9 Ocak 2014 Perşembe
Hyundai Santa Fe 2.0 CRDI Shiftronic
Hyundai'nin bir süredir devam eden yeni model atağının bir ayağı da SUV segmentinde yaşanıyor. Geçtiğimiz haftalarda test ettiğim ix35'in aksine 2012 yılında tamamen yenilenerek karşımıza çıkan araç markanın yeni tasarım anlayışının bir ürünü.
Türkiye'de satılan en büyük Hyundai modeli olan Santa Fe aslında Amerika'da Santa Fe Sport ismiyle pazarlanan daha küçük modelin ta kendisi. Birden bire üreticinin en iddialı görünüme sahip araçlarından birisi haline gelen Santa Fe Türkiye'nin astronomik vergileri de göz önüne alınarak ülkeye özel bir motor seçeneğiyle donatılmış.
Dış Mekan
Yeni nesil Santa Fe Hyundai'nin daha köşeli hale gelen tasarım anlayışını başarılı bir şekilde yansıtıyor. Oranları iyi ayarlanmış olan çizgiler sayesinde dengeli ve güçlü görünen aracın tasarımını beğendiğim sanırım anlaşılmıştır. Detaylarda büyük atılımlar bulunmasa da ortaya çıkan son ürün etkileyici.
Kromajlı altıgen ızgara ve ön tampon tasarımıyla heybetli görünen otomobilin xenon farları geriye doğru uzatılmış. Hafifçe genişletilmiş çamurluklar ve altlarını doldurabilen koyu renkli, 19 inç çaplı jantlar yan basamaklarla birleşince güçlü duruşu tamamlamış. Yan aynalara sinyal entegre eden Hyundai sade görünümlü arka kısımda çift egzoz çıkışı, spoiler ve önde olduğu gibi metalik gri renkli tampon koruması sunuyor.
Santa Fe'nin göründüğünden daha kompakt bir araç olduğunu ölçülere bakarak söylemek mümkün. Toyota RAV4 ve Honda CR-V gibi modellerin rakibi olan otomobilin 2.700 mm'lik aks mesafesi bir Toyota Corolla ile aynıyken 4.690 mm'lik boy da bu aracınkinden 7 cm uzun. Genişlik 1.880 mm olarak açıklanırken yükseklik 1.685 mm.
İç Mekan
Sürücü kapısının iç kısmında çift renkli plastik kaplamalarla kol dayanağında deri döşeme görülebilirken bu bölümdeki gözler ortalama büyüklükte ve şişe tutacağına sahip. Havalandırma ızgaraları, kapı iç kaplamaları ve kapı kolu gibi yerlerde bulunan mat metalik kaplamalar şık görünürken sürücü koltuk hafızası ile elektrikli cam ve ayna kumandaları kapı koluna yerleştirilmiş.
Orta kısımlarında dijital bölümler yer alan çift dairesel gösterge ix35 ile paylaşılırken üzerinde yol bilgisayarı, telefon, hız sabitleme ve ses sisteminin kumanda düğmeleri bulunan deri kaplı direksiyon simidi farklı. Çift renkli ön konsolun en üst kısmında kapaklı bir göz bulunurken orta konsolda dik yerleşime sahip havalandırma ızgaraları, dokunmatik ekrana sahip ses sistemi ve dijital gösterge paneline sahip havalandırma sistemi görülebiliyor.
Vites konsolunun önünde çakmak, 12 Volt soket, Aux ve USB girişleriyle birlikte kapaksız bir göz bulunurken daha geride vites kolu, ön koltuk ısıtma kumandaları, park sensörü ve otomatik park yardımcısını çalıştıran düğmelerle elektronik park freni butonu dikkat çekiyor. Köşeli tasarımın yansıdığı yerlerden olan vites konsolunun gerisinde iki bardaklık bir küçük kapaksız göz ve alt kısmında oldukça derin bir bölmeye sahip kol dayanağı yer alıyor.
Arka kapılar içerisinde de makul büyüklükte gözler sunan Santa Fe'nin ikinci koltuk sırası oldukça değişken. İki parçalı olarak ileri geri kaydırılabilen ikinci koltuk sırasının sırtlıkları da ileri ve geri yatırılabiliyor. Orta kısımda, gizli bardaklıklara sahip bir kol dayanağı bulunurken bu bölüme özel havalandırma ızgaraları B sütununa yerleştirilmiş. İkinci koltuk sırası için de koltuk ısıtması sunan Hyundai bu bölümde de 12 Volt elektrik soketine yer vermiş.
