16 Ocak 2016 Cumartesi
MINI John Cooper Works Convertible
MINI ailesi genişlemeye devam ediyor. Yeni nesil örnekleri 2013 yılından beri aramızda olan otomobilin John Cooper Works imzalı seçeneği 2014 yılında tanıtılırken üzeri açılabilen seçenekler 2015 yılından beri bizlerle. Bütün bu modellerin birleşmesiyse 2016 yılını buldu.
Üzeri açılabilen bir JCW veya Convertible modellerin JCW kitli versiyonu şeklinde tanımlanabilecek olan otomobilde daha sportif görünen bir ön tampon, 17 inç çaplı jantlar, Brembo imzalı fren sisteminin kırmızı kaliperleri, farklı yan etekler, agresif görünen arka tampon ve merkezi yerleşime sahip çift egzoz çıkışı dikkat çekiyor.
30 km/s sürate kadar ve 18 saniyede açılıp kapanabilen tavana sahip olan aracın iç mekanında, yüksek yan desteklere sahip, JCW amblemleri ve sabit kafalıklarla donatılan ön koltuklarla birlikte metal pedal seti, Alcantara döşemeler ve birçok JCW logosu dikkat çekiyor.
Kaputu altında turbo beslemeye sahip 2 litre hacimli bir motor görev yapan araç 231 beygir güç, 320 Nm tork üretebiliyor. 6 ileri vitesli manuel şanzımanla 0'dan 100 km/s sürate 6.6 saniyede ulaşabilen otomobil maksimum 242 km/s sürat yapabilirken yine 6 ileri vitesli otomatik şanzımanla birlikte veriler 6.5 saniye ve 240 km/s olarak değişiyor.
VLF Destino
Detroit'in yenilerinden VLF Automotive, Force 1 ile birlikte çok daha tanıdık yüze sahip bir sedanı da fuar sırasında otomobilseverlerin beğenisine sundu. Fisker Karma temelleri üzerine geliştirilen otomobil bu araçtan farklı bir şekilde güç üretecek.
Yeni tamponla aracı farklı bir yüze kavuşturan VLF, 22 inç çaplı jantlarla donattığı Destino'nun arka bölümünde de, altında difüzör bulunan bir tampon kullanmayı ihmal etmemiş. Geniş arka çamurluklara sahip olan otomobilin merkezi yerleşime sahip dört çıkışlı egzoz sistemi de kaput altında olanları haber veriyor.
Orta konsolda yer alan büyük dokunmatik ekran sayesinde sade bir görünüm sunan iç mekanın büyük kısmı doğrudan Karma'dan alınırken vites konsolu üzerinde değişiklikler olduğu görülebiliyor.
Kaputu altında artık Chevrolet Corvette ZR1 temelli, kompresör beslemeye sahip, 6.2 litre hacimli bir v8 motor bulunduran araç 638 beygir güç, 820 Nm tork üretebiliyor. 0'dan 100 km/s sürate yaklaşık 4 saniyede ulaşabilen büyük sedanın maksimum süratiyse 320 km/s'in üzerinde.
Aracın Amerikan pazarında sahip olacağı başlangıç fiyatıysa 229.000 Dolar.
Audi A4 Allroad Quattro
Bu yıl Detroit otomobil fuarında birçok ses getiren tanıtım görsek de bazı üreticiler daha az dikkat çekmekten yana oldu. Bu tip markaların arasında bulunan Audi, yeni nesil A4'ün arazi şartlarına daha uygun versiyonu Allroad Quattro'yu sergilemek için bu organizasyonu seçti.
Alman markanın daha önce de kullandığı tarif sonucunda ortaya çıkan otomobil yerden 34 mm yükseltilmiş bir A4 Avant. Kromajlı ön panjur, 17, 18 ve 19 inç çaplarında jant seçenekleri ve alt kısmında siyah renkli koruma kullanılmış gövdesiyle kimliğini belli eden aracın yine alt bölümünde metal görünümlü plakalar kullanılmış.
