Amerika kıtasında satışa sunulan Genesis ailesinin ardından ilk nesil i30 ile Avrupa pazarında iddialı oyuncular arasına katılan Hyundai'nin ikinci nesil i30 modelleri 2011 yılında tanıtıldı. Firmanın iyiden iyiye şekil alan yeni marka yüzüne sahip olan otomobile son olarak eklenen Cross Wagon modeli bir önceki testime konuk olan Renault Mégane Sport Tourer'ın doğrudan rakibi.
Dış Mekan
Yazının başında da belirttiğim gibi Hyundai'nin yeni marka yüzüne sahip otomobillerinden birisi olan i30 CW'da hatchback kardeşinin ön kısmı bulunuyor. Altıgen ön panjur, sis farlarının kenarına yerleştirilen LED gündüz farları, çekik farlar, kaputa doğru uzayan A sütunu, ve şişkin çamurluklar gibi tasarım detaylarıyla güçlü bir görünüme sahip olan otomobil gizlenmiş tavan rayları ile ince yapılı ve parlak yüzeyli kapı kollarıyla şık görünüyor.
16 inç çaplı jantlara sahip olan otomobilin yan aynalarına sinyaller entegre edilirken ön kısmından daha "Ağır" görünen arka tarafında yanlara doğru uzayan stoplar ve küçük bir spoiler görev yapıyor. Sportback gövde tipine yakın olan tasarımın özelliklerini de gösteren otomobilde kalın D sütunu ve küçük sayılabilecek sabit arka yan camlar bulunuyor. 4.485 mm boya ve 1.780 mm genişliğe sahip olan i30 CW'nun yüksekliğiyse 1.500 mm.
İç Mekan
Dışarıda olduğu gibi iç mekanda da marka kimliğini oluşturan Hyundai, i30 ailesinde de imzasını kullanmış. Çok fonksiyonlu direksiyon simidi ve orta konsolun kenarlarına dik olarak yerleştirilen havalandırma çıkışları diğer Hyundai modellerinden tanıdık. Tamamının üzerinde "Auto" yazan cam ve yan ayna kumanda düğmeleri de ortak parça kullanımından etkilenen aksesuarlar.
Özellikle ön konsolda kullanılan parça kalitesi yükselen otomobilin gösterge tablosunda iki büyük dairesel göstergenin ortasına renkli bilgisayar ekranı bulunuyor. Bu bölümde kullanılan mavi-beyaz aydınlatma kaliteli bir görünüm sunarken orta konsolun tamamen mavi aydınlatması eski Volkswagen modellerini andırmış. Müzik ve havalandırma sistemlerinin ekranlarında beyaz aydınlatma kullanılarak gösterge paneliyle uyum kolayca sağlanabilir.
Orta konsolun alt kısmına çakmak ve 12V priz ile birlikte USB, Aux ve iPod portlarını yerleştiren Hyundai buranın altında oldukça büyük bir kapaksız göz sunuyor. Vites konsoluna elektro-mekanik park freninin kumandası yerleştirilirken aynı bölgede biri kapaklı, diğeri açık iki göz bulunuyor. Ön koltukların arasında yer alan kol dayanağı ileri geri hareket ettirilebilirken kaldırıldığında ortaya oldukça derin bir göz çıkıyor.
C segmentinde sık görmediğimiz bazı donanımları da standart olarak sunan i30 CW'da metal görünümlü pedallar, elektrikli şoför koltuğu ayarı, deri kaplama gösterge tablosu siperliği gibi farklılıklar dikkat çekiyor. Aracın hoşuma gitmeyen nadir özelliklerinden olan direksiyon kolonu üzerindeki kumanda kollarıysa sanki 90'lı yılların sonundan kalmış gibi bir havaya sahip.
Arka koltuklarda geniş diz ve baş mesafesi sunan otomobilin bu kısmında havalandırma çıkışları bulunması olumlu. Üç kişi için kafalık ve üç noktadan bağlantılı emniyet kemeri sunulan arka koltuklarda bardaklık entegre edilmiş orta kol dayanağı da sunuluyor.
Oldukça değişken bir bagaja sahip olan otomobilde bagaj filesi ve metal separatör standart olarak sunulurken zeminin altı boydan boya gizli gözlerle döşenmiş. 528 litre hacimli bagaj arka koltuklar katlandığında 1.642 litreye kadar genişleyebiliyor.
Konfor
Tasarımla ilgili konular bir yana aracın konfor seviyesinin yüksek olmasını sağlayacak olan ayarların yapılması bambaşka bir bölümün konusu. Yolcuların keyifli bir yolculuk geçirmesini sağlamak tahmin edildiğinden çok daha zor olsa da Hyundai bu işi başarmış gibi görünüyor.
