13 Temmuz 2010 Salı
Fiat Punto Evo 1.4 Dualogic
Evet, sonunda yeni bir testle karşınızdayım. Uzun süredir hakkında yazmak istediğim bir otomobil olan Fiat Grande Punto, ben yazana kadar evrilip Punto Evo oldu ve ben de bu aracı test etmenin potansiyel müşteriler için birçok soru işaretini sileceğini düşünerek yola koyuldum. Fiat da beni kırmayarak Punto Evo'nun 1.4 litre hacimli atmosferik emişli benzinli motor ve yarı otomatik Dualogic şanzımanla donatılmış versiyonunu test için hazırladı.
Dış Mekan
İsim değişikliğine neden olan makyaj operasyonu için ciddi miktarda para harcayan Fiat, aracın genel hatlarını korumuş. En büyük değişikliğin yaşandığı ön kısımda farlar şeffaf camlı ve koyu zeminli seçilirken sis farlarının yeri ve şekli değiştirilmiş. Tamponu da yeniden tasarlanan otomobilin logosu da ızgara üzerinden alınıp gövde üzerine konmuş. Yan kısmında, opsiyonel olarak sunulan yeni grafikler ve yeni jant seçeneklerinden başka büyük bir yeniliği olmayan aracın arka kısmında şeffaflaşmış ve LED teknolojisi kullanmaya başlamış stoplar ve ön tamponla uyumlu bir şekilde yeniden tasarlanan arka tampon dikkat çekiyor. Punto Evo'nun model isminde yer alan "Punto", bagaj açma düğmesi olarak da görev yapan Fiat logosunun altına alınırken "Evo", Punto isminin eski yerine yerleştirilmiş.
İç Mekan
Makyajla birlikte en çok değişen alansa şüphesiz iç mekan olmuş. Grande Punto'dan çok büyük kardeş Bravo'yu andıran iç mekanda gözle görülür bir kalite artışı yakalanmış. Tasarımı değişmeyen direksiyon simidinin arkasında bulunan gösterge panelinin genel dağılımı aynı olsa da kadranlarda kullanılan yazı karakteri değişmiş. Konsol, baştan başa, dış mekan rengiyle uyumlu, delikli ve şık bir kaplamayla kaplanırken ön yolcu tarafına yerleştirilmiş olan ambiyans ışığı geçeleri hoş bir hava yaratıyor. Orta konsolun büyük kısmını parlak, piyano siyahına benzer bir kaplamayla donatan Fiat bu sayede daha elit bir görünüm elde etmiş. Konsolun üst kısmında Blue&Me Tomtom ünitesinin takılabildiği boşluk ve kapaklı bir saklama gözü bulunan otomobilin orta kısımda bulunan havalandırma ızgaraları bu bölümün hemen altına yerleştirilmiş. Grande Punto'da görev yapan ızgaraların genel görünümünü sunan orta ünitelerin aksine kenarlarda bulunan havalandırma çıkışları dairesel olarak tasarlanmış. Merkezi kilit ve direksiyonun "City" modu gibi fonksiyonlara ulaşmanızı sağlayan düğmeler ve radyo kumandalarının yerleri değişmezken şekilleri oldukça değişmiş. Eskisinden biraz daha derine alınan klima kontrollerinde de işlev olarak bir yenilik bulunmazken tasarım çok daha kaliteli görünüyor. Bu bölümde dikkatimi çeken bir husus da Grande Punto'da olduğu gibi çift bölge için sıcaklık ayarı sunan klimanın artık tek üfleme alanı seçeneği sunması. Konsolun en altında bulunan bardaklığın yanında, eskiden torpido gözünde bulunan USB bağlantı noktası yer alıyor. Dualogic şanzımanın vites topuzu, 500 ve Bravo modellerinde olduğu gibi açık yollu olmayan araca dışarıdan bakıldığında manuel şanzımanla donatıldığı sanılabilir.