İç mekanı daha alçak yapılı kardeşlerinden kopyalanan otomobilin bagaj hacmi 505 ile 1.510 litre arasında değişiyor. Kaput altında da tanıdık motorlar sunan Audi, 5 Diesel ve sadece 1 benzinli motor seçeneğiyle güç aralığını 150 ile 272 beygir aralığında tutmuş. Şanzımanlar da motora göre 6 ileri vitesli manuel, 7 ileri vitesli S Tronic veya 8 ileri vitesli otomatik olabiliyor.
VLF Force 1
A.B.D. merkezli yeni bir üretici doğuyor. VLF Automotive isimli markanın yaratılmasında Henrik Fisker, Bob Lutz ve Ben Keating gibi isimler sorumluluk almış. Detroit otomobil fuarına da katılan firma bu organizasyon sırasında iki model birden tanıttı.
Agresif çizgilere sahip bir coupé olan Force 1, öne doğru çıkıntı yapan panjur, bu parçanın hemen altında sunulan splitter, iki parçaya bölünmüş farlar, birçok hava giriş ve çıkışına sahip kaput, 21 inç çaplı jantlar, geniş çamurluklar, yana yerleştirilmiş egzoz çıkışları, ince uzun LED stoplar, büyük bir spoiler görevi gören bagaj kapağı ve dikkat çekici tasarıma sahip arka tamponun altına eklenen büyük difüzör gibi detaylara sahip.
Dışarıda başarılı şekilde gizlenebilmiş olsa da iç mekanda, temellerinin bir Dodge Viper olduğu belli olan otomobilde baklava desenli deri ve Alcantara döşeme kullanılmış. Yaşam alanında, Viper'dan büyük bir farklılık sunulmasa da vites konsolu üzerinde yer alan telefon entegrasyon plakası ve daha arkada göze çarpan şampanya tutucular ilginç değişiklikler arasında sayılabilir.
Kaputu altında Viper'ın 8.4 litre hacimli v10 motorunu kullanan otomobilde bu ünitenin gücü 745 beygire, torkuysa 865 Nm'ye yükseltilmiş. 6 ileri vitesli manuel veya otomatik şanzıman seçenekleriyle alınabileceği açıklanan aracın maksimum sürati 350 km/s olarak açıklandı.
Karbon fiber gövdesiyle ağırlığı 1.550 kg'ın altına çekilebilen otomobilin A.B.D. pazarında başlangıç fiyatıysa 268.500 Dolar olarak açıklandı.
15 Ocak 2016 Cuma
Hyundai IONIQ
Hibrit otomobilde savaşlar son sürat devam ediyor. Toyota Prius'un liderliğinde geçilen yılların ardından bu pazarın giderek büyüdüğünü gören diğer markalar Japon egemenliğine bir son vermek için kendi savaşçılarını piyasaya sürer oldu. Bu araçlara 2016 yılında katılacak olan örnekse Güney Kore'den gelecek. Üstelik ilerleyen aylarda aynı araca sadece elektrik motoruna sahip bir seçenek de eklenecek.
5 kapılı bir hatchback olarak tasarlanan otomobilin bagaj kapağı, Prius'ta olduğu gibi yüksek tutularak hava sürtünme katsayısı 0.24'te tutulmuş. Dik tutulan ön bölümde altıgen panjur ve ince uzun farların arasına eklenen siyah renkli bölüm farklı bir görünüm sunmuş. Tamponun altına kısa bir splitter eklenirken sis farları, dik bir şekilde konumlandırılıp, yanlarda yer alan hava girişleriyle birleştirilmiş.
İlginç bir tavan kaplamasına sahip olan IONIQ metal görünümlü yan aynası ve siyah renkli kapı altı korumaları da sunuyor. Yatık bagaj kapağı camının bittiği noktada görülen spoilerin altında dik yerleşime sahip ince bir cam daha sunan otomobilin stopları üçgen biçimli. Arka tamponun siyah tutulan orta kısmında dik yerleşime sahip reflektörler de bulunuyor.
