzinli olanıysa 290 beygir güç üretebilmekte. 79.900 Euro ile serinin hem en güçsüz hem de en ucuz modeli olan 3 litre hacimli TDI motora sahip aracı benzinli kardeşi 80.400 Euro ile benzinli kardeşi izliyor.
A8 temellerinde üretime hazır bir konsept olarak sergilenen hibrit model hakkında bir gelişme bulunmazken 500 beygir güç üretebilen 6.3 litre hacimli w12 motorla donatılan A8 L'in başlangıç fiyatı 137.000 Euro olarak açıklandı.
Fiat Punto Evo 1.4 Dualogic
Evet, sonunda yeni bir testle karşınızdayım. Uzun süredir hakkında yazmak istediğim bir otomobil olan Fiat Grande Punto, ben yazana kadar evrilip Punto Evo oldu ve ben de bu aracı test etmenin potansiyel müşteriler için birçok soru işaretini sileceğini düşünerek yola koyuldum. Fiat da beni kırmayarak Punto Evo'nun 1.4 litre hacimli atmosferik emişli benzinli motor ve yarı otomatik Dualogic şanzımanla donatılmış versiyonunu test için hazırladı.
Dış Mekan
İsim değişikliğine neden olan makyaj operasyonu için ciddi miktarda para harcayan Fiat, aracın genel hatlarını korumuş. En büyük değişikliğin yaşandığı ön kısımda farlar şeffaf camlı ve koyu zeminli seçilirken sis farlarının yeri ve şekli değiştirilmiş. Tamponu da yeniden tasarlanan otomobilin logosu da ızgara üzerinden alınıp gövde üzerine konmuş. Yan kısmında, opsiyonel olarak sunulan yeni grafikler ve yeni jant seçeneklerinden başka büyük bir yeniliği olmayan aracın arka kısmında şeffaflaşmış ve LED teknolojisi kullanmaya başlamış stoplar ve ön tamponla uyumlu bir şekilde yeniden tasarlanan arka tampon dikkat çekiyor. Punto Evo'nun model isminde yer alan "Punto", bagaj açma düğmesi olarak da görev yapan Fiat logosunun altına alınırken "Evo", Punto isminin eski yerine yerleştirilmiş.
İç Mekan
Makyajla birlikte en çok değişen alansa şüphesiz iç mekan olmuş. Grande Punto'dan çok büyük kardeş Bravo'yu andıran iç mekanda gözle görülür bir kalite artışı yakalanmış. Tasarımı değişmeyen direksiyon simidinin arkasında bulunan gösterge panelinin genel dağılımı aynı olsa da kadranlarda kullanılan yazı karakteri değişmiş. Konsol, baştan başa, dış mekan rengiyle uyumlu, delikli ve şık bir kaplamayla kaplanırken ön yolcu tarafına yerleştirilmiş olan ambiyans ışığı geçeleri hoş bir hava yaratıyor. Orta konsolun büyük kısmını parlak, piyano siyahına benzer bir kaplamayla donatan Fiat bu sayede daha elit bir görünüm elde etmiş. Konsolun üst kısmında Blue&Me Tomtom ünitesinin takılabildiği boşluk ve kapaklı bir saklama gözü bulunan otomobilin orta kısımda bulunan havalandırma ızgaraları bu bölümün hemen altına yerleştirilmiş. Grande Punto'da görev yapan ızgaraların genel görünümünü sunan orta ünitelerin aksine kenarlarda bulunan havalandırma çıkışları dairesel olarak tasarlanmış. Merkezi kilit ve direksiyonun "City" modu gibi fonksiyonlara ulaşmanızı sağlayan düğmeler ve radyo kumandalarının yerleri değişmezken şekilleri oldukça değişmiş. Eskisinden biraz daha derine alınan klima kontrollerinde de işlev olarak bir yenilik bulunmazken tasarım çok daha kaliteli görünüyor. Bu bölümde dikkatimi çeken bir husus da Grande Punto'da olduğu gibi çift bölge için sıcaklık ayarı sunan klimanın artık tek üfleme alanı seçeneği sunması. Konsolun en altında bulunan bardaklığın yanında, eskiden torpido gözünde bulunan USB bağlantı noktası yer alıyor. Dualogic şanzımanın vites topuzu, 500 ve Bravo modellerinde olduğu gibi açık yollu olmayan araca dışarıdan bakıldığında manuel şanzımanla donatıldığı sanılabilir.
