22 Ekim 2011 Cumartesi

Mercedes-Benz Road Show


Daha önce tek araçlık testlerle karşınıza çıkmıştım. Bu seferse Mercedes'in düzenlediği road show'un Antalya ayağında birçok araç kullanma şansım oldu. Geçmişteki testlerde uzun süre geçirebilme şansım olan araçların aksine kısa süreli kullanabildiğim otomobiller hakkında uzun uzun yazamayacağım için beraber olduğumuz sınırlı zaman içerisinde bende bıraktıkları izlenimi aktaracağım.

Direksiyonuna geçtiğim ilk araç, daha önce de Driving Experience Day '11 sırasında kullanma fırsatı bulduğum SLK 200 BlueEFFICIENCY oldu. Daha önce de hayran kaldığım turbo beslemeli 1.8 litre hacimli motorun ürettiği 184 beygir güç ve 270 Nm tork, 7 ileri otomatik şanzımanın harika işleyişiyle birleştiğinde bu metal tavanlı roadster tam bir zevk makinesine dönüşüyor.

1.470 kg boş ağırlığa sahip olan araç cam tavan opsiyonuyla üstü kapalı olduğu hallerde bile ferahlık sağlarken 0'dan 100 km/s sürate 7 saniyede ulaşarak küçük hacimli motorundan beklenmeyen bir performans düzeyi sunuyor.

İç mekan kalitesi tipik Mercedes standartlarında olan aracın bu kısmında süperspor model SLS AMG'den esinlenilmiş. Yuvarlak havalandırma ızgaraları, şık direksiyon simidi ve dik orta konsol şık görünürken hız ve devir göstergelerinin 0 konumlarının aşağıya bakması eski spor araçlardan tanıdık bir tasarım detayı olarak göze çarpıyor.


Sürüşü SLK kadar dinamik olmasa da bu aracın verdiği açık hava keyfini iki kişiyle daha paylaşabilmenizi sağlayan E250 CGI BlueEFFICIENCY Cabriolet yine 1.8 litre hacimli motor bloğunu daha yüksek turbo basıncıyla kullanıyor. 204 beygir güç, 310 Nm tork üretebilen ünite, 5 ileri vitesli otomatik şanzımana sahip cabriolet'yi 7.8 saniyede 100 km/s sürate ulaştırabiliyor.

Direksiyon simidi üç kollu olsa da yeni tasarlanan simitten daha ağırbaşlı bir duruş sergilerken arkasında bulunan ve vitesleri manuel olarak değiştirmeyi sağlayan kulakçıklar işlevsel. Bütün kumandarı el altında olan aracın yüksek süratlerde ortaya çıkan tavan spoileri 160 km/s hızla seyrederken bile iç mekandaki ses seviyesinin düşük kalmasını sağlıyor. Gövdenin burulma direncinin yüksekliğiyse çukurlu yollarda rahatsız edici titreşimlerin oluşmasının önüne geçebiliyor.


Şile'de görüp incelediğim fakat kullanma şansını bulamadığım C250 BlueEFFICIENCY Coupé ise bu sefer elimden kurtulamadı. Ön ve arka kısımları sedan C Serisi'nden çok farklı olmayan bu otomobilin yan çizgisiyse bana kalırsa şu sıralar Mercedes'in sahip olduğu -SLS AMG hariç- en şık tasarımı sunuyor. İç mekan tasarımı sade olsa da opsiyon olarak sunulan paketlerle renklendirilebilen otomobilin sportif yan desteklere sahip ön koltukları vücudu çok iyi sarıyor.

7 ileri vitesli otomatik şanzımanı standart donanımında sunan C250 BlueEFFICIENCY Coupé, aşırı beslemeye sahip 1.8 litre hacimli motorunun ürettiği 204 beygir güç ve 310 Nm torkla performans konusunda sıkıntı yaşamıyor. 0'dan 100 km/s sürate 7.2 saniyede ulaşabilen aracın şanzımanı, bunu yaparken direksiyon simidi arkasına yerleştirilen kulakçıklarla kontrol edilebiliyor.