İlk nesil i30'da görev yapan 4 ileri vitesli otomatik şanzımanın yerini alan 6 ileri vitesli ünite C segmentinde son yıllarda oldukça popüler hale gelen yarı otomatik ünitelerden farklı olarak tork konvertörlü, tam otomatik bir şanzıman. Manuel kullanım modu da bulunan ünite konfor ağırlıklı ayarlara sahip olduğundan özellikle ilk hareketlenmede motorun devirlenmesiyle birlikte aracı yumuşak bir şekilde harekete geçiriyor. İlerleyen saniyelerde yaşanan vites geçişlerini hissedebilmek içinse çok dikkatli bir şekilde konsantre olmanız gerekiyor.
Sürücü için üç farklı direksiyon sertlik ayarı sunan i30 CW'da görev yapan koltukların oturma zeminleri oldukça geniş. Elektrik ayarlı sürücü koltuğunda yine elektrik ayarlı bel desteğinin olması da araca artı puan kazandırıyor. i30 ailesinin şık tasarımlı anahtarının cepte olması aracı çalıştırmak için yeterli ki bu da konfor bölümüne artı puanlar işliyor.
Başarılı havalandırma ve ses sisteminin yanında Bluetooth bağlantısı, USB, iPod ve AUX portları sunan araca birçok komutu sesli verebiliyorsunuz. Direksiyon üzerinde bulunan düğmeye basıldıktan sonra verilen radyo açma-kapama ve havalandırma ayarları gibi basit emirlere uyan otomobilin sadece ingilizce bilmesiyse herkesin hoşuna gitmeyebilir.
Arka koltuklarda katlanabilir kol dayanağıyla birlikte geniş diz ve baş mesafesi sunan otomobilin burada sunduğu havalandırma ızgaraları da konfor hanesine puanlar eklerken asıl ferahlığı standart olarak sunulan cam tavanı sağlıyor. Yağmurlu bir günde teslim aldığım test aracının güneşliği elektrik motorlarıyla iki yöne birden açıldıktan sonra iç mekana alınan ışık, siyah ağırlıklı yaşam alanına çok şey katıyor.
Dikkatimi çeken olumlu özellikler arasında arka koltuklarda oldukça alçak tutulan şaft tüneli boşluğu sayılabilirken öne doğru uzayan A sütunu sayesinde yüksek süratlerde bile rüzgar sesinin önüne geçilebilmiş. İç mekana beklediğimden çok yol gürültüsü alan otomobilin bu özelliği, büyük ihtimalle Hankook marka lastiklerden kurtularak kolayca çözümlenebilir. Konu sesten açılmışken motor sesinin iç mekanda büyük bir benzinli motor homurtusu gibi duyulduğunu da belirtmeden geçmeyeyim. Çıtı çıkmayan bir motora sahip olmasa da ünite sıcakken aracın Diesel olduğunu anlamak oldukça zor.
Sürüş
205 tabanlı ve 55 yanaklı lastikler ve 16 inç çaplı jantlarla donatılan i30 CW başarılı sürüş karakteristiklerine sahip. Orta-sert ayarlanan süspansiyon sistemi sağlam yapılı otomobilin iç mekanında rahatsız edici seslere neden olmazken geniş sayılabilecek yanaklara sahip olan lastikler darbe emilimi konusunda araca yardımcı oluyor.
Sertliği ayarlanabilen direksiyon sistemi yardımıyla sürücüsüne az da olsa sportif sürüş şansı tanıyan i30 CW'nun metal görünümlü pedal setine bakıldığında gaz pedalının yere sabitlendiğini görüyoruz ki bu özellik bile dinamik sürüşten hoşlananların yüzünü güldürebilir.
Aracın kaputu altında görev yapan 1.6 litre hacimli turbo Diesel motor 128 beygir güç, 260 Nm tork üretiyor. Elite donanımında standart olarak sunulan 6 ileri vitesli otomatik şanzımanla 0'dan 100 km/s sürate 11.7 saniyede ulaşabilen i30 CW maksimum 190 km/s sürate ulaşabiliyor. 1.385 kg ağırlığa sahip olan otomobilin şehir içi kullanımı ağırlıklı parkurda elde ettiği 7.3 litre/100 km'lik tüketim ortalaması Mégane Sport Tourer testimle elde edilenle neredeyse aynı. Aracın tüketimi, oldukça uzun oranlı olan 6. vitesi sayesinde otoyolda 5.5 litre/100 km seviyesine çekilebiliyor.