İkinci sıra devirilerek geçilen üçüncü koltuk sırası gerek duyulduğunda bagaj zemininden çıkıyor ve iki kişilik oturma kapasitesi sunuyor. Bu bölüme de kapaksız gözler ekleyen Hyundai ayrı havalandırma ızgaralarının yanında bu sıraya özel havalandırma hızı ayarı da sunuyor.
Üçüncü koltuk sırası katlandığında 516 litre hacimli bir bagaja sahip olan Santa Fe'de bu hacim, ikinci sıranın da katlanmasıyla 1.615 litreye ulaşıyor. Bagaj bölümünde ikinci koltuk sırasının yatırılma kumandaları ve 220 Volt soketi bulunmasıysa şık detaylar olarak dikkat çekiyor.
Konfor
Hyundai'nin bu modelde yüksek konfor seviyesiyle arasının iyi olduğu rahatlıkla görülebiliyor. Orta sertliğe sahip süspansiyon sistemi ve 19 inç çaplı jantlara rağmen çok ince yanaklara sahip olmayan lastikler sert bir sürüş sunmuyor. Rahat koltuklar ve başarılı motor sesi izolasyonu da eklenince stres seviyeniz iyice düşüyor.
Lüks içinde seyahat etmenizi sağlayan donanımlara bir göz atacak olursak deri döşemeler, bir ve ikinci koltuk sıraları için sunulan üç ve iki kademeli koltuk ısıtıcısı, üç koltuk sırası için de çıkışları bulunan tam otomatik havalandırma sistemi, deri kaplı ve ısıtmalı direksiyon simidi, elektrikli cam ve aynalar, açılabilir panoramik cam tavan, elektrikli sürücü koltuğu, ileri geri kaydırılabilen ve sırtlıkları yatırılabilen ikinci koltuk sırası, hız sabitleme ve sınırlama sistemleri, yol bilgisayarı, Bluetooth bağlantısı, USB ve Aux çıkışlarına sahip, CD ve MP3 çalabilen ses sistemi gibi donanımların standart olarak sunulduğu görülebiliyor.
İş park etmeye geldiğinde de sürücüsünü üzmeyen Santa Fe'de ön ve arka park sensörlerinin yanında geri görüş kamerası ve park yardımcısı bulunuyor. Üstelik bu yardımcı çoğu araçta olduğu gibi küçük yerlerden korkmuyor. Hatta yaptığım denemelerde, bazı hallerde "Türk modu" gibi bir hale bürünen sistem aracın sığmayacağı yerlere çapraz girip bir tekerleği kaldırıma bile çıkardı.
Aracın genişlik ve yüksekliği sayesinde başarılı seviyede olan omuz ve baş mesafelerini ilk iki sırada sorun yaratmayan diz mesafesi de takip ederken üçüncü sıra daha çok küçük çocuklar için düşünülmüş. Daha uzun aks mesafesine sahip "Asıl" Santa Fe bu bölümde de makul bir yaşam alanına sahip olsa da Avrupa pazarında satılan model bu konuda o kadar iddialı değil.
Santa Fe'nin en büyük konfor donanımıysa şüphesiz otomatik şanzımanı. 6 ileri vitese sahip tam otomatik ünite sarsıntıız geçişleri ve koldan manuel kullanım özelliğiyle dikkat çekiyor.
Sürüş
Yüksek ve ağır bir araç olsa da Santa Fe'nin sürüşü dikkat çekici şekilde binek otomobillerinkine yakın. Rahatsız edici salınımlar yaşatmayan süspansiyon sistemi ve 235/55-19 ölçülerine sahip lastiklerin birleşimi dengeli bir yol tutuş performansını garanti altına alıyor. Dört tekerlekten çekiş sisteminin de avantajıyla yola sıkı tutunan Santa Fe aynı başarıyı çok zorlu olmayan arazi şartlarında da tekrarladı.