İki ön koltuk arasında sunulan kol dayanağının içerisinde bir saklama gözü bulunurken bu bölümün eğimi ayarlanabilip istendiğinde tamamen kaldırılabiliyor. Bütün kapılarının iç kısımlarında gözler sunan aracın ön kapı içlerinde pet şişe koymak için yerler de bulunuyor. Ortalama büyüklükte bir torpido gözüne sahip olan Punto Evo'nun yolcu kısmının sol tarafında fileli bir göz de bulunuyor. Yapısında bir değişiklik olmayan 275 litre hacimli bagajın hacmi, arka koltukların asimetrik olarak yatırılmasıyla 1.030 litreye ulaşabiliyor. Uzaktan kumanda ve arka kısımda bulunan Fiat ambleminden açılabilen bagaj kapağını içeriden açmak için Grande Punto'da orta konsola yerleştirilen düğmeyse kaldırılmış
Konfor
Yenilenen koltuk döşemeleriyle birlikte artık daha yüksek yan destek sunan koltuklara sahip olan Punto Evo'nun sürüş konforu da artmış. Sert dolgulu koltuklar insanı yormazken arkada oturabilen üç kişi için üç noktadan bağlantılı emniyet kemerleri ve kafalıklar bulunuyor. Bu bölümdeki diz mesafesi de yeterli olan otomobilde boyu 1.80 metre olan dört kişi, dizleri etrafa değmeden yolculuk edebiliyor. Baş mesafesi de Grande Punto'da olduğu gibi geniş olan otomobilin hidrolik direksiyonunu yumuşatmaya yarayan "City" fonksiyonu, yarı otomatik şanzımanla birleştiğinde kullanımı kolaylaştırıyor. Dört camın elektrikli açma-kapama kumandalarıyla birlikte aynaların kumandaları da şoför kapısının kolçağına yerleştirilirken bütün camlar tek dokunuşla açılıp kapatılabiliyor. Standart donanımda sunulan 65 yanaklı lastikler konfora önemli katkı yaparken süspansiyon sisteminin orta-sert ayarı, aracın tok yapısıyla birleşince ortaya yüksek sürüş zevki çıkıyor. Ses sistemi, bu seviyede bir araç için oldukça gelişmiş olan otomobilde CD ve MP3 çalınabiliyor. Aracın, daha lüks otomobillerde görmeye alıştığımız bir donanımı da viraj içi aydınlatması. Tekerleklerin dönüş açısına göre sağ veya sol sis farını yakan sistem bu sayede karanlık viraj girişleri için ek aydınlatma sunuyor. Geceleri işinizi kolaylaştıracak bir diğer donanım da ön kapı kollarının loş bir ışıkla aydınlatılması. Karanlıkta kapı kollarının yerini kolayca bulmanızı sağlayan bu donanımla birlikte opsiyonel olarak sunulan ve istenildiği zaman devre dışı bırakılabilen kararan iç dikiz aynası da hayatı kolaylaştırıyor. İşe yarar bir donanım olan hız sabitleme sisteminin yeri biraz alışkanlık gerektirse de kullanımına alışınca Dualogic şanzımanla güzel bir ikili oluyor.