Şık bir iç mekana sahip olan otomobilin kapı kolu ve cam kumandaları gibi parçaları tanıdık olsa da alt kısmı düzleştirilmiş, çok fonksiyonlu direksiyon simidi, tamamı dijital gösterge paneli ve kenarları yuvarlatılmış havalandırma ızgaraları farklılık yaratıyor. Metal pedal seti, dokunmatik bilgi ekranı, şık vites topuzu ve metal görünümlü süslemelere sahip kumanda birimleri de yaşam alanına seçkin bir görünüm katmış.
Kaput altında 1.6 litre hacimli bir benzinli motor bulunduran IONIQ bu üniteden 105 beygir güç, 147 Nm tork alabilirken 44 beygir güç, 170 Nm tork üretebilen elektrik motoruyla karma kullanımda 141 beygir güç, 265 Nm tork alınabilmiş. 6 ileri vitesli, çift kavramalı, yarı otomatik şanzımanla donatılan hibrit otomobilin tamamen elektrikli kullanımda ulaşabildiği maksimum sürat 120 km/s olarak açıklandı.
Plug-in versiyonu, daha yüksek kapasiteli pilleriyle 50 km ek menzil sunacak olan otomobilin sadece elektrik motorlu bir seçeneği de bulunacak. 120 beygir güç, 295 Nm tork üretebilen bu araç 250 km menzile ve 165 km/s maksimum sürate sahip olacak.
Acura Precision
Detroit'te bu yıl tanıtılan konseptlerden birisi de Acura standında görülebilir. Büyük Japon üreticilerin alt markalarının tamamı bu sayede organizasyonda sportif bir otomobil tanıtırken diğerlerinin aksine bu araç seri üretime alınmayacak.
Köşeli hatlara sahip olduğu görülebilen dört kapılı otomobil seri üretime alınmayacak olsa da markanın gelecekte kullanacağı tasarım dilini bizlere sergiliyor. 5.182 mm boya ve 2.134 mm genişliğe sahip olan dev otomobil 1.321 mm yükseklik ve 3.099 mm aks mesafesi de sunuyor.
Basık bir yapıyla birlikte geniş ön panjur, ince uzun LED farlar, 22 inç çaplı jantlar, gizlenmiş kapı kolları, geniş çamurluklar, çıkıntı yapan yan etekler, ince tutulmuş sütunlar, uzun bir bagaj kapağı, yüksek arka bölüm, ince stoplar, girinti yapan arka tampon ve bu parçanın kenarlarına eklenen iki büyük egzoz çıkışı sunan otomobilin yan aynaları bulunmuyor.
İç mekanı da fütüsitik bir duruşa sahip olan otomobilin orta konsolu Lamborghini raflarından alınmış gibi dursa da yukarıya çıktıkça dijital göstergeler ve 3 boyutlu bilgi ekranı farklılık yaratıyor. Üst ve alt bölümleri basık direksiyon simidi üzerine eklenen iki buton ve vites değiştirme kulakçıkları sportif havayı pekiştirirken ince yapılı koltuklar, farklı renklerde sunulan deri döşeme, metal pedal seti ve deri aralarına gizlenen ahşap kaplama şık dokunuşlar olarak gözlerden kaçmıyor.
BMW
Yeni yılla birlikte BMW'nin toplu model güncellemeleri başladı. Alman üretici en sportifinden en lüksüne hemen hemen her model ailesi için mekanik bir yenilik sunmayı başarmış. Farklılıkların en büyükleriyse şu şekilde;
435i'nin yerine geçen 440i'yi tanıtan BMW, bu aracın 3 litre hacimli motorunun 326 beygir güç, 450 Nm tork üretebildiğini açıkladı. Daha önce 3 Serisi'nde tanıtılan ünite arkadan itiş veya dört tekerlekten çekiş sistemiyle alınabiliyor. Aynı motoru kullanan 740Li xDrive da aynı güç ve tork değerini üretiyor.