Özellikle baldır bölgesinde başarılı destekler sunan ön koltuklar ve üç kademesi olsa da Sport modunda bırakılması yerinde olacak direksiyon sistemine dört tekerlekten çekiş sistemi eklendiğinde bu yükseklikte bir araçtan beklenmeyecek yanal ivmelerle karşılaşılabiliyor. Yol sesi izolasyonu da başarılı olan Santa Fe'nin harici sesler konusunda biraz daha çalışması gereken konuysa rüzgar sesi.
Bir spor otomobil olmasa da yere sabitlenen gaz pedalı kullanan Santa Fe'nin pedal reakiyonlarıysa konfora yönelik. Hem gaz hem de fren pedalları belli bir açıdan sonra hissedilir şekilde tepki veren aracın bu özelliğine alıştıktan sonra kullanımı oldukça konforlu. Bu arada fren sisteminin acil durumlarda bile dengeli duruşlar sağladığını da belirteyim.
Türkiye'nin her geçen gün daha da kötüleşen vergi sistemine ayak uydurabilmek için güçlendirilen 2 litre hacimli turbo Diesel motoru 184 beygir güç, 400 Nm tork üretebilen Santa Fe 6 ileri vitesli otomatik şanzıman ve dört tekerlekten çekiş sistemini standart olarak sunuyor. 2 tonu aşan ağırlığa sahip olan araç 0'dan 100 km/s sürate 10.9 saniyede ulaşabilirken maksimum sürati 190 km/s.
Geniş ön kesit, 2 ton ağırlık, dört tekerlekten çekiş sistemi ve otomatik şanzıman gibi özelliklerle birleştiğinde mucize yaratması pek beklenmeyen motor 110-120 km/s sabit süratli kullanımlarda 7 litre/100 km civarında bir yakıt tüketimi sunabiliyor. Daha hızlı sürüş ve şehir içi gezmeleri de eklenince test ortalaması 9 litre/100 km seviyesinde gerçekleşti.
Fiyat/Donanım
Teste aldığım gün fiyatı 166.000 TL olan Santa Fe'nin son ÖTV bindirimleri sonrasında 2013 modelleri için fiyatı 187.000 TL'ye ulaştı. Zengin standart donanım geleneğini sürdüren Hyundai bu aracı da tıka basa doldurmuş.
Sadece 2 litre hacimli turbo Diesel motor ve dört tekerlekten çekiş sistemiyle sunulan Santa Fe'nin donanımında 6 ileri vitesli otomatik şanzıman, elektrikli cam ve aynalar, xenon farlar, LED gündüz aydınlatması, far yıkama sistemi, açılabilir panoramik cam tavan, hız sabitleme ve sınırlama sistemleri, ön, yan, perde ve sürücü diz hava yastıkları, yokuş iniş yardımcısı, ön ve arka park sensörleri, geri görüş kamerası, deri koltuklar, bir ve ikinci koltuk sırasında ısıtma, otomatik park yardımcısı, direksiyon ısıtması, üçüncü koltuk sırası, yol bilgisayarı, çok fonksiyonlu direksiyon simidi, Aux ve USB portları sunan, CD ve MP3 çalabilen ses sistemi, çift bölgeli otomatik klima ve Bluetooth bağlantısı bulunuyor.
Sonuç
Her geçen gün kendisini geliştiren firmaların başında gelen Hyundai, Santa Fe modeliyle de maratona devam ediyor. Yeni görünümüyle markanın giderek köşeli bir hal alan tasarım anlayışını yansıtan SUV geniş iç mekanıyla da ailelerin isteklerini karşılayabilecek özellikler sunuyor.
Sürekli artan vergiler nedeniyle fiyatı da yükseliyor olsa da bu açığı çok zengin olan donanım listesiyle kapatmaya çalışan Sante Fe performans bölümünde geride kalmamak için de 2 litre hacimli turbo Diesel motorunu Türkiye pazarına özel olarak güçlendirdi. Otomatik şanzıman konforu ve dört tekerlekten çekiş avantajını da listeye ekleyen araç eskisinden çok daha başarılı.
Fotoğraflar
Test sırasında çektiğim fotoğraflara buradan ulaşabilirsiniz.
Volkswagen Passat BlueMotion
Volkswagen ailesinin göreceli olarak daha tutumlu modellerine verilen isim olan BlueMotion yine bir Passat'ta. Yalnız bu sefer otomobil Amerika kıtasında satılan versiyon.