Sürüş
Punto Evo'nun sürüşünü tek bir cümleyle tanımlamak gerekirse İtalyan ateşini Alman tokluğuyla birleştirdiğini söyleyebiliriz. Kararlı bir yol tutuşa sahip olan otomobil bozuk yol geçişlerinde iç mekanında duyulan tok seslerle güven veriyor. Test aracı henüz 4.000 km'yi görmemiş olsa da iç mekanın herhangi bir yerinden tıkırtı gelmemesi olumlu. Dualogic şanzıman şehir trafiğinde kolaylık sağlasa da öncelikle sisteme alışmak gerekiyor. Otomatik modda vites geçişlerini oldukça yavaş gerçekleştiren şanzıman "Eco" moduna geçildiğinde de vitesleri olabildiğince geç düşürüyor. Hızlı değişim isteyenlere aracı "Eco" modundan çıkartıp şanzımanı da manuel moda getirmelerini öneriyorum. Bu şekilde vites değişim hızında hissedilir bir artış kaydeden şanzıman, motorun kırmızı bölgede kalmasına ve stop etmesine izin vermediğinden bu gibi durumların öncesinde vitesi otomatik olarak değiştiriyor. Şanzımanın bir diğer başarılı özelliği de otomatik moddayken de vites değişimine izin vermesi. Özellikle acil gücün gerektiği anlarda işe yarayan bu özellik sayesinde araç daha canlı oluyor. Bu şekilde vites küçültülmesinin ardından sabit sürat kullanımına geçildiğinde şanzıman vitesi tekrar büyütüyor ve istenmeyen aşırı tüketimin önüne geçiyor.
Yokuşlarda kalkış sırasında frenleri 2 saniye veya hareket sağlanana kadar bırakmayan Hillholder sistemi geri manevralarda da aynı şekilde çalışsa da yokuşun eğimi belli bir seviyenin altına indiğinde devreye girmiyor ve araç yavaş yavaş kaymaya başlıyor. Bu kayma çok yavaş olduğundan büyük bir tehlike oluşturmasa da araç sahiplerinin bu özelliğin farkında olmalarında yarar var. Konu performanslı sürüşler olduğundaysa 1.4 litre hacimli motorun ürettiği 77 beygir gücün yetersiz olduğu 3. vitesten itibaren belli oluyor. 0'dan 100 km/s sürate ulaşması 13.2 saniye süren otomobilin performans düşüşü de bu süratten sonra başlıyor. Maksimum sürati olan 165 km/s'e ulaşması için çok uzun düzlüklere ihtiyaç duyan otomobilin ibresinde yaklaşık %7'lik bir hata payı bulunuyor. 110 km/s süratle seyredildiğinde bile 3.500 d/d çeviren motor yüksek süratlerde zorlandığını gizleyemiyor. Zaten performanslı kullanımlarda 9 litre/100 km'nin üzerine çıkabilen tüketim değeri de bu zayıf motorun yüksek süratler için uygun olmadığını gösteriyor. Şehir içinde, daha düşük süratlerde ortalama tüketimi 5 litre/100 km seviyesine kadar inebilen otomobilin bu başarısında Start&Stop sisteminin de payı büyük. İstenildiğinde devreden çıkartılabilen sistem şehir trafiğinde yaşanan beklemelerde motoru stop ederek yakıt tasarrufu sağlıyor. Klima ve silecekler gibi önemli sistemlerin beslenmesini durdurmayan bu donanım sayesinde trafik ne kadar uzun süre duraklarsa kazancınız da o kadar artıyor.