Fiyat/Donanım
Hyundai'nin Renault ile kapışması bu bölümde de devam ediyor. Geçtiğimiz haftalarda testime konuk olan Mégane Sport Tourer Privilège 1.5 dCi EDC'nin cam tavan opsiyonuyla birlikte ulaştığı fiyata, yani 61.100 TL'ye satılan i30 CW 1.6 CRDI Elite daha yüksek motor gücünün yanında opsiyonel donanımı olmaması gibi ilginç bir özellik de sunuyor.
Test aracının donanımında bulunan bütün kalemleri standart olarak sunan Hyundai bu pakete elektrikli cam ve aynalar, cam tavan, 6 ileri vitesli otomatik şanzıman, renkli yol bilgisayarı ekranı, çift bölgeli otomatik klima, yarı deri koltuk döşemeleri, elektrikli sürücü koltuğu, CD ve MP3 çalabilen ses sistemi, iPod, USB ve Aux girişleri, Bluetooth bağlantısı, bagaj içi sabitleme aparatları, değişken direksiyon modu, kendiliğinden kararan iç dikiz aynası, geri görüş kamerası, sesli komut sistemi, cruise control, yan ayna ve ön kapı kolları altında aydınlatma, metal görünümlü pedal seti, viraj içlerini aydınlatan sis farları, otomatik farlar, hem ön hem de arka park sensörleri, ABS, ESP, elektronik park freni, ön, yan ve perde hava yastıkları, sürücü diz hava yastığı, patinaj önleme ve yokuş kalkış desteğiyle fren destek sistemlerinin tamamını eklemiş.
Sonuç
Son yıllarda hızlı bir çıkış içerisinde olan Hyundai'nin Avrupa pazarında çok önemli bir yere sahip olan C Segmentinde bulunan modeli i30 ikinci nesliyle iyice olgunlaştığını kanıtlıyor. Tasarım ve performansın ardından kalite ve sürüş dinamikleri konusunda da Avrupalı rakiplerini yakalayan modelin fiyatı eskisi kadar düşük olmasa da diğer markaların opsiyonel olarak bile sunmadığı donanımlara sahip olması bu dezavantajını avantaja çeviriyor.
Fotoğraflar
Test sırasında çektiğim fotoğraflara buradan ulaşabilirsiniz.
i30 Cross Wagon muhteşem ya bende bayide uzun uzun inceledim... Gerçekten enfes.. Zaten iki donanım seviyesi olduğu için adamlar her şeyi birinci seviyeye bile yığmış
YanıtlaSil.. Kesinlikle parasını sonuna kadar hak eden bir araç..
Onur bey benim en çok merak ettiğim konu aracın performansıyla ilgili. bazı kullanıcıların aracın 128 bg olduğunu tam hissemediklerini söylemesi soru işareti. vw golf 1.6 tdi da kullanan biri olarak motorun performansını nasıl buldunuz? alt devirlerde yetersizlik hissi var mı?
YanıtlaSilİki aracın içerisinde hissedilenler oldukça farklı. Öncelikle Golf'ün yeni platformu 100 kg gibi bir avantaj sağlıyor. İkincisi, aracın gücü yüksek olsa da tork geğeri ortalama değerlerde. Üçüncüsü de şanzımanı tork konvertörlü bir otomatik ünite. Bu nedenle çok daha yumuşak değişimler sağlarken özellikle kalkış sırasında motor hareket öncesinde biraz devirleniyor.
YanıtlaSilSonuç olarak daha "Ağır" bir araç i30 CW. Gücün asıl fark edilebildiği yüksek süratlerde 128 beygirin avantajı tartışılmaz ama düşük süratlerde büyük bir fark yaratmıyor.
megane ST mi i30 CW mi?
YanıtlaSilAz farkla i30. Fiyat/Donanım ve Performansı öne çıkarıyor.
Sil52000 tl ye boşline dizel dsg polo mu yoksa aynı fiyata i30 dizel style otm mi?
YanıtlaSil2.900 TL daha verip otomatik şanzımanlı i30 :)
Silhyundai dagitmis ortaligi anlasilan adamlar fiyat/performans konusunda zirvede. beni veloster'i ile tavladi ama gorunuse gore i30 ailesi turnayi gozunden vurmus harika harika harika. rekabetin artmasi her zaman tuketiciye yariyor o yuzden hyundai/kia kardeslerin kalitesinin artmasina cok seviniyorum.