Görünümü, bu kıtada satılan ve Avrupa versiyonlarından büyük olan Passat modellerinden farklı olmayan aracın bagaj kapağı üzerine küçük bir spoiler eklenmiş.
İç mekanında da dikkat çekici bir yenilik olmayan konseptin koltuk döşemelerinde mavi renkli ince çerçeveler kullanılırken konsolda da karbon fiber görünümlü kaplamalar görülebiliyor.
Avrupa'da bir süredir 1.6 litre hacimli turbo Diesel üniteyi kullanan Passat BlueMotion okyanusun diğer tarafında 150 beygir güç, 250 Nm tork üretebilen 1.4 litre hacimli benzinli motora sahip. Start/Stop, silindir iptal etme fonksiyonu ve DSG ile donatılan otomobilin otoyolda yakaladığı ortalama yakıt tüketimse 5.6 litre/100 km.
8 Ocak 2014 Çarşamba
Lexus RC F Coupé
Daha güçsüz kardeşlerinden farklı olarak 19 inç çaplı jantlar, genişletilmiş yan etekler, farklı tamponlar, daha da iddialı görünüme sahip ön panjur, geniş çamurluklar ve dört egzoz çıkışına sahip olan otomobilde opsiyonel olarak seviye ayarlı spoiler de sunulacak.
İç mekanında büyük farklılıklar olmayan RC F'in koltukları daha yüksek yan desteklere sahipken kapı içlerinde karbon fiber kaplamalar görülebiliyor. Gösterge paneli de makyajlanan aracın bu bölümünde dört yerine iki yuvarlak gösterge ve büyük bir dijital ekran görev yapıyor.
Lexus tarafından geliştirilmiş en yüksek performanslı v8 motora sahip araç olacağı belirtilen otomobilin 5 litre hacimli ünitesi 471 beygir güç, 530 Nm tork üretiyor. Arkadan itiş sistemine sahip olan konseptte 8 ileri vitesli otomatik şanzıman kullanılmış. 0'dan 100 km/s sürate ulaşma süresi 4.5 saniye olan otomobilin maksimum sürati 270 km/s'te sınırlandırılmış. Aracın BMW M4'e doğrudan rakip olacağınıysa söylememe gerek yok sanırım.
Seat León Cupra
Daha önce blogda 1.4 litre hacimli motoruyla testime konuk olan Seat León'un Cupra versiyonu da tanıtıldı. 2013 yılında yaptığım son testin konuğu olan Ibiza Cupra'nın büyük kardeşi iki farklı motor gücüyle sunulacak.
Abartılı görünüm sunmayan araçlarda büyük hava girişleri, petek şekilli ön panjur ızgarası, 18 ve 19 inç çaplı jantlar, siyah renkli yan aynalar, kırmızı fren kaliperleri, arka kısımda spoiler, difüzör ve çift egzoz çıkışı dikkat çekiyor.
İç mekanda da farklılıklar bulunan otomobilde alt kısmı düzleştirilmiş direksiyon simidi, sportif yan desteklere sahip ön koltuklar, kırmızı renkli kaplamalar, metal pedal seti ve Cupra logoları sunuluyor.
Cupra ve Cupra 280 isimli iki versiyona sahip olan araçların her ikisinde de turbo beslemeye sahip 2 litre hacimli benzinli motorlar görev yapıyor. 265 ve 280 beygir güç üretebilen motorların her ikisi de 350 Nm tork değerine ulaşabiliyor.
Her iki motorla da 6 ileri vitesli manuel ve yarı otomatik şanzıman sunulmakta. DSG ile 0'dan 100 km/s sürate 5.8 saniyede ulaşabilen Cupra manuel şanzımanla aynı sürate 5.9 saniyede ulaşabiliyor. Şimdiye kadar piyasaya sürülen en hızlı Seat olan Cupra 280 de DSG ile 0-100 km/s deparını 5.7 saniyede tamamlarken manuel şanzıman bu süreye 0.1 saniye ekliyor.
Maksimum süratleri 250 km/s'te sınırlandırılan kardeşler bir önceki nesil modellere göre 55 kg daha hafif. Manuel şanzımanla yakıt tüketim ortalaması 6.4 litre/100 km olarak açıklanan ikilinin DSG ile ortalaması 6.7 litre/100 km'ye ulaşıyor.