Donanım-Fiyat
Şu anda ülkemize sadece üç motor seçeneği getirilen Punto Evo, 1.25 litre hacimli turbo Diesel (75 Beygir), 1.4 litre hacimli MultiAir (105 Beygir) ve testimize konuk olan 1.4 litre hacimli Fire (77 Beygir) adlı motorlarla alınabiliyor. Active ve Dynamic adlı iki donanım seviyesine sahip olan araçların Active seviyesinde elektrikli ve gövde rengi dış dikiz aynaları, metalik boya, "Punto" logolu kapı eşikleri, yol bilgisayarı, "Folow Me Home" farlar, yükseklik ve derinlik ayarlı direksiyon simidi, elektrikli ön camlar, direksiyondan kumandalı Radyo, CD ve MP3 çalar, far yükseklik ayarı, ABS, EBD, sürücü ve yolcu ön hava yastıkları, City fonksiyonlu direksiyon, sürücü diz hava yastığı, manuel klima ve yükseklik ayarlı sürücü koltuğu standart olarak sunulurken Dualogic şanzımanla bunlara ESP (Elektronik Stabilite Programı), ASR (Çekiş Kontrol Sistemi), MSR (Motor Fren Torku Düzenleyici), HBA (Panik Fren Destek Sistemi) ve Hillholder ekleniyor. Kullandığım aracın Dynamic paketindeyse Active paketine ek olarak gövde rengi kapı kolları, alüminyum alaşım jantlar, deri direksiyon simidi ve vites topuzu, ambiyans ışıklandırması, elektrikli arka camlar, katlanabile arka koltuklar, arka park sensörü, çift bölgeli otomatik klima, üçüncü arka kafalık ve viraj adınlatması bulunuyor. 1.4 Fire motor seçeneğiyle fiyatları 28.000 TL'den başlayan Punto Evo'nun Dynamic Dualogic modeli 33.250 TL'ye alıcı bekliyor. Şu anda en pahalı modeli 35.500 TL seviyesindeki fiyatı, 1.25 litre hacimli turbo Diesel motoruyla 75 beygir güç üretebilen Dynamic donanımına sahip Punto Evo versiyonuyken bütün modellerde liste fiyatı üzerinden 1.500 TL indirim uygulandığı, aracı teslim ettiğim gün bana aldığım bilgiler arasındaydı.
Standart donanımı haricinde opsiyon paketleriyle de donatılabilen otomobil için sunulan paketlerden ilki, 1.400 TL değerinde ve ESP, MRS, ASR, HBA, Hillholder, Aktif ön kafalıklar, yan ve perde hava yastıklarını içerisine alan Safety Plus kiti. Dualogic modeller için sunulan güvenlik paketi Safety olarak değişirken bu versiyonlarda standart olarak sunulan elektronik yardımcılar bu pakette yer almıyor. Fiyatı 900 TL'ye inen bu kitin ardından 400 TL masrafla yağmur sensörü, ışığa duyarlı iç dikiz aynası ve hız sabitleme sistemini içerisine alan Assist kit alınabiliyor. 17 inç çaplı alaşım jantlar için istenen bedel 750 TL, Skydome için istenen bedelse 1.750 TL olarak açıklanıyor. Blue&Me kitiyle birlikte 600 TL'ye navigasyon ön hazırlığı ve Blue&Me yazılımına sahip olabileceğiniz gibi 400 TL ek ücretle Hi-Fi sistemi de edinebilirsiniz. Son olarak 500 TL ek ücretle Pop kit adı altında karbon görünümlü tampon bantları ve gövde renkli yan çıtalar alınabilirken test aracının Safety, Assist, Freedom ve Pop kitleriyle donatıldığını hatırlatmalıyım.
Sonuç
Fiat'ın Grande Punto modelini kullanıp olduça beğenmiş birisi olarak Punto Evo'dan da memnun kaldığımı söylemeliyim. Her haliyle ileriye giden otomobilin şu anda tek eksiği Avrupa'da sunulan geniş motor yelpazesi. Grande Punto zamanında bile 120 beygir güç üretebilen benzinli ve 90 beygir güç üretebilen turbo Diesel motorlara sahip olan otomobilin şu anda neden sadece en güçsüz motor seçenekleriyle satıldığını tahmin etmek güç olsa da performans arayan müşterilerin 95 beygir gücündeki Multijet ile 120 ve 135 beygir gücündeki MultiAir Turbo modellerini beklemesi yerinde olacaktır. Kim bilir belki bir gün, güçü 180 beygire ulaşan Abarth versiyonlarını bile bayilerde görebiliriz.