3 Serisi ürün gamına 325d sedan ve Touring seçenekleri katan firma bu otomobillerde görev yapan 2 litre hacimli turbo Diesel motorun 225 beygir güç, 450 Nm tork üretebildiğini açıkladı. Sedan seçenek, 8 ileri vitesli otomatik şanzımanla 0'dan 100 km/s sürate 6.1 saniyede ulaşabiliyor.
M4 GTS için karbon fiber jant seçeneği sunan BMW M3 ve M4 modelleri için de yeni bir yarış paketi sunuyor. 20 inç çaplı GTS jantları ve siyah renkli egzoz çıkışları gibi özellikler paket kapsamına alınırken iç mekanda hafifletilmiş koltuklar ve özel emniyet kemerleri bulunuyor.
3 litre hacimli motorun gücünü 450 beygire yükselten BMW bu sayede araçların 100 km/s sürate ulaşma sürelerinden 0.1 saniye eksiltirken adaptif süspansiyon sistemi, aktif M diferansiyel, farklı ayara sahip ESP ve yeniden programlanmış sürüş modları donanıma eklenmiş.
14 Ocak 2016 Perşembe
Caterham Seven 620S
İngiliz üretici Caterham, Seven model ailesini çeşitlendirmeye bayılıyor. Bu bağlamda yeni bir araç tanıtan firma, 2013 yılında piyasaya sürdüğü 620R modelini çok sert bulanlar için aynı otomobilin S versiyonunu da üretmeye karar vermiş.
Görünüm olarak bildiğimiz Caterham hatlarını koruyan araçta farklı tasarıma sahip 15 inç çaplı jantlar ve ön cam standart olarak sunulurken iç mekanda karbon fiber detaylar dikkat çekiyor. Momo direksiyon simidi, deri döşeme ve dört noktadan bağlantılı emniyet kemerlerini de donanıma ekleyen otomobilde 995 Sterlin karşılığında koltuk ısıtma sistemi bile alınabiliyor.
Kaputu altında Ford raflarından alınıp kompresör beslemeyele donatılmış 2 litre hacimli bir motor yer alan araç 310 beygir güç, 297 Nm tork üretebilmekte. 0'dan 96 km/s sürate 3.44 saniyede ulaşabilen 640 kg ağırlığındaki otomobilin maksimum sürati 233 km/s.
13 Ocak 2016 Çarşamba
GMC Acadia
2016 Detroit otomobil fuarında tanıtılan sayısız SUV arasında bir de GMC modeli bulunuyor. Markanın orta boy SUV modeli Acadia, yeni yılla birlikte tamamen yenilendi. Ortaya çıkan araç eskisinden hem daha küçük hem de çok daha hafif.
4.917 mm boya, 1.916 mm genişliğe ve 1.745 mm yüksekliğe sahip olan Acadia'nın aks mesafesi de 2.857 mm'ye gerilemiş. Asıl dikkat çeken değişiklikse boş ağırlığın 2.112 kg'dan 1.794 kg'a inmesi olmuş. Eskisinden daha ince yapılı farları çamurluklara doğru uzarken ön panjur daha kompakt bir görünüme kavuşmuş. Küçük sis farlarına sahip ön tamponsa sade bir görünüm sunuyor.
Denali donanımıyla birlikte bol bol krom parçaya ve farklı jantlara kavuşan aracın, standart donanımda siyah renkli olarak seçilen kapı altı ve çamurluk üstü korumaları gövde renginde sunulmakta. Üst bölümü düzleştirilimiş çamurluklar eskiden olduğu gibi şişik bir yapı sunarken C sütunu yine belirgin tasarlanmış.
Arka bölümde daha ince ve uzun LED stoplar kullanmaya başlayan Acadia'nın stopları arasında da çok daha uzun bir süs çıtası kullanılmış. Metalik gri renkli arka tampon alt kaplamasının kenarlarına da bir çift egzoz çıkışı eklenmiş.