YanıtlaSilOnur abi konuyla cok uzaktan alakali bir sorum var. Kia GT diye bir concept modeli vardi. ne oldu girecek mi gt/coupe piyasasina kia. genesis coupe platformundan bir seyler cikar mi kia icinde? o konsepti az biraz degistirip seri uretime gecme sansi var mi? gorecegin gibi coupe'ye hevesli biri olarak kia'dan haber bekliyorum desem yeridir. olmadi genesis coupe'ye bakicaz artik. onunda fiyati gt86 kadar. genesis coupe yerine gt86/brz alirim diyesi geliyor insanin.
GT konseptinin özellikle ön kısmında görülen detaylar hem Kia hem de Hyundai tarafından kullanıldı yeni modellerde. Aslında bu niş segmente adım atması pek makul değil Güney Kore'nin fakat rüzgarı arkasına alıp gaza gelme ihtimalleri de var.
SilGT 86 ve BRZ'nin sürüş otomobilleri olduğu doğru fakat hemen hemen herkes daha fazla güç bekliyor motordan. Ayrıca iç mekan ve bagaj hacmi gibi şeyler önemliyse Genesis Coupé'nin büyük üstünlüğü var bu konularda. Yeni güçlenen turbo beslemeli motorunun daha atak olması da cabası.
hyundai genesis coupe ile elinden geleni ardina koymuyor ama kardes firma kia'dan ses soluk yok bu sinifta. dedigin gibi surus zevkinden bir miktar fedakarlik edilirse genesis coupe'nin diger alanlarda cok buyuk artilari var gibi.
Silhyundai ix35 mi önerirsiniz yoksa kia sportageyimi
YanıtlaSilİki aracın da temelleri aynı. Motorlar ve şanzımanlar da aynı olduğuna göre fiyatı daha düşük ve görünümü daha çok beğenilen seçilmeli bence.
Silama ikiside yakın fiyatlarda kianın ön tasarımı hyundainin arkası güzel kararsızlık yasıyorum offf
YanıtlaSilBence kardeşim git kia sportage grı rengini al
YanıtlaSilSportage bana da daha sportif görünümlü geliyor. Bununla birlikte iç mekan genişliği konusunda Hyundai az da olsa önde.
YanıtlaSilBiz zaten yaz ayında pikniğe cok giden bir aileyiz ama sportage alsam daa iyi olacak galıba
YanıtlaSilBENDE ALACAKTIM FORUMLARDA YAZILAN YORUMLARDAN SONRA LANET OLSUN DİYORUM ((( Son derece kalitesiz sansör takımı... Parlak güneşte sönmeyen, karanlık tünele girince çok geç yanan farlar. Yağmur hızlandıkça geç hızlanan ve hızlanınca da kapalı garajda dahi duramayan Silecekler. +++++ Hayatımda gördüğüm en dandik arka cam rezistans... Arka cam buhar olunca arka cam rezistansını açıyorum, yarım saat geçiyor ama hala buhar çözülmüyor...++++Kızaklamayı önleyemeyen ABS sistemi...++++ Dolgunluğu yetersiz, tepkisi vaatettiklerine oranla yetersiz direksiyon ...+++++CAM TAVANDAN GELEN SES+++ÖN KONSOLDAN GELEN SES+++ 1 2 YIKAMADA ARKADAKİ KELEBEK CAMLARIN CITALARI ATIYOR DÜŞÜYOR..... BENDEN BUKADAR ANCA ARABAYI ÖVİYORLAR KULLANIN 5 6 AYDA ARABA NEYMİŞ GÖRÜN :))) YAZIK ETTİ HYUNDAİ BU ARACA
YanıtlaSilForumlarda yazanlardan yola çıkarsak alabileceğimiz araç kalır mı bilemiyorum.
SilArka sensörlerde bir sorun yoktu. Zaten geri görüş kamerası da yardımcı oluyor bu alanda. Ön sensörlerse engele çok yaklaşınca çalışıyor ses çıkarmaya. Buna alışık olmayana garip gelebilir.
Şu zamana kadar otomatik sileceklere sahip çok araç kullandım. Hiçbiri de adam gibi çalışmıyordu. Bu iş için yeni bir sensör şekli lazım.
Rezistans ve ABS işlerini yapmıyorlarsa servis yolu görünmüş. Cam tavandan gelen ses varsa da durum aynı.
Elktrohidrolik direksiyon sistemlerinde genel olarak bir hissizlik var. Bunun yanında araç bir Ferrari değil sonuçta. Üç tane de sertlik ayarı var. Mutlaka uygun biri bulunur.
Konsoldan gelen ses ve çıta düşmesi de servisle çözülebilir. Garantiden düzeltilebilecek sorunlar bunlar.