Fotoğraflar
Test sırasında çektiğim fotoğraflara buradan ulaşabilirsiniz.
Peugeot 508
Fransız üretici Peugeot, ilk fotoğraflarını dün yayınladığı büyük sedan ve station wagon modeli 508'in iç mekanını da gün ışığına çıkarttı. 407 ve 607'nin yerine piyasaya çıkacak olan otomobille birlikte HYbrid4 teknolojisi de yollara çıkacak.
Sedan modeli 4.79 metre boyuyla oldukça büyük bir otomobil olan 508'in station wagon kardeşi 4.81 metre uzunluğa sahip. Bu sayede özellikle 407 modelinden çok daha fazla iç mekan ve bagaj genişliği sunabilen aracın dış mekan tasarımı 5 by Peugeot konseptinin neredeyse aynısıyken iç mekanda sade bir şıklık göze çarpıyor.
HYbrid4 ve e-HDI teknolojilerine de sahip olacak 508 serisinin HYbrid4 modelinde 2 litre hacimli turbo Diesel motorla birlikte kullanılan elektrik motoru sayesinde karma kullanımda kilometre başına 99 gram gibi düşük bir CO2 salınım oranı tutturulabilirken sadece elektrik motoruyla ilerlemeye imkan veren sistem sayesinde sıkışık trafikte bu değer 0'ı buluyor. Hibrit sistem sayesinde dört tekerlekten çekişli olan bu otomobil 200 beygir gücünde olacak.
12 Temmuz 2010 Pazartesi
Mini Life Ball 2010
Bu yıl 18.si düzenlenen ve Avrupa'nın en büyük hayır organizasyonu olan Life Ball'un ana sponsorluğunu 10. kez yapmaya hazırlanan Mini, bu olay için hazırladığı üç aracını tanıttı.
Dünyaca ünlü moda tasarımcıları tarafından özelleştirilen araçlardan oluşan üçlü, 17 Temmuz 2010 tarihinde Viyana'da yapılacak olan açık artırmayla satılacak ve bu satıştan elde edilecek olan gelir de HIV/AIDS'e karşı savaşta kullanılacak.
Tanıtılan araçlardan ilki mat siyah rengiyle oldukça dikkat çekici bir araç olan ve Calvin Klein tarafından özelleştirlen bir Mini Cooper Clubman. Bu aracın ardından grafiklerle bezenmiş kırmızı gövde rengi ve beyaz tavanıyla dikkat çeken ve Diane von Furstenberg tarafından özelleştirilen Mini Cooper S gelirken son araç Kenneth Cole tarafından hazırlanmış ve füme üzerine parlak noktalar işlenmiş bir Mini Cooper Convertible.
İç mekanları da dışarısı gibi tasarımcılarının zevkini yansıtan otomobillerin motor ve yürüyen aksamındaysa bir değişiklik bulunmuyor.
Holden VE UTE
Bir geri çağırma haberi de Avustralya'dan geldi. GM'in alt markalarından olan Holden, bu ülke'de ürettiği VE UTE modellerinden bazılarını geri çağırdığını açıkladı.
Operasyonun nedeni olarak kasa kapaklarına içeriden yeterince kuvvetli bir darbe vurulduğunda kilit mekanizmasının çalışmayabilmesini gösteren Holden yetkilileri bu sorunun 2007 yılından beri üretilen modellerde görülebildiğini belirtti.
Bu yıl ülkede yapılan en büyük geri çağırma operasyonuna bu şekilde imza atan Holden toplam 34.432 aracı servise çağırdı.
Chrysler
2010'un yaz aylarına minivan modellerinin geri çağırma operasyonuyla merhaba diyen Chrysler şimdi de fren sistemi sorunuyla uğraşıyor. Üreticinin üç ayrı markasını kapsayan yeni geri çağırma operasyonu global bir hal aldı.