İç mekanda da büyük değişim geçiren Acadia daha küçük göbekli bir direksiyon simidi ve orta bölümü dijital olan bir gösterge paneline sahip. Ahşap ve metal görünümlü kaplamalarla çift renkli deri döşeme lüks hissini artırırken dokunmatik ekran, yanlara doğru alınan havalandırma ızgaralarının arasına eklenmiş. Orta konsol altında yer alan göz ve ön koltuklar arasındaki kol dayanağında da büyüme yaşanmış.
Üç koltuk sırası sunmaya devam eden SUV'nin iki ve üçüncü koltuk sıraları katlanmış haldeyken elde edilen bagaj hacmi 2.237 litre. Bu arada üçüncü koltuk sırasının bagaj zeminine gizlenebilmesi işe yarar bir özellik.
Kaputu altında 3.6 litre hacimli v6 motor bulunmaya devam etse de gücü 310 beygire yükselmiş. Ayrıca daha ekonomik bir yolculuk isteyen müşteriler için, 194 beygir güç, 258 Nm tork üretebilen, 2.5 litre hacimli, 4 silindirli bir motor da sunulmakta. 6 ileri vitesli otomatik şanzıman ve önden çekiş sistemi standart donanımdayken dört tekerlekten çekiş sistemi opsiyonel olarak alınabiliyor.
12 Ocak 2016 Salı
Lincoln Continental
Premium segmentten pay almaya çalışan üreticilerin sayısı hiç de azımsanacak gibi değil. Ford'un da yan markalarından Lincoln ile dahil olduğu bu ligde akla gelen modellerden birisi olan Continental, tamamen yenilenen şekliyle konseptinden 10 ay sonra Detroit'te otomobilseverlerle buluştu.
Yüksek yapılı ön panjur ve ince LED farlarıyla ilk nesil Maserati Quattroporte'yi andıran bir burun yapısına sahip olan otomobilin ön tamponu dinamik bir duruş sergiliyor. Büyük jantlar ve orta bölümü yükseltilmiş kaputla heybetli bir görünüm yakalnırken ön kapılarda yer alan yatay süslemeler ve çamurlukların gövde üzerinde yaptığı çıkıntılar Bentley modellerini hatırlatıyor.
İnce kollarla yerlerine sabitlenen yan aynalar farklı bir görünüm sunarken neredeyse camlara dayanan kapı kolları ilginç duruyor. Aşağıya doğru kalınlaşan bir C sütunu ve geriye doğru hafifçe alçalan bagaj kapağı gibi üst düzey sedan modellerinin olmazsa olmaz detaylarına da sahip olan Continental ince uzun LED stoplara ve tampon altına gömülmüş geniş egzoz çıkışlarını da donanıma katmış.
Kafa karıştırıcı bir yapıya sahip olmayan iç mekan panoramik cam tavanla daha da ferah hale gelirken dijital gösterge paneli, dokunmatik ekran, deri döşemeler ve ahşap kaplama aracın olmazsa olmazlarından. Dört koltuğunda da ısıtma, soğutma ve masaj fonksiyonları bulunan Continental ön koltuk sırtlıklarında çift açılı ayar sunarken arka koltuk sırtlıkları da geriye yatırılabiliyor.
Söz arka koltuklardan açılmışken, burada oturan yolcular geniş diz mesafesi, farklı radyo ve havalandırma ayarları, daha yumuşak kafalıklar ve güneş perdeleri gibi lüks donanımlara da sahip oluyor. Otomatik şanzımanın kumandasını arayanlarınsa orta konsolda yer alan dokunmatik ekranın soluna bakması yeterli.
Kaput altında çift turbo beslemeye sahip 3 litre hacimli bir v6 motorun görev ypacağını belirten Lincoln bu ünitenin en az 400 beygir güç, 540 Nm tork üreteceğini açıkladı. Standart olarak önden çekişli olacak sedanın dört tekerlekten çekişli seçeneği de sunulacak.