Çıta düşmesi, Türkiye'ye gelen ilk partide vardı sadece. Hatta arabam.com'un test arabasında da aynı sorun vardı. Hyundai buna göre üretimde düzeltme yaptığını, çıtası düşen araçlarda ücretsiz çıta değişimi yapılacağını söyledi hatta..
Silaynı donanımları sunan alman arabalarının fiyatı 15000 tl daha pahalı. Fakat işciliklerinin daha iyi olduğu gibi bi söylenti dolanır hep ortalıkta. Hep düşünmüşümdür artan 15000 liraya ekstra yaptırabilceğin işlemler(ses izolasyonları, korumalar, multimedya, aksesuar, sağlamlaştırma işlemleri) sonrası bir kıyas yapılsa aynı alman otomobilleri ile durum ne olurdu merak ediyorum.
YanıtlaSilNihayet 6 ileri... Yıl olmuş 2013, Hyundai hala 4 ileri kullanacaksa da başka bir şey demeyecektim!!! :))
YanıtlaSilön tasarım çok güzel arka tasarım kötü bence. Hyundai yerine Kia'nın aynı platformu paylaşan modelleri tercih sebebi olmalı bana kalırsa.
YanıtlaSilPeter Schreyer Hyundai-KIA'nın başkanı olmuş. Chris Bangle da Hennessy'e şişe tasarlasın. Tüh.
YanıtlaSilEvet, tasarımcı başkanı oldu adamların.
Silşimdi ben bu arabayı alsam. 5 yıl sonra bu aracın yüzü değişse/makyaj yese. yaklaşık 55.000 liraya aldığım elite-dizel-oto. aracı yaklaşık 50.000km'de kaç liraya satarım. hadi makyaj ve yeni kasayı bırakın. bugün hangi 50.000km'deki 5 yaşındaki aracı çok büyük zararlar yapılmadan satılıyor ki hyundai'nin. bence bu kasanın kendini kanıtlaması için süre gerekli. fakat bu kadar donanımı sunan bir araç yok denebilir. onur bey sizce 2 3 yıl içinde elimizde kalabilme ihtimaline sahip parçası var mıdır? ilk nereler problem çıkarır? ben bu aracı alsam 5 yıl garanti bittiğinde hala ilk günkü gibi bakımlı kalabilir mi?
YanıtlaSilBozulma riski olan parçalar kullanıma ve konuma bağlı. Yollar çok bozuksa ilk problemi süspansiyon çıkaracaktır. Sürekli dur kalk yapılıyorsa şanzımanda sorun beklenebilir. Tabi bunlar ihtimaller. Henüz o yaşa ulaşan i30 olmadığından kesin bir şey söyleyemiyorum.
Sili69 turbo ne zaman piyasaya çıkar?
YanıtlaSili69'un ne olduğuna göre değişir.
Silçok güzel araç bir ara ciddi ciddi almayı düşünüyodum taaki sokağa yeni taşınan arkadaşın 1 senelik aracında boya dökülmelerinin başladığını görene kadar... bence en ucuz golfü alın en azından 2. el piyasası var 50 bin liralardan bahsediypruz arkadaşlar donanıma falan kanmamak lazım bence...
YanıtlaSilBu sorun garantiden hallediliyor. Hakkında bilgilendirildi servisler. Bu devirde 2. el düşünülerek araç almak bence hiç mantıklı değil. Otomobilin bir yatırım aracı olma devri çoktan kapandı. Araç alırken, hele de Türkiye gibi vergisi sadece motor hacmine endeksli bir ülkede aynı fiyata ne kadar donanım alınabilirse o kadar iyi. Satışta biraz daha değer kaybına neden olabilir ama kullanıldığı seneler boyunca da yolcularına hizmet edecek o donanımlar.
SilOnur hocam selamlar.. i30 otomatik benzinli mi, yoksa otomatik dizel mi önerirsiniz? az km yapacağımdan benzinli mantıklı görünüyor. Ancak ix35'te de kullanılan benzinli motor pek beğenilmedi gibi.. 6-7 bin fazla verip daha çok tutulan dizel otomatik alma taraftarıyım.. sizin düşünceniz ne olur bu konuda? Cevabınız için şimdiden teşekkürler..
YanıtlaSilSürüş zevki bakımından Diesel daha başarılı. Az yol yapılıyorsa tüketim çok önemli değil gerçekten de ama bu avantajı es geçmemek lazım. Servis giderleri konusunda benzinlinin daha avantajlı olduğunu da düşünmek lazım. Amaç performanslı kullanım değilse benzinli, dinamik sürüşler aranıyorsa Diesel mantıklı bence.
Sil