Volvo Concept XC Coupé
Volvo'dan gelen yenilikler devam ediyor. Geçtiğimiz yaz aylarında klasik coupé P1800'ün izinden yürüyen coupé konseptini tanıtan İsveç merkezli üretici şimdi de XC90'ın gelecekte alacağı şeklin ipuçlarını veriyor.
Concept Coupé'yi andıran LED farlar ve çıkık ön panjur dikkat çekerken küçük hava girişlerine sahip ön tampon, büyük jantlar, kapılara gizlenmiş kapı kolları, ilginç şekilli stoplar ve arka tampon içinden çıkan egzoz çıkışları diğer detaylar arasında.
B sütunu bulunmayan konseptin iç mekanında dört kişilik oturma kapasitesi sunulurken cam tavan yaşam alanını ferah bir hale getirmiş. Vites konsolu arka koltuklara kadar uzayan otomobilin bagaj zemini de şeffaf.
7 Ocak 2014 Salı
Peugeot 308 SW
Peugeot'nun şık hatchback modeli 308 artık yeni bir station wagon gövdeye sahip. Daha küçük bagaj hacimli kardeşi gibi hafifleyen otomobilin boyu da uzamış.
Tasarımına bakıldığında çizgilerin B sütununa kadar hatchback versiyon ile aynı kaldığı görünen 308 SW'nun arka kısmında farklılıklar mevcut. Günümüzde çoğu station wagonda arka çapraz camların giderek daraldığı görülse de Peugeot bu ezberi bozmuş gibi duruyor. Stoplar da hafifçe makyajlanırken spoiler altına, D sütunu gerisine deflektör eklenmemiş.
İç mekana geçildiğinde ön panelde bir değişikliği olmadığı görünen aracın boyu 4.58, yüksekliğiyse1.47 metreye ulaşmış. Önceki nesil modelden 140 kg daha hafif olan otomobilin bagaj hacmi de 610 litreye ulaşmış.
Opel Astra GTC
Sürekli artan vergi oranları karşısında sanki Türkiye'ye özel model geliştiriyormuş gibi görünen markalardan birisi de Opel. Alman üretici 1.6 litre hacimli benzinli motorunun gücünü daha da yukarılara taşıdı.
Şimdiye kadar 180 beygir güç üretebilen versiyonu kullanılan ünitenin 200 beygir güç, 300 Nm tork üretebilen modelleri ilk olarak üç kapılı Astra ailesinin kaputu altında yer alacak. 6 ileri vitesli manuel şanzımanla 0'dan 100 km/s sürate 7.9 saniyede ulaşabilecek olan aracın maksimum sürati 230 km/s.
Ortalama yakıt tüketim değeri de 6.6 litre/100 km olarak açıklanan yeni modelin Almanya pazarında başlangıç fiyatıysa 25.250 Euro.
Mercedes-Benz GLA 45 AMG
Mercedes, iki ay önce ilk fotoğraflarını paylaştığı GLA 45 AMG'nin seri üretim modeli üzerindeki perdeyi kaldırdı. İç mekanı da ortaya çıkan otomobil ilk olarak Detroit otomobil fuarında sergilenecek.
AMG logolu ön panjur, sportif görünümlü ön ve arka tamponlar, splitter, 19 inç çaplı jantlar, farklı yan etekler, difüzör ve yeni egzoz çıkışlarıyla donatılan araçta 20 inç çaplı jantlar opsiyonel olarak alınabiliyor.
A 45 AMG'de olduğu gibi yüksek yan desteklere sahip sportif ön koltuklara sahip olan araçta AMG logolu küçük vites topuzu, karbon fiber kaplamalar, üst ve alt kısımları düzleştirilmiş direksiyon simidi, Alcantara döşemeler ve kontrast renkli dikiş iplikleri opsiyonel olarak sunuluyor.
Kaputunun altında görev yapan turbo beslemeye sahip 2 litre hacimli motoru A 45 AMG ve CLA 45 AMG modelleriyle paylaşan ara. 360 beygir güç, 450 Nm tork üretebiliyor. Dört tekerlekten çekiş sistemi ve çift kavramalı, 7 ileri vitesli yarı otomatik şanzımanla 0'dan 100 km/s sürate 4.8 saniyede ulaşabilen otomobilin maksimum süratiyse 250 km/s'te sınırlı.