SUV sevenler için de GLK ve GL Serisi araçlarını hazır bulunduran Mercedes'in küçük arazi aracı GLK'nın 2.1 litre hacimli turbo Diesel motorla donatılan GLK 250 CDI 4 MATIC modelini kullanmadan önce sabırsızlandığımı söylesem yalan olur. Bu kategorideki araçlar dikkatimi çok çekmese de çift egzoz çıkışı, sportif tamponları ve 20 inç çaplı jantlarıyla karşıma çıkan GLK'nın düşüncelerimi biraz daha pozitif yönde etkilediğini belirtmeliyim. İç mekana atılan ilk adımla birlikte dikkatlerden kaçmayan bej deri döşeme ve alüminyum pedal seti, metal konsol kaplaması gibi sportif etkiyi pekiştiriyor.

Aracın sahip olduğu motorun küçük sayılabilecek hacmi ve 1.845 kg'lık boş ağırlığı da hesaba katıldığında yol performansı beklemenin haksızlık olacağını düşünsem de 204 beygir güç ve 500 Nm torkun 7 ileri vitesli otomatik şanzımanla uyumu beklentilerin üzerinde bir dinamiklik sağlıyor. 0'dan 100 km/s sürate 7.9 saniye gibi oldukça başarılı bir sürede ulaşabilen aracın yol tutuş performansı da bu yükseklikte bir araçtan beklenmeyecek kadar iyi.


SUV ailesinin büyük çocuğu GL'nin ülkemizde en çok satılan versiyonu olan GL 350 CDI 4 MATIC, hem dış hem de iç mekanda sunduğu daha ağırbaşlı tasarımla daha ilk bakışta hitap edilen kitleyi belli ediyor. Üç koltuk sırasına sahip olan 5.1 metre uzunluğundaki araç 2.5 tonu bulan boş ağırlığıyla yol üzerinde bir gemi gibi görünse de başarılı motoru sayesinde beklenen performansı sunmakta zorlanmıyor. 224 beygir güç, 510 Nm tork üretebilen 3 litre hacimli turbo Diesel motoru dev gövdeyi 9.5 saniyede 0'dan 100 km/s sürate ulaştırabilirken başarılı frenler sayesinde yüksek süratlerde bile yapılan frenlerde dengeli duruşlar gerçekleştirilebiliyor.

 

Büyüklüğüne rağmen verdiği performansla şaşırtan bir diğer model de R350 CDI 4MATIC oldu. Station wagon ile MPV arasında bir tasarıma sahip olan R Serisi ülkemizde sık sık karşımıza çıkmasa da aslında büyük aileler için oldukça uygun bir yapıya sahip. Piyasaya ilk çıktığı yıl sahip olduğu yuvarlak ön yüzü yakın zamanda yapılan makyajla Viano'da da kullanılan köşeli farlarla daha şık bir hale getirilen R Serisi, uzun aks mesafesi sunan versiyonunda 5.16 metreye ulaşan bir boya sahip.

Büyük dış ölçüleri sayesinde iç mekanda geniş diz mesafesine sahip 3 sıra koltuk sunabilen aracın koltukları, tahmin edilebileceği gibi sportiflikten çok rahatlık için tasarlanmış. Oldukça sade görünümlü bir orta konsola sahip olan R Serisi'nde dört kollu direksiyon simidi ve direksiyon kolonuna yerleştirilmiş vites kolu bulunuyor.

Araçtan yüksek performans beklenmese de 3 litre hacimli turbo Diesel motorun ürettiği 265 beygir güç ve 620 Nm tork, boş ağırlığı 2.300 kg'ı bulan bu devi 7.7 saniyede 100 km/s sürate ulaştırabiliyor. 7 ileri vitesli otomatik şanzımanı alıştığımız üzere mükemmel çalışan R350 CDI 4MATIC, dört tekerlekten çekiş sistemi sayesinde kalkışlarda oldukça istekli bir şekilde hızlanırken 235 km/s'lik maksimum süratine ulaşmak çok uzun sürmüyor.