İki ön koltuk arasında sunulan kol dayanağının içerisinde bir saklama gözü bulunurken bu bölümün eğimi ayarlanabilip istendiğinde tamamen kaldırılabiliyor. Bütün kapılarının iç kısımlarında gözler sunan aracın ön kapı içlerinde pet şişe koymak için yerler de bulunuyor. Ortalama büyüklükte bir torpido gözüne sahip olan Punto Evo'nun yolcu kısmının sol tarafında fileli bir göz de bulunuyor. Yapısında bir değişiklik olmayan 275 litre hacimli bagajın hacmi, arka koltukların asimetrik olarak yatırılmasıyla 1.030 litreye ulaşabiliyor. Uzaktan kumanda ve arka kısımda bulunan Fiat ambleminden açılabilen bagaj kapağını içeriden açmak için Grande Punto'da orta konsola yerleştirilen düğmeyse kaldırılmış
Konfor
Yenilenen koltuk döşemeleriyle birlikte artık daha yüksek yan destek sunan koltuklara sahip olan Punto Evo'nun sürüş konforu da artmış. Sert dolgulu koltuklar insanı yormazken arkada oturabilen üç kişi için üç noktadan bağlantılı emniyet kemerleri ve kafalıklar bulunuyor. Bu bölümdeki diz mesafesi de yeterli olan otomobilde boyu 1.80 metre olan dört kişi, dizleri etrafa değmeden yolculuk edebiliyor. Baş mesafesi de Grande Punto'da olduğu gibi geniş olan otomobilin hidrolik direksiyonunu yumuşatmaya yarayan "City" fonksiyonu, yarı otomatik şanzımanla birleştiğinde kullanımı kolaylaştırıyor. Dört camın elektrikli açma-kapama kumandalarıyla birlikte aynaların kumandaları da şoför kapısının kolçağına yerleştirilirken bütün camlar tek dokunuşla açılıp kapatılabiliyor. Standart donanımda sunulan 65 yanaklı lastikler konfora önemli katkı yaparken süspansiyon sisteminin orta-sert ayarı, aracın tok yapısıyla birleşince ortaya yüksek sürüş zevki çıkıyor. Ses sistemi, bu seviyede bir araç için oldukça gelişmiş olan otomobilde CD ve MP3 çalınabiliyor. Aracın, daha lüks otomobillerde görmeye alıştığımız bir donanımı da viraj içi aydınlatması. Tekerleklerin dönüş açısına göre sağ veya sol sis farını yakan sistem bu sayede karanlık viraj girişleri için ek aydınlatma sunuyor. Geceleri işinizi kolaylaştıracak bir diğer donanım da ön kapı kollarının loş bir ışıkla aydınlatılması. Karanlıkta kapı kollarının yerini kolayca bulmanızı sağlayan bu donanımla birlikte opsiyonel olarak sunulan ve istenildiği zaman devre dışı bırakılabilen kararan iç dikiz aynası da hayatı kolaylaştırıyor. İşe yarar bir donanım olan hız sabitleme sisteminin yeri biraz alışkanlık gerektirse de kullanımına alışınca Dualogic şanzımanla güzel bir ikili oluyor.
Sürüş
Punto Evo'nun sürüşünü tek bir cümleyle tanımlamak gerekirse İtalyan ateşini Alman tokluğuyla birleştirdiğini söyleyebiliriz. Kararlı bir yol tutuşa sahip olan otomobil bozuk yol geçişlerinde iç mekanında duyulan tok seslerle güven veriyor. Test aracı henüz 4.000 km'yi görmemiş olsa da iç mekanın herhangi bir yerinden tıkırtı gelmemesi olumlu. Dualogic şanzıman şehir trafiğinde kolaylık sağlasa da öncelikle sisteme alışmak gerekiyor. Otomatik modda vites geçişlerini oldukça yavaş gerçekleştiren şanzıman "Eco" moduna geçildiğinde de vitesleri olabildiğince geç düşürüyor. Hızlı değişim isteyenlere aracı "Eco" modundan çıkartıp şanzımanı da manuel moda getirmelerini öneriyorum. Bu şekilde vites değişim hızında hissedilir bir artış kaydeden şanzıman, motorun kırmızı bölgede kalmasına ve stop etmesine izin vermediğinden bu gibi durumların öncesinde vitesi otomatik olarak değiştiriyor. Şanzımanın bir diğer başarılı özelliği de otomatik moddayken de vites değişimine izin vermesi. Özellikle acil gücün gerektiği anlarda işe yarayan bu özellik sayesinde araç daha canlı oluyor. Bu şekilde vites küçültülmesinin ardından sabit sürat kullanımına geçildiğinde şanzıman vitesi tekrar büyütüyor ve istenmeyen aşırı tüketimin önüne geçiyor.
Yokuşlarda kalkış sırasında frenleri 2 saniye veya hareket sağlanana kadar bırakmayan Hillholder sistemi geri manevralarda da aynı şekilde çalışsa da yokuşun eğimi belli bir seviyenin altına indiğinde devreye girmiyor ve araç yavaş yavaş kaymaya başlıyor. Bu kayma çok yavaş olduğundan büyük bir tehlike oluşturmasa da araç sahiplerinin bu özelliğin farkında olmalarında yarar var. Konu performanslı sürüşler olduğundaysa 1.4 litre hacimli motorun ürettiği 77 beygir gücün yetersiz olduğu 3. vitesten itibaren belli oluyor. 0'dan 100 km/s sürate ulaşması 13.2 saniye süren otomobilin performans düşüşü de bu süratten sonra başlıyor. Maksimum sürati olan 165 km/s'e ulaşması için çok uzun düzlüklere ihtiyaç duyan otomobilin ibresinde yaklaşık %7'lik bir hata payı bulunuyor. 110 km/s süratle seyredildiğinde bile 3.500 d/d çeviren motor yüksek süratlerde zorlandığını gizleyemiyor. Zaten performanslı kullanımlarda 9 litre/100 km'nin üzerine çıkabilen tüketim değeri de bu zayıf motorun yüksek süratler için uygun olmadığını gösteriyor. Şehir içinde, daha düşük süratlerde ortalama tüketimi 5 litre/100 km seviyesine kadar inebilen otomobilin bu başarısında Start&Stop sisteminin de payı büyük. İstenildiğinde devreden çıkartılabilen sistem şehir trafiğinde yaşanan beklemelerde motoru stop ederek yakıt tasarrufu sağlıyor. Klima ve silecekler gibi önemli sistemlerin beslenmesini durdurmayan bu donanım sayesinde trafik ne kadar uzun süre duraklarsa kazancınız da o kadar artıyor.