TI Automotive tarafından Meksika'da üretilen fren sistemlerinin ana silindirlerinde bir üretim hatası bulunabileceği şüphesiyle başlatılan geri çağırma operasyonu toplam 26.573 aracı kapsıyor. Fren hidroliğinin sızmasına neden olabilecek problem bu nedenle uygulanan fren gücünde azalma yaratabildiğinden kazalara neden olabiliyor.
2010 model Dodge Nitro, Jeep Wrangler, Jeep Liberty ve Ram 1500 modellerini kapsayan operasyonda sözü geçen araçların 20.637 adedi A.B.D.'de, 3.439 adedi Kanada'da, 538'i Meksika'da ve 1.959 adedi diğer pazarlarda satılmış.
Auto Veloce Ferrari F430
Üretiminin durdurulmasının ardından modifikasyon çalışmaları devam eden otomobiller arasında Ferrari F430'u saymıştık. İki hafta kadar önce Status Design tarafından tanıtılan F430'un ardından Japon firma Auto Veloce araç için yeni bir kit tanıttı.
Firmanın tanıttığı kitin benzerlerinden büyük bir farkı bulunuyo ki o da, kullanılan parçaların aracı bir Lamborghini'ye benzetiyor olması. Bilerek yapılan bu tasarım değişikliğini Ferrari sahipleri nasıl karşılar bilemiyorum ama aracın görünümünün farklılaştığı bir gerçek.
Yenilenen ön tampon ve çift splitter ile birlikte ön hava girişleri büyüyen otomobilin yan etekleri ve eteklerin arkasında bulunan hava girişleri de köşeli tasarıma kavuşmuş. Arka tamponunun alt kısmı, difüzörle birlikte yenilenen aracın motor kapı üzerine açısı ve yüksekliği ayarlanabilen dev bir spoiler yerleştirilmiş. Novitec Rosso'dan alınan koyulaştırılmış stopları kullanan bu F430'un jantları da bufirmadan alınmış.
Arka tamponunun yanlarında ek hava çıkışları açılan aracın bu kısmındaki görünüm F430'un GT3 kategorisinde yarışan versiyonlarına benzetilirken egzoz sistemi tamamen yenilenmiş.
Ford Transit Connect
Ford, geri çağırma rüzgarına bu sefer Transit Connect ile kapıldı. Türkiye'de üretilen aracın geri çağırılma nedeniyse kaza güvenliğiyle ilgili.
İç mekanda, tavan ve B sütunu arasında görev yapan sabitleyicilerin Amerikan standartlarına uymayan bir şekilde yerleştirildiğini belirten yetkililer bu sabitleyicilerle yolcuların kafaları arasında oluşabilecek temasın istenmeyen yaralanmalara neden olabileceğini açıkladı.
Toplam 33.728 aracı geri çağırdığını açıklayan Ford, bu araçların 5 Aralık 2008 ile 31 Mayıs 2010 tarihleri arasında üretildiğini belirtti.
Fiat 500 Prima Edizione
Chrysler'ın yeni kardeşi Fiat, A.B.D. çıkartmasına 500 modeliyle başlıyor. Bu ülkede ilk olarak Prima Edizione adlı özel donanımlı versiyonları satılacak olan otomobilin standart modelleriyse 2010 yılı sonlarında piyasada olacak.
Sadece kırmızı, beyaz veya gri renklerde alınabilecek olan bu araçtan 500 adet üretilecek ve satın alma sırasında Club Lancia-Fiat Unlimited üyelerine öncelik tanınacak. 1.4 litre hacimli MultiAir motorla donatılan araç 5 ileri vitesli manuel şanzımanla sunuluyor.
Satışları bir web sitesi üzerinden yapılacak olan otomobilde, alınan aracın 500 adetlik üretimin kaçıncı ünitesi olduğuna dair bir plaka bulunacak.