R gibi bir crossover segment yaratan bir diğer aileyse CLS. İkinci nesil modelleri geçtiğimiz yıl tanıtılan otomobilin ülkemizde en çok satılan motor seçeneği 3 litre hacimli turbo Diesel olanı. Bu blokla donatılan CLS350 CDI BlueEFFICIENCY, bir Mercedes'ten istediğiniz şeylerin tamamını sunabiliyor. Dış görünüşüyle ilk nesil modellerden daha da fazla dikkat çekebilen CLS Serisi'nin çok dikkat çekmeyen iç mekanı kalite kokuyor.

Çerçevesiz yan camları sportifliği vurgularken ön konsola kadar uzanan deri döşeme ve geniş ahşap kaplama yüzeyler otomobilin lüks yanına dikkat çekiyor. Diğer modellerde de karşılaştığımız şık direksiyon simidinin arkasında bulunan otomatik şanzıman kumandası sayesinde ön koltuklar arasında büyük bir boşluk yaratılırken arka koltuklarda iki kişinin oturabilmesi, arada sunulan ek gözlerle işlevsel bir hale getirilmiş.

Ses yalıtımı harika bir şekilde yapılan ve titreşimsiz çalışan turbo Diesel motoru 265 beygir güç ve 620 Nm tork değeriyle 0'dan 100 km/s sürate 6.2 saniyede ulaşırken 3.5 litre hacimli benzinli modeli gerçekten de gereksiz kılıyor.


Konu benzinli motorlara gelmişken 3.5 litre hacimli v6 üniteye sahip E350 CGI BlueEFFICIENCY Coupé'yi de es geçmeyelim. Sedan E Serisi'nin köşeli hatlarını taşıyan coupé E Serisi dinamik duruşunun yanında bu tasarımdan beklenmedik şekilde sınıfındaki en iyi hava sürtünme katsayısını sunuyor. İç mekan tasarımı diğer E Serisi modelleriyle aynı olan aracın arka kısmında iki kişiye yer var. Daha eski modellerde kullanılan 3 kollu direksiyon simidiyle donatılan test aracımızda manuel vites değişimine izin veren kulakçıklar da bulunuyordu.

Büyük hacminin de verdiği rahatlıkla atmosferik emişli benzinli motoru 292 beygir güç, 365 Nm tork üretebilen araç 7 ileri vitesli otomatik şanzımanla 0'dan 100 km/s sürate 6.3 saniyede ulaşabiliyor ki bu değer, boş ağırlığı 1.700 kg'a yaklaşan bir araç için oldukça iyi.


Mercedes'in binek araçları içerisinde ayrı bir yeri olan S Serisi de test araçları arasındaki en popüler motor seçeneği olan 3 litre hacimli turbo Diesel motorla donatılmıştı. Ülkemizde çevre vergisi aracın kirletme potansiyeline göre alınmadığı için pek de önemi olmasa da Bluetec teknolojisi sayesinde daha az zararlı gaz salınımı yapan S350 CDI, bu sınıfta dinamik dış görünüşün nasıl olması gerektiğinin dersini verir gibi duruyor.

Kalite, testte kullanabildiğim bütün Mercedes modellerinin ortak yanı olsa da S Serisi bu özelliği en ön planda tutan araç. Uzun aks mesafeli versiyonunda insanın evinde olmasını isteyeceği türden donanımlar alınabilen aracın elektrikli olarak ayarlanabilen dört koltuğunda ısıtma, havalandırma ve masaj fonksiyonları bulunuyor. Ön koltukların arkasına yerleştirilen ekranlardan DVD izleyebilen yolcular tam olarak kapanmadıklarında elektrikli olarak yerlerine oturtulan kapılar sayesinde kapı kapamak için bile çok enerji harcamıyor.

Markanın lükse dönük modellerinde sunulan dört kollu direksiyon sistemi ve direksiyon kolonu üzerine yerleştirilen vites koluna sahip olan otomobilin içerisinde bulunan teknolojik oyuncaklarla oynamak bile bir gününüzü alabiliyor.