Donanım-Fiyat
Şu anda ülkemize sadece üç motor seçeneği getirilen Punto Evo, 1.25 litre hacimli turbo Diesel (75 Beygir), 1.4 litre hacimli MultiAir (105 Beygir) ve testimize konuk olan 1.4 litre hacimli Fire (77 Beygir) adlı motorlarla alınabiliyor. Active ve Dynamic adlı iki donanım seviyesine sahip olan araçların Active seviyesinde elektrikli ve gövde rengi dış dikiz aynaları, metalik boya, "Punto" logolu kapı eşikleri, yol bilgisayarı, "Folow Me Home" farlar, yükseklik ve derinlik ayarlı direksiyon simidi, elektrikli ön camlar, direksiyondan kumandalı Radyo, CD ve MP3 çalar, far yükseklik ayarı, ABS, EBD, sürücü ve yolcu ön hava yastıkları, City fonksiyonlu direksiyon, sürücü diz hava yastığı, manuel klima ve yükseklik ayarlı sürücü koltuğu standart olarak sunulurken Dualogic şanzımanla bunlara ESP (Elektronik Stabilite Programı), ASR (Çekiş Kontrol Sistemi), MSR (Motor Fren Torku Düzenleyici), HBA (Panik Fren Destek Sistemi) ve Hillholder ekleniyor. Kullandığım aracın Dynamic paketindeyse Active paketine ek olarak gövde rengi kapı kolları, alüminyum alaşım jantlar, deri direksiyon simidi ve vites topuzu, ambiyans ışıklandırması, elektrikli arka camlar, katlanabile arka koltuklar, arka park sensörü, çift bölgeli otomatik klima, üçüncü arka kafalık ve viraj adınlatması bulunuyor. 1.4 Fire motor seçeneğiyle fiyatları 28.000 TL'den başlayan Punto Evo'nun Dynamic Dualogic modeli 33.250 TL'ye alıcı bekliyor. Şu anda en pahalı modeli 35.500 TL seviyesindeki fiyatı, 1.25 litre hacimli turbo Diesel motoruyla 75 beygir güç üretebilen Dynamic donanımına sahip Punto Evo versiyonuyken bütün modellerde liste fiyatı üzerinden 1.500 TL indirim uygulandığı, aracı teslim ettiğim gün bana aldığım bilgiler arasındaydı.
Standart donanımı haricinde opsiyon paketleriyle de donatılabilen otomobil için sunulan paketlerden ilki, 1.400 TL değerinde ve ESP, MRS, ASR, HBA, Hillholder, Aktif ön kafalıklar, yan ve perde hava yastıklarını içerisine alan Safety Plus kiti. Dualogic modeller için sunulan güvenlik paketi Safety olarak değişirken bu versiyonlarda standart olarak sunulan elektronik yardımcılar bu pakette yer almıyor. Fiyatı 900 TL'ye inen bu kitin ardından 400 TL masrafla yağmur sensörü, ışığa duyarlı iç dikiz aynası ve hız sabitleme sistemini içerisine alan Assist kit alınabiliyor. 17 inç çaplı alaşım jantlar için istenen bedel 750 TL, Skydome için istenen bedelse 1.750 TL olarak açıklanıyor. Blue&Me kitiyle birlikte 600 TL'ye navigasyon ön hazırlığı ve Blue&Me yazılımına sahip olabileceğiniz gibi 400 TL ek ücretle Hi-Fi sistemi de edinebilirsiniz. Son olarak 500 TL ek ücretle Pop kit adı altında karbon görünümlü tampon bantları ve gövde renkli yan çıtalar alınabilirken test aracının Safety, Assist, Freedom ve Pop kitleriyle donatıldığını hatırlatmalıyım.
Sonuç
Fiat'ın Grande Punto modelini kullanıp olduça beğenmiş birisi olarak Punto Evo'dan da memnun kaldığımı söylemeliyim. Her haliyle ileriye giden otomobilin şu anda tek eksiği Avrupa'da sunulan geniş motor yelpazesi. Grande Punto zamanında bile 120 beygir güç üretebilen benzinli ve 90 beygir güç üretebilen turbo Diesel motorlara sahip olan otomobilin şu anda neden sadece en güçsüz motor seçenekleriyle satıldığını tahmin etmek güç olsa da performans arayan müşterilerin 95 beygir gücündeki Multijet ile 120 ve 135 beygir gücündeki MultiAir Turbo modellerini beklemesi yerinde olacaktır. Kim bilir belki bir gün, güçü 180 beygire ulaşan Abarth versiyonlarını bile bayilerde görebiliriz.
Fotoğraflar
Test sırasında çektiğim fotoğraflara buradan ulaşabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder