3 Şubat 2015 Salı

Nissan GT-R LM NISMO


Geçtiğimiz yıl ZEOD RC ile Le Mans'a yeni bir hava katan Nissan bu yıl da yenilikleri sürdürmek istiyor gibi. Organizasyona yeni bir otomobille katılacağını açıklayan Japon firma yine alışılmışın dışına çıkmaya hazırlanıyor.

İsminde GT-R geçiyor olsa da bu otomobile benzemeyen araç LM P1 kategorisinde yarışabilecek. Bu otomobille alışkanlıkları tepetaklak eden Nissan çift turbo beslemeye sahip, 3 litre hacimli v6 motor ve KERS'i aracın ön bölümüne yerleştirirken çekişi de ön akstan sağlamış. Bu nedenle GT-R LM NISMO'nun ön lastikleri arkadakilerden çok daha geniş bir yapıya sahip olmuş.

4.645 mm boya, 1.900 mm genişliğe ve 1.030 mm yüksekliğe sahip olan otomobilde 5 ileri vitesli şanzıman ve 16 inç çaplı jantlar görev yapıyor. Aracın ağırlığıysa 880 kg olarak açıklanmış.

9 yorum:

  1. Ne yani le mans ilk kez önden çekişli bir araçla mı karşı karşıya? Dünya ne garip yer Ford 300 beygiri önde tekerlerde kontrol edemeyip 4 çekere geçerken Nissan 4 çeker teknolojisi ile süpersporları ağlatan gtr amblemini bu araca layık görüyor. Bakalım uçan Dacialara ne zaman sahip olabileceğiz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Önden çekiş sistemini garip bulmanızdaki sebep nedir? Aktarma sisteminin önde olmasının ne gibi eksileri vardır size göre? Arkadan çekiş sisteminin ön çekişe göre daha iyi olduğunu mu düşünüyorsunuz? Eğer öyleyse bunlar nelerdir?

      Sil
    2. Önden çekişte ön tekerlerden hem aracın dümeni hemde gücü aktarılır buda aktarma organları üzerinde fazladan stres oluşturur. Bundan daha önemlisi virajlarda önden kaymalara daha çok meyillidir önden çekişli araçlar. Yani viraja hızlı girdiğinizde araç direksiyonu döndürdüğünüz yönün aksine doğru kaymaya başlar, yoldan uçmanızla sonuçlanabilir.
      Diğer yandan arkadan çekişliler ise arkadan kaymaya meyillidir, virajı fazla içten almanız sonucunda spin atabilirsiniz.
      Önden çekişin faydaları ise daha az yer kaplarlar, daha az maliyetlidir, motor gibi aracın ağır parçaları üzerinde olduğu için yola daha çok tutunurlar(bütün önden çekerlerin motorları öndedir en mantıklısı olduğu için). Daha detaylı olarak merak ediyorsanız sorularınızı merakla bekliyorum, tabi yabancı diliniz varsa daha iyi açıklamalar da bulabilirsiniz.

      Sil
    3. Öncelikle ilginiz için teşekkür ederim. O zaman şöyle sorayım, sadece performans ve yol tutuş yani viraj kabiliyeti olarak ele alırsak önden çekişli arabaların tercih edilmesi gerekmiyor mu? Çünkü aracın önden kaymasıyla oluşan oversteering olayı vuku bulunca durumu toparlamak için kontra hareket yapmak yerine gazdan ayağı çekmek yeterli oluyor. Bu hem kalkış için hem de viraj için geçerli bir durum. Yazılan ve paylaşılan yorumlardan ziyade bizzat kendi arabamda tecrübe ettim ve yaşadım. Misal 150 km/s in üzerindeki hızlarda (şehirdışında ve tabii yol müsaitse) virajlara çok rahat bir şekilde girip gaza basarak hızımı arttırabiliyorum. Gerek direksiyonun o esnada verdiği tepkiler gerek lastiklerin âdeta yol ile iletişime geçerek verdiği feedback sayesinde bunu yapabiliyorum. Bu durumun aktarma sisteminin önde olması ile alakalı olduğunu düşünüyorum ve arkadan çekişli arabalarda bahsettiğim kadar araç ile iletişim kurulacağını sanmıyorum. Önden çekişli arabalar daha güvenli hissettirecektir mantıken. Ayrıca aktarma sistemi arkada olan arabalar önden çekişli arabalara göre daha az güvenli olacak ki çok daha fazla elektronik destek sistemi barındırıyorlar.
      2010 volvo S60 D5 kullanıcısıyım. Bu arada yabancı dilim var.