Kaputunun altında bulunan 3 litre hacimli v6 motor 236 beygir güç ve 540 Nm tork üretebilen S350 CDI, 7 ileri vitesli şanzımanının harika geçişleri eşliğinde 100 km/s sürate 7.7 saniyede ulaşabiliyor. Boş ağırlığı 2 tonun üzerinde olan aracın yüksek süratlerde bile içeriye motor, rüzgar ve yol sesi almaması yapılan süratin de farkında olunmamasıyla sonuçlanıyor. Bu durum bir yere kadar, standart olarak sunulan hız sınırlandırıcıyla bertaraf edilebilse de asıl güveni acil durumlarda inanılmaz gücüyle etkileyen fren sistemi veriyor.

Test sırasında sürme şansım olan AMG ailesine mensup iki aracı bir sonraki makalede özel olarak anlatacağım. O zamana kadar diğer araçların fotoğraflarını buradan inceleyebilirsiniz.

Ram 2500 Power Wagon


Ram'in 1500 serisi için sunulan Mossy Oak Edition isimli modelin ardından daha ağır işler yapmak için tasarlanan 2500 Power Wagon ailesi için de küçük yenilikler tanıtıldı.

İki adet donanım seçeneğine kavuşan Power Wagon'un ST donanım paketinde siyah renkli tampon, yan ayna ve çamurluklar bulunurken ön panjur da aynı renkte.

Laramie versiyonu biraz daha lüks olan büyük pick up bu donanım seviyesiyle birlikte çift bölgeli klima, deri döşeme, kaliteli bir ses sistemi ve ahşap kaplamanın yanında kromajlı tampon ve yan aynalara kavuşuyor.

5.7 litre hacimli benzinli v8 motoru 383 beygir güç, 544 Nm tork üretebilen araçlar dört tekerlekten çekiş sistemi ve 6 ileri vitesli otomatik şanzımanla sunuluyor.

Manuel bir şekilde kontrol edilebilen bir transfer kutusuna da sahip olan pick up ST donanımıyla A.B.D. pazarında 42.620 Dolar seviyesinden başlayan fiyatlardan satılırken Laramie versiyonunun fiyatı 46.560 Dolar'dan başlıyor.

Ram 1500 Mossy Oak Edition


Ana firma Chrysler'ın Dodge markasından ayrılan ve kendi başına bir pick up üreticisine dönen Ram, 1500 model ailesine Mossy Oak özel donanımını ekledi. Av ve kampçılık gibi uğraşlar için ekipmanlar üreten bu firma ile yapılan iş birliği sonucunda araçlarda bir performans artışı olmazken görünümde de değişim büyük değil.

Kromajlı tamponlara ve doğada kamuflaja yardımcı olacak koyu yeşil gövde rengine sahip olan aracın stop lambalarıyla arka çamurlukları arasına yerleştirilen Mossy Oak logolarıyla kasanın üst sınırını belirleyen yerlerde bulunan kamuflaj desenleri, bu versiyonun farklı yanları.

İç mekana geçildiğinde orta konsol ve kapı içlerinde kullanılan kamuflaj desenleriyle kahverengi deri döşeme dikkat çekiyor. Bu koltuk döşemesiyle uyumlu olması için direksiyon simidi, kapı kolları ve ön panelin de kahverengi renge boyanmış olması görünümü güzelleştiriyor. İç mekanda bulunan Mossy Oak logolarıysa koltukların sırtlık kısımlarına yerleştirilmiş.

Ram Outdoorsman temelleri üzerine geliştirilen pick up sadece dört kapılı ve dört tekerlekten çekişli olarak alınabiliyor. Aracın A.B.D.'deki anahtar teslim satış fiyatıysa 39.910 Dolar.

Wald SL Serisi Black Bison


Wald'ın ünlü Black Bison kiti R230 kodlu Mercedes SL Serisi modellerine de uygulandı. Çok daha dikkat çeken bir araca dönüşen SL Serisi modelleri için bir performans artırımınaysa gidilmemiş.