Honda Ridgeline
Fuarın yeri A.B.D. olunca katılımcılardan pick up ve SUV sergilememelerini beklemek saflık olur. Bunun farkında olan firmalardan birisi de Honda. Bir süredir üretimde olmayan Ridgeline isimli modelini dirilten Japon üretici bu sefer farklı bir tasarım dili seçmiş.
Baja isimli yarış versiyonuyla geçtiğimiz yıl tasarımının ipuçlarını vermiş olsa da tamamı ilk defa gün yüzüne çıkan araç eskisinden çok daha sade bir görünüme sahip. Köşeli hatlara sahip olan pick up, önden bakıldığında firmanın diğer yüksek yapılı araçlarına benzer bir tasarım sunarken bu sayede daha geniş bir müşteri grubuna ulaşılacağı düşünülmüş.
Arazi sürüşleri de düşünülerek çamurluklar, yan etekler, ön tamponun alt bölümü ve arka tamponun tamamı siyah renkli sunulan araç eskiden olduğu gibi dört kapıya sahip. İlk nesilde yüksek kasa duvarlarına sahip olan Ridgeline bu özelliğini yeni modelde kaybetmiş olsa da 100 mm artan boy ve 137 mm artan genişlik sayesinde arka çamurluklar arasındaki boşluk 1.220 mm'ye ulaşmış.
İç mekanda sunulan özellikler bir SUV'de sunulanlardan farksız. Çok fonksiyonlu deri direksiyon simidinin arkasında, yarısı dijital bir gösterge paneli bulunurken orta konsolun üst kısmı büyük bir dokunmatik ekranla kaplanmış. Arka koltukların hem sırtlıkları hem de oturakları katlanabilirken donanıma sunroof da eklenmiş.
Kasa kapağı hem aşağıya hem de yana doğru açılma özelliğine sahip olan Ridgeline'ın kasa içerisine ses verebilen müzik sistemiyse piyasada bir ilk.
Eskiden olduğu gibi sadece 3.5 litre hacimli bir v6 motorla alınabilecek olan pick up ister önden, ister dört tekerlekten çekişli olarak ısmarlanabilecek. Her iki seçenekte de 6 ileri vitesli otomatik şanzıman standart olarak sunulacak.
Nissan Titan Warrior
Bozuk arazide hızlı yol almak için tasarlanan pick up modellerine bir yenisi eklenecek gibi. Geçtiğimiz yıl Detroit otomobil fuarında tanıtılan büyük Nissan modeli Titan XD'nin daha "Sert" seçeneğinin konsept halinde aldığı isim Warrior oldu.
Güçlü bir görünüme sahip olan pick up'ın siyah renkli dev ön panjuru, ilginç tasarıma sahip LED farları, turuncu renkli süslemeleri ve büyük tampon altı koruması iddialı bir duruş sunarken 18 inç çaplı jantlar, 37 inç çaplı arazi lastikleri, tavana eklenen spotlar, parlak siyah renkli çamurluk korumaları, büyük yan basamaklar ve kapı altlarına eklenen dekoratif parçalar dikkat çekiyor.
Genişliği 15 cm artırılmış olan Warrior arka bölümde de dinamikliğini koruyor. Kasa kapağının üst kısmı bir spoiler şeklini alan konseptin koyulaştırılmış LED stoplarının arası da parlak siyah renkli kaplamaya sahip. Arka tamponun altını da korumayla kaplayan Nissan araca dört çıkışlı bir egzoz sistemi uygulamış.
Deri ve Alcantara döşemeli iç mekanda da yer yer turuncu süslemeler görülebilirken aracı çalıştırmaya yarayan düğme bir şalterin altına gizlenmiş. Orta konsol üzerinde yer alan göstergelerde farklı ışıklandırma kullanan üretici metal pedal seti, buz dolabı ve farklı bir orta konsolla iç mekanı yenilemiş.
Detaylı teknik bilgileri paylaşılmasa da kaputu altında 5 litre hacimli, v8 turbo Diesel motora yer veren Titan Warrior, dört tekerlekten çekiş sistemi ve 6 ileri vitesli otomatik şanzımanını da Titan XD'den almış.
Audi h-tron Quattro
Diesel skandalının ardından özellikle Amerika'da bu motorlardan uzak durmayı seçene Volkswagen grubu Detroit otomobil fuarında alternatif yakıtlarla çalışan konsept araçlarını tanıtıyor. Grubun premium markalarından Audi, geçtiğimiz yıl Frankfurt otomobil fuarında sergilediği crossover modelini A.B.D.'ye farklı bir yakıtla çalışacak haliyle getirdi.
Köşeli hatları, geçtiğimiz yıl tanıtılan konseptinkiyle aynı olan otomobilin gövde rengi ve jant tasarımı dışında fark yarattığı tek yer e-tron logolarının yerini alan h-tron logoları olmuş. Kardeş konseptten alınan bir diğer bölüm de iç mekan. Köşeli hatların devam ettiği yaşam bölümünde dijital göstergeler ve dokunmatik paneller öne çıkıyor.
Ön aksta 122, arkadaysa 190 beygir güç üretebilen birer elektrik motoruyla donatılan otomobil ayrıca anlık olarak 136 beygir ek güç üretebilme kapasitesine de sahip. Hidrojen yakıt piliyle beslenen motorlar karma kullanımda 550 Nm tork üretebiliyor. 0'dan 100 km/s sürate ulaşma süresi 7 saniyenin altında olan konseptin maksimum sürati 200 km/s'te sınırlandırılırken menzil 600 km olarak açıklanıyor.
Aracın ilginç donanımlarından birisi de otonom sürüş sistemi. 60 km/s sürate kadar olan süratlerde kendi kendisini sürebilen h-tron Quattro ayrıca sürücüsüz bir şekilde park da edebiliyor.
Infiniti Q60 Coupé
Bu yıl Detroit otomobil fuarı iki kapılı modellere doymayacak gibi görünüyor. Japon üretici Infiniti'nin geçtiğimiz yıl aynı organizasyonda konsept halini sergilediği Q60 Coupé, çok az değişiklikle seri üretime alındı.
Daha ilk bakışta bir Infiniti modeliyle karşı karşıya olduğunuzu belli eden otomobilde büyük ön panjur, ince yapılı LED farlar, sportif görünümlü bir ön tampon, 19 veya 20 inç çaplı jant seçenekleri, hafifçe şişirilmiş çamurluklar, ön çamurluklar arkasına eklenmiş krom süslemeli hava çıkışı ve yan arka camların aldığı ilginç şekil dikkat çekiyor.
Son zamanlarda piyasaya çıkan diğer iki kapılı otomobillerde kullanılandan daha uzun bir bagaj kapağına sahip olan Q60'ın bu parçasının uç kısmı bir spoiler şekli alırken ince yapılı LED stoplar, bir çift kalın egzoz çıkışı ve agresif tasarım detaylarına sahip arka tampon aracın karakterini yansıtıyor.
İç mekanında da büyük bir sürpriz sunmayan otomobilde üç ince kola sahip şık direksiyon simidi, sade bir gösterge paneli, neredeyse tamamı bir çift dokunmatik ekrandan oluşan orta konsol, metal pedal seti, ön panelde de kullanılmış deri döşeme ve yüksek sırtlık yan desteklerine sahip koltuklar bulunuyor.
Kaputu altında üç farklı güç seviyesi sunan Q60 Coupé'nin turbo beslemeye sahip, 2 litre hacimli motoru 211 beygir güç, 350 Nm tork üretebilirken çift turbo beslemeye sahip, 3 litre hacimli v6 motorun iki farklı versiyonu bulunuyor. Düşük güçlü seçenek 305 beygir güç, 400 Nm tork üretebilirken daha güçlü versiyon 405 beygir güç, 475 Nm tork üretebiliyor. Araçların tamamında 7 ileri vitesli otomatik şanzıman ve arkadan itiş sistemi standart olsa da dört tekerlekten çekiş sistemi de opsiyonel olarak alınabiliyor.