      Sil
    4. Yarış araçlarında arkadan itişin önden çekişe oranla avantajları büyük. Birincisi hızlanma sırasında, motor önde olsa da ağırlık değişimi arkaya doğru olacağından arka lastikler yola daha fazla basar.

      İkincisi ek downforce yaratmak için kullanılan spoiler ve splitter gibi parçalar önde sürücünün görüşünü etkileyeceğinden büyük boyutluları arkaya koyulabilir.

      Üçüncüsü önden çekişli araçlar over değil understeer'e yatkındır. Dışarı doğru kayarken ayağı gazdan çekmek normal yolda makul bir kurtarma şekli olsa da saliselerin hesaplandığı motorsporlarında ciddi yavaşlamaya sebep olur. Arkadan itişli aracı gaz vererek kurtarabilmek zaman kazandırır.

      Dördüncüsü arkadan itişli araçların direksiyon hissi doğal olarak daha başarılıdır zira çekiş gücü aktarımıyla uğraşmayan ön aks sadece yol bilgilerini iletmekle görevlidir.

      Son olarak da belli güç ve tork değerlerinin üzerine çıkan bütün önden çekişli otomobillerin sorunu olan torque steer var ki sırf bu bile yarışlarda önden çekiş kullanılmamasını mantıklı kılıyor. Zaten işi zor olan pilotların bir de deli gibi tork üretebilen otomobillerin direksiyonlarına binen ek torsiyonel yüklerle uğraşması çok yorucu olacaktır ki Nissan'ın bunu ne şekilde çözdüğünü ben de merak ediyorum.

      Sil
  2. Onur bey bütün detayları açıklamış sanırsam, eğer Focus RS incelemesini okursanız neyi kast ettiğini ve Ford'un artık yeni RS'te 4 çeker kullanmasının sebebini de anlarsınız.

    YanıtlaSil
  3. Tekrar teşekkür ederim. Peki Onur Bey bu yazdiklariniz süperspor sınıfına dahil olmayan misal bir maserati quattroporte veya aston martin rapide gibi yüksek performanslı grandtourer sınıfına dahil olan otomobiller için de olmazsa olmaz şeyler mi? Yani mutlaka geçerli tabii ama önden çekiş üretilse de aynı verim alınamaz mı acaba

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Quattroporte ve Rapide gibi araçlar da uçlarda olduğundan yarış araçları için dediklerim, hele de torque steer olayı geçerli. Asıl daha düşük güçlü örneklere bakmak lazım. Örneğin BMW 1 Serisi. 116i gibi düşük güçlü örneklerde, hele de performanslı sürüş aranmıyorsa başabaş olabiliyor önden çekiş fakat daha başarılı ağırlık dağılımı ve direksiyon sistemi üzerindeki yükün kalkması bu tip araçlarda bile daha sportif bir sürüş sağlıyor.

      Sil
  4. Mühendis değilim fakat anlayabildiğim kadarı ile önden motor ve önden çekiş olayını aracın ağırlık merkezini mümkün olduğunca aşağıya çekebilmek ve sürücüyü mümkün olduğunca yola yakın konumlandırabilmek için yapmışlar. motoru önde konumlandırıp arkadan itiş veya 4 çeker yapmak isteseler mutlaka bir aktarma organı, muhtemelen şaft, kullanmak zorundalar ve bu da pilotun olduğu bölümden bir aktarma organı geçmesi ve pilotun oturma pozisyonunun ciddi miktarda yükselmesi demek. kaldı ki Le Mans gibi her değişkenin en uçta olduğu yarışlarda Pilotun ağırlığı, ağırlık merkezi için önemli bir etken.

    Motoru arkada konumlandırıp arkadan itiş yaptıklarında ise, ki çoğu böyle sanıyorum araçların, ön kısımda yeterince downforce oluşturamıyorlar. Bu yüzden radikal bir şeyler denediklerini düşünüyorum, aracın önü ve arkasını ayrı ayrı ele almak lazım bakarken.

    ben oldukça iş yapabileceğini düşünüyorum bu mantığın, bu sene heyecanla bekleyip göreceğiz.

    YanıtlaSil