Büyük hava girişleri ve dikey olarak yerleştirilmiş LED aydınlatma grubuna sahip olan ön tampon, genişletilmiş çamurluk ve yan etekler, bagaj kapağı üzerine eklenen spoiler, iç içe geçmiş dört çıkışı bulunan egzoz sistemi, arka tampona eklenen hava çıkışları ve büyük bir difüzör, 20 inç çaplı jantlarla birlikte görünümdeki farklılıkları oluşturuyor. Bunlara ek olarak sunulan alçaltılmış süspansiyon sistemiyse hem görünüm hem de yol tutuşa etki ediyor.

VÄTH CLS V63S


Mercedes'in yerni bir sınıf yaratan modeli CLS zaten yapı itibariyle sportif bir araç. Bu otomobilin AMG versiyonuysa yollarda görülebilecek en güçlü dört kapılılar arasında fakat bazı modifikasyon firmaları 500 beygir seviyesinin biraz üzerinde olan motor güçlerini yeterli bulmuyor.

Zaten iddialı olan dış görünüşünde büyük değişiklikler yapılmamış olan aracın ön tampon altında 1.490 Euro değerinde bir splitter bulunurken arka kısımda yer alan spoiler ve difüzör sırasıyla 1.480 ve 1.490 Euro değerinde. 6.338 Euro karşılığında 20 inç çaplı jantlar ve bu jantlara uygun lastikleri de donanıma katan VÄTH bunlar haricinde dış görünüşü değiştirmemiş.

İç mekanda 360 km/s'e kadar uzanan bir sürat göstergesi, sportif tasarımlı direksiyon simidi, karbon fiber veya ahşap kaplı konsol ve değişik renklerde deri döşemeleri opsiyon olarak sunan üretici süspansiyon, fren ve egzoz sistemlerini de elden geçirmiş.

Aracın çift turbo beslemeye sahip 5.5 litre hacimli v8 motoruna da dokunmadan geçemeyen VÄTH, bu üniteden 660 beygir güç, 960 Nm tork alabilmiş. 0'dan 100 km/s sürate hızlanmasını 3.9 saniyede tamamlayabilen otomobilin 200 km/s'i görmesi için 12 saniye yeterli olurken maksimum sürat 325 km/s.

21 Ekim 2011 Cuma

Romeo Ferraris Cinquone Stradale


2009 yılında Fiat 500 Abarth'ın steroidli bir yarış modelini tanıtan Romeo Ferraris 2011 yılında aynı aracın yollara çıkma izni olan versiyonunu sergiliyor.

Dev hava çıkışlarına sahip olan kaput, genişletilmiş çamurluk, tampon ve yan etekler, 18 inç çaplı jantlar, alt kısmına splitter eklenmiş büyük hava girişli ön tampon, alt kısmına difüzör eklenen arka tampon, merkezi egzoz çıkışları ve büyük spoiler aracın diş mekanında yapılan değişiklikleri oluşturuyor.

İçeriye göz atıldığında arka koltukların yerine bir takla kafesi yerleştirildiği görülebilirken direksiyon simidi, vites kolu, ön konsol ve koltuklar süet ile kaplanmış. Yarış koltuklarının arka büyük kısmı karbon fiberden üretilen araçta dört noktadan bağlantılı emniyet kemerleri de kullanılmış.

1.000 kg'ın biraz üzerinde kalan ağırlığıyla yarış versiyonundan yaklaşık 100 kg daha ağır olan otomobilin turbo beslemeye sahip 1.4 litre hacimli motoru 300 beygir gücünde.

20 Ekim 2011 Perşembe

Hartge H35d


BMW'nin başarılı modellerinden 5 Serisi hem tasarımı hem de motor performansıyla sınıfında alınabilecek en iyi araçlar arasında yer alıyor. Bu seride sunulan turbo Diesel motorların da oldukça yüksek performans ürettiklerini bilsek de Hartge gibi bazı modifikasyon firmaları eğlencenin daha da uzun sürebileceğini düşünüyor.

En yüksek performans seviyesi için 535d'den yola çıkan Hartge, aracın gövdesinde bir tasarım değişikliği yapmazken 30 mm'lik süspansiyon alçaltma ve 21 inç çaplı jantlarla yol tutuşu iyileştirmiş.

İç mekanında metal pedal seti, kapı eşiği kaplamaları, özel paspaslar, yeni bir direksiyon simidi ve yenilenen döşemeler sunan üretici yan aynalar için de karbon fiber muhafazalar üretiyor.

Dört çıkışlı egzoz sistemiyle kaputunun altındaki gücü belli eden otomobilin 3 litre hacimli turbo Diesel motoru 354 beygir güç, 700 Nm tork üretebiliyor. 0'dan 100 km/s sürate 5 saniyede ulaşabilen aracın 200 km/s sürati görebilme süresiyse standart modele oranla 5.2 saniye kısalmış.

Kicherer C63 T AMG


Günümüzde modifikasyon firmalarının odaklandığı araçlar daha çok süperspor kategorisinde olsa da küçük station wagon seçenekler için de güç artırıcı kitler sunanlar bulunuyor. Konu bir AMG versiyonu olduğundaysa artış hatırı sayılır seviyelere çıkıyor.

Çok dikkat çekmeyen bir gövde kitiyle C63 T AMG'yi daha da sportif bir hale getiren Kicherer karbon fiberden üretilen ön splitter, yan etekler, yan ayna muhafazaları, ön panjur ve arka difüzörün yanında alçaltılmış süspansiyon sistemi, genişletilmiş çamurluklar ve 20 inç çaplı jantlar sunuyor.

İç mekanda özel deri ve Alcantara döşemelerin yanında karbon fiber kaplamalar ve piyano siyahına boyanmış koltuk kabukları bulunan aracın 6.2 litre hacimli v8 motoru 550 beygir güç, 640 Nm tork üretebiliyor. 0'dan 100 km/s sürate 4.2 saniyede ulaşabilen aracın maksimum süratiyse 320 km/s.

19 Ekim 2011 Çarşamba

Ferrari FF Neiman Marcus Edition


Amerikan mağazalar zinciri Neiman Marcus'un bu yılki noel kataloğunda sunulacak olan otomobil daha önceki yıllarda satılanlara nazaran oldukça az bulunan bir araç olacak. 2009 yılında Jaguar XJL Supercharged ve geçtiğimiz yıl da bir Chevrolet Camaro Convertible'ı kataloğa koyan marka bu yıl da Ferrari FF'i sadece 10 şanslı ve zengin müşterisine satacak.

Özel gri gövde rengi ve sarı renkli kaliperlere sahip olan otomobilde sınırlı üretim plakaları da yer alırken kahverengi deri kaplı koltuklarla uyumlu bavul seti ve Aspen Colorado'da verilen kış sürüş dersleri 395.000 Dolar seviyesindeki fiyata dahil.

Volkswagen Polo R-Line


Volkswagen, küçük hatchback modeli Polo için iki sportif görünüm paketi sunmaya başladı. İlk olarak Almanya'da satışa sunulan paketlerden birisi iç diğeriyse dış tasarıma yönelik.

Polo Comfortline için 1.450, Highline içinse 1.010 Euro karşılığında sunulan R-Line dış tasarım paketinde sportif görünümlü ön tampon, ön sis farları, geniş yan etekler, difüzöre sahip arka tampon, arka spoiler, siyah ön panjur, kromajlı egzoz çıkışı ve 16 inç çaplı jantlar bulunurken 17 inç çaplı jantlar opsiyonel olarak alınabiliyor.

Comfortline için 855, Highline içinse 450 Euro bedelle sunulan R-Line iç mekan paketindeyse deri ve Alcantara kaplı sportif koltuklar, alüminyum pedal seti, siyah renkli tavan döşemesi, R-Line logoları, deri kaplı sportif direksiyon simidi ve metal kapı eşik kaplamaları sunuluyor.

18 Ekim 2011 Salı

Imperium Bentley Continental GT Audentia


Yaz aylarında tanıttığı sportif gövde kitiyle büyük coupé Bentley Continental GT'ye daha dinamik bir görünüm katan İngiliz firma Imperium şimdi de aynı araç için daha sade bir görünüm paketi hazırladı.

Alt kısmına splitter eklenen ön tamponda bulunan hava delikleri için petek ızgara sunan firma tamponu daha köşeli bir tasarıma bürümüş. Bu kısımda bulunan ek hava çıkışlarıyla birlikte genişletilen yan eteklerin arkasına da hava emiş yarıkları eklenmiş. Arka tarafta biraz daha sade görünümlü tampon ve difüzör dikkat çekerken dörtgen egzoz çıkışları yeni tasarımla uyumlu.

Sadece 50 örneği üretilecek olan bu set 25.000 Sterlin seviyesinden başlayan fiyatlarla satışa sunuldu. Bu fiyatı yukarıya çeken unsursa parçaların plastik yerine karbon fiberden üretilebiliyor olması.

Hellboy Edo Panamera S


Daha çok turbo beslemeli motorları üzerinde güçlendirme çalışmaları yapılan Porsche Panamera'nın atmosferik emişli versiyonlarından S de modifiye edildi.

Edo Competition tarafından hazırlanan gövde kitiyle makyajlı bir ön tampon, yeniden şekillendirilen yan etekler ve alt kısmına büyük bir difüzör eklenmiş yeni bir arka tampona kavuşan otomobilin jant çapları da 21 inçe çıkmış.

Bagaj kapağının üzerine sabit bir spoiler eklenen aracın süspansiyon sistemi 30 mm alçaltılırken yenilenen egzoz sistemi tam 35 kg ağırlık tasarrufu sağlamış.

İç mekanda değişik malzemelerden üretilen kaplamalar, renk renk döşemeler, farklı direksiyon simitleri ve padal setleri sunan firma alıcının isteğine göre otomobili kişiselleştirebilmekte.

4.8 litre hacimli v8 motor üzerinde yapılan işlemler sonrasında 465 beygir güç, 550 Nm tork üretebilir hale gelen Panamera S 0'dan 100 km/s sürate 4.6 saniyede ulaşabilirken maksimum sürati 308 km/s olmuş. Aracın 200 km/s sürati görebilmesi içinse 16.5 saniye yeterli olmuş.

17 Ekim 2011 Pazartesi

Volkswagen Passat Exclusive


Volkswagen, Passat'ın donanım seviyelerine bir yenisini ekledi. Bir önceki nesilde de sunulan Exclusive paketi daha şık bir şekilde geri döndü.

Siyah bölümlere sahip 18 inç çaplı jantlar ve 15 mm alçaltılmış süspansiyonla donatılan araç bu şekilde daha sportif bir sürüşü garantilerken ek krom parçalar daha şık bir görünüm sunuyor.

İç ve dışında bulunan "Exclusive" logolarıyla da tanınabilen otomobilin koyu renkli ahşap kaplamaya sahip konsol ve kapı içleriyle kontrast renkli dikiş iplikleri sunan koyu kahverengi deri döşemesi yine bu donanıma özel.

Birçok motor seçeneğiyle sunulacak olan Exclusive paketi sedan Passat'ta 32.450, Variant modeldeyse 33.625 Euro seviyesinden başlayan fiyatlarla satılacak.Bu fiyatlar elbette Almanya pazarına ait.

16 Ekim 2011 Pazar

Vorsteiner V-CT



Vorsteiner yeni nesil Porsche Cayenne için geliştirdiği görsel kiti tanıttı. Alışılmış tasarımlarından daha iddialı çizgiler sunan firma yakında performans artırıcı ürünlerini de satışa sunacak.

Aşağıya doğru uzatılmış ön tamponunda boyanmamış karbon fiber parçlar bulunan V-CT bu kısımda bir splitter sunuyor. 23 inç çaplı jantlara sahip olan SUV aynı zamanda hava yarıklarına sahip büyük yan etekler bulunduruyor.

Arka kısımda da sportif aksesuarlar bulunduran bu Cayenne'in bagaj kapağına daha büyük bir spoiler eklenirken arka tampon altına büyük bir splitter yerleştirilmiş.

Aracın yol tutuş performansını daha da iyileştirmek için süspansiyon sistemini modifiye eden Vorsteiner egzoz sistemini de titanyumdan üretilen bir üniteyle değiştirmiş.